Şahit, bildiğini şifahen söyler. Yasal koşullar bulunmadıkça şahitlerin yazılı olarak beyanda bulunmaları usule aykırıdır. (2. HD. 11.07.2007-21705/10972) (YKD 2007/11 sf. 2035)
Miktarı itibariyle yazılı delille ispatı gereken hukuki işlemler hakkında karşı tarafın açık onayı olmadıkça tanık dinlenemez. (15. HD. 04.04.2007-1025/2099) (YKD 2007/10 sf. 1902);
Alacak miktarı dikkate alındığında, davalının ödeme savunmasını kesin delillerle ispat edilmesi gerekir. Bu nedenle davacının açık muvafakati olmadığı takdirde davalı tanık dinletemez. Davalı cevap dilekçesinde veya delil listesinde yemin deliline dayanmadığına göre yemin teklif edemez. (HGK 24.01.2007-3/29-19) (YKD 2007/12 sf. 2204);
Senede karşı ileri sürülen iddiaların tanıkla ispatı mümkün değildir. (19. HD. 06.03.2007-9298/2156) (YKD 2007/9 sf. 1734);
İddia ve savunmasını tanıkla ispat etmek isteyen taraf öncelikle tanıklarını hangi konuda dinleteceğini mahkemeye bildirir, mahkeme bunun üzerine HUMK 218. maddeye göre o konunun tanıkla ispat edilmesinin mümkün olup olmadığını inceler ve bir karar verir. Mahkeme, ispat edilmek istenen konunun tanıkla ispatının olanaklı olduğu sonucuna varırsa, tanık gösterme talebinde bulunan tarafa tanıklarını göstermesi için uygun bir süre verir. Tanık listesi veren taraf gösterdiği tanıkların ücretlerinin ve davetiye giderlerini mahkeme veznesine ödemek zorundadır. Ancak yargıç tarafından verilecek kesin süre içerisinde ücret ve giderleri ödemeyen taraf tanık dinletmek isteğinden vazgeçmiş sayılır. (4. HD. 21.10.2002-7557/11840) (YKD 2003/4 sf. 526)
Soyut tanık beyanlarının başkaca delillerle desteklenmesi gerekir. Bu sayede tanık beyanları hakim tarafından dikkate alınır.