Görevi yaptırmamak için direnme savunma dilekçesi

Adana’da ceza avukatlarından Saim İNCEKAŞ tarafından ele alınan bu yazıda devlet memuruna görevini yaptırmamak ve direnmek suçuna dair ne şekilde savunmalar yapılabileceği anlatılmıştır.

ADANA … ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO                                       :

SAVUNMASINI BEYAN

EDEN SANIK                                   :

 

VEKİLİ                                             :

DAVACI                                           :K.H.

SUÇLAMA                                       : Nitelikli Görevi Yaptırmamak İçin Direnme

 

KONU                                               : Savunmaya İlişkin Beyanımız ve  vekaletnamenin     sunulması

AÇIKLAMALAR

  • Özetle, olay tarihinde bekçi olarak görev yapan müştekilerin, çevreye rahatsızlık verdiği bahsi ile Müvekkil sanık ………………………. kontrol  ve sevkinde olan Çelik marka motosikleti ile dur ihtarına rağmen durmayıp bir de üzerlerine hızlı bir şekilde sürüldüğü iddia edilmiş, bunun üzerine Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma sonucu  hazırlanan iddianamede TCK 6. Maddesi doğrultusunda motosikletin silah olarak değerlendirilmesi  gerektiği bu sebep ile suçun TCK madde 265/4  kapsamında cezalandırılmasından bahsi ile Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığınca 2019/4642 soruşturma numaralı iddianame hazırlanıp sayın mahkemenize tevzi edilmiştir.

  • 05.2019 tarihinde Müvekkil sanık …………………ehliyetsiz olarak sürdüğü motosikleti ile Sanayi mahallesi 1839. Sokak  Yeşiltepe Camii mevkiinde devriye görevi yapan müşteki bekçileri görmüş, korku, heyecan ve panik ile ceza yememek, motosiklete el konulmaması düşüncesi ile kaçmaya çalışmış, kesinlikle müvekkil tarafından yukarıda isimleri yazılı bekçilerin üzerine motosikletini sürmemiş, aksine karanlıkta kim olduğunu hatırlamadığı   müştekilerden biri tarafından Müvekkil sanık ……………………… sevk ve idaresindeki hareket halindeki motora herhangi bir ihtarda bulunmadan tekme atılarak müvekkilin motosiklet ile düşerek yaralanmasına sebep olmuşlardır.Olay tarihinde alınan hastane raporları derdest dava dosyasında mevcuttur. Kolluk ifadesi sırasında “bak biz senden şikayetçi değiliz sende bizden şikayetçi olma ifadeni bu şekilde ver dosya burada kapansın” denilerek müvekkil üzerinde baskı kurulmuştur. Müvekkil Sanık ehliyetsiz ve kasksız araç sürmekten 3000 TL civarında trafik para cezasını ödemiş ve bahsi geçen motor trafikten çekilmiştir.

  • Olayda bahsi geçen motosikletin fiziksel özellikleri, ağırlığı ortalama 80-90 kg ağırlığında, 1 m yerden yüksekliğinde, 1,5-2 m uzunluğunda, 50-60 cm genişliğindedir. Müvekkil sanık üzerine atılı suçlamayı kabul etmemekle beraber yukarıda isimleri yazılı müştekilerce basit bir motosikletin bir tekme ile etkisiz hale getirmek varken neden tepkisiz kaldıkları şüpheli olup olay yerinden çok uzaklaşamadan tek taraflı bir kaza geçirmesi ayrı bir soru işaretidir.

  • TCK madde 265 değerlendirildiğinde suçun unsurları bakımımda cebir(zor kullanma) veya tehdidin bulunması şart olup somut olayda müvekkil sanığın kaçmaya çalışması ne cebir ne de tehdit kapsamındadır.Bu sebep ile isnat edilen suçun yasal unsurları oluşmamıştır.Kaçma fiili pasif eylem niteliğinde olup yargıtayın bu konuda içtihatları mevcuttur.(T.C. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ E. 2006/5382 K. 2006/13684 T. 11.7.2006)

  • TCK madde 265/4 suçun silahla işlenmesi düzenlemiş bahsi geçen motosikletin TCK madde 6 kapsamında silah sayıldığından bahsedilmiş buradan yola çıkarak İfade tutanaklarında da görüleceği üzere müştekilerin beyanları kopyala yapıştır şekilde alınmış üç müştekide müvekkil sanık ……………….. motosikleti üzerlerine sürdüğü beyanında bulunmuşlardır.Fizik kuralları çerçevesinde aynı zaman diliminde motosikletin boyutu ve ağırlığı itibari ile bu durumun imkansız olduğu açıktır.Müştekilerin beyanları asılsız ve mesnetsiz olup bu suçun unsurları oluşmamıştır.

  • TCK madde 265 ve 265/4 beraber değerlendirildiğinde, suçun nitelikli halinde, suçun temel şeklinin bütün unsurları olması gerekir. Esasen temel suç tipinin bütün özelliklerini taşımayan bir somut olayda, o suçun nitelikli halinde söz edilemez. Suçun temel şeklini meydana getiren yasal unsurlardan birisinin bulunmaması halinde, suçun ne temel ne de nitelikli halinden bahsetmek mümkündür. Zira “temeli olmayan bir binanın katlarından” bahsedilemez.

  • Ayrıca Müvekkil Sanık zincirleme suç iddiası ile tek fiil ile birden fazla kişiye bu suçu işlediği iddia edilmiş olup hukukumuzun temel aldığı ortalama zekaya sahip bir insanın bir motosiklet ile aynı zaman diliminde 3 kişinin üzerine süremeyeceğini bilir, neden bu şekilde beyanda bulunduklarını anlam verememiş olup  müvekkil üzerine atılı kesin ve inandırıcı delillerden uzak suçlamayı kesinlikle kabul etmiyoruz.

  • TCK madde 265(görevi yaptırmamak için direnme) düzenlenen suçun unsurlarında sayılan cebir, TCK madde 108’deki cebir suçundan farklı olup zor kullanma fiziki müdahalede bulunma anlamı taşımaktadır. Kaldı ki uygulamada kasten yaralama boyutuna varmayan ittirme, tutma gibi eylemlerin de direnme suçunu oluşturabileceği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından kabul edilmiştir. Buna karşın Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin aksi yöndeki görüşü, yani kasten yaralama boyutuna varmayan bir eylemin görevi yaptırmamak için direnme suçunu da oluşturmayacağını, kabul ettiği şeklinde yorumlanabilecek yakın tarihli bir kararı da mevcuttur. (18. CD, 06.05.2015, 2015/18953, 2015/1079).Açıklamalar ışığında Müvekkil sanık üzerene atılı suçlamaları kabul etmemekle beraber olayın müştekilerin anlatımında ki gibi olduğu varsayımında bile bu suçun unsurlarının oluşmayacağı düşüncesindeyiz.

SONUÇ                                  : Sunulan ve re’sen tespit buyrulacak nedenlerden dolayı iddia edilen suçun yasal unsurları oluşmadığından Müvekkil sanık … BERAATİNE, karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim. tarih  

EK:

1-      VEKALETNAME

2-      SÖZ KONUSU MOTOSİKLETİN TEMSİLİ GÖRÜNTÜSÜ                                                                                

                                                                                                             SANIK VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir