Ara Kararı Yerine Getirme, Ara Karara Beyan Dilekçesi -1-
ADANA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(İŞ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE,
DOSYA NO : 2018/434 E.
DAVALI :
VEKİLİ :Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana
DAVACI :
KONU : 28.05.2019 Tarihli duruşmada verilen 5 ve 10 nolu ara karar hk.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda esas numarası verilen ve Mahkemeniz nezdinde görülen dosyanın 28.05.2019 tarihli duruşmasında verilen 5 nolu ara karar gereği davalı şirketler arasındaki sözleşme örneğini ve 10 nolu ara karar gereği davacının çalışma süresini ve aldığı ücret miktarını kabul edip etmediğimize ilişkin beyanımızı işbu dilekçe ile ve ekinde sunuyoruz. Gereğinin yapılmasını saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Davalı Vekili
Ara Kararı Yerine Getirme, Ara Karara Beyan Dilekçesi -2-
T.C.
ADANA 2. AİLE MAHKEMESİ’NE
Dosya No:
DAVACI/KARŞI DAVALI:
VEKİLİ:
DAVALI/KARŞI DAVACI:
VEKİLİ:
DAVA: Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))
KONU: 06/02/2019 tarihli duruşmada verilen 5 No’lu ara kararının yerine getirilmesi istemine ilişkindir.
AÇIKLAMALAR
Sayın mahkemede yargılaması devam eden davanın 06/02/2019 tarihli oturumunun 5 No’lu ara kararında tarafların müşterek çocukları Burcu’nun tedbiren dava sonuna kadar geçici velayetinin davalı karşı davacıya verilmesine; müşterek çocuk ile müvekkil baba arasında her ayın 1. Ve 3. Cumartesi günü saat 10:00’dan pazar günü saat 18:00’a kadar şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir.
Söz konusu ara kararın yerine getirilmesi davalı karşı davacı tarafından engellenmekte olup müvekkil ara kararda belirtilen sürelerde çocuğunu görememektedir. Bugüne kadar böyle bir talepte bulunulmamasının sebebi çocuğunun yakın zamanda lise giriş sınavlarına girecek olması ve çocuğunun bu durumdan psikolojik olarak etkilenmesini istememiş olmasıdır.
Ancak davalı karşı davacının çocuk ile müvekkilin görüşmesini engellediği süreçte müvekkilin çocuğu ile bağlarının koptuğu, çocuğun kendisine karşı olumsuz yönlendirildiğini fark ettiği için bu yola başvurmak zorunda kalınmıştır.
Çocuk ile baba arasında ara kararda belirtilen saat ve günlerde tedbiren kişisel ilişki kurulmasına yönelik ara karara dayanılarak ilamlı icra yapılamayacağından ötürü HMK madde 393 uyarınca ara kararın sayın mahkeme tarafından uygulanmasını talep ederiz.
Davacı Vekili
Adana Avukat Saim İNCEKAŞ – Tel: 0534 910 97 43
Ara Kararın Yerine Getirilmesi Dilekçesi -3-
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
DOSYA NO:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
KONU: …….. tarihli Duruşma Tutanağı’nın 5 nolu ara kararının gereğinin yerine getirilmesidir.
AÇIKLAMALAR
Sayın mahkemeniz tarafından ……… tarihli duruşma tutanağının 5 nolu ara kararı ile tarafımıza dava konusu taşınmazda davacının konaklayıp konaklamadığı, konaklamış ise konaklama tarihlerinin mahkemenize gönderilmesi istenmiştir. Müvekkil şirkete müzekkere yazılmasına gerek olmaksızın konaklama belgeleri hakkında beyanlarımızı mahkemenize sunuyoruz.
Müvekkil şirket üzerine düşen yükümlülükleri yaparak söz konusu daireleri ve sosyal tesisleri tamamlamış olup tesisler ve daireler hali hazırda kullanılmaktadır. Müvekkil şirket tarafından konaklama için çağrıda bulunulan müşteriler konaklama haklarını kullanarak tesislerin imkânlarından diledikleri gibi faydalanmaktadırlar. Konaklama yapan müşteriler için “Oda Rezervasyon Kartları” düzenlenip işbu konaklama belgelerinde konaklama yapanların isim ve soyisimleri, konaklama tarihleri gibi bilgiler yazmaktadır. Ancak davacı her ne kadar kendisine çağrıda bulunulmuşsa da kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı konaklama hakkını kullanmamıştır. Dairesi %100 oranında tamamlanan sosyal tesislerden de yararlanabilecek davacıya tapuda adına tescil işlemi de yapılmıştır. Müvekkil şirketin her türlü çağrısına karşı yanıt vermeyerek kendisinden kaynaklı sebeplerle konaklama hakkını kullanmayan davacının konaklama belgeleri de mevcut değildir.
NETİCE VE TALEP : Tüm dosya kapsamında arz ve izah olunan nedenlerle, tarafımıza açılmış haksız DAVANIN REDDİNE karar verilmesini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederim.
Saygılarımla
Davalı Vekili
İş Mahkemesi Ara Kararına Beyan -4-
ADANA 3. İŞ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO:
DAVALI:
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
KONU:
Mahkemenizde görülmekte olan … sayılı dosyanın … tarihli celsesinde vermiş olduğunuz ara karara cevap dilekçemizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
1-) Mahkemenizde görülmekte olan ……. Sayılı davanın………. tarihli ara kararında verilen 2 numaralı kararda, tarafımıza “davacının iş kazasından önce burnunun kırık olduğuna ilişkin ilgili belge ve fotoğraflarını sunmak üzere” 2 haftalık süre verilmiştir. Mahkemenize sunacağımız görüntülerde Davacı yana ait görüntüler olay gününden önce müvekkil işverenin kurumunda çalıştığı zamana ait görüntülerdir. Sayın mahkemenizin dikkatlice inceleyeceği üzere görüntülerde davacının burnunun alt ve üst kısmında renk farklılığı olduğu yapılacak gerekli incelemelerden sonra böyle bir renk farklılığının olması daha önceden var olmuş ya da var olan burun rahatsızlığa işaret olacağı ayrıca burnunun yüzüne göre sağa eğimli olduğu, olay tarihinden ya da çocukluktan kalan darbe ve travmaların buna sebebiyet verebileceği ve burnunun uç kısmına doğru tabiri caizse kemer diyebileceğimiz çıkıntının yine olay tarihinden önce mevcut olduğu anlaşılacaktır ki bu noktada hemen 2 numaralı başlıkta … mütalaasında beyanlarımızı destekler ifadelerin yer aldığı görülecektir. Biz bu hususta Adli Tıp Kurumu tarafından görüntülerin ve davacının bizzat incelenmesini davanın seyri açısından önemli olacağını talep ediyoruz.(EK-1 FOTOĞRAF GÖRÜNTÜLERİ)
2-) Bilirkişi raporuna itiraz beyanlarımızı sunduğumuz dilekçemizde X Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz uzmanı olarak görev yapan X’nın mütalaasında “Sayın X tarihinde KBB uzmanı olarak çalıştığım X Hastanesine burun kemiğinde ağrı şişlik ve kırık şikayetiyle gelmiş olup, KBB muayene sonucunda burnun sağa deplase olduğu teşhis edilmiştir. Kesin teşhis için görüntülüme tetkikleri yapılması teklif edilmiş olup, hasta tarafından kabul görülmemiştir.” anlaşılacağı üzere davacı yan olayın yaşandığı gün film vs. gibi görüntüleme tetkiklerinin yapılmasını bizzat kendisi kabul etmemiştir.(EK-2 MÜTALAA BEYANI)
X mütalaasının devamında, Hastamın burnundaki eğrilik geçmişten gelen çocukluk çağındaki travmalardan bile ortaya çıkması mümkün olup, ileriki yaşlardaki burnun gelişimi devam ettiği sürece özellikle ergenlik döneminde benzer eğrilikler oluşması mümkün hastaya akut nazal fraktür tanısını destekleyecek yeni röntgen olmadığı için görülememiştir, dediği görülmekte olup burnundaki eğriliğin müvekkilime ait işyerinde mi olduğu yoksa daha önceki travmalardan mı kaynaklandığını anlayabilmek için gerekli film, röntgen vs. işlemlerinden bizzat davacı yan kendisi kaçınarak gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemeye çalışmıştır. Eğer gerçekten müvekkilime ait işyerinde olay sırasında olduğundan bahsetmesine rağmen gerekli film, röntgen çekimlerinden kaçınması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu tavrı bile davacı yanın davasında kötüniyetli olduğunu ve bu sebeple davasının reddedilmesi gerektiğini göstermektedir. Bunun yanı sıra X Talimat No’lu dosyasında dinlenilen olayın tanığı X ifadesinde şunlardan bahsetmiştir:
“Doktor bize davacının burnunda küçüklükten kalma bir eğrilik olduğunu, düşmeden dolayı da ödem oluştuğunu, bu ödemin birkaç haftaya ineceğini, önemli bir durumun olmadığını, burnunda da kırıklık olmadığını söylediğini” ifade etmiştir. Biz tüm bu hususların aydınlatılması açısından mahkemenizden davacının dava öncesi sağlık durumu hakkında İSTİCVAP kurumuna başvurulmasını ve davacı yanın bir sonraki celsede isticvap edilmesini ayrıca Sağlık Bakanlığına müzekkere yazılarak davacıya ait özel, devlet sağlık ocağı, sağlık kabini, estetik kurumlarından burnuna ait daha önce geçirmiş olduğu operasyon, ameliyat, muayene vs. verilen istenilmesini talep ediyoruz.
Davacı yanın mevcut olay öncesinde ve yaşamış olduğu düşme sebebiyle oluşmayan, eski bir kaza ve travmadan dolayı oluşmuş olabilecek burun eğriliğinin kaza öncesinde kendisinde mevcut olduğuna dair mahkemenizce dinlenilen tanık beyanları ve beyan eklerimizde mütalaasını sunduğumuz X bu husustaki değerlendirmeleri fotoğraf görüntüleri ile beraber değerlendirildiğinde davacının burnundaki eğriliğin müvekkilime ait iş yerinde yaşanan olaya ilişkin OLMADIĞI açıkça ortaya çıkacaktır. Ayrıca yaşı, tecrübesi ve mesleği göz önünde bulundurulan davacının önünde duran tabureyi kenara çekip geçebileceği yerde üzerinden atlayarak düşmesi sonucu yaşanan olayda müvekkilime yüklenen kusuru kabul etmediğimizi tekrardan belirtme gereği duyuyoruz. Yaşanan olay neticesinde davacı yan %100 kusurludur.
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda sayılan nedenler göz önünde bulundurularak öncelikle süresi içerisinde olay gününden önceki zamanlara ait davacıya ait görüntüleri mahkemenize sunduğumuzu belirtir; görüntülerin ve davacı yanın Adli Tıp Kurumunda bizzat incelenmesini, X’in mütalaasını ve tanık beyanlarının dikkate alınmasını, Ayrıca davacının, aleyhe olan hususların aydınlatılması açısından olay tarihinden önceki beyanları noktasında bir sonraki celsede İSTİCVAP için davet edilmesini ve dava tarihinden önceki davacının burnuyla alakalı geçirmiş olabileceği operasyon, muayene ve ameliyatların öğrenilmesi için Sağlık Bakanlığına bağlı tüm özel ve kamu kurumlarına müzekkere yazılmasını davalı vekili olarak talep eder gereğinin yapılmasını arz ederim.
DAVALI VEKİLİ