Hukuk aykırı bir şekilde marka kullanılması durumunda bu markanın hükümsüzlüğü davası açılabilir. Aşağıda markanın hükümsüzlüğü davası sürecini ve dava dilekçesini sizlerle paylaştık.
BAKIRKÖY ( ) FİKRİ SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
TEDBİR TALEPLİDİR
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
KONU : Davalının 11.10.2010 başvuru tarihi, 2010/64859 nolu ‘semsür dünyayı saran lezzet lezzet mehmet müslüm şekil’ markasının, 01.12.2010 başvuru tarihi, 2010/75420 nolu ‘…’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ markasının, 18.03.2014 başvuru tarihi 2014/22605 nolu …’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. … şekil’ markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi, mümkün değil ise anılan markalardan ‘…’ ifadesinin çıkartılması, müvekkilin tescilli ‘…’ markasına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talepli dava dilekçemizin sunumundan ibarettir.
AÇIKLAMALAR
- Müvekkil, uzun yıllardır ‘…’ Çiğköfte ismiyle çiğköfte üretimi yapmakta, sahibi olduğu dükkanlarda bu alanda yiyecek içecek temini hizmeti vermektedir. Ayrıca bayilik ve franchising yoluyla genişlemekte İstanbul’un ve Türkiye’nin pek çok yerinde 20’ye yakın bayisi bulunmaktadır. Kurumsal bir işletme olma yolunda hızla ilerleyen müvekkil, market ve benzeri yerlerde hazır paket satışı ile de piyasada hızlı yükselişini sürdürmektedir. (Ek-1 Müvekkile ait fuar ve reklam çalışmalarına ilişkin görseller)
- Müvekkil her ne kadar bu markayı çok daha uzun yıllar kullanmış olsa da, ‘SEMSÜR’ markası 29,30 ve 43. Sınıflarda 13.09.2010 başvuru tarihi tarih, 2010//57973 no, 21.05.2012 tescil tarihli marka tesciliyle TPE nezdinde müvekkil adına koruma altındadır. (Ek-2)
Ardından müvekkil 05.04.2012 başvuru tarihi 2012/32470 no, 13.05.2013 tescil tarihiyle 29,30 ve 43. Sınıflarda ‘semsür çiğköfte’ markasını tescil ettirmiştir. (Ek-3) Ayrıca müvekkilin yaptığı reklam, afiş, fuar çalışmaları, marketlerdeki ürün ve bayii yaygınlığı sayesinde markası halk tarafından bilinir ve müvekkilin işletmesiyle ilişkilendirilir hale gelmiştir.
- Davalının ‘semsür dünyayı saran lezzet lezzet mehmet müslüm şekil’ markası ise 43. Sınıfta 11.10.2010 başvuru tarihi, 2010/64859 no ile tescil edilmiştir. (Ek-4) Ardından yine davalı tarafından;‘çiğköfteci semsür adıyaman’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ markası yine 43. Sınıfta 01.12.2010 başvuru tarihi, 2010/75420 no ile tescil edilmiştir.(Ek-5)
Son olarak yine çiğköfteci semsür adıyaman’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ markası 18.03.2014 başvuru tarihi 2014/22605 no ile 29,30 ve 35. Sınıflarda tescil edilmiştir. (Ek-6)
- Davalı 01.12.2010 tarih, 2010/75420 nolu ‘ ’markayı yiyecek içecek temini amacıyla çiğköfte yapım ve pazarlaması alanında kullanmaktadır.
DAVALININ MARKASININ HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE KARAR VERİLMESİ ‘SEMSÜR’ İFADESİNİN DAVALININ MARKASINDAN ÇIKARILMASINA İLİŞKİN TALEBİMİZ HAKKINDA;
- Davalıya ait tescilli markanın müvekkilin daha önceki tarihte koruma altına alınmış ‘semsür’ markasıyla iltibas yarattığı kuşkusuzdur. Bu durum markanın hükümsüzlüğünü düzenleyen Markaların Korunması Hakkında KHK md 8’de sayılan ‘b) Tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescil için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer ise, tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırılma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa’’ maddesindeki şartların tamamını kapsadığı şüphesizdir.
‘…Davacı adına tescilli markanın tek ve esaslı unsuru “FLAMİNGO” ibaresidir. Hükümsüzlüğü istenenmarka da 2. sınıf emtia için tescilli olup, bu markanın esaslı unsurları da “EROL TEKNİK FLAMİNGO” kelimelerinden oluşmaktadır. Bu durumda her iki markada da “FLAMİNGO” ibaresi esaslı unsur niteliğinde bulunduğuna göre; tescilli oldukları 2. sınıf emtianın ortalama tüketicileri nezdinde 556 sayılı K.H.K.’nin 8/1-b bendi anlamında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere iltibas tehlikesine yol açılacağının da kabulü gerekir….’ T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/11-2285 K. 2015/797 T. 28.1.2015
‘…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hükümsüzlüğü istenilen 2010/40300 nolu markanın önüne “ASTURK” ibaresi getirilerek “AYGAZ” markasının aynen alındığı, önüne gelen ekin markalar arası benzerliği ve karıştırmayı önleme gücüne sahip olmadığı, tüketicinin markayı davacı markalarının serisi veya yeni bir versiyonu olarak algılayacağı, ticari unvandaki kullanımın da aynı gerekçe ile iltibas oluşturduğu, davalının terkine kadar marka ve ticari unvanını kullanma hakkının bulunduğu gerekçesiyle davalı adına tescilli 2010/40300 nolu markanın hükümsüzlüğüne, davalının ticaret unvanından “AYGAZ” ibaresinin çıkarılmasına karar verilmiştir…‘T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2015/3340 K. 2015/9198 T. 14.9.2015
- Uzun yıllardır faaliyet gösteren sektörde ve tüketici nezdinde yerleşik ve itibarlı bir firma olan müvekkil firmanın hiçbir maddi ve manevi özveriden kaçınmayarak yoğun bir şekilde kullanarak tanıttığı “SEMSÜR” markası müvekkil firma ile tamamen özdeşleşmiştir. Müvekkil markasını hiç ara vermeden kullanmış ve yoğun bir reklamla (sektöre ait fuarlara katılmış, ilgili dergilerde ilanı yoluna gitmiş ayrıca bastırdığı kataloglar ve yıllar içinde yer aldığı sektördeki ticari hayatı ile) markasını AYIRTEDİCİ VE SEKTÖRÜNDE TANINAN bir marka haline getirmiştir. Davalının haksız kullanımı ‘semsür’ marka ürünlerin piyasa ve tüketici nezdindeki konumuna ve imajına telafisi imkansız zararlar vermektedir. Müvekkilin markasının ayırtediciliğini olumsuz yönde etkilemektedir.
DAVALININ TESCİLLİ MARKASINDAKİ ‘SEMSÜR’ KELİMESİNİ MÜVEKKİLİN MARKASIYLA AYNI OLACAK ŞEKİLDE KULLANARAK SEBEP OLDUĞU TECAVÜZÜN ÖNLENMESİ TALEBİMİZ HAKKINDA;
- Davalının markası müvekkilden sonra tescil edilmesinin yanında, tescil edildiği şeklin aksine, müvekkil markasıyla birebir aynı şekilde ‘semsür’ ifadesi öne çıkarılıp, büyütülüp, vurgulanarak kullanılmaktadır. Söz konusu kullanımı gösterir görseller ektedir.(Ek-7)
- Müvekkil tescil ettirdiği marka adıyla ‘’http://www.semsurcigkofte.com’’ alan adını kullanmakta iken, davalı da ‘’http://semsurcigkofte.com.tr’’ adını alarak kendi tescilli adının tamamını ya da bir kısmını değil sadece müvekkil ile özdeşleşen kelimesini kullanmaktadır. (Ek-8 Davalı internet sitesi ekran görüntüleri)
Davalının bu tutumu kesinlikle iyiniyetle açıklanamaz. Ek-7’de sunulan davalıya ait el ilanları, önlükler ve satışta kullanılan her türlü aksesuarda göze batan ilk ifade ‘SEMSÜR’ kelimesidir. Halbuki davalının tescilli markası; ‘çiğköfteci semsür adıyaman’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’dir. Davalı açıkça müvekkilin tanınırlığından yararlanarak ‘semsür’ ifadesini öne çıkarmakta , bayiler sipariş için gelen telefonları ‘semsür’ diye açarak cevaplamakta, internet sitesine ya da dükkanlarına giren müşteriler ‘semsür çiğköfte’ ile muhatap olup ürün aldıklarını düşünmektedirler.
Davalı internet sitesi incelendiğinde de alan adından, resim isimlerine, üniformalardan paket ambalajlarına işletmeye ilişkin her şeyin üzerinde öne çıkarılmış ‘semsür’ ifadesi görülmektedir. (Ek-9 Davalı internet sitesi dükkan ve üniforma görüntüleri)
- Müvekkil tarafından Beyoğlu 37. Noteliği, 14771 yevmiye no, 14 Haziran 2013 tarihli ihtarname ile; davalının kendi markasını, müvekkilin ‘SEMSÜR’ markasına iltibas oluşturacak, tecavüz edecek, haksız rekabet oluşturacak şekilde kullanmaması hususunda ihtar edilmiştir. Ancak Beyoğlu 10. Noterliği 21894 yevmiye no, 03 Temmuz 2013 tarihli davalının cevabi ihtarnamesinde tecavüz fiillerini inkar ederek, hukuki dayanaktan yoksun biçimde müvekkilin önceki tarihli tescilli markasını kullanmamasını talep etmiştir. (Ek-10 İhtarname suretleri)
Davalı tarafa tescilli markasının kendisinin ve davalı tarafından kullanım şeklinin müvekkilin tescilli markasına tecavüz oluşturacak şekilde kullanıldığı bildirildiği halde bu kullanım şekli değiştirilmemiş, iş bu davayı ikame zorunluluğu hasıl olmuştur.
Yargıtay kararlarında da tescilli bir markanın kullanım şeklinin değiştirilip, tescilli başka bir markaya yaklaştırılıp iltibas oluşturacak, müşteri gözünde karıştırılmaya sebep olacak şekilde kullanımının tecavüz oluşturduğu kabul edilmiş, buna göre tecavüzün men’ine yönelik önlemlerin
‘…Tescilli bir markanın, sahibinin izni olmaksızın kullanılması veya o markayı taşıyan mal ve hizmetlerin, tecavüzün bilinmesine rağmen pazarlanması, stoklanması, satış için teklif edilmesi, ihracı, ithali ya da tecavüzün bilinmesine rağmen o malların nereden sağlandığının bildirilmesinden kaçınılması, tecavüz olarak tanımlanmıştır (Ünal Tekinalp, Fikrî Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2012, s. 491).
Tanımda bahsi geçen yasak eylemlere gelince;
556 s. KHK’nin 61.maddesi, hangi fiillerin marka hakkına tecavüz sayılacağını açıklamıştır. Dava tarihinde (07.01.2009 gün ve 5833 S.K’nun 2.maddesi ile yapılan değişiklikten önce) yürürlükte bulunan madde hükmü uyarınca;
“Aşağıda yazılı fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) 9’uncu maddenin ihlali, b) Marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek,…” şeklinde tecavüz halleri açıklanmıştır…..
Marka sahibi, markasının tescil kapsamına giren bir işaretin, markanın tescil edildiği aynı mal ve hizmetler için kullanılmasını önleyebilir. Marka sahibi “tescilli” marka ile aynı veya benzer olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dâhil, karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını menedebilir.
Karıştırılma ihtimali, hem bir tescil engeli, hem de bir tecavüz eylemidir. Karıştırılma ihtimali kavramı tecavüz yönünden ele alındığında, özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Karıştırılma ihtimalinin varlığı için, mütecaviz tarafından kullanılan işaretin tescil edilmiş markanın aynısı veya onun benzeri olması ve tescil edilmiş markanın, tescil edildiği mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılması şarttır. Bu ikisi bir arada bulunmalıdır. Bunun yanı sıra, karıştırma halk yönünden olmalıdır. Yani tescilli marka ile tescilsiz olarak kullanılan işareti halkın karıştırması ihtimali bulunmalıdır. Çünkü işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında “bağlantı olduğu ihtimali” de “karıştırılma ihtimali” kavramına dâhil kabul edilmiştir. Zira iltibasta halk, marka ile işareti kullanan işletmelerin aynı olduğu yanılgısına düşmekte, düşürülmektedir. Yani düşündüğü, tasarladığı işletmenin malını aldığını zannederken iltibas sonucu başka bir işletmenin malını almaktadır. “Karıştırılma ihtimali”nde ise halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde, herhangi bir sebeple bir bağlantı kurması yeterlidir. Halk aldığı malın başka bir işletmeye ait olduğunu bilse, fakat güvendiği işletme ile malını aldığı işletme arasında ekonomik bir bağlantı bulunduğunu zannetse gene “karıştırılma ihtimali” vardır.
Başka bir ifadeyle, tescilli marka ile kullanılan işaret arasında görsel ve sescil (fonetik) yönden benzerlik bulunmasa, hatta genel görünüş (umumi intiba) açısından ayniyet veya benzerlik bulunmasa dahi, halk bunlar arasında herhangi bir şekilde bir bağlantı kuruyorsa karıştırılma ihtimalinin mevcudiyeti kabul olunacaktır. Böylece görsel, biçimsel, sescil benzerlik olmasa bile, halkın iki işaret arasında herhangi bir sebeple bağlantı kurduğu hallerde “karıştırılma ihtimali” bulunabilmektedir (Ünal Tekinalp, a.g.e., s. 434,437).
Davalı kullanımı aynen, “Gaziantepli Hacı Bekiroğlu Baklava Pasta ve Dondurma” şeklindedir. Aynı delil tespit dosyasında yer alan baklava kutusu örneğinde de davalı kullanımının kendi markasının tescil edildiği şekilden ve ibareden farklı şekil ve ibare formatında kullanıldığı açıkça görülmektedir.
Davalı taraf bu farklı kullanım ile davacı taraf markasının asli unsuru olan “ Hacı Bekir” ibaresini kendi markasal kullanımında yazı karakteri, renk farklılığı, punto farkı ve mizanpajda değişiklik yapmak suretiyle “Hacı Bekir” ibaresini kırmızı renk ve büyük puntoyla yazarak ve diğerlerini silik kullanarak; vurgulamak suretiyle öne çıkartarak, davacı tarafın tanınmış markasına kendi kullanımını yaklaştırdığı görülmektedir
Bu itibarla, davalı şirket adına basılı ambalajlarda davalının markasını tescil edildiği şekli ile değil davacının tek başına dahi tescilli “HACI BEKİR+ Şekil” markasına yaklaştırmak ve iltibasa neden olmak için HACI BEKİR ibaresini öne çıkaracak şekilde kullandığı, BU KULLANIMIN DAVACI TARAFIN MARKA HAKLARINA TECAVÜZ VE HAKSIZ REKABET OLUŞTURDUĞUNUN KABULÜNÜN GEREKTİĞİNE İŞARET EDEN VE HUKUK GENEL KURULUNCA DA BENİMSENEN ÖZEL DAİRE BOZMA KARARINA UYULMAK GEREKİRKEN, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.……T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2013/1521 E. , 2015/852 K.
- Yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere davalı hem müvekkilden daha sonraki tarihli müvekkilin ‘semsür’ markasına benzer markasını tescil ettirmiş, hem de bu markayı ‘semsür’ ifadesini öne çıkaracak ve müvekkilin tescilli markasına tecavüz oluşturacak şekilde kullanmaktadır.
HUKUKİ SEBEPLER: Markanın Korunması Hak. Kanun Hük. KHK, TTK, TBK vs tüm yasal mevzuat
HUKUKİ DELİLLER :
- Ek-1 Müvekkile ait fuar ve reklam çalışmalarına ilişkin görseller
- Ek-2 13.09.2010 başvuru tarihi tarih, 2010//57973 no, 21.05.2012 tescil tarihli marka tescil belgesi
- Ek-3 05.04.2012 başvuru tarihi 2012/32470 no, 13.05.2013 tescil tarihli marka tescil belgesi
- Ek-4 ‘semsür dünyayı saran lezzet lezzet mehmet müslüm şekil’ 11.10.2010 başvuru tarihi, 2010/64859 nolu tescil sorgusu
- Ek-5 ‘…’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. … usta şekil’ 01.12.2010 başvuru tarihi, 2010/75420 nolu tescil sorgusu
- Ek-6 ‘…’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ 18.03.2014 başvuru tarihi 2014/22605 nolu tescil sorgusu
- Ek-7 Davalıya ait broşür, ambalaj vs görüntüleri
- Ek-8 Davalı internet sitesi ekran görüntüleri
- Ek-9 Davalı internet sitesi dükkan ve üniforma görüntüleri
- Ek-10 İhtarname suretleri
- Bilirkişi
- Keşif
- TPE nezdindeki her türlü kayıt
- Ticari defterler
- Tanık
- Yemin vs davalının sunduğu delillere karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla her türlü yasal delil
SONUÇ VE İSTEM; Yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle;
- Öncelikle ve davalıya tebligat yapılmaksızın;
Müvekkilin haklarının acilen ve etkinlikle korunması gereği ve oluşan zararın telafisinin ilerde mümkün olmaması nedeniyle
Davalı tarafından kullanıma devam edilen müvekkile ait markayla aynı özellikleri taşıyan marka ambleminin ticari maksatla kullanımının önlenmesine
Davalıya ait www.semsurcigkofte.com.tr adresli web sitesi ve internetteki diğer tüm mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımının durdurulmasına,mütecaviz markanın web sitesinden çıkartılmasına, mümkün olmadığı takdirde web sitelerine erişimin engellenmesine
- 11.10.2010 başvuru tarihi, 2010/64859 nolu ‘semsür dünyayı saran lezzet lezzet mehmet müslüm şekil’ markasının,
01.12.2010 başvuru tarihi, 2010/75420 nolu ‘çiğköfteci semsür adıyaman’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ markasının,
18.03.2014 başvuru tarihi 2014/22605 nolu çiğköfteci semsür adıyaman’ın dünyayı saran yöresel lezzeti m. Hüseyin usta şekil’ markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesine,
Mümkün değil ise anılan markalardan ‘semsür’ ifadesinin çıkartılmasına
- Davalının müvekkile ait markayı haksız kullandığının tespitine, tecavüzün önlenmesine, sonuçların ortadan kaldırılmasına
- Müvekkile ait ‘semsür’ markasının izinsiz kullanımının dava sonuna kadar tedbiren dava sonunda tamamen durdurulmasına,
- ‘semsür’ ibaresi içeren her türlü reklam, afiş, ambalajın ve bu ibareyi içeren her türlü araç gerecin üçüncü kişiler elinde olsa dahi imhasına,
- Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ülke çapında yayın yapan bir gazetede masrafları davalıya ait olmak üzere ilanına,
- Vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini bilvekale talep ederiz
DAVACI VEKİLİ