ADANA ( ) NÖBETÇİ SULH CEZA HÂKİMLİĞİ’NE
İDARİ PARA CEZASINA
İTİRAZ EDEN :
VEKİLİ : Adana İşçi-İşveren Avukatı Saim İNCEKAŞ
KARŞI TARAF :
TALEP KONUSU : Karşı tarafça kesilen çalışma izni olmayan yabancı işçi çalıştırılması hususunda 2 ayrı işçi için 13/05/2019 tarihli nolu toplam 19.569,00 TL idari para cezasının iptaline karar verilmesi talebidir.
İTİRAZ NEDENLERİ :
Karşı taraf olan Türkiye İş kurumları Genel Müdürlüğüne bağlı Adana Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğünce yukarıda unvan ve adresi belirtilen iş yeriyle ilgili inceleme sonucu 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunun 6. Maddesi 2. Fıkrasına muhalefet edilmesi sebebiyle müvekkilime iki işçi için toplam 17.642,00-TL idari para cezası kesilmiştir. Söz konusu idari para cezası usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki ;
1- Öncelikle söz konusu idari para cezası, ekte de sunulduğu üzere muhatap olarak müvekkilim ……………… olduğu halde konutuna tebliğ yapılmamış işyeri adresine tebliğ edilmiş olmakla yine de kural olarak muhatabın bizzat kendisine tebliğ yapılması gerekmektedir. İşyerinde muhatabın kendisi olmaması halinde ise yetkili kişilere veya daimi çalışanlarına tebliğ edilmesi ancak bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması şartıyla sağlanabilirdi. Söz konusu tebligatta bu hususlar gösterilmemiştir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2007 gün ve 2007/12-200 E. 2007/187 K.; Hukuk Genel Kurulu’nun 30.12.2009 gün ve 2009/12-563 E. 2009/600 K. ile Hukuk Genel Kurulu’nun 13.05.2009 gün ve 2009/12-184 E. 2009/187 K. sayılı ilamı)
Nitekim söz konusu tebligat muhatabın işyerine kendisine veya daimi çalışanına bile tebliğ edilmemiş olup, ekte sunduğumuz gönderi bilgilerinde de açıkça görüldüğü üzere “ Aynı konutta yakınına teslim” şeklinde tebliğ edilmiştir.
BU ŞEKİLDE MUHATABIN KENDİSİNE VEYA DAİMİ ÇALIŞANINA VEYA YETKİLİ KİŞİYE YAPILMAYAN TEBLİGAT USULSÜZDÜR VE İPTALİ GEREKMEKTEDİR.
2- İşyeri unvanından da anlaşılacağı üzere yabancı uyruklu çalıştırıldığı iddia edilen isimli iş yeri bir kafe olup gün içinde ve geç saatlere kadar birçok müşteri girip çıkmakta ve işçi çalışmaktadır. Müvekkilime kesilen idari para cezasında belirtilen yabancı uyruklu kişilerin işyerinde bir işveren-işçi ilişkisi içinde bir bağlantısı kesinlikle bulunmamaktadır. Zaten bunu gösterir hiçbir delil de yoktur.
Yabancı uyruklu kişilerin belirtilen işyerinde yasaya aykırı olarak çalıştığı sebebiyle kesilen idari para cezası hangi dayanaklarla olduğu belirtilmeden ve tespit tutanakları olmadan kesilmiştir.
Yabancı uyruklu kişilerin söz konusu iş yerinde nerede ve ne şekilde çalışıldığı belirtilmemiştir.
Tarafımıza tebliğ edilen tebligat yazısı içeriğinde sadece Seyhan İlçe Emniyet Müdürlüğünün … sayılı yazısı gösterilmiş olup tarafımıza bu yazı sunulmamış olup kesilen idari para cezası soyut ve dayanaksız kalmaktadır.
Herhangi bir delil olmadan mesnetsiz kesilen bu para cezasının ekte de sunmuş olduğumuz şekilde usulsüz tebliğ edildiği ve herhangi bir somut delil bulunmadığı açıkça görülmektedir.
Belirtilen sebeplerle müvekkil hakkında soyut, dayanaksız ve usulsüz olarak kesilen idari para cezasının iptal edilmesi gerekmektedir.
İSTEM SONUCU : Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle söz konusu idari para cezasının iptaline, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ederiz. 23.08.2019
İTİRAZ EDEN VEKİLİ
Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana Avukatı
Hukuk Genel Kurulu´nun 04.04.2007 gün ve 2007/12-200 E. 2007/187 K.; Hukuk Genel Kurulu´nun 30.12.2009 gün ve 2009/12-563 E. 2009/600 K. ile Hukuk Genel Kurulu´nun 13.05.2009 gün ve 2009/12-184 E. 2009/187 K. sayılı ilamları
…”Somut olay değerlendirildiğinde; davacı şirkete gönderilen kamulaştırma belgelerinin “daimi işçisi A. K.´e tebliğ edildi” denmek suretiyle tebliğ edilmiştir.
Ne var ki, bu tebligat parçasında başkaca herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi, davacı şirketin yetkili temsilcisinin veya ondan sonraki yetkili kişinin adreste olup olmadığının araştırılıp araştırılmadığı ve nedenleri de şerh edilmemiştir.
Yukarıda ayrıntısı açıklandığı üzere, davacı şirkete yapılan tebligatta tebliğ memurunun bu tebligatı şirketin yetkili temsilcisine; onun herhangi bir nedenle tebliği alacak durumda olmaması halinde de usulüne uygun şekilde yetkili kılınan kişiye; şayet bunlar yoksa veya tebligatı alamayacak durumda iseler bu durumu tebliğ evrakına şerh ederek o yerde hazır bulunan tebliğe yetkili memur ve müstahdemlerinden birine o da yoksa herhangi bir memur veya müstahdeme yapması; tebligat evrakında da sırasıyla tebliğe yetkili kişilerin durumunu ve onlara tebliğ edilememe nedenini şerh etmesi gerekirken, hiçbir açıklamaya yer vermeden doğrudan davacının işçisine tebliğ etmiştir.
Tebligat bu haliyle, açıklanan yasal düzenlemelere ve yargı kararlarına aykırı olup, usulsüzdür.
Sonuç olarak, Yargıtay kararı incelendiğinde şirket çalışanına tebligata bulunma mümkündür. Ancak burada mevzuattaki sıralamayı usulüne uygun olarak takip edilmesi gerekir. Aksi takdirde doğrudan tebligata işlemine muhatap olmayan çalışana yapılan tebliğ geçersizdir. Çünkü 7201 sayılı Tebligat Kanunu´nun 12. ve 13. Maddeleri dikkate alındığında tebligat kanunlara ve statülerine göre belirlenecek yetkili temsilcilerine, eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılması gerekir. Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir. Dolayısıyla tebligat evrakında da sırasıyla tebliğe yetkili kişilerin durumunu ve onlara tebliğ edilememe nedenini şerh edilmeksizin, hiçbir açıklamaya yer vermeden doğrudan şirket işçisine yapılan tebligat yasal düzenlemelere ve yargı kararlarına aykırı hale gelir.