Davalının Ölü Olması Durumunda Mirasçıların Belirlenmesi İçin Yetki İstenmesi Nasıl Gerçekleşir?
💡 Dava dilekçesi ile anılan sözleşme de mülkiyeti nakil borcu ile yükümlenen E. Ç. Sin ölü olduğu belirtilerek mirasçılarının belirlenmesi için yetki talep edilmiştir. Alınan yetki ile de Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1029 esas sayılı dosyasında satmayı vaat eden davalının veraset belgesinin alınması için dava açılmıştır.Bu dava sonucunda satmayı vaat edenin mirasçıları belirlenerek somut uyuşmazlıkta onlara karşı husumet yöneltilecektir. Dolaysıyla davacının açmış olduğu bu davanın sonucu beklenerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
Yargıtay Kararı
💡 “Davacı, murisi K. K ile davalı E. Ç. S arasında 13.4.2004 günlü Bakırköy 1. Noterliğinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca 31 parsel s. taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümün satışının vaat edildiğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, HMK 114/1-d ve 119/2. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Kaynağını BK 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, BK 213. maddesi ile TMK 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Mülkiyet devir borcu yüklenen satıcının ölümü halinde edimin yerine getirilmesi tüm mirasçılarından istenir. Mirasçılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava tüm mirasçılara karşı yöneltilmelidir. Mirasçıların tümünün taraf sıfatını alıp almadığı ise veraset belgesi sunulmasıyla denetlenebilir.
Somut olayda, davacı, 13.4.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Dava dilekçesi ile anılan sözleşme de mülkiyeti nakil borcu ile yükümlenen E. Ç. Sin ölü olduğu belirtilerek mirasçılarının belirlenmesi için yetki talep edilmiştir. Alınan yetki ile de Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1029 esas sayılı dosyasında satmayı vaat eden davalının veraset belgesinin alınması için dava açılmıştır. Bu dava sonucunda satmayı vaat edenin mirasçıları belirlenerek somut uyuşmazlıkta onlara karşı husumet yöneltilecektir. Dolaysıyla davacının açmış olduğu bu davanın sonucu beklenerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir” (14. HD. 5.3.2013-1312/3098)
💡 Satış vaadi sözleşmesinin tarafi bir kısım davalıların murisi olup da davalılar arasında mirasçı olmayan kişi varsa, mirasçı olmayan davalı yönüyle pasif dava ehliyetinin yokluğu nedeniyle ona karşı açılan davanın reddi gerekir. Aksi durumda vaat borçlusunun mirasçısı gibi sorumlu tutulması doğru değildir: “Sözleşmenin tarafları davacı A ile bir bölüm davalıların miras bırakanı Ş.’dir. Dosya da yer alan ş. e ait veraset belgesinden davalılardan S. in, miras bırakan Ş. in mirasçısı olmadığı, dolayısıyla TMK 599. maddesince murisin borçlarından sorumlu tutulamayacağı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan bu saptama gözetilerek, davalı S. hakkında açılan davanın dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi yerine, bu davalının da sözleşmenin vaat borçlusu olan Ş. in mirasçısı imiş gibi yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” (14. HD. 25.1.2008 16473/402 )