Karşı Dava Dilekçesine Cevap Dilekçesi Örneği

ADANA 3. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE

DOSYA NO:

DAVACI- KARŞI DAVALI :

DAVALI –KARŞI DAVACI :

VEKİLİ: Avukat Saim İNCEKAŞ

TALEP KONUSU: Karşı davaya karşı cevaplarımın sunulması ve X tarihli dava dilekçemde ifade edilmeyen durumların sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

KARŞI DAVAYA İLİŞKİN AÇILAMALAR

Karşı davada dilekçesinde aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Bunun yanı sıra Davalı karşı davacı yan tarafından açılan dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle ikame edilmiştir bu nedenle tarafımdan açılan dava ile aynı sebebe dayalı olan bu davanın reddedilmesi gerekmektedir.

 DAVAMIZA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Mahkemeniz nezdinde X tarihinde tarafından açılan davada her ikimizinde daha fazla yıpranmaması adına genel ifadeler kullanılarak dava ikame edilmiştir. Ancak eşimin avukatı tarafından açılan karşı davada durumlar çarpıtılarak ifade edilmiştir. Bu nedenle de gerçeklerin ortaya çıkması için söz konusu dilekçenin verilmesi gerekmiştir.

Şahsımın bir medikal firmada %1 hissesi bulunmaktadır. Yapmış olduğum iş dolayısıyla gereken zamanlarda şehirlerarası ve uluslararası seyahatlere çıkmak zorundalığım bulunmaktadır. Evlenmemizden önceki bir yıllık dönem içerisinde birçok kez iş seyahatlerine gittim. Ancak bu dönem içerisinde davalı yan ile herhangi bir problem yaşamadık.

Davalı yan sevgili olduğumuz dönemde çalışmış olduğu işyeriyle Xisimli iş arkadaşı ile problemler yaşadığını ifade etmiş ve istifa etmiştir. İşten ayrılığı dönemde ve sonrasında ben kendisine mali anlamda yardımcı oldum. Bu dönemden sonra kendisi okuluna ait eğitimi ve sertifika programlarını tamamlaması gerektiği bana beyan etmiştir ve tarafımdan tüm masraflar karşılanarak eğitimini ve sertifika programlarını tamamlamıştır. Bu dönemde tüm kredi kartı borçları ve hayatını idame etmesi için gerekli giderler tarafımdan karşılanmıştır. Bu dönem içerisinde X’ya ablasının doğumuna gitmek istediğini belirtmiş vize alabilmesi için sigortalı çalışıyor olması gerektiğinden şirketimde çalışmıyor olmasına karşın sigorta yapılmıştır. Bu dönemden sonra ikamet etmiş olduğu X semtindeki kot daireden sağladığım imkanlarla X taşınmıştır. Bu dönemden evleneceğimiz döneme kadar yaşadığı eve ait kira aidat ve hayatını idame etmesi için gerekli bedeller tarafımdan karşılanmıştır.

Davalı yan bu dönemde X’ya ablasının doğumuna gitmek istediğini beyan etmiş ve vize alabilmesi için sigortalı görünmesi gerektiğini söylemiştir. Şahsımın %1 hissesi bulunan şirkette X tarihleri arasında sigortalı elaman olarak çalışmadığı halde SGK primleri yatırılmış ve aylık X TL ile X TL arasında değişen bedeller benim hesaplarımdan kendisine EFT yoluyla gönderilmiştir. Sağlamış olduğum bu imkânlarla bir aylığına X’ya gitmiştir.

Evliliğimin öncesinde yaşadığımız mutlu, huzurlu ve uyumlu zamanlarımızı göz önünde tutarak ikimizin kararıyla X tarihinde evlendik. Düğünümüzün olacağı yer X tarafından belirlenmiştir. Babasının sağ olmaması ve ailesinin kendisine maddi olarak yardımcı olmamasından herhangi bir eksiklik hissetmemesi için istediği yerde hayalindeki düğünün gerçekleşmesi tarafımdan tüm masraflar karşılanarak sağlanmıştır.

Evlenmemizin hemen ardından abim X ve eşi X tarihinde vefat etmiştir. Abimin na’şını X adli tıp kurumundan teslim alabilecek ve getirebilecek olan kişi sadece bendim. Bunun nedeni büyük abimin gemide çalışması diğer iki abimin yurtdışında olması ve diğer abimin anne ve babamın yanında kalması ve onlara destek olması gerekmesiydi. Ben ve arkadaşım X Abimin na’şını teslim alabilmek için X’e gittik. Abimin vefatı doğal olarak bende büyük üzüntü yaratmıştır Davalı yan bu dönem içerisinde naaş ile uğraşırken beni telefonla arayıp ailemin yanında kalmak istemediğini ve ailemden kimsenin üzüntü duymadığını benim neden oraya gittiğimi sormuş ailemin yanında kalmak istemediğini yalnız kalmak istediğini ifade etmiştir. Bu kadar büyük bir üzüntü içerisindeyken bana destek olmak yerine saçma ve alakasız nedenlerle daha zor zamanlar yaratmış, aileme ve bana destek olmak yerine sürekli ailemden uzak durmuş ve sadece kendisini düşünüp yeğeni ve arkadaşlarıyla vakit geçirmiştir. Bu dönem içerisindeki bütün bu durumlara arkadaşım X şahit olmuştur. Yeni evli olmamıza rağmen bu durumlar evliliğe olan inancımı kötü etkilemiştir.

Abimin vefatının ardından gelen dönemde işlerimiz daha zor bir süreç içine girerek medikal sektör için yayınlanan SUT tebliğ ile satışını sağladığımız medikal ürünü satamayacak duruma geldik. Eşime mali anlamda zor bir dönem içerisine girdiğimizi ve daha dikkatli harcamalar yapmamız gerektiğini ifade ettim. Sene sonuna kadar idare etmemiz gereken bedeli(4000TL) kendisinin hesabına banka havalesi ile gönderdim. Ancak söz konusu parayı 1 ay içerisinde harcayarak zaten zor olan durumumu daha zor bir hale getirmiştir. Bunun üzerine bir miktar daha parayı(1000TL) eşimin hesabına yeniden yönlendirdim. Kendisi aşırı savurgan harcamalar yapmak sureti ile bu parayı da kısa bir sürede bitirmiştir.

Yaşadığım bu zor dönemin hemen ardından Amerika’da bulunan bir kongreye gitme zorunda kaldım ve yaklaşık 10 gün boyunca ülkeye geri dönmedim. Geri dönüşümün ardından bana ablasının yanına Fransa’ya gitmek istediğini ifade etti ancak mali durumum iyi olmadığından bunu gerçekleştiremeyeceğimi söyledim kendisi de kazandığım paraları harcayacağım yerleri ona danışmam gerektiğini söyledi bu konuşma esnasında kendisi Fransa’ya gitmesi için gerekli her şeyi ablasının karşılayacağını söyledi bende bu zor dönemde beni yalnız bırakmamasını durumumuz düzelince birlikte gideriz diye anlatmaya çalıştım ancak bana ‘ABLAMIN YANINA GİDİP GİTMEYECİĞİMİ SANA MI SORACAM LAN BÖYLE GİDERSE BU İŞ BİTSİN’ diyerek cevap verdi.

Amerika’ya gittiğim dönemde davalı eşimin iş arkadaşım X’ye ben bu düzene çocuk doğurmam bir evim arabam bile yok’ dediğini öğrendim. Gerekirse X şahit olarak dinlenebilir. Aslında aynı cümleleri daha önce bana da söylüyor ve bu nedenle benimle cinsel ilişkiye girmekten kaçıyordu.

İşim gereği sürekli yurt içi ve yurt dışı seyahatler yapmaktayım. Bu seyahatler tarafımı bedensel ve zihinsel olarak yormaktadır. Evlilik birliği içerisinde yapmış olduğum seyahatlerin dönüşünde evimde istirahat ederken davalı eşim tarafından sürekli “Moloz gibi yatıyorsun. “ şeklinde beyanlarla tarafımı aşağılamıştır. Bu beyanalarına arkadaşım X da tanıklık etmiştir.

En son kurban bayramında davacının ısrarı nedeniyle ailemi de almak suretiyle X’a annesinin yanına gittik. Mali anlamada ve pisikolojik açıdan zor bir durum içeresinde olmama rağmen bana yakın davranmadı ve annesinin evinde beni sürekli kötüledi bu durumdan dolayı üzgün bir şekilde odada yalnız başıma otururken yanıma gelip ERKEKLİĞİNDEN UTAN Dedi.

Bayramın bitiminden sonra X’ya dönerken yolda boşanma konusunu konuşurken yine agresif ve hakaret içeren sözlerle tartışma çıkarmıştır.

Döndükten bir gün sonra arkadaşım X ile telefonda konuşmuş durumu anlatmıştır. Arkadaşım X bu görüşmeden sonra beni arayarak çok kısa zamandan beri evli olduğumuzu boşanmanın bu kadar kolay basit bir şey olmadığını ve yeniden çabalamamız gerektiğini söyleyip ‘ben X’le konuştum yanıma çağırıp konuşacam dedim gel biraz konuşalım’ dedi. Bende arkadaşım X’a zaten evin ordayım bir eve uğrayıp X’e bakayım dedim.

Ancak eve girdiğimde X’ün yarı baygın yattığını ve ilaç kutularında bulunan ilaçların hepsini içtiğini fark ettim. Eşimi hemen hastaneye yetiştirdim. Hastanede doktorlara aşırı dozda ilaçlar içtiğini intihar etmeye çalıştığını söylediği bana da kimseye söylemememi istemediğini söyledi bende arkadaşım X’a yanımda olması için haber verdim. Hastaneden 48 saat çıkması yasak olduğu halde yoğun bakım doktorlarına sıkıldığını bana da agresif bir şekilde beni buradan götürmeni istiyorum dedi hastaneye güvenliğini sağlayacağıma dair yazı vererek kendisini eve getirdim o akşam kendisi tekrardan rahatsızlandığını söyledi ve tekrar hastaneye götürdüm. Bana ve hastanedeki doktorlara intihar ettiğini söylediği halde daha sonra arkadaşlarına ve avukatına intihar etmediğini sadece sakinleştirici içtiğini söyleyerek adeta beni kandırmaya çalıştığını anlatmış. İntihar etmeye çabalaması beni derinden yaralamıştır.

Hastaneden çıktıktan sonra beni boşanmaktan vazgeçirmek için intihar ettiğini ifade edince kendisinin iki kişilikli olduğuna kanaat getirdim ve ertesi gün psikoloğa götürdüm psikolog önce beni dinledi ve boşanma kararıma saygı duyduğunu ifade etmiştir. Bu günden sonra psikolog tarafından X’e iki üç seans terapi uygulanmıştır. Terapi dönemi içerisinde ve daha sorasında bana farklı tarihlerde attığı mesajlarda defalarca hakaretler etmiş ve telefon konuşmamızda bana ‘BENİ HEMEN YARIN BOŞAMAZSAN ADAM DEĞİLSİN’ demiştir. Kendisine verdiğim sözden dolayı intihar girişimini aileme ve ailesinden kimseye söylememe rağmen kendisi aslı olmadığı halde benim aileme giderek X bunalımda psikolog öyle söyledi diyerek ailemi gereksiz üzüntü ve endişeye sevk etmiştir. Gerekir ise annem Makbule Altındağ şahit olarak dinlenebilir.

Evliliğin ilk dönemlerinden itibaren bir eş olarak üzerime düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeme rağmen, evlilik sonrası davalının şahsıma karşı olumsuz kişiliği ve kişilik bozukluğu ortaya çıkmıştır. Kültür farklılığı, mizaç uyumsuzluğu baş göstermiştir. Davalı yanın asabi ve geçimsiz bir kişiliği vardır. En küçük sorunları bile büyütmüş, kavga, hakaret ve tartışma ortamı yaratmaya başlamıştır. Bu geçimsizlik evlilik birliğinin çekilmez hale getirmiştir.

Şahsım ile X arasındaki evlilikten çocuğumuz olmadığı için velayet ile ilgili bir sorunumuzda bulunmamaktadır.

Şahsım davalı ile evlenirken büyük bir mutluluk duyarak evlendim. Eşime büyük bir değer verip her şeyin istediği gibi olması konusunda ve evliliğimizin bir ömür boyu mutlu ve huzurlu bir biçimde sürmesi için bu güne kadar yapmış olduğum tüm birikimlerimin tamamını bu evlilik için harcadım. Ancak davalının yapmış olduğu olumsuz hareketler, onur kırıcı hakaretleri ve intihara teşebbüs etmesi, şahsımda büyük bir hayal kırıklığına neden olmuş şahsımı üzüntü içinde psikolojik çöküntüye sokmuştur.

Gerek kendimin ve gerekse eşimin daha fazla yıpranmaması için fiilen biten bu evliliği hukuken de sona erdirmek istemekteyiz. Zira bu evliliğin devamında herhangi bir fayda kalmamıştır. Bu nedenle işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER        : TMK, HMK, Avukatlık Kanunu ve sair mevzuat

MADDİ DELİLLER             :

 

  1. Telefon mesaj dökümleri, (gerekirse incelenmek üzere mahkemeye ibraz edilecektir.)
  2. Tanık Beyanları ( X, X, X)
  3. Yemin ve karşı tarafın sunacağı delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile ikamesi caiz her türlü yasal delil.

SONUÇ VE İSTEM             : Yukarıda arz ve izah edilen ve Hâkimliğiniz tarafından re’sen belirlenecek nedenlerle,

  • Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle, şahsım ile davalının BOŞANMAMIZA karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

                                                                                              DAVACI/KARŞI DAVALI

Boşanma Karşı Davaya Cevap

ADANA … AİLE MAHKEMESİNE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

KONU: Davalı – karşı davacının tarihli cevap – karşı dava dilekçesine cevaplarımızın sunulmasına dair cevap dilekçemizdir.

AÇIKLAMALAR: Davalı – karşı davacının ileri sürdüğü hiçbir hususu kabul etmiyoruz. Şöyle ki;

Davalının maaşı … TL’den fazla olup maaş bordrosunun ve banka kayıtlarının dosya arasına girmesi ile bu durum anlaşılacaktır.

Davalının belirttiği gibi bankadan konut kredisi çekilmiş ancak bunun çok büyük bir kısmı evlilik birliği içerisinde ödenmiştir. Davalının maddi durumunun kötü olduğuna dair bu iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.

Sosyal İnceleme Raporu (SİR) ‘nda davalı üzerine kayıtlı malvarlığının bulunmadığı belirtilse de … adresindeki daire aslında kendisine ait olup sonradan oğlu …’in üzerine geçirilmiştir. Bahse konu bu taşınmaz, evlilik birliği içerisinde aile konutu olarak kullanılan dairedir.

Dava dilekçemizde de belirttiğimiz gibi müvekkilim eşinin dayatması ile sigortalı işini ……………… tarihinde bırakmış ve ……………. yılında çıkan torba yasa ile gelen kadroya geçme fırsatını kaçırmıştır. Müvekkilimin evlilik tarihi ………………….. olup ; iş bırakma tarihinden ……………. sonraya tekabül etmektedir.

Davalının ifade ettiği gibi müvekkilimin düzenli bir geliri olmayıp sosyal güvencesi de bulunmamaktadır. Müvekkilim halihazırda ailesinin bakım ve gözetimine muhtaç durumdadır.

Müvekkilim çalışmış olduğu dönemde kazandığı maaşla yatırım amaçlı …………… edinmiş; mihir olarak da davalı tarafından kendisine ……………….. verilmiş olup dava dilekçemizde de belirttiğimiz gibi bu altınlar hali hazırda davalının zilyedindedir.

Sürekli küfür ve hakaretlere maruz kalan davalının iddia ettiği gibi kendisi değil; davacı müvekkilimdir.

Davalının iddiasının aksine davalıda bulunan ……………….. hastalığı müvekkilim tarafından evlilik sonrasında öğrenilmiş, ………………… ise davalının hap kullanması ile nadiren gerçekleşmiştir. Bu konudaki yükümlülüklerini davalı eş sürekli ihmal etmiştir.

Davalının iddia ettiği gibi önceki evliliğinden olan çocukları müvekkilime hiçbir zaman iyi davranmamışlar, ona sürekli kötü muamele ve hakaretlerde bulunmuşlardır. Buna ilişkin delilleri daha sonra dosyasına sunacağız.

Davalının ileri dürdüğü gibi müvekkilim ………………… hiçbir zaman sigara kullanmamıştır. Ağız kokusundan şikayetçi olan davalı koca müvekkilimin zoruyla banyoya girip, yine müvekkilimin zoruyla kişisel bakımını yapmaktadır. Bu konuda özenli davranmayan davalı – karşı davacıdır.

Kendisine ………………… denilerek hakarette bulunulduğunu ifade eden davalı müvekkilime “senin kilolarınla 5 kişi kurbana girer” diyerek hakarette ve onur kırıcı söylemlerde bulunmuştur.

Müvekkilimin eve dön ihtarlarına rağmen dönmesinin tek sebebi can güvenliğinin tehlikede oluşu ve her gün bir başkası yaşanan kadın cinayetlerine kurban gitmek istememesidir.

HUKUKİ NEDENLER: TMK, HMK, 6284 s. Kanun ve diğer ilgili mevzuat   

HUKUKİ DELİLLER: Görgü tanıklarının beyanları, ekonomik ve sosyal durum araştırması, keşif, bilirkişi incelemesi, ses kayıtları, yazışmalar ve diğer her türlü yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle;

  • Açılan karşı davada ileri sürülen tüm taleplerin reddini,
  • Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı – karşı davacı üzerinde bırakılmasını,

Vekaleten talep ederiz. 

Davacı Vekili

Aile Hukuku ve Boşanma Avukat Adana- Avukat Saim İNCEKAŞ

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir