Kefalet Nedeniyle İtirazın İptali Dava Dilekçesi

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE

İTİRAZIN  İPTALİNİ İSTEYEN ALACAKLI:

VEKİLİ:

BORÇLU:

KONU: Borçlunun Adana 2. İcra Dairesinde X Esas sayılı dosya yaptığı X tarihli itirazın kesin olarak kaldırılarak icra takibine devam edilmesi haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz eden borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR

Borçlu aleyhine Adana İcra Dairesinde X Esas sayılı dosya ile icra takibine başlanmış olup borçlu tarafından takibe itiraz edilmiştir.

BORÇLU İTİRAZINDA HAKSIZ OLUP SÖZ KONUSU İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

Borçlu her ne kadar itiraz dilekçesinde herhangi bir borcunun bulunmadığını iddia etmiş ise de, söz konusu icra takibinde yer alan takibe dayanak teşkil eden evraklardan da anlaşılacağı üzere borçlu X borçlu B’ye müteselsilen kefil olmuş söz konusu müşterek ve müteselsil kefaletiyle genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalanmıştır.

Genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden X TL Business kart ve X TL esnek ticari hesap bakiye borç birikmiş olup, söz konusu borç toplamı X TL olan tutar müşteri hesap özeti ile birlikte borçlu ve müteselsil borçlulara Adana 8. Noterliği tarafından X yevmiye numarası ile ihtar edilmiş ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi ihtarnameye herhangi bir itiraz da söz konusu olmamıştır.

Söz konusu borç neticesinde borçlular aleyhine Adana 1. İcra Dairesinde X Esas sayılı takip dosyası ile takip başlatılmış olup müteselsil borçlu X’in itirazı ile takip durmuştur. Borçlunun itiraz sebepleri yerinde olmayıp gerçeği yansıtmamaktadır. İşbu nedenle haksız ve hukuka aykırı olan itirazın kaldırılıp borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.

Nitekim İcra ve İflas Kanunun Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin olarak kaldırılması başlıklı 68/b maddesine göre; “Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden on beş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik son cümle: 17/7/2003-4949/18 md.) Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi hâlinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi hâlinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. SÜRESİ İÇİNDE GÖNDERİLEN HESAP ÖZETİNİN MUHTEVASINA, ALINDIĞINDAN İTİBAREN BİR AY İÇİNDE İTİRAZ ETMEYEN KREDİYİ KULLANAN TARAF, HESAP ÖZETİNİN GERÇEĞE AYKIRILIĞINI ANCAK BORCUNU ÖDEDİKTEN SONRA DAVA EDEBİLİR.(1) KREDİ SÖZLEŞMELERİ VE BUNLARLA İLGİLİ SÜRESİNDE İTİRAZ EDİLMEMİŞ HESAP ÖZETLERİ İLE İHTARNAMELER VE KREDİYİ KULLANDIRAN TARAFINDAN USULÜNE UYGUN DÜZENLENMİŞ DİĞER BELGE VE MAKBUZLAR BU KANUNUN 68 İNCİ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASINDA BELİRTİLEN BELGELERDEN SAYILIRLAR. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır.’’ Şeklinde düzenleme mevcut olup kanunda aranan hal ve şartlarda borçluya hesap özeti noter aracılığı ile ihtar edilmiş olup borçlu her hangi bir itiraz da bulunmamıştır.

Kanun maddesinde de anlaşılacağı üzere borçlu tarafından usulüne uygun tebliğ edilen hesap özetine itiraz edilmemiş olması hesap özetinde yer alan imzaların borçlu tarafından ikrar edildiği anlamına gelmektedir ki borçlu ancak söz konusu hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcun tamamen ödenmesi durumunda dava yolu ile ileri sürmesi mümkündür.

Dosya mevcudiyetinde yer alan kredi sözleşmesi hesap özeti ve ihtarname içerikleri incelendiğinde bu durum daha net olarak anlaşılacaktır. Borçlunun iddiasının aksine borcun ödenmesi söz konusu olmayıp söz konusu itiraz salt icra takibini uzatma amacı taşımaktadır. Nitekim borçlu her ne kadar borcunun olmadığını iddia etmiş ise de söz konusu borca dayanak oluşturan Genel Kredi ve teminat sözleşmesinde yer alan imzaları inkâr etmemiş bu yönde bir itirazda bulunmamıştır. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı da kabul etmiş sayılır. İmzası borçlu tarafından ikrar edilmiş adi senet itirazın kesin kaldırılmasını sağlayan belgeler arasında sayılmış olup iş bu nedenle İcra ve İflas Kanunu madde 68 ve 68/b hükümleri gereğince itirazın iptali gerekmektedir.

HAKSIZ YERE İCRA TAKİBİNİ UZATMA AMACI TAŞIYAN İTİRAZIN İPTALİ İLE ALACAKLI LEHİNE %20’DEN AZ OLMAMAK ÜZERE İCRA İNKAR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİ GEREKMEKTEDİR.

İcra ve İflas Kanunun itirazın kesin olarak kaldırılması başlıklı 68. Maddesinin 5. Fıkrasına göre; “(Ek fıkra: 6/6/1985 – 3222/6 md.; Değişik: 9/11/1988 – 3494/2 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/16 md.) İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir.’’ Şeklinde düzenleme mevcut olup haksız yere itiraz eden borçlunun itirazının kaldırılması ve borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir.

BORÇLUNUN İTİRAZI TARAFIMIZA TEBLİĞ EDİLMEMİŞTİR.

İlgili kanunun 67. Maddesine göre; “(Değişik: 18/2/1965 – 538/37 md.) (Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, İTİRAZIN TEBLİĞİ TARİHİNDEN İTİBAREN BİR SENE İÇİNDE MAHKEMEYE BAŞVURARAK, GENEL HÜKÜMLER DAİRESİNDE ALACAĞININ VARLIĞINI İSPAT SURETİYLE İTİRAZIN İPTALİNİ DAVA EDEBİLİR.’’

Söz konusu kanun maddesi hükmü de dikkate alındığında itirazın iptali süresi tebliğden itibaren başlamakla birlikte itirazın tarafımıza tebliğ edilmemiş olması sürenin başlamasına imkân vermemektedir. Tüm bu hususlar dikkate alınarak borçlunun itirazının iptali ile borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini arz ve talep ederiz.

HUKUKİ SEBEPLER: İcra İflas Kanunu, Borçlar Kanunu, Tebligat Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, HMK, 6100 S.K. ve İlgili tüm yasal mevzuat.

KANUNİ DELİLLER: Davalının sunacağı delillere karşı her türlü delil ve beyan sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla;

  • Adana 2. İcra Dairesi X Esas sayılı dosyası
  • X yevmiye no’lu ihtarname örneği
  • Müşteri hesap özeti
  • İhtarname tebliğ şerhi
  • Genel Kredi ve teminat sözleşmesi
  • Tanık
  • Bilirkişi
  • Yemin
  • Her türlü yasal belge

NETİCE VE TALEP: Yukarıda İzah edilen ve resen dikkate alınacak nedenlerden ötürü;

YARGILAMA NETİCESİNDE;

  • Borçlunun haksız ve hukuka aykırı olan İTİRAZININ İPTALİNE,
  • Adana 2. İcra Müdürlüğü X E. No takibinin DEVAMINA,
  • Davacının söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli itirazı ile alacaklının alacağını geç alması nedeniyle %20’DEN AZ OLMAMAK ÜZERE İCRA İNKÂR TAZMİNATINA HÜKMEDİLMESİNE,
  • Yargılama harç ve giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederiz.

DAVACI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin