Avukatın Düzenlediği Uzlaşma Tutanağı İlam Hükmündedir
T.C.
YARGITAY
SEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/11517
Karar : 2014/13768
Tarih : 30.06.2014
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının bozulmasına dair 25.02.201 tarih, 2013/13676 Esas, 2014/3383 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Borçlu aleyhine 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 35/A maddesi kapsamında düzenlenen uzlaşma tutanağına dayalı olarak başlatılan ilamlı takibe karşı; tutanak içerisinde kararlaştırılan hususların hukuk kurallarına aykırı olduğu, vekilin bu hususta özel yetkisi bulunmadığı ve ilam vasfı taşımadığı gerekçeleriyle takibin iptali talebinde bulunduğu, Mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, hükmün borçlu vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
1136 sayılı Kanun 35/A maddesin de: “Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 38’inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda yukarıda yazılı yasa hükmüne dayalı olarak taraflar ve vekilleri tarafından düzenlenen 30.10.2009 tarihli uzlaşma tutanağına dayalı olarak ilamlı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin; tutanak içerisinde kararlaştırılan faizin ve cezai şartın TTK’nun 9, 95. ve 96. maddelerine aykırı olduğu, cezai şarta faiz işletilemeyeceği ve tutanağı hazırlayan alacaklı vekilinin vekaletnamesinde bu hususta özel yetkisinin bulunmadığından ilam vasfı taşımadığı gerekçeleriyle takibin iptali aksi halde, emredici hukuk kurallarına aykırı kısımlarının yok hükmünde sayılmasına karar verilmesi talebi üzerine, Mahkemece; dayanak belgenin hata, hile ve ikrah gibi iradeyi sakatlayan sebeplerle ve TTK’nun hükümlerine aykırı olduğundan bahisle iptalinin dar yetkili icra mahkemesi’nden incelenemeyeceği, vekilin uzlaşma tutanağı tanzimi yönünde genel vekaletnamesinin yeterli olduğu özel yetki aranmadığı gerekçeleriyle, şikayetin reddine karar verildiği, Uzlaşma tutanağı incelendiğinde; içerik itibariyle ilam hükmünde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, Dairemizce; takip dayanağı uzlaşma tutanağı yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre ilam hükmünde olduğu, içeriğinde kararlaştırılan cezai şart ve bileşik faize ilişkin kısımlarının hukuk kurallarına aykırılığı nedeniyle yok sayılması talebinin de İcra Mahkemesi’nde tartışılamayacağı nazara alınarak, hükmün onanmasına karar verilmesi yerine bozulduğu görülmekle, alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 25.02.2014 tarih ve 2013/13676 Esas, 2014/3383 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddesi uyarınca ONANMASINA ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL’nin temyiz edenden alınmasına 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.