İmzaya İtiraz Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi

İmzaya İtiraz Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi 1

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

Dosya No :

Bilirkişi Raporuna Karşı İtirazda Bulunan Davalı Vekili :

Konu : Bilirkişi Raporuna karşı süresinde beyanlarımızın sunulmasıdır.

Açıklamalar :

1.Bilirkişi, raporunu hazırlarken grafoloji biliminin gerekliliklerine uygun hareket etmemiştir; bu haliyle raporun objektif denetimi mümkün olmamaktadır. Bu hâliyle raporun Yargıtay’ın denetlenebilirliğe ilişkin kriterlerine uygun olmadığı açıktır. Öncelikle belirtmek isteriz ki, bilirkişi raporunun gerçeğe aykırı düzenlendiğini ve iş bu nedenle rapora itiraz etmekle ek rapor aldırılmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olacağı kanaatindeyiz. Şöyle ki;

2.Mevcut raporunda bilirkişi, kendince mukayese yapmıştır. Ancak yaptığı bu mukayeselerin görüntülerini ve sair hususları rapora eklememiştir. Keza, bu görüntüler rapora eklenmediğinden, inceleme konusu imza ile mukayese imzanın başlangıç ve bitiş hareketlerini, orta kısımda yapılan şekil ve ara gramaları itibariyle olan farklılıkları görülmemektedir.

3.Bilirkişi, bu raporunda dayanaklarının kanıtlarını ortaya koymadığından yapılan inceleme ve tanzim edilen tek taraflı olan rapor hükme esas alınamaz. ÖZELLİKLERİN TAM VE KUŞKUYA YER VERMEYECEK ŞEKİLDE BELİRLENİP KARŞILAŞTIRILMASI; SONUÇTA, İMZA VEYA YAZININ ATFEDİLEN KİŞİYE AİT OLUP OLMADIĞININ, DAYANAKLARI GÖSTERİLMİŞ, TARAFLARIN, MAHKEMENİN VE YARGITAY’IN DENETİMİNE ELVERİŞLİ BİR RAPORLA ORTAYA KONULMASI, GEREKTİĞİNDE KARŞILAŞTIRILAN İMZA VEYA YAZININ HANGİ NEDENLE FARKLI VEYA AYNI KİŞİNİN ELİ ÜRÜNÜ OLDUKLARININ FOTOĞRAF YA DA DİĞER UYGUN GÖRÜNTÜ TEKNİKLERİYLE DE DESTEKLENMESİ ŞARTTIR. Grafoloji biliminin gereğine uygun şekilde tanzim edilen sair bilirkişi raporlarında genel olarak böyle arızalar görülmemektedir.

5.Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden yeniden bilirkişi incelemesi yapılması, dava süreci ve bunu takiben borçlunun el ürünü olduğunu bildiğimiz imza açısından elzem olmakla birlikte gerekli nitelikleri haiz olmayan bilirkişi raporuna itiraz etmek için Sayın Mahkemeye başvuru zorunluluğu hâsıl olmuştur.

Netice-i Talep :

Yukarıda belirtilen nedenlerle raporun tamamına itiraz eder, dosyanın başka bir bilirkişiye tevdii ile yeniden bilirkişi raporu tanzim ettirilmesine karar verilmesini saygılarımla vekâleten talep ederiz.

Ek (Asılları Sunulacak) :

18.02.2018 tanzim 18.05.2018 ödeme tarihli, “17.500” TL bedelli (1) adet emre muharrer senet aslı.

Davacı-borçlunun imzasının bulunduğu evraklar

İmzaya İtiraz Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi 2

ADANA İCRA HUKUK MAHKEMESİNE

DOSYA NO :

DAVACI:

VEKİLİ :

KONU : 15 tarihli ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna karşı itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.

AÇIKLAMALAR :

1. ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilmiş olan bilirkişi raporu tarafımıza tebliğ edilmiş olup yasal süresi içerisinde rapora karşı itirazlarımızı sunuyoruz. Söz konusu rapor eksik ve hatalı değerlendirmeler neticesinde tanzim edilmiş olup hükme esas alınması mümkün değildir.

2. Müvekkil aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/….. E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu kambiyo senetlerindeki borçlar müvekkil …….. ait değildir. Müvekkilimiz hakkında Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/….. Esas numaralı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır.

3. Yerel mahkemece yapılan inceleme neticesinde alınan adli tıp kurumu raporunda senetler üzerindeki “söz konusu imzanın kuvvetle muhtemel ……. eli ürünü olduğu hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” Raporda imzaların KESİN OLARAK müvekkile ait olduğu bildirilmemiştir.

4. Yargıtay 12. H.D. 18.01.2016 tarih 2015/24436 E. 2016/1005 K. Sayılı ilamında “Mahkemece hükme esas alının İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Kriminal Dairesi Başkanlığı’nca düzenlenen 19.06.2014 tarihli raporda, inceleme konusu çekin arka yüzünde ciranta … adına atılan imzanın adı geçenin eli ürünü olmadığı ancak çekin ibraz kaşesinden sonra …….adı yazılarak atılan imzanın borçlu …’un eli ürünü olmasının kuvvetle muhtemel olduğunun bildirildiği belirlenmiştir. Buna göre çekle muteriz borçluya atfen atılmış olan ciro imzasının ona ait olmadığı belirlenmiş olup, çekin ibrazından sonra atılı imza herhangi bir sorumluluk doğurmayacağı gibi iMZANIN BORÇLUYA AİT OLDUĞU YÖNÜNDE BİLİRKİŞİ KESİN KANAATTE İÇERMEDİĞİNDEN MAHKEMECE BORÇLUNUN İMZA İTİRAZININ KABULÜNE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN Yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” hükmü yer almaktadır.

5. Yargıtay 12. H.D. 28.06.2018 tarih 2017/4390 E. 2018/6993 K. Sayılı ilamında “Bu durumda, …Laboratuvarı’nın 16/03/2015 tarihli raporu ihtimale dayalı olup imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmediği, bu hali ile kesin kanaat içermediği ve dolayısıyla hüküm kurmaya elverişli olmadığı açık olduğu gibi, mahkemece borçlunun itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan 22/12/2015 tarihli raporda da, imzaların basit tersimli olmaları nedeniyle daha ileri bir tespite gidilemediğinin belirtilmiş olduğunun belirtildiği ve 24/05/2016 tarihli Uzunlara … raporunun da ilk raporla aynı doğrultuda olduğu görülmektedir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E., 2006/231 K. sayılı kararı). Bu durumda eldeki davanın niteliği itibariyle “imzanın borçluya ait olduğunu” kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu göz ardı edilmemeli ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemelidir.” hükmü yer almaktadır.

6. Yine emsal mahiyette Denizli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/532 Esas 2020/409 Karar sayılı ilamında “İmzaya itiraz davalarında ispat yükü davalı-alacaklı taraftadır. Dosyanın mevcut kapsamın itibariyle, icra takibine dayanak belgedeki imzanın, davacıya ait olduğu, davalı-alacaklı tarafça ispatlanamamıştır. Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen raporda takibe dayanak belgedeki imzanın davacıya ait olduğunu kesin olarak göstermemektedir.” denilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

7. Emsal mahkeme kararları ve Yargıtay içtihatları da göstermektedir ki imzaya itiraz davalarında imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti davalı-alacaklıdadır. Davalı alacaklı tarafça bu hususun kesin olarak ispatlanabilmesi gerekmektedir. Ancak davamızın reddine karar verilen işbu davada alınan bilirkişi raporun da imzaların kesin olarak müvekkilime ait olduğu hususu ispatlanamamışken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasalara ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturmaktadır. Ayrıca basit bir inceleme ile de görülmektedir ki müvekkilimin imzası çok kolay taklit edilebilecek basit bir imzadır.

8. Dosya kapsamından da açıkça anlaşılacağı üzere, dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile kesin olarak imzanın müvekkilime ait olduğu davalı tarafça ispatlanamamıştır. Bu sebeple de davanın kabulüne karar verilmelidir.

HUKUKİ NEDENLER : HMK md. 363, 2992 S.K md.10, İİK ve diğer ilgili mevzuat hükümleri.

HUKUKİ DELİLLER : Yargıtay 12. H.D. 28.06.2018 tarih 2017/4390 E. 2018/6993 K. Sayılı kararı, Yargıtay 12. H.D. 18.01.2016 tarih 2015/24436 E. 2016/1005 K. Sayılı kararı, Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/532 Esas 2020/409 Karar sayılı kararı, Denizli 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/….. Esas sayılı dosyası, dosya kapsamında imza incelemesi için alınan rapor, tanık, yemin, keşif, bilirkişi ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle müvekkilimizin haklı menfaatinin ihlali açıkça söz konusu olduğundan itirazımızın kabulünü, davamızın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını vekaleten saygıyla arz ve talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir