Kiracılık Sıfatının Tespiti Dava Dilekçesi

 ADANA SULH HUKUK MAHKEMESİNE

 

TEDBİR TALEPLİDİR.

 

 

DAVACI                         :

 

VEKİLLERİ                    : 1-Av.

DAVALILAR                   :

 

KONU                            : Kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti ve çekişmenin önlenmesi davasıdır. (Harca esas aylık kira 3.000 TL’sıdır.)

 

OLAYLAR                      : 1-) Müvekkilim ** mülkiyeti davalılara ait olan *** adresinde faaliyet gösteren **  isimli işyerinin 23.11.2015 tarihinden bu yana nizasız fasılasız kiracısıdır. Bu durumu da davalılar çok iyi bilmektedirler.

Müvekkilim ile ** ve merhum **(mirasçıları davalılar ***) aralarında ilk olarak sözlü olarak kira sözleşmesi yapılmış akabinde yazılı kira sözleşmesinin düzenleneceği kararlaştırılmıştır.

 

Müvekkil tarafından söz konusu işyeri Kasım 2015’den bu yana ** olarak faaliyet göstermektedir.

Müvekkil davalılardan işyerini kiraladıktan sonra tüm resmi dairelerden işyerinin açılmasına ilişkin başvurular yapmış, abonelikler almış, işyerine büyük masraflar etmiş ve faaliyete başlamıştır.

20.12.2015 tarihinden itibaren müvekkilim düzenli olarak *** ve diğer davalıların banka hesaplarına kira bedellerini açıklama kısmına kendi ismini ve “**” yazmak suretiyle ödemiştir.

Davalılar tarafından da 3 yıldan fazla süredir kira paraları hiçbir ihtirazı kayıt olmadan tahsil edilmiştir. Bu husus banka kayıtları ve ekstreleri ile açık ve kesin olarak bellidir.

 

Geçen bu uzun süreçte müvekkil defalarca kez söz verildiği gibi yazılı kira sözleşmesi yapılması konusunda talepte bulunmuş ancak davalılar tarafından devamlı oyalanılmıştır.

 

2-) Taraflar arasında kira ilişkisi kurulmuş olup, uzun süre devam etmekte iken 16.12.2018 tarihinde ** Müdürlüğü’nün 2018/6152 sayılı dosyasından müvekkilin işyerine tahliye işlemi için gelindiğinin bildirilmesi üzerine müvekkil neye uğradığını şaşırmış ve şok olmuştur.

Müvekkilin icra memuru ile yaptığı görüşmede, daha önceden hukuken ve fiilen kiracılık sıfatı sona ermiş bulunan üçüncü şahıs ** tarafından tahliye taahhüdü verildiğinden bahisle işlem yapacaklarını bildirmiştir.

Haciz zaptında da görüleceği üzere müvekkilim ** tanımadığını, söz konusu şirketle hiçbir alakasının bulunmadığını, kendisinin çalıştırmakta olduğu işyerini davalılardan kiraladığını ve uzun yıllardır kirasını ödediğini, bu sebeple tahliye taahhüdünün kendisini bağlamayacağını beyan ederek zaptı imzalamamıştır.

Davalı ***  söz alarak tamamen gerçeklere aykırı olarak müvekkili tanımadığını ve sözleşme bulunmadığını, bilgisi dışında müvekkilin faaliyet gösterdiğini iddia etmiştir.

3-) Açıklanan nedenlerden dolayı İcra Hukuk Mahkemesince verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemesi, davalıların kötü niyetli olarak işlemde bulunarak müvekkilin ileride telafisi imkansız mağduriyetine sebebiyet verileceğinden ve işletmede çok yüklü miktarda yatırımlar yapılması, 20 kişiye yakın personelin çalışmakta olması ve her şeyden önemlisi işletmenin sağladığı güven ve itibarın zedelenmemesi nedeniyle iş bu davayı açmak zarureti doğmuştur.

Taşınmazda müvekkilin kiracı olduğu davalılarca çok iyi bilinmekte olup, resmi ve özel belgelerle sabittir. Bu nedenle haklı davamızın ve taleplerimizin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

a-) Müvekkil işyerini ****’dan kiraladıktan sonra resmi makamlardan işyerinin faaliyete geçmesi için başvurular yapmış, abonelikler almıştır. Bu işlemler aşağıda belirtilmiştir.

İşyerinin müvekkil tarafından kiralanmasından sonra Vergi Dairesine gerekli bildirimler yapılmış ve  Gelir İdaresi Başkanlığının 23.11.2015 tarih ve A-6399 seri numaralı İşyeri Açılışına ilişkin E-Yoklama Formu düzenlenmiştir. Yine 26.12.2016 tarih ve E-6254 seri numaralı E-Yoklama Formu düzenlenmiştir.

Fatura basımına ilişkin 05.12.2015 tarihli yazı izin alınmış ve faturalar davacı adına bastırılmıştır.

Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün 31.12.2015 tarih ve 109 sıra nolu “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” belgesi alınmış ve akabinde Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün 04.01.2016 tarihli kontrol tutanağı tanzim edilmiştir.

İş yerinin faaliyete geçmesi için müvekkil adına Valiliği Defterdarlık Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24.11.2015 tarih ve 99579-250.02.01[3100]/ 62 sayılı “Ödeme Kaydedici Cihaz” alınmasına izin verilmiş ve buna istinaden Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının ait 06695 seri numaralı Ödeme Kaydedici Cihazlara Ait Levhası düzenlenmiştir.

Davalı tarafından 2015, 2016, 2017 ve 2018 dönemlerine ait kira gelirlerine ilişkin Vergi Dairesine beyan ettiği gayrimenkul sermaye iradı beyannamelerinin ekinde davacı tarafından kesilen kira stopajlarını beyan etmiştir.

 

İşyerine ait su, doğalgaz, elektrik, internet, telefon abonelikleri de davacı adına kayıtlıdır.

b-) Davalı müvekkilin kiracı olduğunu çok iyi bilmektedir. Kasım 2015’den bu yana da görüşmüşlerdir.

**  ve davacı müvekkil **tarafından imzalanan 21.02.2017 tarihli “2016 yılı ve öncesine ait tüm kira bedellerinin alındığına” ilişkin alındı belgesi bulunmaktadır. Bu belgenin altını ** bizzat imzalamış, davacı müvekkil de işyerinin kaşesini basmak suretiyle imzalamıştır. (EK)

Yine diğer taşınmaz maliki davalı **  tarafından imzalanan 06.10.2017 tarihli “kiracı **Eylül 2017 dahil önceki aylara ait kira bedellerinin alındığına” ilişkin alındı belgesi bulunmaktadır. (EK)

Bilindiği üzere ve evrensel bir kaide haline gelen dürüstlük kuralları gereğince de davamızın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.

4721 Sayılı Medeni Kanunun 2’nci maddesinde belirtilen “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Denilmiştir.

Taraflar arasındaki bugüne kadar gelişen olaylarda da görüldüğü üzere, 3,5 yıldır aylık kiraları hiçbir ihtirazı kayıt koymaksızın tahsil ettikleri, Vergi Dairesine taşınmaz olarak davacı müvekkili gösterdikleri, bugüne kadarki resmi evraklar müvekkilin kiracı olarak isminin geçtiğini çok iyi bildikleri halde ve kiranın alındığına dair yazılı belge düzenleyen ve diğer olaylarla davacının kiracılık sıfatını çok iyi bilen davalıların tamamen haksız ve kötü niyetli olarak hileli işlemlerle yapılan icra takibi ile taşınmazı tahliye tehdidi ile müvekkilden fahiş kira talep eden davalıların işlem ve davranışları yukarıda maddede belirtilen dürüstlük kurallarına açıkça aykırı olup, bunun hukuki himaye görmeyeceği de yadsınamaz bir gerçektir.

Açıklanan nedenlerden dolayı delillerimizin toplanarak her yönden haklı dava ve taleplerimizin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.

İHTİYATİ TEBDİR TALEBİ:

 

**İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/113 D.İş sayılı dosyasında tamamen eksik ve hatalı inceleme ile verilen kararın infazı halinde *** markalaşmış bir lokantası haline gelen çok yüklü yatırımlar bulunan ve 20’ye yakın personelin çalıştırıldığı dava konusu taşınmazın tahliyesi halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından ve yukarıda açıklanan resmi ve diğer belgeler dikkate alındığında taşınmazın davamız sonucuna kadar tahliye işleminin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararının verilmesini talep etmek zarureti doğmuştur.

Taşınmazın niteliği de dikkate alındığında gerek görüldüğü takdirde her türlü teminatı da yatırmaya hazırız.

HUKUKİ NEDENLER      : 6100 S. K. m. 4, 6, 10, 4721 S. K. m. 2

 

HUKUKİ DELİLLER        :

1-) Dava dilekçemizde belirtilen resmi dairelere yapılan başvurular ve

aboneliklere ilişkin belgeler;

-Gelir İdaresi Başkanlığının E-Yoklama Formu

– Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün 31.12.2015 tarih ve 10439 sıra nolu “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” belgesi.

– Belediyesi Zabıta Müdürlüğünün 04.01.2016 tarihli kontrol tutanağı,

– Valiliği Defterdarlık Vergi Dairesi Müdürlüğünün 24.11.2015 tarih ve 99512079-250.02.01[3100]/32562 sayılı “Ödeme Kaydedici Cihaz” alınmasına izin verilmesine ilişkin yazı.

-Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının ait 0669544 seri numaralı Ödeme Kaydedici Cihazlara Ait Levhası

-Gelir İdari Başkanlığının 26.12.2016 tarih ve E-624854 seri numaralı E-Yoklama Formu

2-) İşyerine yapılan masraflara ilişkin faturalar.(mahkemeye sunulacaktır.)

3-) Dava konusu müvekkile ait işyerinde çalışan işçilerin listesinin SGK’dan istenilmesi.

4-) DAVALI ** İLE MÜVEKKİLİN BİRLİKTE İMZALADIĞI 21.02.2017 TARİHLİ KİRA ALINDI BELGESİ.

5-) DAVALI ** İMZALADIĞI 06.10.2017 TARİHLİ “KİRACI 2017 EYLÜL AYINA KADAR KİRA BEDELLERİNİN ALINDIĞINA” İLİŞKİN BELGE.

6-) Vergi Dairesinden dava konusu işyerine ait kira beyannameleri, diğer evrakların istenilmesi, Davalıların Vergi Dairesine beyan ettikleri gayrimenkul sermaye iradı beyannameleri ile eklerinin ve davalılar adına kira gelirinden dolayı tanzim edilen tahakkuk fişleri ve ödeme makbuzlarına dair resmi belgeler.

7-) Dava konusu işyerine ait elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon aboneliklerinin hangi tarihte ne zaman ve kimin adına kayıtlı olduğuna dair bilgi ve belgelerin istenilmesi.

😎 Gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi.

9-) Tanık beyanları.

10-) Yemin ve karşı deliller.

 

SONUÇ VE İSTEM          : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı;

1-) Öncelikle dava konusu taşınmazla ilgili olarak iş bu davamız sonuçlanıncaya kadar taraflar açısından ileride telafisi imkansız zararların önlenmesi bakımından teminatsız veya uygun görülecek bir teminat karşılığında tahliye işlemi yapılmaması konusunda İHTİYATİ TEDBİR kararı verilmesini,

2-) Davalılara ait **adresindeki işyerinde müvekkilimizin kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti ile bu yöne ilişkin çekişmenin önlenmesine,

3-) Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, müvekkilimiz adına vekaleten arz ve talep ederiz.17.04.2019

 

Davacı Vekili:

Av.

Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatlık ve Hukuk Ofisi

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir