Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Şikayet Dilekçesi

ADANA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

Şikayetçi :

Şüpheli :

SUÇ : TCK 216/1 ve TCK 216/3 (Dini değerlere hakaret ve aşağılama, insanları kin ve düşmanlığa tahrik

Konu : Şüpheli yayımladığı yazısı ile halkın bir kısmı tarafından benimsenen dini değerlere hakaret, aşağılama ve insanları kin ve düşmanlığa tahrik niteliğindeki ifadeler nedeniyle ilgili kanun maddeleri çerçevesince cezalandırılması ve adaletsever.com adlı siteden ilgili yazıya erişimin engellenmesi ve yazının kaldırılması talebidir.

Açıklamalar :

Sayın Makamınızca da malum olduğu üzere, Türkiyemiz farklı inanç, felsefi görüş, siyasi kanaatten 80 milyon insanın karşılıklı saygı ve hoşgörü içinde kardeşçe yaşadığı barışçıl bir ortama sahiptir.

Tüm dünya milletlerine örnek olan bu barış ve hoşgörü ortamını bozmak bu ülkeye verilebilecek zararların en büyüklerinden biridir. Bu nedenledir ki, Kanun Koyucumuz, gerek 765 sayılı TCK.nda ve gerekse 5237 sayılı (yeni) TCK.nda bu gibi girişimleri engellemeyi amaçlayan hukuksal tedbirler almıştır.

Bu tedbirlerin başında, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden eylemlerin TCK.nun 216. maddesinde suç olarak düzenlenmesidir. 765 sayılı yasanın 312. ve 175. maddelerinde ayrı ayrı düzenlenen “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “mukaddesata hakaret” suçları 5237 sayılı yasanın 216. maddesinin 1. ve 3. bentlerinde birlikte düzenlenmiştir.

Şüpheli adaletsever.com isimli bir internet sitesinde Arap toplumunu, Nusayrileri hedef alan yazı demeye bile diliminiz varmadığı şuursuz ve ahlaki değerlerden yoksun düşüncelerini dışa vurarak bir yandan Arap Alevileri vatan haini olmakla suçlarken, diğer yandan ırkçı bir yaklaşımla “…bir Nusayri iti değilim” diyerek hakaretamiz kelimeler kullanarak açıkça hukuka aykırı bir şekilde saldırıda bulunmuştur.

Şikayet konusu yazıda Arap Alevileri hakkında bir kısmı yukarıda belirttiğimiz çirkin ve seviyesiz hakaretler kullanmış olduğu alaycı üslup toplumumuzda inanç çatışması oluşturacak, farklı görüş ve inançtaki kişilerin birbirlerine karşı hislerinin değişmesine sebep olacak, husumetleri tetikleyecek, dini hoşgörüyü yok edecek, kamplaşma yaratacak, insanları karşı karşıya getirecek, tahrik edip çatışmaya sevk edecek ve KAMU BARIŞINI TEHLİKEYE SOKACAK özellikler taşımaktadır.

Şüphelinin bu ayrıştırıcı ve hakaret içeren yazısına karşılık belirtmek isteriz ki; Hiçbir ırk diğer bir ırktan üstün ve daha özellikli değildir. Gazetecilik; toplumun değer yargılarına önem verilen, bütünleştirici, yapıcı eleştirilerle toplumun yönlendirilmeye çalışıldığı, etik bir anlayışla ve dikkatle hareket edilmesi gereken bir meslek olarak bilinir. Toplumu ayrıştıran ve bölen bir yaklaşım sergileyen, insanların toplumsal özelliklerini ırksal özelliklerine indirgeyen ve bu indirgemede –kendince- aşağılama yolunu seçerek şüphelinin açıkça saldırgan ve ayrıştıran yazısı ile suç işlediği sabittir.

Arap Alevi toplumu, bu topraklarda vatanseverliği ve her alanda üretkenliğiyle bilinir. Topluma faydalı bireyler yetişmesi için küçük yaşlardan itibaren gerek kültürel gerekse sosyal etkinliklerle öne çıkan Arap Alevi toplumu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında ülkesinin çağdaş ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için büyük bir gayret sarf eder.

Yine bilinmelidir ki Kurtuluş yıllarındaki varoluş mücadelesinden bu yana Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına, kural ve kaidelerine, tüm kesimlerin değer yargılarına, dini inançlarına saygı gösteren, kendi inançlarını, geleneklerini, göreneklerini kimseye zarar vermeden, gösterişten uzak gerçekleştiren, öğrencilere, yoksullara kucak açan ve Adana başta olmak üzere Türkiye’nin her bölgesine yayılmış bilim insanı, akademisyen, doktor, öğretmen, mimar, mühendis, şehir plancısı ve daha sayabileceğimiz bir çok değeriyle ülkesini geleceğe taşımaya çalışan, iş insanlarıyla üretim ve istihdama büyük katkı sunan bir topluluktur.

Ancak şüphelinin çirkin üslubuyla küçümsemeye çalıştığı bu toplum; Cumhuriyetin kurulması için bedeller ödemiş, tarihsel süreçteki duruşu ve yaşam biçimiyle takdirle karşılanmış insanlardan oluşur.

ŞÜPHELİNİN BU HAKARETEMİZ İFADELERİ FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEZ

Fikir Özgürlüğü, kamu düzenini ve toplumsal barışı tehdit eden yayınlar yapma özgürlüğü değildir. Düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü kutsaldır, ancak ifade özgürlüğü sınırsız değildir. Eleştiri ayrı şeydir hakaret ayrı şeydir. Bir başkasının inanç ve düşüncelerine saldırmak, hakaret etmek, aşağılamak hiçbir hukuk sisteminde hoş görülmez. Şikayet konusu yazıda söz konusu sınırlar fazlasıyla aşılmıştır.

Nitekim TCK’nın 216/1 ve 216/3. maddeleriyle getirilen normlar bu tür saldırıları suç olarak düzenlemiştir. Şikayet konusu yazıda söz konusu normlarla korunan hukuksal değerlere saldırılarak her iki suç da işlenmiştir.

Tüm toplumlarda din yahut inanç taşıdığı hassasiyet gereği sürekli korunması gereken kavramlar olarak görülmüşlerdir. Bunun neticesinde en ilkel toplumdan en gelişmişine kadar insanların bu konularda düşünce ve fikirlerini beyan ederken toplumu rahatsız edici kelimelerden ve ifadelerden uzak tutulması için yasalar yapılmış özel koruma tedbirleri öngörülmüştür.

Türk Hukuku da öncelikle 765 sayılı eski Ceza Kanunu 175.maddesinin 3.fıkrası ile bu doğrultuda bir düzenlemeye sahip bulunmaktaydı. Buna göre, “Allah’a ve dinlerin peygamberlerinden veya kutsal veya mezheplerden birine hakaret eden” kişinin cezalandırılması öngörülmekteydi. Söz konusu fıkra şu şekildeydi;

“Allah’a veya dinlerden veya bu dinlerin peygamberlerinden veya kutsal kitaplarından veya mezheplerinden birine hakaret eden veya bir kimseyi dini inançlarından veya mensup olduğu dinin emirlerini yerine getirmesinden veya yasaklarından kaçınmasından dolayı kınayan veya tezyif veya tahkir eden veya alaya alan kimseye altı aydan bir yıla kadar hapis ve beş bin liradan yirmibeş bin liraya kadar ağır para cezası verilir.”

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ise 216. maddesi ile daha genel anlamda bir düzenlemeye gitmiştir. Madde metni şu şekildedir;

(1)“Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır”

TCK 216. Maddesi ile korunan hukuki yarar; kamu barışı, güveni ve düzenidir. Bu düzenleme ile toplumda suç işlenmesine de sebep olabilecek tehlikeli durumların ortaya çıkmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Kanun toplumun çeşitli katmanları arasında kin ve düşmanlığı önlemek istemektedir.

Son olarak; üstünlük şu veya bu ırkta değil, fikirlerdedir, öğretilerdedir. Üstünlük, kişinin, diğer insanların yararına ne ürettiğiyle, insanlar arasında barış, sevgi ve kardeşlik adına yaptıklarıyla ölçülür. Yani, ölçü insandır, çünkü “İnsan” kelimesi, Arapça “Ünsiyet” ten yani “yaklaşmak, yakınlaşmak” tan gelir. Dolayısıyla bir insan diğer insanlara ne kadar yakınsa o kadar insandır, aksi takdirde insan ismini hak etmez.

Tüm bu sebeplerden dolayı şüphelinin şikayet konusu yazıda doğrudan Arap Alevilerini hedef alan, onları kutuplaştırmaya ve ötekileştirmeye çalışarak hakaret cümleleri kuran, adaletsever.com adlı haber sitesinde yayınlamış olduğu yazıya erişimin engellenmesi ve kaldırılması, insanları rencide eden, toplumsal barışı bozup insanlar arasında kin ve düşmanlık tohumları eken bu bu yazının yazarının da TCK 216/1 ve TCK 216/3 kapsamında cezalandırılmasını saygılarımla talep ederim.

Hukuki Nedenler : TCK Ve ilgili mevzuat.

Hukuki Deliller : adaletsever.com adlı haber sitesi ve sair deliller

Sonuç ve İstem : Yukarıda belirtilen nedenler ve savcılığınızca resen dikkate alınacak sebeplerden dolayı şikayet konusu “Annen Otobanda mı Doğurmuş Seni” adlı yazıda aleni bir şekilde Arap Alevilerine karşı yazılan hakaret cümleleri, emsal AİHM kararları, emsal başka kitaplar üzerine açılan ceza davalarının bilirkişi raporları ve iddianameleri dikkate alınarak adaletsever.com adlı haber sitesinde yayınlamış olduğu yazıya erişimin engellenmesi ve kaldırılması, insanları rencide eden, toplumsal barışı bozup insanlar arasında kin ve düşmanlık tohumları eken bu yazının yazarının da TCK 216/1 ve TCK 216/3 kapsamında hakkında kamu davası açılarak cezalandırılmasını saygılarımla talep ederim.

Müşteki

  • İlk yayınlanma tarihi: 15 Ağustos 2021

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize WhatsApp'tan ulaşın!