1. Hükümlü Vekalet Verebilir Mi? 2025 Yılı Güncel Durum
Cezaevinde bulunan bir yakınınız için avukat tutmak mı istiyorsunuz? Ya da hükümlü bir kişinin mal varlığı işlemlerini yürütmek için vekaletname mi gerekiyor? “Hükümlü vekalet verebilir mi?” sorusu, 2024 yılında yapılan köklü değişikliklerle yeni bir boyut kazanmıştır. Hükümlülerin vekalet verme hakkı, özellikle cezaevinde bulunan kişilerin hukuki işlemlerini yürütebilmeleri açısından hayati öneme sahiptir. Bu yazıda, 2025 yılı itibarıyla hükümlülerin vekalet verme süreçlerini, 7499 sayılı Kanun’la getirilen yenilikleri ve uygulamadaki güncel durumu detaylıca inceleyeceğiz.
1.1. 7499 Sayılı Kanun Sonrası Yeni Düzenlemeler (12 Mart 2024)
“Artık her hükümlü otomatik olarak kısıtlanmıyor!”
12 Mart 2024 tarihinde yürürlüğe giren 7499 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, hükümlülerin hukuki statüsünde devrim niteliğinde değişiklikler getirmiştir. Bu değişikliklerin temelinde Anayasa Mahkemesi’nin 22.03.2023 tarihli, 2022/105 E., 2023/54 K. sayılı iptal kararı yatmaktadır.
TMK Madde 407’nin yeni hali şöyle:
(1) Kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği üzerine kısıtlanır veya kendisine kayyım atanır.
(2) Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bir kişi, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görülmesi halinde kısıtlanabilir.
Bu değişiklikle birlikte:
- ✅ 5 yıl ve üzeri cezalarda bile kısıtlama takdiri olacak
- ✅ Otomatik kısıtlama sistemi kaldırıldı
- ✅ Hükümlünün kendi isteğiyle kısıtlanma hakkı getirildi
- ✅ 5 yıl altı cezalarda zorunlu kısıtlama olmayacak
Örnek: Ahmet Bey, 2 yıllık hapis cezası nedeniyle cezaevinde. Eski sistemde otomatik olarak kısıtlanırdı. Yeni sistemde ise kısıtlanmak istemiyorsa, normal bir vatandaş gibi vekaletname verebilir, malını satabilir, avukat tutabilir.
TMK Madde 471’deki Değişiklikler
Vesayetin sona ermesini düzenleyen TMK madde 471 de şu şekilde değiştirilmiştir:
- Hapis halinin “hukuka uygun bir şekilde” sona ermesiyle vesayet kendiliğinden kalkar.
- 5 yıldan az cezalarda hükümlünün talebiyle vesayet sona erdirilebilir.
- 5 yıl ve üzeri cezalarda koruma sebebi ortadan kalkarsa vesayet sona erdirilebilir.
7499 sayılı Kanun öncesinde, Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi şöyle diyordu: “Bir yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına mahkum olan her ergin otomatik olarak kısıtlanırdı”
Anayasa Mahkemesi, 22 Mart 2023 tarihli kararında bu düzenlemeyi temel hak ve özgürlüklere aykırı buldu. Gerekçesi ise şu şekilde oldu: “Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olan kişilerin ayırt etme gücünü haiz ve herhangi bir vasi atanmaksızın kendi işlemlerini yürütebilecek durumda oldukları açıktır.”
1.2. Hükümlü Hangi Durumlarda Doğrudan Vekalet Verebilir?
2025 yılı itibarıyla hükümlülerin doğrudan vekalet verebileceği durumlar şunlardır:
- Kısıtlanma Talebinde Bulunmamış 5 Yıl Altı Hükümlüler: 5 yıldan az cezası olan hükümlüler kendileri kısıtlanma talebinde bulunmadıkça doğrudan cezaevine gelen noterden vekalet verebilirler. Vasi atanmasına gerek yoktur.
- Kısıtlanmamış 5 Yıl ve Üzeri Cezalı Hükümlüler: Mahkeme tarafından “kişiliğinin veya malvarlığının korunması gerekli görülmeyen” hükümlüler.
- Para cezasından çevrilmiş hapis cezası nedeniyle cezaevinde bulunanlar kısıtlanmaz ve doğrudan vekalet verebilirler.
- Koşullu salıverilen hükümlüler vesayetten kurtulur ve vekalet verebilirler.
- Denetimli serbestlik tedbiri uygulananlar da doğrudan vekalet verebilirler.
1.3. Hükümlü ile Tutuklu Arasındaki Farklar
Tutuklu, dava süreci devam eden kişilerdir. Haklarında kesinleşmiş hüküm yoktur. ✅ Tutuklu her zaman cezaevine gelen noter aracılığı ile vekalet verebilir.
İlk derece mahkemesinde hakkında mahkumiyet karar verilmiş ancak itiraz üzerine henüz temyiz aşamasında olup cezası kesinleşmemiş ancak tutuklu kişilere ise uygulamada “hükümözlü” denilmektedir. Bunlar da tutuklu statüsünde sayıldığından doğrudan her zaman vekaletname verebilirler.
Hükümlü, mahkumiyet kararı kesinleşmiş kişidir. Belirli şartlarda bir üst başlıkta açıkladığımız gibi doğrudan vekaletname verebilirler.
Farklar Tablosu
| Durum | Tutuklu veya Hükümözlü | Hükümlü (Kısıtlanmamış) | Hükümlü (Kısıtlı) |
|---|---|---|---|
| Vekalet Verebilir mi? | ✅ Her zaman | ✅ Evet | ❌ Vasi gerekir |
| Noter İşlemi | ✅ Doğrudan | ✅ Doğrudan | ❌ Vasi aracılığıyla |
| Avukat Görüşmesi | ✅ Sınırsız | ✅ Vekaletname ile sınırsız | ⚠️ Vekaletname yoksa 3 kez |
| Malvarlığı İşlemleri | ✅ Yapabilir | ✅ Yapabilir | ❌ Vasi izni gerekir |
1.4. Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
- Statü değişimi anı: Kişi tutuklu iken verdiği vekaletname, hükümlü olduktan sonra da geçerlidir (7499 sayılı Kanun sonrası).
- Cezaevine giriş: Hükümlülük, mahkumiyet kararının kesinleşmesiyle değil, cezaevine fiilen giriş ile başlar.
- Vekalet türü: Hem tutuklu hem hükümlü, avukata vekalet veya genel vekalet verebilir (kısıtlı değilse).
- Uygulama farklılıkları: Ne yazık ki bazı ceza infaz kurumları halen eski uygulamaları sürdürmekte, bu da hak kayıplarına yol açmaktadır.

2. Cezaevinden Avukata Vekaletname Verme İşlemleri
1. Başvuru: Hükümlü, cezaevi idaresine noter talebinde bulunur.
2. İdari onay: Cezaevi güvenlik ve lojistik değerlendirme yapar.
3. Noter koordinasyonu: Noter ile randevu ayarlanır.
4. Kimlik doğrulama: Cezaevi görevlileri kimlik teyidi yapar.
5. Noter ziyareti: Noter cezaevine gelerek işlemi gerçekleştirir.
6. Belge düzenleme: Standart vekaletname formları düzenlenir.
7. Tanık işlemleri: Gerekirse cezaevi görevlileri tanık olur.
3. Sık Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
7499 sayılı Kanun’la getirilen yenilikler henüz tam olarak uygulamaya yansımamış olup, ceza infaz kurumlarında yaşanan aksaklıklar devam etmektedir. Bu bölümde, pratikte en sık karşılaşılan sorunları ve bunlara yönelik çözüm önerilerine değineceğim.
3.1. Mevcut Vekaletnamenin Geçersiz Sayılması
- Cezaevi idareleri, hükümlü henüz tutuklu iken verdiği vekaletnameyi geçersiz saymakta
- “Hükümlü oldunuz, yeni vekaletname gerekir” dayatması yapılmakta
- Vasinin çıkaracağı yeni vekaletname talep edilmekte
Çözüm: 7499 sayılı Kanun sonrası, tutuklu iken verilen vekaletname hükümlü olduktan sonra da geçerlidir. Avukat, cezaevi müdürlüğüne hitaben yazılı başvuruda bulunarak yeni yasal düzenlemeyi hatırlatmalı ve görüşme talebini yinelemelidir.
3.2. Üç Görüşme Sınırı Dayatması
- Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik m.20/4 yanlış yorumlanmakta
- Vekaletnamesi olan avukata “3 görüşme hakkınız var” denilmekte
- Görüşmeler “vekaletnamesiz görüşme” olarak sisteme işlenmekte
Çözüm: Yönetmeliğin 20/4 maddesi sadece vekaletnamesi olmayan avukatlar içindir. Vekaletnamesi olan avukat sınırsız görüşme hakkına sahiptir. Durumun düzeltilmemesi halinde, cezaevi müdürlüğü aleyhine idari başvuru ve tazminat davası açılabilir.
3.3. Otomatik Kısıtlama
- “1 yıl üzeri cezası olan herkes kısıtlıdır” anlayışı devam etmekte
- Kısıtlama kararı olmasa bile vasi şartı aranmakta
- Noter işlemleri için vasi belgesi talep edilmekte
Çözüm: Hükümlünün kısıtlı olup olmadığı, nüfus kayıtlarından veya e-Devlet üzerinden kontrol edilebilir. Kısıtlılık kaydı yoksa, hükümlü doğrudan işlem yapabilir. Cezaevi idaresine bu durum yazılı olarak bildirilmelidir.
3.4. Hukuki Başvuru Yolları
- İdari Başvuru: Cezaevi müdürlüğüne yazılı başvuru
- Üst Makama Şikayet: Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne başvuru
- İnfaz Hakimliğine Başvuru: 4675 sayılı Kanun uyarınca şikayet
- İdari Dava: İşlemin iptali ve tazminat talebi
- CİMER Başvurusu: Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne şikayet
4. Yargıtay Kararları ve Güncel İçtihatlar
4.1. Denetimli Serbestlikte Vesayetin Kendiliğinden Kalkması
Yargıtay, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlünün artık cezaevinde olmadığını, hapis halinin sona erdiğini ve TMK m.471 uyarınca vesayetin kendiliğinden kalktığını, dolayısıyla hükümlünün bizzat verdiği temyiz dilekçesinin geçerli olduğunu kabul etmiştir. (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 06.12.2017 T., 2017/7488 E., 2017/16267 K.)
4.2. Koşullu Salıverilme ile Vesayetin Kendiliğinden Sona Ermesi
Yargıtay, koşullu salıverilme ile hapis halinin sona erdiğini, vesayetin cezanın kalan kısmı için devam etmeyeceğini, koşullu salıverilme kararıyla birlikte vesayetin kendiliğinden ortadan kalktığını kabul etmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 28.12.2006 T., 2006/10102 E., 2006/18601 K.)
4.3. Şartlı Tahliye Sonrası Vekalet Verme Hakkı
Yargıtay, koşullu salıverilme kararı ile hapis halinin sona erdiğini, nüfus kayıtlarında kısıtlılık şerhi bulunsa dahi fiili durumun esas alınması gerektiğini, hükümlünün vekalet verme ehliyetini kazandığını hükme bağlamıştır. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 31.05.2005 T., 2005/5846 E., 2005/8442 K.)
4.4. Vasi Yokken Verilen Vekaletnamenin Hükümsüzlüğü
Yargıtay, 7499 sayılı Kanun öncesi dönemde, bir yıl ve üzeri hapis cezasına mahkum olanların otomatik olarak kısıtlandığını, vasi atanmadan verilen vekaletnamenin geçersiz olduğunu kabul etmiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 15.03.2023 T., 2022/8547 E., 2023/2341 K.)
4.5. Vasi Yokken Verilen Vekaletnamenin Hükümsüzlüğü
Yargıtay, TMK m.456’nın emredici olmadığını, vasinin azledilmediği sürece görevinin devam ettiğini, görev süresinin uzatılmasına dair ek karar alınmamış olmasının tek başına vasilik görevini sona erdirmeyeceğini kabul etmiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 15.03.2023 T., 2022/8547 E., 2023/2341 K.)
5. Sonuç ve Öneriler
7499 sayılı Kanun ile birlikte hükümlülerin vekalet verme konusundaki statüleri tutukluların durumuna yaklaşmıştır. Artık otomatik kısıtlama olmadığı için, çoğu hükümlü doğrudan vekalet verebilmektedir. Ancak uygulamada yaşanan sorunlar nedeniyle, hükümlü yakınlarının ve avukatların yeni düzenlemeleri iyi bilmesi ve haklarını savunması gerekmektedir. Adana’da uzman ceza avukatları olarak bu sürecin her adımında müvekkillerimize tam destek sağlıyoruz.