Km’si Düşürülmüş Araç Savcılığa Şikayet Dilekçesi

KM’si düşürülmüş bir aracın satılması suç oluşturur. Böyle bir durumda savcılığa şikayet dilekçesinin nasıl hazırlanması gerektiği Adana Barosu avukatlarından Saim İNCEKAŞ tarafından bu yazımızda paylaşılmıştır.

ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ                             :

VEKİLİ                                    :

 ŞÜPHELİ                              :

SUÇ                                        : Dolandırıcılık 

SUÇ TARİHİ                        :

SUÇ YERİ                             :

AÇIKLAMALAR                    :

1-) Müvekkilim  şüpheli ile imzaladığı … İLİ … Noterliği’nin ….. tarihli…….. yevmiye sayılı “ Araç Satış Sözleşmesi ile … plakalı, ………… şasi nolu, …………….motor nolu, … tipi, … marka … model dizel hususi aracı … kilometrede iken satıcı … TL bedelle satın almış ve belirlenen bedel satıcıya ödenmiştir.

2-)Müvekkile satış esnasında sunulan araca ait … tarihli ekspertiz raporunda aracın … km olduğu belirtilmiş ve emsal marka, yıl ve kilometre araçlar üzerinden satış bedeli belirlenmiş ve satış sözleşmesi gerçekleştirilmiştir. Aracın rutin muayene işlemleri nedeniyle gerçekleştirilen … tarihli muayenede aracın halihazırda … km gösterdiği ancak aracın … yılına ait muayene raporunda … km civarında olduğu anlaşılmıştır. Şüpheli tarafından sunulan raporun aracın kilometre değerlerinin düşürüldükten sonra gerçekleştirilen raporlama işlemini yansıttığı anlaşılmıştır. Bu husus TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonuna gerekli müzekkere yazılması halinde belgelenecektir.

3-) Aracın … yılına ait araç muayene işleminin ardından gerçek kilometre değerinin düşürüldüğü satış esnasındaki ekspertiz  değerlerinin silinmiş kilometre değerleri üzerinden raporlandığı anlaşılmıştır. Aracın kilometresinin sildirilmek sureti ile dolandırıldığını anlayan müvekkilim  şüpheli ile sözlü olarak görüşmüş  ise de şüpheli  “aracın artık satıldığını ve araçla ilgili hiçbir şeyin kendisini ilgilendirmediği” cevabını vermiştir. Müvekkilin talepleri verilen cevapla karşılıksız bırakılmış ve mağdur edilmiş, müvekkil sözleşmeden doğan borcun ayıplı ifası nedeniyle telafisi imkansız şekilde zarara uğramıştır.

4-) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 219. maddesinde “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” denilmiştir.  Ayrıca TBK yukarıda anılan 219. maddesine paralel bir düzenleme de 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda yer almıştır. Madde 8’de; “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” denilmiştir. Aynı kanunun 9. Maddesinde ise satıcının sorumluluğu düzenlenmiştir; “Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.”  şeklindeki kanun maddeleri ile sabit olan dürüstlük kuralı başta olmak üzere satıcı sıfatı nedeniyle yükümlülüklerini ihlal etmiştir. Müvekkilin iradesi şüpheli tarafından fesada uğratılmış, müvekkil aldatılmıştır.

5-) Şüphelinin  eylem ve işlemlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 157.maddesinde  düzenlenen “ Dolandırıcılık suçunun bütün unsurlarını taşıdığı  aşikardır. Bahsi geçen kanun maddelerininde belirtilen suçların unsurlarının şikayete konu olay bakımından oluştuğu ve şikayetçinin mağduriyetinin giderilmesi ve caydırıcılık  açısından şüphelinin cezalandırılması gerektiğini hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın ortaya koymaktadır. Ayrıca son yıllarda Yargıtay Ceza Daireleri’nin yerleşik içtihatları  Yargıtay 23.Ceza Dairesi’nin Dairesi 2015/72 E. , 2015/1029 K . Sayılı kararında ” Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanık A.. Ç..’in, kendisine ait 2006 model Fiat Albea marka ve yaklaşık 125.000 kilometredeki aracını, göstergesinde oynama yaparak 100.000 kilometrenin altına indirdikten sonra değerinin üzerinde bir bedelle tanık R.. E..’ye 11.01.2010 tarihinde sattığı, tanık R.. E..’nin aynı aracı 22.03.2010 tarihli noter satış sözleşmesiyle şikayetçi M.. B..’a sattığı, şikayetçinin aracı tanıdığı oto tamircilerine götürerek yüzeysel olarak kontrol ettirdiğinde herhangi bir sorun olmadığını söyledikleri, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra aracın arıza yapması üzerine özel bir servise götürdüğü ve aracın gerçek kilometresinin 130.000 civarında olduğunu öğrendiğinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve şikayetçi beyanları, araç bakım faturaları ile tüm dosya kapsamına göre, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir” şeklindeki kararıyla da sabit olmak üzere bahse konu olay mezkur suçların unsurlarını karşılamaktadır.

HUKUKİ SEBEPLER                        : TCK,CMK ile her türlü mevzuat hükümleri

HUKUKİ  DELİLLER                        : … Noterlği’nin … tarihli … yevmiye sayılı “ Araç Satış Sözleşmesi, … plakalı, … şasi nolu … motor nolu Araç ruhsat fotokopisi, … Tarihli Araç Muayene Raporu, … Tarihli Araç Ekspertiz Raporu, Tanık, Yemin, Bilirkişi İncelemesi ve her türlü yasal delil

NETİCE-İ TALEP                             : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebepler  ile  toplanacak olan ve   tarafımızdan  talep edilecek olan deliller nazara alınmak sureti ile;

Şüpheli hakkında gerekli ksoruşturmanın yapılarak Dolandırıcılık ve  Güveni Kötüye Kullanma  suçları sebebi ile ayrı ayrı cezalandırılması için kamu davası açılmasına  karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederim.

                                                                       MÜŞTEKİ VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir