
Görevi Kötüye Kullanma Savunma Dilekçesi -1-
Dosya Esas No: …/…
Duruşma Günü: …/…/…
ADANA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
ESAS HAKKINDA
SAVUNMA YAPAN SANIK :
MÜDAFİ :
SUÇ : Görevi Kötüye Kullanma
TALEP KONUSU : Esas hakkında savunmalarımızın kabulü ile müvekkilim hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliyesine, diğer sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi dileğidir.
SAVUNMALARIMIZ :
X ile X’nin evlenme talepleri üzerine X’in birtakım evrakları yok ederek evliliğin gerçekleştiği oluş ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Evlendirme yönetmeliği m.20/1-e de belirtilen hususların X tarafından kontrol edildiği ancak X’in belgeyi yok ettiğinin anlaşılmaması amacıyla X’nin belgeleri kontörlünden sonra icrai hareketlerini yaptığı olağan akışa uygun olandır. Ayrıca X’nin bu durumdan herhangi bir çıkarı yoktur. Kendisine bir kazandırma yapıldığı hususuyla ilgili olarak dosya kapsamında herhangi bir bilgi yer almamaktadır. Dosya kapsamında olayla ilgili olarak alınan ifadelerin hiçbirinde X’ye yönlendirilen herhangi bir suç bulunmamaktadır.
Ayrıca X hakkında X yılının eylül ayında bir soruşturma başlatıldığı ancak ilgilinin olayla irtibatını gösterir bir delile ulaşılamadığı için X tarihinde kovuşturmaya yer olmadığı kararının verildiğine dair belgeler dosyada mevcuttur. CMK m.172/2 ye göre yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hakimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz. Dosyada Necati ile ilgili yeni bir delil elde edildiğine dair bir bilgi olmamakla birlikte dosyanın tekrar açılması için sulh ceza hakimliğinden alınmış bir karar da yoktur. Bu husus kamu davasının açılmasının bir şartıdır. Bu halde kesin hukuka aykırılık vardır ve CMK m.223/8 de belirtildiği üzere kovuşturma şartının gerçekleşmemesi sebebiyle düşme kararı verilir.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle ve heyetinizin belirleyeceği sebeplerle; Kovuşturmaya yer olmadığına dair karardan sonra sulh ceza hakimliğinden karar alınmaması sebebiyle düşme kararı verilmesini;
Bu talebimiz uygun görülmediği takdirde yeterli delil elde edilmediği göz önünde bulundurularak Necati’nin beraatini;
Mahkemeniz aksi kanaatte ise müvekkilim hakkında hükmün açıklanmasının geri bıraklmasına karar verilmesini arz ve talep ederim.
Av. Saim İNCEKAŞ
Ceza Avukatı Adana- Avukat Saim İNCEKAŞ
Görevi Kötüye Kullanma Savunma Dilekçesi -2-
X AĞIR CEZA MAHKEMESİ’NE
Sunulmak Üzere
X 1.ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE
Dosya No :
İtiraz Eden( Sanık) :
İsnat Edilen Suç :Görevi Kötüye Kullanma
Talep Konusu : X Asliye Ceza Mahkemesi ‘nin X tarihinde E. sayılı dosyasındaki kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebinden ibarettir.
İtiraz Nedenlerimiz :
X Asliye Ceza Mahkemesinin sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda müvekkil sanıklar cezalandırılması yönünde karar tesis edilmiştir. Hüküm usul ve yasaya aykırı olmakla beraber yasal süresi içerisinde itirazlarımızı sunuyoruz.
- 30. maddesine 5377 sayılı kanuna eklenen, “işlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi cezalandırılmaz. Kişinin yaptığının hukuk düzeniyle çatışmadığını zannetmesi, yani fiilini yasaklayan bir normun bulunduğunu bilmemesi veya bilmesine rağmen normu yanlış yorumlayarak somut fiile uygulanmayacağını düşünmesi durumu “doğrudan kural üzerinde hata” olarak ifade edilir. Öte yandan kişinin, fiilini yasaklayan normu ve kapsamını doğru bilmesine rağmen davranışını hukuka uygun hale getiren bir nedenin bulunduğunu zannetmesi durumunda ise “ dolaylı kural üzerinde hata”dan bahsedilir. Dolaylı kural üzerinde hata ya gerçekte olmadığı halde fiile ilişkin bir hukuka uygunluk nedeninin yanlışlıkla bulunduğunun sanılması durumunda ya da gerçekte var olan bir hukuka uygunluk nedeninin yanlış yorumlanması sonucu somut olayda uygulanacağının varsayılması halinde söz konusu olur. Görevi ihmal etmek kasıtlı bir suçtur, hata, yanılma gibi hareketler suçu oluşturmaz.
- Tecavüz olduğu iddia edilen yerler yüzyıllardır belde halkı tarafından kullanılmakta ve üzerinde yayla evleri kadimden beri bulunmaktadır. Bu yerlerin mera vasfı kalmamış ve meraya tecavüzden bahsetmek mümkün değildir. Belediyenin imar ve mücavir alan dışında yer alan bölgeye yönelik bir yükümlülüğü yoktur. Bakanlar kurulunun Turizm Bölgesi tespit ve ilan edilmesi ile bölgeye ilgi ve yapılaşma artmıştır. Bölgeye yol yapan İl Özel İdaresi , elektrik hattı taşıyan elektrik kurumu,güvenliği sağlayan Orman Muhafaza Görevlileri ve Jandarma asayiş ekipleridir. Söz konusu alana Turizm Bakanlığı müsteşarı, Tokat Valisi gelmiştir. Bu durumda belediye başkanı sanıklara bildirimde bulunma yükümlülüğü yüklemenin mantıklı izahı yoktur.
- Türk Ceza Kanunun 25.02.2009 tarihinde 5841 sayılı kanun ile değiştirilen 154.maddesi ile Belediye sınırları içerisinde mera alanlarına tecavüz suçundan bahsetmek mümkün değildir.Yargıtay 8.Dairesi tarafından 2013/7663 esas,2013/19062 karar sayılı 25.06.2016 ilamda bu yönde beraat kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.Anayasa Mahkemesi 2014/131 Esas sayılı 14.01.2015 tarihli kararında TCK 154 maddesindeki değişikliğinin Anayasa aykırılık iddiasını reddetmiştir.Söz konusu alanın Belediye sınırları içinde yer alması ,yapılaşma yönünden kanunda suç öngörmemesi ,Belediye başkanı olan sanıkların söz konusu yapılaşmaya yönelik herhangi bir onay ve hizmet vermediği ,yapıları yapanlar yönünden suç olmayan bir durumun sanıklar açısından suç unsurunun oluşmasında gözetilemeyeceği hususları göz önüne alınarak suçun yasal unsurları oluşmadığı için sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir.
- Mahkemece verilmiş karar usul ve hukuka aykırı olarak verilmiştir, karara itiraz ediyoruz
SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle ,müvekkilim sanıklar aleyhine olan ve yasalara ters düşen kararın kaldırılmasına karar verilmesini ,itirazlarımızın kabulü ile sanıkların beraatına karar verilmesini ,sanıklar vekili olarak saygılarımla arz ve talep ederim .
Sanıklar Vekili
Görevi Kötüye Kullanma Suçunda Savunma Örneği -3-
ADANA X ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
SANIK :
MÜDAFİİ :
KONU : Esasa ilişkin savunmalarımızın sunulmasıdır.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil sanık N.D. aleyhine görevi kötüye kullanmak suçlaması ile açılmış olan davada bu suçlamayı kabul etmiyoruz.
Müvekkil konumu gereği, çalışma ortamındaki kanunsuzluklara göz yummadığı için görevinden uzaklaştırılmaya ve baskılarla yıldırılmaya çalışılmıştır.
Dava konusu olayda ………. tarihinde toplam 11 hastayı sağlık merkezine gelmedikleri halde hasta kayıt defterine kayıt ederek görevini kötüye kullandığı iddia edilmektedir. Söze konu 11 hastadan sadece birinin ifadesine başvurulmuştur. Oysa müvekkil sanık hastaların tanıklığına başvurulmasını disiplin soruşturması aşamasından bu yana talep edildiyse de savcılık aşamasında da bu talebi uygun görülmemiştir.
Hastalardan 8 tanesi iddia edildiğinin aksine bizzat gelerek muayene olmuşlardır. Tanıklıklarına başvurulduğunda bu durum netlik kazanabilecektir. Hastalardan disiplin soruşturması sırasında dinlenen H.K.’ın ifadesinde sağlık merkezine bizzat giderek muayene olduğunu ifade etmesine rağmen bu hastanın ifadesi görmezden gelinmiştir.
Hastalardan diğer 3 tanesi ise huzurevinde kalan hastalar olup muayeneleri müvekkil tarafından yapılmıştır. Hastalardan M.Z. 103 yaşında, S.S. 67 yaşında ve iki bacağı diz hizasından kesik, B.N. ise kısmi felçli ve temel ihtiyaçlarını bile kendi başına giderememektedir. Bu hastaların gelmeleri zaten mümkün değilken bu sebeple görevin kötüye kullanıldığının iddia edilmesi hukuki dayanaktan ve hakkaniyetten yoksundur. Bu üç hastaya ait raporlar ekte sunulmuştur.
5393 Sayılı Belediye Kanunu’na göre, “Yaşlı ve yatalak hastalar ile 6 yaşından küçük çocuklar dışındaki hastaların kendilerinin gelmesi zorunludur. Gelmeyen hastaların kimliği ile birinci derece yakınları, sağlık kurulu raporu veya yeni yazılmış reçeteleri olmalıdır.” Şeklinde duyurular sağlık merkezi koridorlarında yazılı olarak ilan edilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarda açıkladığım ve Sayın Mahkemece re’sen görüleceği üzere isnad edilen “Görevi kötüye kullanmak” suçunun unsurlarından olan kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olmak, kişilere haksız kazanç sağlamak hususlarının gerçekleştiği yönünde kesin ve inandırıcı delil bulunmamakla suçun maddi unsuru gerçekleşmemiştir. Suçun unsurları gerçekleşmemiş olduğundan müvekkil sanığın beraatine karar verilmesini vekaleten saygıyla arz ve talep ederiz.
Sanık Müdafii
Görevi Kötüye Kullanma Suçu Savunma Örneği -4-
ADANA X ASLİYE CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO :
SANIKLAR :
–
MÜDAFİİ :
KONU : Esasla ilgili savunmalarımızın sunulmasıdır.
–
AÇIKLAMALAR :
Kit karşılığı alınan otoanalizör cihazı S. Ç. Kamu Sağlığı Merkezi dispanser olarak T. Hastanesi’ne bağlı bir birim olarak çalışmaktayken, T. Hastanesi yetkilileri ile ilgili ilaç firması arasında yapılan sözleşme uyarınca teslim alınmıştır. Bu nedenle söz konusu cihazın alımıyla ilgili müvekkil sanıklar herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır.
Söz konusu cihaza ait kit ihtiyaçları T. Hastanesi’nin yaptığı sözleşme uyarınca temin edilmiştir. Kapasitenin çok üstünde kit alımı yapıldığı iddiası da doğru değildir. Kapasitenin çok üstünde alındığı iddia edilen kitlerin tamamı hiçbir fire verilmeden kullanılmıştır. Tamamı fire verilmeden kullanılmış olduğuna göre kapasitenin üstünde alımdan söz edilemeyecektir. Bu iddiayı çürütmektedir.
İlgili kitlerin fahiş fiyatla alındığı da doğru değildir. Kitlerin alımıyla çok yüksek fiyattaki otoanalizör cihazının kuruma hibe edilmesi sağlanmıştır. Kit fiyatlarının diğer hastanelere göre yüksek olması …… dolar gibi yüksek maliyetli otoanalizörün kuruma hibe edilmiş olmasından kaynaklanmıştır. Kit fiyatları hesaplanırken bu alış veriş karşılığında kuruma hibe edilen otoanalizörün fiyatı da hesaba katılmalıdır. Bu cihazın alım tarihi …………. olduğuna göre 4616 sayılı yasa gereğince ertelenmesi gerekmektedir.
Sanıkların işledikleri iddia edilen suçlardan Nephelometre cihazının alımı hakkında sanıkların bu hususta bir bilgileri olmayıp alım komisyonunda olmaları sebebiyle imzaları mevcuttur. Kendilerinin cihaz alımında ne kadar kar ne kadar zarar edildiğini hesaplamalarının net bir şekilde hesaplamaları mümkün olmadığı gibi ambalaj içinde gelen cihazın ikinci el mi olup olmadığının tespiti zor ve uzmanlık gerektirir bir konudur. Böyle bir durumda alım kurulunda bulunan sanıkların sorumlu tutulmaları haksızlıktır. Sanıkların bulundukları görev gereğince kasti olarak bir çıkar sağlamadıkları, bilgileri dahilindeki bir konuda da görevlerini kötüye kullanma, savsama gibi bir durumun olmadığı açıktır. Dosyadaki bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi cihazın 2. el olduğunun anlaşılabilmesi uzman olmak gerekmektedir.
Ücretsiz verilmesi gereken sarf malzemelerinin yanlışlıkla fatura edilmesinde ise sanıklara herhangi bir suç yükletilemeyeceğini düşünüyoruz. Yanlışlıkla kit zannedilerek fatura edilen sarf malzemeleriyle ilgili firmaya yapılan ödemelerin tamamı kurum tarafından geri tahsil edilmiştir. Sanıkların hangi malzemelerin kit hangi malzemelerin sarf malzemesi olduğu konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalarından dolayı böyle bir hata meydana gelmiştir. Bu konuda herhangi bir kastları yoktur. Yapılan bir ticari alış veriştir fakat sanıklar tüccar değil doktor (ve sayman) olduklarından ticaret konusundaki tecrübesizlikleri göz ardı edilmemelidir.
Bir kişiye bir suçtan dolayı ceza verilebilmesi için kastın varlığı aranmaktadır. Görevi kötüye kullanma suçunda ise kanun koyucu genel kastı dahi yeterli görmemiş ve özel kastın varlığını aramıştır. Görevi kötüye kullanma suçu değerlendirilirken sadece fiil ya da ortaya çıkan sonucun oluşması yeterli görülmemektedir. Bu suçta görevi netice değil görevi kötüye kullanma ya da savsama gibi “görev”den kaynaklanan yetkilerin kullanılmasında ve bunun hangi niyetle yapıldıkları hususunda bir hukuka aykırılık varsa cezalandırılır. Bu nedenle sanıkların unsurları oluşmayan suçtan ötürü BERAATİ gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM :
Yukarda açıkladığımız ve Sayın Mahkemenizce re’sen görülecek nedenlerle müvekkil sanıklar hakkında suçun maddi ve manevi unsurları oluşmadığından BERAATLERİNİ, cezaya hükmedilmesi durumunda 4616 sayılı yasanın uygulanarak cezanın ertelenmesini, sanıkların sabıkasız olmaları dikkate alınarak 647 sayılı yasanın 4. ve 6. maddelerinin uygulanmasını saygı ile arz ve talep ediyoruz.
Sanıklar Müdafii