ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ CEZA DAİRESİNE
Gönderilmek Üzere
ADANA 2. ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
DURUŞMA TALEPLİDİR.
DOSYA NO :
KARAR NO :
MAĞDUR :
SANIK :
MÜDAFİ :
SUÇ : Bina İçinde Muhafaza Altına Alınmış Olan Eşya Hakkında Hırsızlık, İşyeri Dokunulmazlığını İhlal Etme
KONU : Adana .. Asliye Ceza Mahkemesinin ……….. esas ve ………. Karar sayılı ilamının bozulması , dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesi, mahkemeniz aksi kanaatte ise yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkil hakkında beraat kararı verilmesi istemidir.
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN TEBLİĞ TARİHİ:
AÇIKLAMALAR:
Müvekkil sanık ………. üzerine atılı bina ve eklentileri içerisinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık suçunu işlediği gerekçesiyle TCK’nın 142. Maddesinin 2. Fıkrasına 6545 sayılı yasanın 62. maddesi ile eklenen h fıkrası uyarınca 2 YIL 9 AY 10 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işlediği gerekçesiyle TCK’nın 116/2 maddesi uyarınca 5 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA karar verilmiştir. Bu karar yeterli ve inandırıcı delillerden yoksun, somut gerçeğe dayanmayan dosya esasıyla çelişen, ceza mevzuatına aykırı bir cezalandırmadır. Şöyle ki;
Bahse konu olay 08.04.2018 tarihinde gerçekleşmiştir. Müşteki ………… suça konu olaydan 09.04.2018 tarihinde haberdar olmuş ve ………Meydan Tıp Merkezi ile atık yağ konusunda anlaşmaları bulunan ………..LTD ŞTİ. Firma sahibi …….. ile aynı gün içerisinde telefon aracılığıyla görüşmüştür. Akabinde müştekinin 18.10.2019 tarihli ilk celsede verdiği beyanda da görüleceği üzere ………….LTD ŞTİ. firma yetkilisi ile 1 hafta sonra bir araya gelerek elinde bulunan kamera görüntüsü çıktılarını yetkiliye göstermiş ve görüntülerdeki şahsın müvekkil sanık ………… olduğu anlaşılmasına karşın 13.07.2018 tarihinde şikayetçi olmuştur. Şikayet süresi içerisinde yapılmış olsa bile burada üzerinde durulması gereken konu 11.09.2020 tarihli celsede müvekkil sanık ………. beyanında belirttiği gibi ” ……..Tıp Merkezinin anlaşmalı olduğu…………. LTD ŞTİ. Firmasının müvekkil sanığın rakibi olduğu olduğu ve Habitat isimli firma yetkilisinin ……..Tıp Merkezine yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı size ceza yazacak gidip şikayetçi olun şeklindeki baskısı sonrası” şikayetin gerçekleştiğidir.
Bu baskıya bağlı olarak gelişen ve kabul edilmemesi gereken bir diğer durum ise tanık beyanıdır. Her ne kadar gerekçeli kararda tanık ……………. müvekkil sanık ……………. suç isnadında bulunmasını gerektirir neden bulunmadığı belirtilmiş ise de tanığın beyanda bulunduğu tarihte halen …………Tıp Merkezi çalışanı olduğu, şahsi olarak müvekkil sanık yönünden bir husumeti bulunmasa bile işine devam etme gayesinde olduğu açıktır.
Müvekkil sanık ve dosyanın diğer sanığı ……………’ın olayın başından beri tutarlı olan beyanları incelendiğinde mutfağa gittiklerini ve orada çalışan bir bayanın göstermesi ile atık yağı aldıkları anlaşılmaktadır. Bahse konu mutfağın bulunduğu kata ve mutfağın içine personel kartı ile giriş yapılabilmektedir. Bu bakımdan ilk olarak güvenlik görevlisi ve ikinci olarak da mutfakta görevli bayanın yönlendirmesi ile iş yerine girişler sağlanmıştır. Bu sebeple rıza dışında iş yerine girme ya da rıza dışında iş yerinde bulunma şekliden gerçekleşen iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu şartları bakımından oluşmamıştır.
Buradaki önemli bir diğer husus ise işyeri dokunulmazlığı ihlal suçunun takibinin şikayete tabi olmasıdır. 18.10.2019 tarihli celsede müşteki şikayetçi olmadığını beyan etmiştir. Bu bakımdan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu bakımından müşteki şikayetçi olmadığı için düşme kararı verilmesi gerekirken, cezaya hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Müvekkil sanık …………. beyanlarının aksi yönünde cezalandırmasını gerektirecek somut hiçbir delil bulunmamaktadır. Dosyadaki tek tanık anlatımı da yukarıda belirttiğimiz üzere bahse konu olayın geçtiği iş yerinde halen çalışmaya devam eden tanığa aittir. Her ne kadar gerekçeli kararda “sanığın hastanenin atık yağlarının sadece anlaşmalı şirkete verildiğini,her isteyenin içeri girip yağları alamayacağını bilebilecek pozisyonda olduğu” şeklinde gerekçe oluşturulmuş ise de müvekkil sanığın önceden …..Tıp Merkezi ile anlaşmasının bulunduğu, atık yağları toplamak için belirli bir sürenin bulunmadığı bu sebeple ………..Tıp Merkezi’nin yeni bir firma ile anlaştığını bilemeyecek konumda olduğu ve atık yağları almadan önce iş yerinde çalışan iki kişi ile görüşülmesine rağmen bu yönde kendisine bir bildirimde bulunulmadığı hususları da gözetildiğinde suç işleme kastı ile hareket etmediği sonucuna varılmalıdır.
Müvekkil sanık ……….. 11.09.2020 tarihli duruşmada müştekinin zararını gidermek istediğini belirtmiş ve bu hususta kendisine bir sonraki celseye kadar süre verilmiştir. 08.01.2021 tarihli bir sonraki duruşma tutanağında da görüleceği üzere müvekkil sanık bu süreçte CEZAEVİNE GİRMİŞTİR. Bu bakımdan cezaevinde bulunan müvekkilin zararı gidermesi mümkün olamamıştır. Mahkemece zararı gideremeyecek konumda bulunan müvekkil sanık yönünden zararı gidermesi için zararın azlığı da göz önüne alınarak yeniden bir süre tayin edilmesi gözetilmesi gereken bir husustur.
Bilindiği üzere savcılık makamınca sanık lehine olan tüm delillerin toplanması esastır. Bu sebeple savcılık makamınca sanığa süre verilmeden eksik inceleme neticende mütalaa verilmiştir. Suçu kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkil sanık ………….. tarafından müştekinin zararı giderilmiş ve buna ilişkin makbuzlar dosyaya sunulmuştur. TCK’nın 168. maddesine göre etkin pişmanlık hükümlerinden failin yararlanabilmesi için, iade veya tazminin en geç hüküm verilmezden önce gerçekleştirilmesi gerekir. Burada hüküm verilmezden önce ibaresinden kararın kesinleşmesinden önceki son hüküm olarak anlaşılması gerektiği kanaatindeyiz. Mahkeme aksi görüşte olsa dahi yukarıda açıkladığımız üzere hüküm kurulmadan bir önceki celse müvekkilin zararı gidereceğini söylediği açıktır. Ceza evinde olduğu göz önünde bulundurulursa lehe olan hükümlerden yararlanma hakkı ve savunma hakkı kısıtlanmıştır. Tekrar belirtmek gerekir ki müştekinin de belirttiği üzere zarar 100TL olup, zarar miktarının az olması hususunun gözetilmesi gerekir. Bu sebeple müvekkil sanık yönünden koşulları oluşmayan suçtan yine de cezaya hükmedilecekse etkin pişmanlık hükümleri gereği indirim yapılması gerekmektedir.
Yukarıdaki tüm anlatımlarımızla suç işleme kastı olmayan ve …..Tıp Merkezi çalışanlarının yönlendirmesi ile atık yağları bulunduğu yerden alan müvekkil sanık …………. hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçları bakımında beraat kararı verilmesi gerekirken, mahkumiyete hükmedilmesi hatalıdır.
SONUÇ ve TALEP: Yukarıda izah ettiğimiz gerekçeler ve resen gözetilecek nedenler birlikte değerlendirilerek yapılacak istinaf incelemesi neticesinde;
-İstinaf başvurumuzun kabulüne,
-Hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine;
-Hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasını ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak müvekkilin beraatine karar verilmesini, daireniz aksi kanaate ise müvekkil sanık yönünden şikayet olmaması sebebiyle öncelikle iş yeri donulmazlığını ihlal suçu bakımından düşme, müştekinin zararının giderilmesi neticesinde sanık lehine olan hükümlerin uygulanmasını talep ederiz.
Sanık Müdafi