Hakaret, Tehdit, Görevi Kötüye Kullanma, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Şikayet Dilekçesi

Hakaret, Tehdit, Görevi Kötüye Kullanma, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Şikayet Dilekçesi

X CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

 

MÜŞTEKİ            : 

VEKİLİ                  : Avukat Saim İNCEKAŞ- Adana

ŞÜPHELİLER        : X plakalı aracın sürücüsü ve yanındaki arkadaşı (açık kimlikleri bilinmemektedir)

SUÇ TARİHİ ve

SAATİ                    : 

SUÇ YERİ             :

KONU                    : Hakaret, Tehdit, Görevi Kötüye Kullanma, Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma,

AÇIKLAMALAR

Müvekkilim X çalışan bir pilottur ve X tarihinde uçuş görevine gitmek için pilot üniformasını giyip aracıyla Atatürk Hava Alanına varmak üzere evinden ayrılmıştır. Uçuşuna yetişebilmek için saat 18:00 sularında trafiğin çok yoğun olduğu zamanda tali yoldan X ana yoluna geçmek için bir müddet sağ şeritte ilerlemiş, sıkışık trafikten müsait bir fırsat bulunca da sol şeride geçmiştir.

Bu sırada siyah renk Audi marka X plakalı çakarlı bir araç görmüş ve söz konusu araç müvekkilin sağında kalacak şekilde yanına geçmiştir. X plakalı aracın içindeki iki şahıs müvekkile yönelik el kol hareketleri yaparak ve “Napıyorsun sen? Niye yol vermiyorsun gerizekalı?” şeklinde bağırarak müvekkile hakaret etmeye başlamışlardır.

Müvekkil, pilot olarak vazife yaptığından, üzerinde üniforma olduğundan ve yakın saatte kalkacak uçağına yetişebilmek için kendisine yapılan hakaretleri önemsemeyerek, önündeki aracın da ilerlemesi üzerine yoluna devam etmiştir.

Müvekkilin trafikte ilerlemesi üzerine bu şahıslar, araçlarındaki megafon sistemi vasıtasıyla diğer araçların da duyacağı şekilde hakaret düzeyinde ve itibar azaltıcı söylemlerine devam ederek, müvekkilin toplum içinde küçük düşürülmesine sebep olmuşlardır.

Müvekkil yaşadıklarından rahatsız bir şekilde uçağa yetişebilmek için yoluna devam etmeye çalışırken bu sefer de ani bir manevrayla aracı müvekkilin aracının önüne kırıp, yolunu kesmişlerdir.

Kendilerini tanıtmadan ve kimlik göstermeden, çakarları yanan ve makam aracı süsü verilmiş sivil görünümlü araçtan 24-25 yaşlarındaki şüphelilerin her ikisi birden aşağıya inip, Senin kafanı kırarım”, “Seni aratırım oğlum söylemleriyle tehditler savurarak müvekkilin üzerine yürümüşler ve içlerinden birisi müvekkilin araç kapısına kadar gelmiştir.

Müvekkil aracından inmeden, ancak kendisi ile muhatap olunması sebebiyle camını aşağı indirerek, “uçuşum var, yetişmeye çalışıyorum lütfen engel olmayın, aracınıza binip gider misiniz?” demesine rağmen, şüpheli şahıs işaret parmağını müvekkilin yüzüne karşı yakın mesafeden sallayıp Seni aratacağım zaten, plakanı aldım” tarzında dakikalarca tehditte bulunmuşlardır.

Müvekkil bu durumdan oldukça rahatsız olmuş ve endişe duymuştur. Kaldı ki onlarca insanın duyacağı şekilde hakarete uğramaktan onuru incinmiş, gururu kırılmıştır.

Bilindiği üzere 5237 sayılı TCK ‘nın 106. Maddesi tehdit suçunu düzenlemiş olup;

‘’ Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur‘’.  Hükmünü,

125. maddesi ise hakaret suçunu düzenlemiş olup;

‘’ Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.’’  Hükmünü havidir.

Yukarıda kanun maddelerinden açıkça görüleceği üzere suçların maddi ve manevi unsurları oluşmuştur. Nitekim söz konusu kişiler önce müvekkilin yüzüne karşı ‘’ “Napıyorsun sen? Niye yol vermiyorsun gerizekalı? ‘’ diyerek hakarette bulunmuşlar akabinde söz konusu kişiler araçlarındaki megafon sistemi vasıtasıyla diğer araçların da duyacağı şekilde hakaret düzeyinde kelimeler sarf ederek müvekkilin onur, şeref ve saygınlığın zedelenmesine neden olmuşlardır. ( Söz konusu olay yerine ait kamera kayıtlarının celbi ile olaya şahit olan araçlarda bulunan kişilerin tanık olarak dinlenilmesini talep ediyoruz. )  Yine söz konusu şüpheliler müvekkile karşı ‘’ “Senin kafanı kırarım”, “Seni aratırım oğlum” ‘’ Seni aratacağım zaten, plakanı aldım” gibi tehditlerde bulunmuşlardır.  Söz konusu emsal Yargıtay kararlarını Sayın Savcılığınızın dikkatine sunarız.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin  2014/7107  Esas,  2014/34923 Karar ve  3.12.2014 tarihli emsal kararı

‘’… Sanığın öncelikle, acil serviste görevli doktora “gerizekalı” diyerek hakaret ettiği, sonrasında doktorun talebi ile hastane güvenlik ve temizlik görevlilerince dışarı çıkartıldığı esnada temizlik görevlisine sinkaflı küfürlerde bulunduğu, hastane görevlileri tarafından olay yerine polis ekiplerinin çağırıldığı, polisler sanığı polis otosuna bindirmek isteyince, görevli polis memurlarına sövdüğü tüm dosya kapsamından ve iddianame içeriğinden anlaşılmakla, sanık hakkında düzenlenen iddianame doğrultusunda, görevli doktor …’a hakareti, temizlik görevlisi …’a hakareti ve görevli polis memurlarına zincirleme hakareti olmak üzere her üç hakaret eyleminden ötürü ayrı ayrı, polis memurlarına karşı olan zincirleme hakaret eylemi sebebiyle ayrıca TCK’nın 43/2. maddesinin de uygulanması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmemiş ….’’ şeklindedir.

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin  2013/11917 Esas,  2015/25619 Karar ve  1.4.2015 tarihli emsal kararı;

‘’…. Sanıklar O.. Ş.. ve M.. Ö..’ün, farklı zamanlarda M. Y.’a hitaben “eşyalarını kapının önüne atarım” şeklindeki sair tehdit oluşturan sözleri yönelttikleri ve M. Y.’ın da elinde sopa ile O. Ş..’e “senin kafanı kırarım” demek suretiyle tehdit ettiğini beyan eden tanıklar K.. Ş.. ve K. E.’nin ifadeleri yöntemince tartışılıp reddedilmeden yetersiz gerekçeyle beraat hükümleri kurulması…’’

Söz konusu şüpheliler yaptıkları bu eylemler sebebiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu da işlemişlerdir. Nitekim söz konusu olay yerinde araçlar seyir halindeyken şüpheliler araçlarından inerek trafiğin akışını bozdukları gibi megafonla seyir halindeki sürücülerin dikkatini dağıtacak anonslarda bulunarak da trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu da işlemişlerdir.

Bilindiği üzere 5237 sayılı TCK ‘nın 179. Maddesi Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu düzenlemiş olup;

 

‘’  … Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır… ‘’  hükmünü hvidir.

Yukarıda kanun maddesinden açıkça görüleceği üzere suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuştur. Şüpheliler işbu eylemleri sebebiyle Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlemiş olup emsal Yargıtay kararını Sayın Savcılığınızın dikkatine sunarız.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun. 2013/15-733 Esas, 2014/483 Karar ve  4.11.2014 tarihli emsal kararı;

‘’ Olay tarihinde müştekinin sevk ve idaresinde bulunan katılana ait araçla D-400 karayolunda Mersin’den Tarsus istikametine doğru giden katılan ve müştekiyi sanığın araçla takip ettiği, bir süre sonra müştekinin sevk ve idaresinde bulunan aracın paraleline gelerek seyir halindeyken aracının camını açarak katılan ve müştekiye durmaları yönünde işaretler yaptığı, sanıktan korkan müştekinin zorunlu olarak aracın süratini artırıp öne geçmesi üzerine sanığında hızını artırarak müştekinin sevk ve idaresinde bulunan aracın arka tamponuna çarpması sebebiyle katılanın aracının hasar gördüğü olayda, sanığın şehirlerarası karayolunda önünde giden aracı bir süre takip ettikten sonra yanına gelerek aracını bu şekilde kullanması ve yandaki araca durması için el hareketi yapması şeklinde gerçekleşen hareketlerin tek başına trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşması için yeterli olduğu, sanığın bu hareketlerden sonra müştekinin kullandığı araca arkadan çarpması ile de mala zarar verme suçunun oluştuğu kabul edilmelidir. ‘’  şeklindedir.

Yine şüphelilerin kullandığı araç resmi bir araç olup söz konusu aracı kullanan kişilerin sivil polis veya  memur olduğu tahmin edilmektedir. Öncelikle İlgili aracın resmi plakalı araç olup olmadığının araştırılmasını, resmi plakalı ise o tarihte görevli 2 görevli memurun tespit edilmesini  eğer  söz konusu kişiler resmi görevli ise  gerekli soruşturmanın yapılmak suretiyle idari tahkikat başlatılmasını talep ediyoruz.  Nitekim söz konusu kişiler resmi görevli kişiler ise ayrıca görevi kötüye kullanma suçunun maddi ve manevi unsurları da oluşmuş olup işbu suçtan dolayı da cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını talep ederiz.  

Yukarıda arz ve izah edilen işbu ve tarafınızca tayin olunacak sair sebeplerle, öncelikle şüphelilerin kimliklerinin tespitini akabinde şüphelilerin eylemlerine uyan suçlardan dolayı cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla saygılarımızla talep ederiz

HUKUKİ DELİLLER                 :

  1. Kamera kayıtları
  2. Trafik Sicil Kayıtları
  3. Tanık
  4. Her türlü yasal delil

NETİCE ve TALEP          : Yukarıda arz ve izah edilen işbu ve tarafınızca tayin olunacak sair sebeplerle, öncelikle şüphelilerin kimliklerinin tespitini akabinde şüphelilerin eylemlerine uyan suçlardan dolayı cezalandırılmaları için haklarında kamu davası açılmasını, her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla saygılarımızla bilvekale talep ederiz.

          Müşteki

           Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir