Kira Sözleşmesinde “Kira Bedeli” Çeşitleri
Kira sözleşmesi karşılıklı borç doğuran bir sözleşmedir. Kiracı, kiralananın kullanımı veya kullanımla birlikte ondan yararlanmasının karşılığında kira bedeli ödeme yükümlülüğü atındadır (TBK md 299).
Kiracının kira bedeli ödeme borcu, onun kira sözleşmesinden kaynaklanan asli yükümlülüğüdür.
Kira bedeli borcu, kural olarak bir miktar paranın ödenmesi ile ifa edilir.
Kira bedelinin ödeneceği para cinsi Türk Lirası olarak kararlaştırılabileceği gibi, yabancı bir para cinsi de olabilir (TBK. m. 99). TBK. m. 299, BK m. 260’dan farklı olarak, ücret kavramı yerine kira bedeli kavramına yer verdiği için taraflar para dışında misli bir şeyin, örneğin altın gibi veya misli olmayan bir şeyin verilmesini de kira bedeli olarak kararlaştırabilirler.
Bunların dışında taraflar, kira bedeli olarak bir iş görme ediminin ifasını kararlaştırmışlarsa, yapılan sözleşmeyi kira olarak değil, çifte tipli karma sözleşme olarak nitelendirmek gerekir.
Taraflar kira bedelini sözleşme özgürlüğü çerçevesinde serbestçe belirleyebilirler (TBK md 26-28). Diğer bir ifadeyle, kira sözleşmesi kurulurken taraflar, kira bedelinin niteliği ve miktarı konusunda, sözleşme özgürlüğüne getirilen sınırlamalar (TBK. m. 26-28) saklı kalmak kaydıyla, kira bedelini serbestçe belirleme yetkisine sahiptirler.
Bu belirleme, kira bedelinin ne şekilde ödeneceğine, ödeme zamanına ve miktarına ilişkin olabilecektir. Söz konusu hususlara dair yapılacak anlaşma taraflar için bağlayıcı bir nitelik arz edecektir. Dolayısıyla, taraflar arasında kurulan sözleşmenin kira sözleşmesi olarak nitelendirilebilmesi için bir tarafın kira konusunu kullanılmak üzere devretmesine karşılık olarak, diğer tarafın kira bedeli ödemesi hususunda anlaşmaya varılmış olması gerekir.
Kira bedeli, sözleşmede açıkça belirlenebileceği gibi, belirlenebilir nitelikte de olabilir. Kira sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için tarafların kira bedeli ödeneceği hususunda anlaşmış olmaları yeterli olup, söz konusu anlaşmanın mutlaka kira bedelinin miktarını da kapsayacak nitelikte olması şart değildir.
Bir başka ifadeyle, taraflar kiracının kiralananı kullanımının karşılığı olarak kira bedeli ödeyeceğini kararlaştırıp, miktarı belirlememişler ve miktarın belirlenmesini objektif ya da sübjektif bir kritere bağlamışlarsa, sözleşmenin bu halde de geçerli olarak kurulmuş olduğunu kabul etmek gerekir.
Bu durumda kira bedeli baştan “belirli” olmayıp, “belirlenebilir” niteliktedir Hatta taraflar kira bedelinin belirlenmesini üçüncü bir kişiye de bırakabilirler. Bu bağlamda, kira bedelini belirleme yetkisi kendisine bırakılan üçüncü kişi, dürüstlük kuralları çerçevesinde kira bedelini belirlemelidir.
Kira bedeli, bir defada peşin olarak ödenebilir. Fakat uygulamada daha çok kira bedelinin aylık dönemler halinde ödendiği görülmektedir.
Ürün kirası sözleşmesinde de kira bedeli, kural olarak, bir miktar paranın ödenmesi şeklinde kararlaştırılır. Ancak, ürüne katılmalı kira sözleşmesinde kiracı, devşirilen ürünün belirli bir oranını kira bedeli olarak kiraya verene öder (TBK. m. 357/11). Dolayısıyla ürün kirası sözleşmesinde, kira bedeli bir miktar para olabileceği gibi, devşirilen ürünün belirli bir kısmı (oranı) da olabilir.