T.C
ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
C.SAVCILIĞI ESAS NO :
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
HAKİM :
C. SAVCISI :
KATİP :
DAVACI : K.H.
MAĞDUR :
VEKİLİ :
SANIK :
VEKİLİ :
SUÇ : Cumhurbaşkanına Hakaret
SUÇ TARİHİ / SAATİ :
SUÇ YERİ :
KARAR TARİHİ :
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
… C.Başsavcılığı’nın … tarih ve …- esas-id.sayılı iddianamesiyle olay tarihinde 5237 sayılı TCK nın 299/12, 53 maddeleri gereğince sanığın cezalandırılması talebi ile mahkememize kamu davası açılmıştır.
Ayrıca mahkememize gelen mahkememizce birleştirilen … ASCM nin … karar sayılı dosyasında da yine müştekiye hakaret edildiği gerekçesi ile açılmış bulunan davanın mahkememiz dosyasıyla birleştirildiği, yargılamanın dosyamız üzerinden devam ettiği görülmüştür.
Sanık savunmasında ” Benim böyle bir twitter hesabım yoktur . Böyle bir paylaşımda bulunmadım ” diye ifade etmiştir.
Sanık müdafisi ” Yazılı savunmamızı tekrar ederiz iddianamede ifade edilen cumhurbaşkanı sıfatının önüne konulan sayın ifadesi herhangi bir hukuki belgede geçmemesi gereken adil yargılama hakkını zedeleyici bir ifadedir atılı suçun yasal unsurları oluşmamıştır bahsi geçen hesabın müvekkile ait olduğu kesin değildir bu konuda yargıtayın emsal içtihatlarında olduğu gibi ıp tespiti yapılmamıştır toplanan deliller CMKdaki usullere göre toplanmamıştır ayrıca bir an için paylaşımları müvekkilin yaptığı düşünülse bile müşteki popüler siyasetçidir ve emsal ahim içtihatlarından da görüleceği üzere kaba ifadeleri kaldırmak yani hoş görmek zorundadır bu nedenle müvekkilin öncelikle beraatine mahkeme aksi görüşte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederiz ” diye beyanda bulunmuştur
C.Savcısı mütaalasında ” Sanığın sosyal medya paylaşım uygulaması twitter üzerinden … tarihinde ” katil, hırsız erdoğan ” ( osmanlıca olarak ) , … tarihinde yine ” katil hırsız erdoğan demeye devam ” yine … tarihinde de cumhurbaşkanın bulunduğu görsele ” katili tanıyoruz ” şeklinde paylaşımlarda bulunduğu, araştırma raporları bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşılmakla eylemine uyan TCK 299/1-2, 43/1 , 53/1 maddeleri gereği cezalandırılmasına karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur ” demiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
İddianamede sanığın twitter üzerinden yapmış olduğu paylaşımlarla cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediği ve bu nedenle 5237 SY nın 299/1-2, 53 maddeleri gereği cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık mahkememizdeki savunmalarında öyle bir twitter hesabının olmadığını ve paylaşım yapmadığını beyan etmiştir.
Bu savunmasını gerek … CBS deki … tarihli ifadesi, ve birleştirilen dosyada ki … tarihli emniyet ifadesinde belirtmiştir.
Mahkememizde de aynı savunmalarını dile getirmiştir.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonunda verilen raporda sanığa ait cep telefonu ile yapılan twitter. Com aramasında … isimli profilin çıkması , sanığın … da yaşadığı darp olayını paylaşımda bulunduğu twitter hesabının … olduğunun anlaşıldığı, tüm bu tespitler nezdinde … isimli twitter hesabının sanığa ait olduğu şüphesinin kuvvetli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizde hesabın sanığa ait olduğu yönünde kabulü olmuştur ve değerlendirme bu kabul göz önüne alınarak yapılmıştır.
Katılan ülkemizin Cumhurbaşkanıdır.
Anayasa değişikliğinden önce Cumhurbaşkanı sorumsuz ve etkisiz bir konumdaydı ancak anayasa değişikliğinden sonra Cumhurbaşkanlığı makamı sorumsuz olmakla birlikte ülkenin iç ve dış siyasetine , kişilerin yaşam biçimine doğrudan etki eden bir kurum haline dönüşmüştür.
Verdiği olumlu ya da olumsuz kararlarla ülkemizin de ülkemizde yaşayan kişilerin yaşam şeklini belirlemektir.
Sonuç olarak siyasi bir kişiliktir.
Sanığın yapmış olduğu paylaşımlar normal bir kişiye karşı yapılmış olsa suç sayılma olasılığı ve hakaret kastı ile yapılma olasılığı yüksektir çünkü normal birinin ülkede yaşanan olumsuzlukları yok etme ve düzeltme gücü yoktur.
AHİM sözleşmesinin 10. Maddesinin 2.fıkrası ifade özgülüğünün ne şekilde sınırlanabileceği açıkça yazmıştır.
Nefret söylemi , suça teşvik, toprak bütünlüğü, kamu güvenliği veya suç işlenmesinin önlenmesi, genel ahlak , şöhret veya başkalarının hakları, gizli bilgilerin yayınlanmasının önlenmesi ve yargının tarafsızlığı hususlarında yapılacak ifade açıklamalarının haklı nedenlere dayandığı durumlarda ifade özgürlüğüne müdahale edilebileceği hususları düzenlemiştir.
Dosyamızdaki iddia şöhret veya başkalarının haklarına yönelik ifade özgürlüğü kapsamında yapılan hakaret iddiasıdır.
İfade özgürlüğü , demokratik toplumun gelişmesi ve her bireyin kendi kişiliğini gerçekleştirmesinin temel koşulu olduğudur. İfade özgürlüğü AHİM sözleşmesinin 10.maddesini 2.fıkrası sınırları içerisinde sadece lehte olduğu kabul edilen veya zararsız veya ilgilenmeye değmez görülen haber ve düşüncelere değil, aynı zamanda aleyhe olan , çarpıcı gelen veya rahatsız eden haber ve düşüncelere de uygulanır. Bunlar demokratik toplumun olmazsa olmaz unsurları olan çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin gereğidir.
Yapılan paylaşımlarda hakaret kastından çok, siyasi kişiliği ve siyasi gücü en üstte olan bir makamın sahibine yönelik ülke yönetimindeki yanlışları hatırlatma amacı güden aşkın ve kabaca yapılmış eleştiriler mevcuttur çünkü fiilen bir cumhurbaşkanın hırsızlık yapmayacağı ve insan öldürmeyeceği açıktır.
Söylemde bir suça teşvik ya da nefret teması yoktur.
Mağdur ve sanığın konumları karşılaştırıldığında mağdura yönelinebilecek yakın bir tehlike de söz konusu değildir.
Siyasiler kendilerine yapılan övgülerden ne kadar hoşlanıyorlarsa, eleştirilere de o kadar hoşgörülü olmalılardır.
Siyasi konumda bulunan kişilerin kararları ve söylemleri kişilerin , sivil toplum kuruluşlarının ve aykırı görüşteki parti ve siyasi görüşlerine açık olmalıdır.
AHİM sözleşmesi madde 10. , Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 25,26,28,33, 36 maddeleri ifade özgürlüğünü güvence altına almıştır.
Eleştirinin kaba olması AHİM sözleşmesinin 10/2 fıkrasında güvence altına alınan haklara karşı korunması gereken ölçüde bir hakaret değildir.
Mahkememizin kabulü bu yöndedir.
İddia makamının suçun oluştuğuna ilişkin temel görüşü aksine bu söylemin ağır eleştiri sınırları içerisinde kalması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesine dair mütalaaya aykırı aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM (Yukarıda Açıklanan Nedenlerle):
Sanık hakkında cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan a hakaret suçlaması ile TCK 299/1 maddesi gereği cezalandırılması talep edilmiş ise de,
Söylemlerin AHİM ve anayasanın ifade özgürlüğünü düzenleyen maddeler kapsamı içerisinde ağır eleştiri içerisinde kaldığından sanığın BERAATİNE,
4.080 TL ücreti vekaletin hazineden alınıp sanığa VERİLMESİNE
Dair sanık müdafisi yüzüne karşı müdahil vekiliniin yokluğunda C. Savcısı huzurunda, isteme AYKIRI ve hükmün tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya zabıt katibine bir beyanda bulunulması suretiyle temyiz edilebileceğine (CMK 291 madde gereğince) dair verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021