Sokağa Çıkma Cezasına İtiraz Dilekçesi

Sokağa Çıkma Cezasına İtiraz Dilekçesi -1-

ADANA SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE

İTİRAZ EDEN:

VEKİLİ: Av. Saim İncekaş – Adana Avukat ve Hukuk Danışmanlık

KARŞI TARAF: Adana Seyhan Kaymakamlığı Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü

KONU: Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü İçerenköy Şehit Halil Çayır Polis Merkezi Amirliği’nin 29/05/2020 Tarih, 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezasının İptali talebidir.

TEBLİĞ TARİHİ  :

AÇIKLAMALAR  :

1) Bilindiği üzere, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.27 uyarınca, İdari Para Cezalarına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç 15 (onbeş) gün içinde, Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurularak itiraz edilir. Her ne kadar itiraza konu … Polis Merkezi Amirliği’nin … Tarih, 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezası, …’e 15/06/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olsa da Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebi ile bu hastalığın ülkemizde yayılmasını ve yargı alanında doğabilecek hak kayıplarını önlemek amacıyla 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un geçici 1. maddesi ve devamında 30/04/2020 tarih 2480-Karar sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile neticede 13/03/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar süreler durdurulmuştur. İşbu sebeple … Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliği’nin … Tarih, 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezasına karşı itirazımız süresinde yapılmaktadır.

2) 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile Koronavirüs Tedbirleri kapsamında, sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. … tarihinde, sokağa çıkma yasağının olduğu vakitlerde saat 00:30’da sokağa çıkma yasağını ihlal ederek “” adresinde bulunduğu gerekçesi ile 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu m.282 uyarınca, …’e … Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliği’nin … Tarihli … TL tutarındaki İdari Para Cezası Tutanağı tanzim edilmiştir. İşbu İdari Para Cezası Tutanağı, …’e … tarihinde tebliğ edilmiştir. (Ek-1: … Polis Merkezi Amirliği’nin 29/05/2020 Tarihli 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezası Tutanağı)         

İşbu İdari Para Cezası Tutanağı hukuka ve kanuna aykırı olup; iptali gerekmektedir. Şöyle ki;

3) Müvekkilim …’in babası olan …, … doğumlu olup, … yaşındadır. Hipertansiyon hastası olan ve Demans belirtileri gösteren …’in yaşa bağlı olarak akli melekeleri de zayıflamıştır. Günlük ihtiyaçlarını dahi görmekte zorlanan …, sokağa çıktığı zaman evinin adresini unuttuğu için kaybolmaktadır. …’in bu durumu üzerine, tarafımızca, 15/06/2020 tarihinde, …’in vesayet altına alınarak müvekkilim …’in vasi olarak tayin edilmesi talebi ile İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/920-E. sayılı dosyası ile Vasi Tayini Davası tesis edilmiş ve devamında Sağlık Kurulu Raporu alınmak üzere …’in … Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevkine karar verilmiştir. (Ek-2: … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/920-E. sayılı Dosyası)

Adana … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı dosyasından tanzim edilen … tarihli Tensip Tutanağının 5 numaralı kararı ile kısıtlı adayı …’in sokağa çıkma yasağını ihlalden dolayı  kesilen … TL İdari Para Cezasına itiraz başvurusunda bulunmak üzere müvekkilim vasi adayı …’e yetki ve izin verilmiştir. (Ek-3: … sayılı Dosyasından tanzim edilen … tarihli Tensip Tutanağı)

4)  Bir kimsenin işlediği hukuka aykırı eylemden dolayı sorumlu tutulabilmesi için Kusur Yeteneğine sahip olması gerekir. Kanun koyucu, kusur prensibini nazara alarak, 5237 sayılı TCK’da kusurluluğu azaltan ve kaldıran hallere yer vermiştir. Akıl Hastalığı da kusurluluğu etkileyen hallerden bir tanesidir.  

5237 sayılı TCK m. 32 hükmü şu şekildedir: ” (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.

(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir.” 

Görüldüğü üzere, TCK m.32/1’de, akıl hastalığı dolayısıyla işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiil ile ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyeceği kabul edilmiştir.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.11 hükmü de şu şekildedir: ” (1) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış çocuk hakkında idari para cezası uygulanamaz.

(2) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişi hakkında idari para cezası uygulanmaz.

Bilindiği üzere, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.11/2’de de, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişi hakkında idari para cezasının uygulanmayacağı kabul edilmiştir. İşbu sebeple Akıl Hastalığı olan Kısıtlı Adayı Mehmet YİRMİBEŞ’in Cezai Ehliyeti bulunmamakta olup; 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.11/2 uyarınca Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü İçerenköy Şehit Halil Çayır Polis Merkezi Amirliği’nin 29/05/2020 Tarih, 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezasının İptaline karar verilmesini talep ederiz.

Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 12/02/2014 tarih, 2013/10168-E. 2014/2904-K. sayılı Kararı “Sanığın, bozmadan sonraki yargılamada ibraz ettiği Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden verilen 29.12.2009 tarihli raporuna göre, sanıkta tespit edilen “Bipolar Affektif Bozukluk” denilen rahatsızlığın bir akıl hastalığı olup olmadığı ve suç tarihinde 5237 sayılı TCK’nun 32. Maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp azalmadığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınacak rapor ile tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi…

DELİLLER          :  T.C. Ataşehir Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü İçerenköy Şehit Halil Çayır Polis Merkezi Amirliği’nin 29/05/2020 Tarih, 1.000,00-TL tutarındaki İdari Para Cezası Tutanağı, İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/448-E. sayılı Dosyası, İstanbul Anadolu 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/920-E. sayılı Dosyasından tanzim edilen 18/06/2020 tarihli Tensip Zaptı, Nüfus Kaydı, Emniyet Araştırması, Sağlık Kurulu Raporu, Mobese Kayıtları, Tanık, Bilirkişi İncelemesi ve ibrazı kabil her türlü yasal delil.

HUKUKİ SEBEP    : 1982 TC Anayasası, 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 5237 sayılı TCK, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve sair yasal mevzuat.

NETİCE ve TALEP : Yukarıda arz edilen ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle;

1) T.C. ADana Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi Amirliği’nin … Tarih, … TL tutarındaki İdari Para Cezasının İptaline,

2) Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, vekaleten arz ve talep ederiz. Saygılarımla.

Sokağa çıkma yasağı cezası itiraz dilekçesi -2-

ADANA NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE

İTİRAZ EDEN:

VEKİLİ:

KARŞI TARAF: Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği

İDARİ PARA CEZASI: 3183.00 TL

İTİRAZ KONUSU: Corona Virus Salgını sebebiyle ilan edilen sokağa çıkma yasağı çerçevesinde tarafıma kesilen idari yaptırımın kaldırılması.

İTİRAZA KONU TUTANAĞIN TEBLİĞ TARİHİ         :

AÇIKLAMALAR:

Corona virus Salgını sebebiyle alınan tedbirler kapsamında 10.04.2020 tarihi saat 24.00’dan 12.04.2020  tarihi saat 24.00 arasında ‘’Büyükşehir statüsündeki 30 ilimizde il sınırları içinde bulunan tüm vatandaşların sokağa çıkması’’ İçişleri Bakanlığının 09.04.2020 tarih ve 897808665-153 sayılı emir ve yazıları ile yasaklanmıştır.

İlgili yasağın olduğu hafta sonu dedemlerin 65 yaş üstü olmaları ve bakıma muhtaç olmaları sebebiyle ben onların evinde kalıyordum. İlgili cezanın yazıldığı gün dedemlerin ev adresi olan …………….. apartmanın önündeki arabamın içinden belime taktığım korsemi almak amacıyla arabanın yanına kadar gittim ve arabadan dönüşte eve girerken ilgili polis memurları tarafıma idari para cezası kesmiştir. İki yıl önce çok ağır bir trafik kazası geçirmem sebebiyle hala belime korse takmak mecburiyetindeyim ve bu durumu belgeleyen doktor raporum ekte sunulmuştur.

Arabadan korsemi aldıktan sonra polis memurlarının çevirmesi sebebiyle durduğumda onlara korsemi gösterdim ve polis memurları kimliğime bakıp herhangi bir ceza tespit tutanağı düzenlemeden  tarafıma itiraza konu olan idari para cezası 11.05.2020 tarihinde tebliğ ediliyor.

Polis memurlarının ceza tespit tutanağı düzenlemeden sadece TC Kimlik numaramı alıp tarafıma idari para cezası kesmeleri usul ve yasalara aykırıdır. Ayrıca söz konusu tutanağın hiçbir düzenlemeye riayet edilmeksizin hazırlanmış olduğunu beyan ederim. 5236 sayılı Kabahatler Kanunun 25.maddesi:

’Madde 25 : (1) İdari yaptırım kararına ilişkin tutanakta;

  1. Hakkında idari yaptırım verilen kişinin kimlik ve adresi,
  2. İdari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili,
  3. Bu fiilin işlendiği ispata yarayacak bütün deliller,
  4. Karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimliği, açık bir şekilde yazılır. Tutanakta, ayrıca kabahati oluşturan fiil, işlendiği yer ve zaman gösterilerek açıklanır’’

Maddesi uyarınca idari yaptırım kararına ilişkin tutanakta bulunması gereken şartları açık ve kesin şekilde sayılmışsa da bana tebliğ edilen tutanakta bu şartların  neredeyse tamamı eksiktir.

Tarafıma sadece ekte sunmuş olduğum tebligat belgesi gelmiş olmakla birlikte idari para cezasının kesilmesini gerektiren yukarıda 25.madde de belirttiğim açıklamalardan hiçbiri tutanakta düzenlenmeyip tarafıma tebliğ edilmemiştir. Tarafıma tebliğ edilen tebligat belgesi ekte sunulmuştur.

Türk Ceza Sistemi’nde de kişilerin suçlu veya kabahatli sayılması için şüpheden uzak, somut delillerin ortaya konulması ve şüpheye mahal verilmemesi gerekmektedir. Aksi halde keyfi uygulamalara zemin hazırlayacağı aşikardır. Anayasa, Kanunlar ve Uluslararası Sözleşmeler ile belirlenen; ‘’Savunma Hakkı’’ ‘’Adil Yargılanma Hakkı’’ ‘’Suç ve Cezanın Şahsiliği’’ ilkesi ve Hukuk Devleti ilkeleri ihlal edilmektedir. Hukukun temel ilkeleri göz önüne alınmadan, ‘’sırf devlet ceza tahsil etsin de nasıl olursa olsun’’ şeklinde bir düşünce hukuka olan güvenin kaybedilmesine neden olacaktır.

NETİCE-İ TALEP                                                                :

Yukarıda arz ve izah etmeye çalıştığım ve resen gözetilecek sebeplerle, itirazımın kabulü ile yasalara aykırı olarak düzenlenen idari para ceza tutanağında yazılı para cezasının iptaline karar verilmesini ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını saygılarımla arz ve talep ederim.

EK                                                                                          :

  1. Hastane Raporu.
  2. İdari para cezasının ödendiğine dair alındı belgesi.
  3. Tebligat belgesi.

İTİRAZ EDEN VEKİLİ

Sokağa Çıkma Cezasına İtiraz Dilekçesi -3-

NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

İDARİ YAPTIRIM KARARI VE İDARİ PARA CEZASINA İTİRAZ EDEN:

VEKİLİ:

KONU: Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tanzim edilen … tarihli idari yaptırım karar defteri sıra numarası … olan ve buna binaen Sokağa çıkma yasağı ihlali gerekçesiyle kesilen … tl idari para cezası işleminin iptaline yönelik itirazlarımızdır..(ekte itiraz edilen karar örneği bulunmaktadır)      

TEBELLÜĞ TARİHİ:

AÇIKLAMALAR:

  1. Müvekkil adına Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından idari yaptırım karar tutanağı tanzim edilmiştir. Bu tutanakla 1593 sayılı umumi hıfzıssıhha kanunu gerekçe gösterilerek  … tarih saat 11:40de sokağa çıkma yasağının ihlal edildiği iddia edilmiştir. Bu nedenle 3.150,00-tl idari para cezası kesilmiştir. Bu karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olup derhal iptal edilmelidir.
  2. Sokağa çıkma yasağına ilişkin ilk genelgenin (11-12 Nisan 2020 tarihlerini kapsayan) yasaktan 3 saat önce yayımlandığı, yayımlandığı tarihte müvekkilim sokağa çıkma yasağına hazırlık yapmamış olduğundan bu cezaya maruz kalmıştır. Müvekkilim ekmek almak için dışarı çıktığında kolluk kuvvetleri tarafından yakalanıp tutanak tutularak cezai işlem uygulanmıştır. İdare, eylem ve işlemlerinde öngörülebilirliği esas alması gerekir. İçişleri Bakanlığı iller İdaresi Genel Müdürlüğü genelgesi açıkça öngörülebilirlikten uzaktır. Bu nedenle iptali gerekmektedir. Keza Van 3 Sulh Ceza Hakimliğinin bu konuda vermiş olduğu karar ekte sunulmuştur.
  3. Salgınla mücadele etmek amacıyla alınan tedbirlerin hemen hemen hepsi Anayasamızın güvencesi altında olan bir temel hak ve hürriyetin sınırlandırılması niteliğindedir. Sokağa çıkma yasağı “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, seyahat ve yerleşme hürrtiyetini ihlal eder. Türkiye’de olağanüstü hâl ilân edilmediğine göre, olağan hâl dönemindeyiz ve dolayısıyla bu tedbirlerin, Anayasamızın 13’üncü maddesinde öngörülen şartlara uygun olması gerekir. Anayasamızın 13’üncü maddesine göre “temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir”. Türkiye’de Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirlerden, sokağa çıkma yasağı gibi, önemli bir kısmının herhangi bir kanunî dayanağı yoktur (1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununda Covid-19 hastalığı nedeniyle belirli bir yaş altı veya belirli bir yaş üstü kişilerin veya hafta sonlarında herkesin sokağa çıkmasının yasaklanmasına izin veren bir hüküm yoktur). Ayrıca Türkiye’de olağan dönemlerde genel sağlık sebebiyle seyahat ve yerleşme hürriyeti kanunla dahi sınırlandırılamaz. Bu nedenlerle sokağa çıkma kısıtlaması açıkça hukuka aykırıdır; bu tedbirleri ihlâl eden müvekkilime kesilen para cezaları da, hukuka aykırıdır ve bunlar iade edilmelidir.( K.Gözler, “Korona Virüs Salgınıyla Mücadele İçin Alınan Tedbirler Hukuka Uygun mu? (2)” makalesinden alınmıştır. Makale metnine http://www.anayasa.gen.tr/korona-2.htm adresten ulaşılabilir)
  4. Başvuruya konu teşkil eden idarî para cezası Umumî Hıfzıssıhha kanununa aykırı eylemde bulunduğundan idari para cezası kesilmiştir. 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282’nci maddesine göre “bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara … Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir”. Görüldüğü gibi, bu maddenin uygulanabilmesi için “bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket” edilmesi veya “zorunluluklara” uyulmaması gerekmektedir. Dolayısıyla söz konusu yasağın veya zorunluluğun 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha Kanununda yazılı olması gerekir. Dolayısıyla idarî para cezasına konu teşkil eden yasak, 1593 sayılı Umumî Hıfzıssıhha Kanununda yazılı olan bir yasak değildir. Bu nedenle söz konusu Kurul kararının ihlâl edildiği gerekçesiyle verilen idarî para cezası, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun “bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, … idarî para cezası verilir” diyen 282’nci maddesindeki yasağın kanunda yazılı olması şartına uygun değildir ve bu nedenle kaldırılması gerekir.
  5. Müvekkilim hakkında kesilen mevcut idari para cezası yukarıda açıklamasını yaptığımız üzere zaten haksız iken ayrıca 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun öngördüğü ‘789 Türk LİRASINDAN 3.180 Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.’ hükmünü içermektedir. İdari para cezaları da dahil olmak üzere kanunen uygulanan her türlü müeyyidelerde sebepsiz olarak cezanın alt sınırdan uzaklaştırtılamayacağı, kişilerin fiilleriyle orantılı şekilde bir yaptırım ile karşılık bulmaları bir zorunluluktur. Hiçbir gerekçe gösterilmeden cezanın üst sınırdan verilmesi ölçülülük ilkesine aykırıdır.
  6. Cezayı yazdıran polis memurları yeterli araştırmayı yapmadan keyfi olarak ceza yazmışlardır. Bu tür bir durumda her şey kayıt altına alınmalı ve somut deliller ortaya konulmalıdır. Bu tür cezaların bu şekilde hazırlanması polis memurlarının keyfi olarak karar almalarına sebep olacaktır. Bu sebeple polis memurlarının düzenlediği tutanağın iptali gerekmektedir.
  7. Türk Ceza sisteminde kişilerin suçlu veya kabahatli sayılması için şüpheden uzak, somut delillerin ortaya konulması ve şüpheye mahal verilmemesi gerekmektedir, aksi halde keyfi uygulamalara zemin hazırlayacaktır.
  8. Netice olarak düzenlenen ceza herhangi bir delile dayanmayan keyfi bir uygulamadır. Hukuka ve hakkaniyete aykırı idari yaptırım kararının ivedilikle İptali gerekmektedir.

DELİLLER: Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tanzim edilen … tarihli idari yaptırım karar defteri sıra numarası … olan idari yaptırım kararı, K.Gözler, “Korona Virüs Salgınıyla Mücadele İçin Alınan Tedbirler Hukuka Uygun mu? makalesi, kurumlardan gelecek yazı cevapları ve belgeler ve her türlü sair delil.

SONUÇ ve İSTEM  : Yukarıda kısaca arz ve izah ettiğimiz ve dosyadan da re’sen bulunacak nedenlerle;

Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından tanzim edilen … tarihli idari yaptırım karar defteri sıra numarası … olan ve buna binaen 3.150,00.-tl idari para cezası kesilmesi işlemine itirazımızın kabul edilerek bu idari yaptırım kararı ve idari para cezasının İPTALİNE karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederiz. 03.03.2021

EKLER: 1-Onanmış Vekaletname Örneği 2- Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü İdari Yaptırım Kararı Örneği

Sokağa Çıkma Cezasına İtiraz Dilekçesi 4

ADANA NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE

İTİRAZ EDEN :

VEKİLİ :

KARARINA İTİRAZ EDİLEN: ADANA KAYMAKAMLIĞI

KARAR TARİHİ:

KARAR NO:

TUTANAK TANZİM:

TUTANAK TEBELLÜĞ TARİHİ:

İTİRAZ KONUSU: Adana İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen 12 tarihli İdari Yaptırım Kararının iptali ile ödenen para cezasının müvekkile iadesine karar verilmesi istemidir.

AÇIKLAMALAR

1- Müvekkil hakkında 13 tarihinde 1593 Sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. Ve 72. maddelerine ve Adana İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun 19/05/2020 tarih ve 2020/51 Sayılı Kararına göre sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği gerekçesi ile 3.150.00 TL idari para cezası kesilmiştir. İlgili idari para cezasını ihtiva eden karar ( EK-1) tarafımıza 30/01/2021 tarihinde tebliğ olmuş olup, yasal süresi içerisinde itirazlarımızı sunuyoruz.

2- Müvekkil Mersin Limanında, Adalet Gemi Acenteliğine bağlı olarak Acente Personeli Olarak görev yapmaktadır.(EK-2) Müvekkil yaptığı görev icabı, günün belirlenmiş (08:00-17:00) saatleri gibi saat aralıklarında çalışmamakta olup, Limandaki faaliyet durumlarına göre 24 saatin belirli olmayan iş durumuna göre değişen saatlerinde çalışmaktadır. Müvekkilin Limandaki görevi icra edebilmesi adına Adalet Şirketi tarafından 14 ile 15 tarihleri arasında izin belgesi(EK-3) verilmiş olup, polisler tarafından kesilen ceza tarihi 12 tarihidir.

Müvekkil izin belgesi olduğunu görevli polis memurlarına belirttiği halde baştan savma şeklinde tavırla karşılaşmış ve dikkate alınmadan müvekkil ikaz zannettiği bir cezaya maruz kalmıştır. Gemilerin geliş, gidiş, yükleme saatleri değişebildiğinden belirlenen saat aralıklarında Limana geçiş sağlayıp görevini o saatlerde yerine getirmektedir. Limanda iş faaliyetlerinin saatleri değişkenlik göstermesi sebebi ile ve zorunlu faaliyetlerin yerine getirilebilmesi adına 19/05/2020 tarihli Adana İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul 2020-51 Kararında (EK-4) 2 no.lu AÇIK OLACAK İŞYERİ,İŞLETME VE KURUMLAR başlıklı kararın E bendinde “e) Zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmeler (Havalimanları, limanlar, sınır kapıları, gümrükler, karayolları, huzurevleri, yaşlı bakım evleri, rehabilitasyon merkezleri, Acil Çağrı Merkezleri, AFAD Birimleri, Vefa Sosyal Destek Birimleri, Göç İdaresi, PTT vb.),” belirtilen kurum, işletme ve iş yerlerinin açık olması sebebiyle sokağa çıkma yasağından muaf tutulmakta olup ve o iş yerleri, işletme ve kurumlarda görev yapan personel de ilgili karara bağlı olarak sokağa çıkma yasağından muaf tutulmaktadır. Müvekkil Mersin Valiliği Limanlar Mülki İdare Amirliği tarafından Mersin Limanı Daimi Giriş Kartı(2020 Yılı İçin Geçerli Kart) (EK-5) verilerek ilgili sokağa çıkma yasağından muaf olunması sağlanmıştır.

3- Olay günü ve saatinde Müvekkil Mersin Limandaki görevini ifa etmek üzere hazırlanıp yola çıkmak üzere iken ikamet ettiği apartman çevresinde dolaşan polisler müvekkili apartman bahçesinde görmesi ile sokağa çıkma yasağını ihlal ettiğinden bahisle idari para cezası uygulamışlardır. Müvekkil kendisinin Liman görevlisi olduğunu, söz konusu tarihleri kapsar izin belgesi olduğunu, buna dair kartı bulunduğunu, iş yerinde çalışmak adına dışarı çıktığını, beyan ettiği halde cezayı uygulayan polisler ilgili beyanları dikkate almamış, üzerine müvekkilin bilgisizliğini görerek “bu sadece ikaz için, biz şuan herhangi bir ceza kesmiyoruz diyerek, müvekkilin farkına varamayacağı şekilde tutanak tutup ceza kesmişlerdir. Müvekkil kararın kendisine tebliği ile cezanın kesildiğinin farkına varmıştır. Söz konusu cezayı kesen polisler usule aykırı, hukuka ve hakkaniyete uymayacak şekilde keyfi uygulamada bulunmuş olup, söz konusu İdari Para Cezasının iptaline ve ödenen idari para cezasının(EK-6) Müvekkile iadesine karar verilmesi gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve Sayın Hakimliğinizce re’sen gözetilecek sebeplerle;

İtirazımızın kabulü ile Hukuka Aykırı İdari Para Cezasının İptali ile Ödenen İdari Para Cezasının Müvekkiline iadesine,

Yargılama Giderleri ile Yasal Vekalet Ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.

İTİRAZ EDEN VEKİLİ

EK-1 : Ceza Kararı EK-2 : Acente Kartı EK-3 : İzin Belgesi EK 4 : 19/05/2020 tarihli Kocaeli İl Umumi Hıfzıssıhha Kurul 2020-51 Kararı EK 5 : Liman Görevlisi Kartı EK 6 : Ödeme Makbuzu EK 7 : Vekaletname

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler