Bilirkişi Raporu

1) Bilirkişi Raporunun Kabulü Usulü Kazanılmış Hak Doğurur

“İlk bilirkişi raporu davacı yanca kabul edildiğine göre, davalılar lehine usulü kazanılmış hak doğmuştur. Sonraki bilirkişi raporuna dayanılarak daha fazlaya hükmedilmez. (17. HD. 14.11.2006-5225/8352 (YKD 2007/3 sf. 514))

2) Hukuki Konularda Hakim Bilirkişiye Başvuramaz

“Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin yorumlanması, tarafların yüklendikleri edimlerin belirlenmesi ve edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin saptanması gibi hususlar, tamamen hakimin genel ve hukuki bilgisi ile çözüm gereken hukuki konular olmakla bu gibi nedenlerle bilirkişi görüşüne başvurulması HUMK m. 275′e aykırıdır. (19. HD. 20.04.2001-8519/3068 (YKD 2003/4 sf. 578))

3) Bilirkişi Raporları Arasındaki Aykırılık Giderilmelidir

“Her iki bilirkişi raporu arasında aykırılık oluşmuştur, İkinci raporun Adli Tıp Kurumundan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması yerleşik Yargıtay kararlarına göre ona üstünlük sağlamaz. Bu durumda mahkemece, yeniden oluşturulacak ve yazı biliminden anlar 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak farklı görüş ifade eden iki rapor arasındaki aykırılık giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. (12. HD. 05.12.2006 20225/23054) (Terazi D. 2007/11 sf. 187))

HUMK 275. maddesine göre mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünü almalıdır. Mahkemece bu kural göz ardı edilerek dosyadaki tüm uyuşmazlık noktalarının bilirkişi incelemesine bağlı tutulacak biçimde uygulama yapılması doğru değildir Bunun yanı sıra HUMK 163. maddesine göre verilecek ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olarak ifade edilmesi, yapılması gereken işlerin teker teker gösterilmesi ve saptanan sürenin bu işlemleri yapmaya elverişli olması, süreye uymamanın sonuçları konusunda da tarafların uyarılması gereklidir. (11. HD. 23.01.2006-340/421) (Terazi D. 2007/7 sf. 192))

“Bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. İkinci raporun Adli Tıp Kurumundan alınmış ve heyetçe düzenlenmiş olması ona üstünlük sağlamaz. Yeniden yazı biliminden anlayan üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulup, iki rapor arasındaki aykırılık giderilip sonucuna göre karar verilmelidir. (12. HD. 05.12.2006-20225/23054 (YKD 2007/7 sf. 1303))

4) Taraflara Bilirkişi Raporuna Beyanda Bulunmak Üzere Uygun Bir Süre Verilmelidir

“Davacı vekili bilirkişi raporunu inceleyip beyanda bulunmak için süre talep ettiği halde, makul süre verilmeyerek HUMK 283. maddesine aykırı davranılması doğru değildir. (17. HD. 28.11.2006 4369/8724) (Terazi D. 2009/38 sf. 263))

“Açıkça veya örtülü olarak kabul edilmedikçe, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda karşı tarafa tebligat yaptırılmaksızın tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. (7. HD. 16.06.2009-986/2530 (YKD 2010/3 sf. 421))

“Çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürün sonucu olarak hakimin bildiği konularda bilirkişi dinlenemez. Seçilecek bilirkişinin mesleğinde uzman olması gerekir. (7. HD. 28.04.2009-6734/1438 (YKD 2009/12 sf. 2238))

5) Teknik Konularda Hakim Kendisini Bilirkişi Yerine Koyamaz

Teknik ve mesleki incelemeyi gerektiren konularda mahkemenin kendisini bilirkişi yerine koyarak sonuca gitmesi usul ve yasaya aykırıdır. (19. HD. 20.11.2008-3040/11300 (YKD 2009/4 sf. 730))

“Hakim özel ve teknik bilgiyi gerektiren durumlarda, şahsi bilgisi ile kusur belirleyemez. (HGK 04.02.2009-4/823-50 (YKD 2009/7 sf. 1236))

6) Bilirkişi Raporu Kesin Delil Oluşturmaz

“Bilirkişi raporunun davada kazanılmış hak teşkil etmesi, verildiği ilk davada hükmedilen miktar için olup, önce açılan kısmi davada alınan bilirkişi raporu, sonradan açılan ek davada hakimi bağlamaz. Kısmi davanın tespite ilişkin bölümü kesin hüküm oluştururken, karara dayanak alınan bilirkişi raporu kesin delil haline gelmez. (15. HD. 01.10.2007 2446/5853 (YKD 2009/1 sf. 91))

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir