Haksız Gözaltı Nedeniyle Tazminat Dilekçesi

Haksız Gözaltı Nedeniyle Tazminat Dilekçesi 1

ADANA NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

Gönderilmek Üzere

ADANA NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİN

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI: Maliye Hazinesi

DAVA KONUSU : Haksız olarak alınan koruma tedbirleri nedeni ile tazminat

AÇIKLAMALAR :

1-Müvekkilim uyuşturucu veya  uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu işlediği iddiası ile 31.07.2018 tarihinde  gözaltına alındı. Gözaltında 1 gün hakim önüne çıkarılmadan kaldı. Gözaltında 1 gün hakim önüne çıkarılmadığı gibi işlemediği bir suç yüzünden psikolojik şiddete maruz kaldı. Akabinde mevcutlu olarak Cumhuriyet savcılığına sevk edildi. Cumhuriyet savcılığınca uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan tutuklanmaya sevkedildi.

2-Müvekkilim 13 tarihi saat 16:00’da kullandığı X plakalı araç ile karakola giderek emniyet güçlerine teslim olmuştur. Aynı gün saat 16:45 de müvekkilimin ikamet ettiği evi aranmıştır.

3-Müvekkilim  üzerine atılı suçu işlemediği, şahsına isnat edilen suçlamalarla ilgili somut hiç bir delil bulunmadığını, Cumhuriyet savcılığınca, müvekkilimin şahsında suç oluşturacak herhangi bir eylemle ilişkilendirilemediğini, ortada uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu oluşturacak zaman, yer ve kişi bakımından müvekkilimin tarafıyla ilişkilendirilebilecek bir eylemin bulunmadığını ve  vermiş olduğu ifadeler dikkate alınmadan Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Van 2.Sulh Ceza Hakimliğinin 2018/408 sayılı sorgu numarasıyla hakkında CMK 109/3-b maddesi uyarınca yerleşim yeri adresi itibarı ile kolluk birimine her hafta Pazar günleri 08:00-22:00 saatleri arasında başvurmasına ve CMK 109/3-a maddesi uyarınca hakkında yurtdışına çıkış yasağı uygulanması şeklinde adli kontrol kararı alınarak serbest bırakılmasına karar verilmiştir

4- Daha sonra hakkında Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinde 2018/18 Esas No ile kamu davası açılması akabinde yapılan yargılama sonucunda suçsuz olduğu anlaşılarak üzerine atılı suçtan Van 6. Ağır ceza mahkemesinin 2019/38 karar numaralı kararıyla  beraat etti.

5-Müvekkilim 1 gün gözaltında kalmış ve evinde arama yapılmıştır. Müvekkilimin evinde arama yapılması müvekkilimin komşuları ve yakın çevresi tarafından suçlu olarak algılanmasına neden olmuştur. Müvekkilimin bu nedenle etrafındaki insanlar tarafından kötü gözle bakılmasına sebep olmuş. Bu durum müvekkilimin itibarını zedelemiştir. Ayrıca bu durum müvekkilimin  ve ailesi için telafisi mümkün olmayan zararlara neden olmuştur.

6– Müvekkilim verilen adli kontrol kararı ile birlikte her Pazar günü karakola gidip imza atmaktaydı, bu durum müvekkilimin üzerinde baskıya neden olmaktaydı şöyle ki; müvekkilim Pazar günleri kendini imza atmayı unutmamak için zorlamasına neden oluyordu, üstelik ailesine ayıracağı zamanı karakola gitmekle harcıyordu. Tüm bu durumlar göz önüne alındığında müvekkilim manevi bir çöküntü yaşamıştır.

7-Müvekkilim gözaltında 1 gün kaldı. Geç de olsa yargılama sırasında  gerçekler anlaşılmış, gözaltında kalmasının haksızlığı ortaya çıkmış hakkında beraat kararı verilmiştir. Gözaltında kaldığı süre içinde 1000 Türk Lirası maddi, duyulan üzüntü ve sosyokültürel durumu karşısında toplum içinde düşmüş olduğu durum göz önüne alınarak 5000 Türk lirası manevi tazminat isteminde bulunmamız icap etmiştir.

DELİLLER : Mahkeme kararı, ikametgah belgesi, nüfus kayıt örneği, tutuklama kararı,  tanıklar, her türlü sair delil.

HUKUKİ NEDENLER : CMK Md. 141-142 ve İlgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda izah edilen sebeplerden ötürü, haksız olarak yakalanıp müteakibinde haksız olarak gözaltında kalması nedeniyle uğramış olduğu zarar karşılığı olarak 1000 Türk Lirası maddi, 5000 Türk Lirası manevi olmak üzere toplam 6000 Türk Lirası tazminatın dava tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak tarafımıza ödenmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

                                                                                                                                          DAVACI VEKİLİ

Haksız Gözaltı Nedeniyle Tazminat Dilekçesi 2

ADANA NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

DAVACI :

DAVALI : Maliye Hazinesi

KONU : CMK 141. Maddesine göre haksız koruma tedbirleri (yakalama-gözaltı-tutukluluk-el koyma) nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır.

OLAYLAR

2014 yılından beri kamuda memur olarak görev yapmaktayım. 2014 yılında Maliye Bakanlığı’nın açtığı Maliye Uzman Yardımcılığı sınavını kazanarak 6 aylık eğitimden sonra Mayıs 2015’te Hazine ve Maliye Uzman Yardımcısı olarak Bakanlık birimlerinden Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK)’nda kamu görevime başladım.

·MASAK’ta çalıştığım dönemde 2019 yılının Eylül ayının başlarında kurumdaki işlerimizi yaparken kullandığımız Entegre Mali İstihbarat Sistemi (EMİS) isimli sisteme erişimim engellendi. Peyderpey diğer çalışma arkadaşlarımın da erişimleri engellendi. Bu konu hakkında zamanın yöneticilerinden defalarca randevu talep etmemize rağmen herhangi bir geri dönüş olmadığı gibi konu hakkında aydınlatıcı bir açıklama da yapılmamıştır. Sonradan edindiğim bilgilere göre yöneticilere MASAK’ta rapor yazım süreci ve tekniği, sorgu atmanın amacı ve şekli, raporu yazılan kişi hakkında yapılan analizlerin kapsamı ve niteliği gibi kurumun genel işleyişi hakkında defaatle sunum yapıldığını öğrendim. Sunum yapılması ve kurumun iç işleyişinin anlatılmasına rağmen kurum çalışanlarının takribi %70-80’ini fiilen pasifize etme hali Eylül/2019-Mart/2020 arasında devam etti ve bu süre zarfında bizlere ne bir iş yaptırıldı ne de bir açıklamada bulunuldu. Akabinde sistemi kapatılan herkes hiçbir açıklama yapılmaksızın ve haklarında çeşitli dedikoduların da çıkmasına müsaade edilecek şekilde Bakanlığın farklı birimlerinde görevlendirildi. Ben de bu kapsamda tarafıma yapılan tebligat neticesinde 05.03.2020 657 sayılı Kanunun 43/B ve 76 ncı Maddeleri gerekçe gösterilerek Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığında Hazine ve Maliye Uzman Yardımcısı kadrosuna naklen atandığım bildirildi.

Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığında çalışmaya devam ettiğim dönemde 01.07.2020 tarihinde sabah 06.00’da kapımız çalındı ve çok sayıda polis ellerinde silahla evimize girdiler. Uykumuzdan uyanıp ne olduğunu bile anlayamadan bize “Arama kararı” olduğu söylenip, komşularımızı da çağırıp evimizin her yerini aradılar. Ayrıca Ankara

Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/190406 Soruşturma numaralı dosyasında hakkımda “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” ve “Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme veya Yayma” suçlarından soruşturma yürütüldüğü söylendi.

Biz böyle bir olayla ilk kez karşı karşıya kalmıştık. Eşim kalabalık içinde pijama ile durmaktan rahatsızlık hissedince kıyafetini değiştirmek için izin istedi. Yalnızca polis eşliğinde buna izin verileceğini söyledi polisler (evli olduğum bilinmesine rağmen herhangi bir kadın polis memuru yoktu). Komşularımızın gözü önünde evimizin didik didik aranması, evimize sabah 06.00’da çok sayıda polisin Mahkeme kararıyla bu şekilde şafak operasyonu yapması, örgüt üyeliği gibi ürpertici bir gerekçeyle üstelik “kuvvetli şüphe” ile terör şubeye sevk edildiğimin söylenmesi vs. sosyal çevremizde uzun bir süre konuşuldu ve insanların bize yaklaşımı değişti. Ayrıca işyerinde çeşitli dedikodularla görev yerimizin değiştirilmesi akabinde bu şekilde gözaltı işlemine maruz kalmak çalışma ortamındaki itibarımı iyice sarstı.

01.07.2020 tarihinde evimizde yapılan aramanın ardından polis eşliğinde Terörle Mücadele Birimine (TEM) götürüldüm. Orada eski çalıştığım birimden (MASAK) çok sayıda kişi de vardı. Gözaltı süremiz 2 kez uzatıldı. TEM şubede iki kişilik hücrede 3 kişi kaldık ve yerde yatmak zorunda kaldım. TEM’de kaldığım süre içerisinde nezarethane görevli olan polislerin tavırları da onur kırıcıydı. Ayrıca gözaltı süremizin 8 inci ve 9 uncu günü ifadelerimizi almaya başladılar. Öncesinde o kadar zaman boş yere gözaltında tutuldum. Gözaltı süremizin uzaması için adliyeye götürüldüğümüzde adliye önünde bekleyen ailelerimizin perişan olmuş halini görüyordum. Bu yaşadığım süreç üzerimden atamayacağım kalıcı etkiler bıraktı. Toplamda 12 gün gözaltında tutuldum ve gözaltı süremiz dolduktan sonra mahkemeye sevk edildik. Bu süreçte temel ve insani ihtiyaçlarımızdan olan gıda, uyku özellikle de temizlik bakımından çeşitli kısıtlamalar da uygulandı.

Xx soruşturma numarası ile hakkımda yürütülen soruşturma neticesinde; “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca 23.11.2020 tarihli Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararıyla “Takipsizlik” kararı verilmiştir. “Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme ve Yayma” suçu bakımından ise Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca 04.12.2020 tarihli iddianame ile Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış, tarafımca Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nden “kamu görevlisi olmam” ve “soruşturma izni alınmamış olması” gerekçesiyle 4483 sayılı Kanunun ilgili maddelerine müsteniden iddianamenin iadesi talep edilmiş, Mahkemece talebim yerinde görülüp xx İddianame Değerlendirme Numarası ile 18/12/2020 tarihinde iddianame iade edilmiş, aynı zamanda dosya Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na devredilmiş, ilgili büroca çalıştığım kurum olan Maliye Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep edilmiş, Maliye Bakanlığı ise gerekli ön inceleme neticesinde 16.03.2021 tarih vexx sayılı Karar ile “ön inceleme konusu fiillerin mevzuata aykırılık teşkil etmediği, devlet büyüklerinin kişisel verilerini hukuka aykırı olarak ele geçirme iddiasının gerçeği yansıtmadığı, kişisel verileri hukuka aykırı şekilde verme ya da yaymaya ilişkin somut delil bulunmadığı” gerekçesiyle soruşturma izni verilmemesine karar vermiş, neticede soruşturma izni talep eden Savcılık Makamı da 24/03/2021 tarih ve xxx sayılı karar ile itiraz yoluna gitmeyip dosyasının kesin olarak işlemden kaldırılmasına karar vermiştir. Şahsıma yöneltilen her iki suçlamanın da asılsız olduğu, haksız yere itham edilip görev yerimin değiştirildiği, evimin aranması ve gözaltına alınmamın haksız olduğu, gözaltına alınma gerekçesinde yazılan “kuvvetli şüphenin” olmadığı kesinleşmiştir. Buna ilişkin belgeler dilekçe ekinde sunulmuştur.

Her ne kadar şu anda suçsuzluğum kesinleşmiş olsa da; olay günü şahit olarak sabah erken saatte uykularından uyandırılan komşularıma buna ilişkin bir tebligat yapılmadığından/yapılamayacağından çevremizdeki insanlar bize halen şüphe ile yaklaşmaktadır.

Yaşamış olduğum haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle hürriyetimden yoksun bırakılmam sonucu manevi olarak zarara uğradığım, üzüntü, korku ve elem yaşadığım izahtan varestedir. Hiçbir suç işlememiş olmama rağmen gözaltına alınmam nedeniyle manevi olarak zarara uğradım. Buna ilişkin olarak dilekçemde yaşadığım süreçten kısmen bahsettim. Yaşadığım üzüntünün ve manevi zararın karşılığı olarak mahkemece 125.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ederim.

Maddi tazminat talebime ilişkin olarak ise; evimde yapılan aramada şahsi telefonuma ve şahsi bilgisayarıma el konulmuş ve tutukluluk halim bittikten sonra da adli sürecin devam ettiği gerekçesi ile tarafıma iade edilmemiştir. Mahkemenizce de takdir edileceği üzere; günümüz şartlarında telefonsuz bir yaşam düşünülemeyeceğinden ve üstelik telefonumun ne zaman iade edileceğine dair de bir bilgi verilmediğinden mecburi olarak yeni bir cep telefonu almak durumunda kaldım. Bu harcamama sebep yalnızca telefonuma haksız olarak el konulması olup bu harcamama ilişkin faturayı dilekçem ekinde sunmaktayım. Bu harcamamın maddi tazminat kapsamında tarafıma ödenmesini talep ederim.

Yine gözaltında kaldığım süre içerisinde görüşemediğim ailem ve eşim ile iletişimi sağlaması, resmi ifademde yanımda yer alması ve süreç hakkında bilgi vermesi için bir avukatla anlaştım. Bu anlaşma için kendisine 5.000 TL ödemede bulundum. Ödeme yapılan kişi bilgisi xxx ile resmi ifademde imza atan avukat ismi karşılaştırılabilir. Haksız olarak çeşitli suçlamalara maruz bırakılmasaydım veya gözaltına alınmasaydım böyle bir gidere katlanmak zorunda kalmayacaktım. Söz konusu giderin de tarafıma ödenmesini talep ederim.

· İşbu dava, kesinleşme tarihinden itibaren 1 yıllık ve öğrenmeden itibaren 3 aylık yasal dava açma süresi içerisinde açılmıştır. İkametgâh adresim yukarıda yazılmış olup Ankara’da olması sebebiyle mahkemeniz nezdinde açılmıştır.

HUKUKİ DAYANAK : Anayasa, AİHS, CMK md. 141. vd.

DELİLLER :

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunun 2019/190406 sayılı soruşturma evrakı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 20/07/2020 tarih ve xxx AK sayılı yazısı, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunun 24/03/2021 tarih 2020/227285 Soruşturma ve xxx Karar No’lu yazısı, 7/07/2020 tarihli Fatura.

İSTEM SONUCU : Açıklanan nedenlerle davamın kabulü ile fazlaya ilişkin hakkım saklı kalmak kaydıyla 125.000 TL manevi tazminat ve 7.900 TL maddi tazminatın haksız yakalama tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Hazine’den alınarak tarafıma verilmesine, yargılama giderleri ve dava vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep ederim.

Haksız Gözaltı Nedeniyle Tazminat Dilekçesi 3

Bu dilekçemizde ise fetö mor beyin operasyonunda haksız şekilde gözaltına alınan bir vatandaşın haksız gözaltı nedeniyle tazminat talebini inceliyoruz.

ADAA NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİNE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI : Maliye Hazinesi

DAVA KONUSU : Müvekkil hakkında yürütülen cezai soruşturmanın takipsizlik kararı sebebiyle sonuçlanması sebebiyle; haksız olarak 11 gün gözaltında kalan ve 7 ay haftada 2 gün imza şeklinde adli kontrol uygulanması dolayısıyla müvekkil için 15.000 TL maddi ve müvekkilin soruşturma sebebiyle çektiği elem ve ıstırap için 30.000 TL manevi toplam 45.000TL’lik tazminatın soruşturma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebimizdir.

AÇIKLAMALAR

Müvekkilim hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2017 soruşturma numaralı dosyası ile FETÖ/PDY Terör örgütüne üyelik suçlamasıyla soruşturma başlatılmış ve yürütülen soruşturma sonucunda müvekkilim hakkında 2020 karar numarası ile takipsizlik kararı verilmiştir.

Müvekkilim, işbu haksız soruşturma nedeniyle önce 11 gün gözaltında kalmış, sonrasında haftada 2 gün imza şeklinde adli kontrol uygulanarak serbest bırakılmış, işbu soruşturma 3 yıl sürmüş ve sonrasında müvekkilin morbeyin mağduru olduğu anlaşıldığından hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.

Takipsizlik kararında da açıkça görüleceği üzere FETÖ kumpası olarak belirtilen MORBEYİN uygulamaları işbu soruşturmanın açılmasına sebep olmuştur. FETÖ terör örgütünün MORBEYİN kumpasında 11480 kişinin internet İP’leri bu kişilerin hiçbir şekilde haberleri olmadan namaz vakitleri, kıble pusulası ve freezy gibi telefon uygulamaları vasıtası ile Bylock’a yönlendirilmiş ve aslında bu kişiler bilgileri haricinde BYLOCK kullanmış gibi görünmüşlerdir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/ sayılı soruşturma dosyasına istinaden yapılan araştırmada müvekkilimin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2017 tarih ve 2016/ soruşturma sayılı yazısı ekinde bulunan MORBEYİN listesinde yer aldığının tespit edildiği anlaşıldığından müvekkilim hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.

Bilgi teknolojileri kurumundan alınan ip bazlı verilerle bylock listesi oluşturulduğundan vahim bir teknik hata ile müvekkilim ile beraber 11480 kişi mağdur edilmiştir. Devletin bir daha böyle teknik ve istihbari hatalara düşmemesi için avukat olan müvekkilim için bu hatayı her ne kadar telafi etmeyecekse de devletin sorumluluğunun anlaşılabilmesi ve bir daha böyle kederlerin yaşanmaması için makul bir tazminat ödenmesi gerektiği sayın Başkanlığınızca takdir edilecektir.

SONUÇ VE TALEP: Açıklanan nedenlerle müvekkil hakkında yürütülen cezai soruşturmanın takipsizlik kararı sebebiyle sonuçlanması sebebiyle; haksız olarak 11 gün gözaltında kalan ve 7 ay haftada 2 gün imza şeklinde adli kontrol uygulanması dolayısıyla müvekkil için 15.000TL maddi ve müvekkilin soruşturma sebebiyle çektiği elem ve ıstırap için 30.000 TL manevi toplam 45.000TL’lik tazminatın soruşturma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla arz ve talep ederiz. 2021

Ek; Muvafakatname, Takipsizlik kararı, Yetki Belgesi, Vekâletname Örneği. Davacı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir