Kesin Süre

1) Kesin Sürenin Yaptırımı Belirtilmelidir

“Hakim tarafından kesin süre verildiğinde, süreye uyulmamasının yaptırımının ne olacağının belirtilmesi gerekir. (19. HD. 13.10.2006-243779637 (YKD 2007/4 sf. 726))

“Kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, taraflara yüklenen yükümlülüklerin, masraf kalemlerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık bir şekilde belirlenmesi ve kesin süre verilen tarafa süreye uymadığı takdirde bunun sonuçlarının ne olacağının bildirilmesi gerekir. (17. HD. 06.05.2010-3972/4305 (YKD 2010/6 sf. 1080))

2) Kesin Süre Açık ve Eksiksizce Belirtilmelidir

“İster yasa, isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun, kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması; o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır… Kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında verilen süre yeterli, emredilen işler gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkça anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Öte yandan kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağı için uyulmaması halinde gereği hakim tarafından hemen yerine getirilmelidir. (1. HD, 16.04.2002 2148/4842 (YKD 2003/6 sf. 865))

3) Kesin Olmayan Süre Verilmişse, İkinci Kez Verilecek Süre Her Halükarda Kesin Olur

“Mahkemece 4.5.2004 tarihli celsede taraflara delil bildirmeleri konusunda süre verilmiş olmasına karşın, mahkemeye taraflarca delil bildirilmemiş ve böylece taraf delilleri toplanmadan ve değerlendirilmeden hüküm tesis edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, mahkemece taraflara kesin mehil verileceği gibi kesin olmayan süre de verilebilir. Kesin mehil verilmesi halinde, orada öngörülen işlemlerin verilen süre içinde yerine getirilmemesi halinde delil bildirmekten vazgeçmiş sayılacağı açıktır. Buna karşın mehil kesin değilse HUMK 163. maddesi hükmü uyarınca verilen ikinci mehil kesin olduğu belirtilmese dahi kendiliğinden kesin olacağında kuşku yoktur. Oysa mahkemece taraflara delil bildirmeleri konusunda önel verilmiş, buna karşın delil bildirilmemiş olması gözetilerek ikinci mehil verme keyfiyeti göz ardı edilerek dava karara bağlanmıştır. Usul işlemlerinin tekemmül ettirilmeden sonuca gidilmesinin doğru olduğu söylenemez. Anılan bu hususa, Anayasanın 36. maddesi hükmü karşısında adil yargılanma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup, hukuken değer izafe edilemez. (1. HD. 25.12.2008-10276/13257 (Terazi D. 2009/40 sf. 178))

4) Hizmet Tespit Davalarında Kesin Süre Verilemez

“Hizmet tespiti davaları resen araştırma ilkesine tabi olup, kesin süre verilemez. (21. HD. 23.06.2008-22436/9609 (YKD 2009/10 sf. 1945) 

  • İlk yayınlanma tarihi: 07 Şubat 2021

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize WhatsApp'tan ulaşın!