SORUŞTURMA NEDİR? SORUŞTURMA İŞLEMLERİ

Soruşturma Nedir, Nasıl Yürütülür konulu Av. Saim İncekaş tarafından hazırlanan videomuzu izleyin.

Soruşturma İşlemleri

Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen ev­reye soruşturma evresi denir. İddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreye kovuş­turma evresi denir.

Kanunumuz gereksiz yere dava açılmasını engellemek, davanın daha önceden hazırlanarak sıhhatli ve süratli bir şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla C.savcısının soruşturma yapmasını zorunlu tutmuştur. Sav­cının amacı fiil ve fail hakkında yeterli şüpheye ulaşarak kamu davasını açmaktır. Ceza Muhakemesi Kanu­nu, kamu davasını açma görevini C.savcısına vermiştir (CMK m.170/1). Kişilere mahkemede dava açma hak­kı tanınmamıştır.

Soruşturmanın Özellikleri

Dağınıklık: Soruşturma evresinde dağınık olan deliller C.savcısı marifetiyle toplanarak bir araya getiri­lir. Kamu davası hazırlanır (CMK m.160 vd.). Dağınıklık soruşturmada giderilir. Kovuşturmanın yoğun ve ke­sintisiz yapılması sağlanır (CMK m.190).

Vazıhlık: Soruşturma aşamasında her türlü işlem tutanağa bağlanır. Soruşturma evresinde her şey ya­zılıdır. Her soruşturma işlemi mutlaka tutanağa bağlanır. Tutanak, adlî kolluk görevlisi, Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hâkimi ile hazır bulunan zabıt kâtibi tarafından imza edilir (CMK m. 169/2).

Soruşturma için tutulan tutanakta; işlemin yapıldığı yer, tarih, başlama ve bitiş saati, işleme katı­lan veya ilgisi bulunan

kimselerin isimleri yazılır. Soruşturma işlemi sırasında müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına yer verilir. İşlemde hazır bulunan ilgililerce imzalanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için tutanak kendilerine verilebilir. Tutanağın okunduğu veya ilgiliye verildiği be­yanı tutanağa eklenir. Daha sonra tutanağı ilgililer imza eder. İmzalamak istemeyen olursa, im­zadan imtina gerekçesi tutanağa geçirilir.

Soruşturma işlemlerinin yazıya geçirilmesi için zabıt katibi bulundurulur. Şüphelinin ifadesinin alınması, sorgusunun yapılması, tanık veya bilirkişinin dinlenmesi, yapılacak bir keşif ve muaye­ne sırasında Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hâkiminin yanında bir zabıt kâtibi bulunur. Ace­le hâllerde, yemin vermek koşuluyla, başka bir kimse yazman olarak görevlendirilebilir (CMK m. 169/1).

Gizlilik: Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek ko­şuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir (CMK m.157).

Kamusallık ve mecburilik. Suçu öğrenen C.savcısı fiili ve faili araştırmak fiil ve fail hakkında yeterli şüpheye ulaştığında kamu davasını açmak zorundadır.

Savcılıkların Suçu Öğrenme Yöntemleri

Bir suçun işlendiğini öğrenen C.savcısı fiil ve faili araştırma yükümlülüğü altındadır. C.savcılığı suç şüphe­sini ihbar, şikâyet ya da herhangi bir yöntemle öğrenmiş olabilir. C savcısı suç şüphesi üzerine gerekli araştır­mayı yapmak zorundadır. Bu durum soruşturmanın kamusallığı ve mecburiliği ilkesinin sonucudur.

C.Başsavcılıkları; suçu kendiliğinden, yaptıkları araştırmalar neticesinde veya bir başka suçu araştırırken öğrenebilir. Bunun dışında C.savcılığının suçu öğrenme yollarından en önemlisi ih­bar ve şikâyettir.

İhbar bir suç ile ilgili bilgi sahibi olan kişilerin yetkili makamlara bildirimde bulunmasıdır. Şikâyet ise takibi şikâyete bağlı suçlarda suçtan zarar görenin, suçun soruşturulması ve kovuşturulması amacıyla yetkili makamlara yaptığı bildirimdir.

İhbar ve şikâyetler kural olarak C.savcılığına yapılır. Muhakeme Kanunu ihbar ve şikâyetlerin başka yerle­re yapılmasını da düzenlemiştir (CMK m. 158). İhbar ve şikâyetler;

  • Cumhuriyet Başsavcılığına,
  • Kolluk makamlarına,
  • Valilik ve kaymakamlığa,
  • Mahkemelere,
  • Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına,
  • Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılabilir.

İhbar veya şikâyet kural olarak yazılı olarak yapılır. Fakat bunun tutanağa geçirilmek üzere söz­lü yapılması mümkündür.

Şüpheli ölüm olaylarında; kolluk, muhtar, sağlık ve cenaze işleri görevlilerinin bildirimde bulun­ma zorunlulukları vardır. Bir ölümün doğal nedenlerden meydana gelmediği kuşkusunu doğura­cak bir durumun varlığı veya ölünün kimliğinin belirlenememesi halinde; kolluk görevlisi, köy muhtarı ya da sağlık veya cenaze işleriyle görevli kişiler, durumu derhâl Cumhuriyet Başsavcılı­ğına bildirmekle yükümlüdür. Bu hallerde ölünün gömülmesi ancak Cumhuriyet savcısı tarafın­dan verilecek yazılı izne bağlıdır (CMK m. 159).

Suçu Öğrenen C.savcısımn Hareket Tarzı

Suç şüphesinin öğrenilmesi ile soruşturma aşaması başlar. C.savcısı kendisi ya da emrindeki adli kolluk gö­revlileri ile araştırmalar yapar. C.savcısımn bu araştırmayı yapmasındaki asıl amacı kamu davasını açmaktır.

Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğren­mez, kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya baş­lar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla ve şüphelinin haklarını ko­rumakla yükümlüdür (CMK m160/2).

Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her tür­lü araştırmayı yapabilir; bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcı­sı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yap­mak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister (CMK m. 161/1).

Kanunumuza göre Cumhuriyet savcılarının kendi aralarında istinabe yapmaları mümkündür.

C.savcısı soruşturma sırasında adli kolluk dışında diğer kamu görevlilerinden bilgi ve belge talep edebilir. Kamu görevlileri yürütülen soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden Cumhuriyet savcısına vakit geçirmeksizin vermekle yükümlüdür (CMK m. 161/4).

Ceza Muhakemesi Kanununda kamu görevlilerine C.savcısına cevap vermek için bir süre tanınmıştır. Bu süre on gündür. Suçların soruşturma ve kovuşturması sırasında Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından yazılı olarak istenilen bilgilere on gün içinde cevap verilmesi zorunludur (CMK m.332/1).

Bilgi ve belge talep edilen kamu görevlileri veya kolluk âmir ve memurları bu istemi kasten yeri­ne getirmezse hakkında Cumhuriyet savcılarınca doğrudan doğruya görevi kötüye kullanma su­çundan soruşturma yapılır. Fakat görevinin gereklerine aykırı davranan kamu görevlisi; vali, kaymakam veya en üst derecedeki kolluk amiri ise soruşturmanın başlaması için izin alınması gerekir (CMK m.161/5).

Soruşturma işlemleri C. savcısı tarafından yürütülür. Fakat gecikmesinde sakınca bulunan su­çüstü hallerde Cumhuriyet savcısına ulaşılamıyor veya olay genişliği itibarıyla Cumhuriyet savcı­sının gücünü aşıyorsa, sulh ceza hâkimi de bütün soruşturma işlemlerini re’sen yapabilir. Bu durumda sulh ceza hâkimi C.savcısımn yetkilerine sahiptir. Sulh ceza hâkimi “bütün soruştur­ma işlemlerini” yapabilir. Sulh ceza hâkimi, C.savcısı gibi kolluk âmir ve memurlarına soruştur­ma ile ilgili emirler verebilir (CMK m. 163).

Gece A ilçesinde futbol şampiyonluğu kutlamaları sırasında olaylar çıkmıştır. Bir çok kişi yara­lanmıştır. Suçüstü yakalanan bu kişilerin gözaltına alınması, soruşturma işlemlerinin yapılması gerekmektedir. C.savcısına ulaşılamamaktadır. C.savcısına ulaşılamayan bu durumda sulh ceza hâkimi bütün soruşturma işlemlerini tek başına yapabilir.

  1. Soruşturma İşlemlerini Adli Kolluk Görevlilerine Yaptırabilirle
  2. savcısı, soruşturma işlemlerini emrindeki adli kolluk görevlilerine yaptırabilir. Adlî kolluk görevlileri, el- koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhâl bil­dirmek ve Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.

Cumhuriyet savcısı, adlî kolluk görevlilerine emirleri yazılı; acele hâllerde, sözlü olarak verir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir (CMK m.161/2).

Adli kolluk görevlileri C.savcısımn acele hallerde verdiği sözlü emirlerini yazılı emir beklemeden hemen yerine getirmek zorundadır.

Vali, yürütülen soruşturmalara konu faillerin bulunması konusunda emirlerini kolluğa verebilir. Valinin, soruşturmayı yürüten C.savcısına bu konuda emir verebilmesi mümkün değildir. Fakat kolluk amir ve memurla­rına faillerin bulunması konusunda emir verebilmesi mümkündür (İl İdr.K.m.11/G).

Cumhuriyet Savcısının Soruşturmada Hakim Kararına İhtiyaç Duyması

Cumhuriyet savcısı soruşturmaya ilişkin işlemleri kendisi gerçekleştirir. Fakat C.savcısı soruşturma aşa­masında hâkim tarafından verilmesi gereken işlemlerle karşılaşabilir. C.savcısı soruşturma aşamasında tutuk­lama, arama, elkoyma vb. gibi bir hâkimlik kararına ihtiyaç duyarsa istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hâkimine bildirir (CMK m.162).

Sulh ceza hakimi, soruşturma aşamasına iki türlü dahil olabilir: Birincisi savcının istemiyle hâkimlik kararı vermek içindir. İkincisi ise C.savcısı gibi soruşturma işlemlerini yürütmek içindir. İkinci halde görev alan sulh ceza yargıcı aynı davanın kovuşturma aşamasında görev yapamaz (CMK m.23/2,163).

Cumhuriyet Savcısının Failin Fizik Kimliğinin Tespitine Karar vermesi

Şüpheli veya sanığın kimliğinin teşhis edilebilmesi için fotoğraf, beden ölçüleri, parmak, avuç izi, ayırt edici diğer özelliklerinin ses ve görüntüsünün kaydedilmesi işlemine fizik kimliğin tespiti denir78.

Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüphelinin veya sanığın, kimliği­nin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınabilir. Bu kayıtlar soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur (CMK m.81/1).

Fizik kimliğin tespitine ilişkin karar C.savcısı tarafından verilir.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesi­ne yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir (CMK m.81/2).

Cumhuriyet Savcısının Yetkisizlik İddiası

C.savcısı soruşturmayı yürütürken soruşturmaya konu suçun başka bir C.savcılığını ilgilendirdiğini anladı­ğında yetkisiz olduğuna dair bir kararla işi yetkili C.savcılığına gönderir. Yetkisizlik kararı ile gelen soruştur­mada Cumhuriyet savcılığı kendisinin de yetkisiz olduğu kanaatine varırsa, yetkili savcılığın belirlenmesi için soruşturma dosyasını, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkeme­sine gönderir. Ağır ceza mahkemesinin bu konuda verdiği karar kesindir (CMK m. 161/7).

Bir kaçırma olayını öğrenen Gölbaşı C.başsavcılığı, soruşturma devam ederken soruşturma ko­nusu suçun Kırşehir’de işlendiğini, bu nedenle Kırşehir C.başsavcılığı tarafından soruşturulma­sı gerektiğini anladığında, yetkisizlik kararı vererek soruşturmayı Kırşehir C.savcılığına gönderir. Yetkisizlik kararı ile kendisine gelen soruşturmanın Kırşehir C.savcılığının yetkisine girmediğini anlayan Kırşehir savcılığı, yetkili savcılığın belirlenmesi için en yakın ağır ceza mahkemesinden bir karar verilmesini ister. Ağır ceza mahkemesinin yetki konusunda vereceği karar kesindir.

Avukat Saim İNCEKAŞ Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler