Depremden Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıklarda Adli Yardım Hükümleri Uygulanacaktır

Adalet Bakanlığı 27.02.2023 tarihli Türkiye Barolar Birliği’ne hitaben gönderdiği yazıda; deprem bölgesinde depremden kaynaklı hukuki uyuşmazlıklarda adli yardım hükümlerinin uygulanacağını belirtmiştir. Adli yardım sayesinde hukuki yollara başvurmak isteyen vatandaşlar dava harç ve masraflarından muaf tutulacaktır.

Adalet Bakanlığı’nın depremden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklarda adli yardım hükümlerinin uygulanacağına yönelik görüşünü içeren cevabi yazısının tam metni aşağıdaki gibidir.

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-92358809-045.02-9597/6233 27.02.2023

Konu : Türkiye Barolar Birliği Talebi

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA 

İlgi: 21.02.2023 tarih ve E.41870694-659-5684 sayılı yazınız. 

İlgi yazınızla, 06.02.2023 tarihinde başta Kahramanmaraş olmak üzere Adana, Hatay, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye, Elazığ, Adıyaman ve Şanlıurfa’yı etkileyen bir deprem felaketi yaşandığı ve deprem bölgesinde yaşayan on binden fazla avukatın ofis ve evlerinin depremden doğrudan etkilendiği belirtilerek, deprem bölgesinde yargıya başvuracak yurttaşların adil yargılanma hakkına ulaşabilmeleri amacıyla depremden zarar gören illerde yapılacak tüm hukuki başvuruların, anılan yasal hükümler çerçevesinde adli yardım hizmetinde bulunacak avukatlara vekalet ücretini de içerecek şekilde “adli müzaheret” kapsamında değerlendirilmesinin sağlanmasının talep edildiği anlaşılmıştır.

Deprem bölgelerinde depremden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümü bu afete maruz kalanların hak kaybına uğramamaları bakımından büyük önem arz etmektedir.

Nitekim, 29/02/2000 tarihli ve 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki  Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun 1. maddesinde; “Doğal afet bölgelerinde afete maruz kalanların, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümü amacıyla delillerin tespitine ilişkin istemleri, ispat olunacak olay ile tanıklar ve bilirkişiye sorulacak sorulara ilişkin konuları belirten ve üç nüshadan oluşan bir dilekçenin verilmesi veya mahkeme kalemine yapılacak sözlü başvurunun tutanağa geçirilmesi suretiyle yapılır.

Ölüm, gaiplik veya yaralanma gibi nedenlerle delil tespiti yaptıramayacak durumda olanların eşleri ile üçüncü dereceye kadar kan veya sihri hısımları da delil tespiti isteminde bulunabilirler. Delil tespitine ilişkin başvurular, mahkemece öncelikle incelenir ve karara bağlanır.”,

2. maddesinde; “Doğal afet bölgelerinde avukatlar, vekaletname verme şartı aranmaksızın, istem sahiplerince verilen yetki belgesi ile kayıtlı bulundukları baro tarafından düzenlenen kimlik belgesini ibraz etmek suretiyle bu Kanunun 1 ve 4. maddelerinde öngörülen işlemleri yapabilirler.”,

3. maddesinde; “Doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve işlemlerde adli müzaheret hükümleri uygulanır. Ancak, doğal afete maruz kaldığını beyan edenler bakımından 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve 468. maddelerindeki delil gösterme ve şahadetname verme şartları aranmaz.

4 üncü maddesinde; “Doğal afete maruz kalanları ilgilendiren veraset belgelerinin alınmasında öncelikle resmi kayıtlar esas alınır. Resmi kayıt bulunmaması halinde diğer muteber deliller ikame edilir.”,

Hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu Kanunun gerekçesinde ise; “… doğal afet bölgelerinde doğal afete maruz kalanların afetten kaynaklanan hukukî uyuşmazlıkların çözümü amacıyla, yapılacak delil tespiti işlemlerinin kolaylaştırılması, avukatların vekâletname verme şartı aranmaksızın yetki belgesi ve kimlik belgesini ibraz etmek suretiyle işlem yapmalarının sağlanması, doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, her türlü dava ve işlemlerde adlî müzaheret hükümlerinden yararlanmalarının sağlanması, veraset belgelerinin alınmasında kolaylık getirilmesi öngörülmektedir.” ibarelerine yer verilmiştir.

Bu kapsamda; 29/02/2000 tarihli ve 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde  Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi gereğince doğal afete maruz kalanların  istemleri halinde, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve  işlemlerde adli müzaheret hükümlerinin uygulanacağı değerlendirilmektedir.

Anılan hususa ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına 14.02.2023 tarih ve 112/4850 sayılı  dağıtımlı yazı gönderilmiş olup, belirtilen yazı yazımız ekinde iletilmektedir.

Bilgilerini rica ederim. 

Hakan ÖZTATAR  
Hâkim  
Bakan a.  
Genel Müdür 

Ek: 14.02.2023 tarih E-73640249-045.02-112/4850 sayılı yazımız (2 Sayfa). 


Yukarıda bahsi geçen yazı ekleri ise aşağıdaki gibidir.


T.C
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı : E-73640249-045.02-112/4850 14.02.2023

Konu: Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların Çözümü ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılması

DAĞITIM YERLERİNE

06.02.2023 günü meydana gelen depremler Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman,  Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Kilis ve Adana başta olmak üzere çevre illerde yoğun şekilde hissedilmiştir. Depremin yol açtığı can kayıpları ve yaralanmalar ile maddi hasarlar tüm milletimizi derin üzüntüye sevk etmiştir.

Öte yandan, deprem bölgelerinde depremden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümü bu  afete maruz kalanların hak kaybına uğramamaları bakımından büyük önem arz etmektedir. Nitekim, 29/02/2000 tarihli ve 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki  Uyuşmazlıkların Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde  Kararnamenin Kabulü Hakkında Kanunun,

1. maddesinde; “Doğal afet bölgelerinde afete maruz kalanların, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümü amacıyla delillerin tespitine ilişkin istemleri, ispat olunacak olay ile tanıklar ve bilirkişiye sorulacak sorulara ilişkin konuları belirten ve üç nüshadan oluşan bir dilekçenin verilmesi veya mahkeme kalemine yapılacak sözlü başvurunun tutanağa geçirilmesi suretiyle yapılır.

Ölüm, gaiplik veya yaralanma gibi nedenlerle delil tespiti yaptıramayacak durumda olanların eşleri ile üçüncü dereceye kadar kan veya sihri hısımları da delil tespiti isteminde bulunabilirler. Delil tespitine ilişkin başvurular, mahkemece öncelikle incelenir ve karara bağlanır.”,

2. maddesinde; “Doğal afet bölgelerinde avukatlar, vekaletname verme şartı aranmaksızın, istem sahiplerince verilen yetki belgesi ile kayıtlı bulundukları baro tarafından düzenlenen kimlik belgesini ibraz etmek suretiyle bu Kanunun 1 ve 4. maddelerinde öngörülen işlemleri yapabilirler.”,

3. maddesinde; “Doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, afetten kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin her türlü dava ve işlemlerde adli müzaheret hükümleri uygulanır. Ancak, doğal afete maruz kaldığını beyan edenler bakımından 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465 ve 468. maddelerindeki delil gösterme ve şahadetname verme şartları aranmaz.

4. maddesinde; “Doğal afete maruz kalanları ilgilendiren veraset belgelerinin alınmasında öncelikle resmi kayıtlar esas alınır. Resmi kayıt bulunmaması halinde diğer muteber deliller ikame edilir.”,

Hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu Kanunun gerekçesinde ise; “… doğal afet bölgelerinde doğal afete maruz kalanların afetten kaynaklanan hukukî uyuşmazlıkların çözümü amacıyla, yapılacak delil tespiti işlemlerinin kolaylaştırılması, avukatların vekâletname verme şartı aranmaksızın yetki belgesi ve kimlik belgesini ibraz etmek suretiyle işlem yapmalarının sağlanması, doğal afete maruz kalanların istemleri halinde, her türlü dava ve işlemlerde adlî müzaheret hükümlerinden yararlanmalarının sağlanması, veraset belgelerinin alınmasında kolaylık getirilmesi öngörülmektedir.” ibarelerine yer verilmiştir.

Bu kapsamda; deprem bölgelerinde depremden kaynaklanan hukukî uyuşmazlıkların çözümünde  29/02/2000 tarihli ve 4539 sayılı Doğal Afet Bölgelerinde Afetten Kaynaklanan Hukuki Uyuşmazlıkların  Çözümüne ve Bazı İşlemlerin Kolaylaştırılmasına İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabulü  Hakkında Kanunun göz önünde bulundurulmasının gerek delil tespiti işlemlerini gerekse  depremzedelerin yargı makamlarına başvuru ve yargı hizmeti alma süreçlerini kolaylaştıracağı düşünülmektedir.

Bilgi edinilmesini, keyfiyetin yargı çevrenizdeki tüm hukuk mahkemelerine duyurulmasını arz ve  rica ederim.

Hakan ÖZTATAR  
Hâkim  
Bakan a.  
Genel Müdür 

Dağıtım: Cumhuriyet Başsavcılıklarına

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir