Babanın Çocukla Kişisel İlişki Kurması Kararına İtiraz Dilekçesi

Babanın Çocukla Kişisel İlişki Kurması Kararına İtiraz Dilekçesi

ADANA X AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO               :

DAVALI                               :

VEKİLİ                                 :

DAVACI                               :

VEKİLİ                                 : 

KONU                                    : X tarihli ara kararla Çocukla kişisel ilişkiye  ilişkin  kararının değerlendirilmesine ilişkin beyanlarımızdır.

AÇIKLAMALAR     :

Ara kararda  tarafların müşterek çocuğu X’ın yaş durumu değerlendirildiğinde karşı davalı babası ile  her  haftasonu cumartesi günleri saat 10:00-20:00 arasında, görüşmeleri yönünde mahkeme karar verilmiştir. Karşı davalının durumu tekrardan değerlendirilip şahsi münasebetin kaldırılmasına mahkeme aksi kanaatte ise ayda 2 kez davacı/k. Davalı baba ile kişisel ilişki kurulmasına çocuğun menfaati için gerekli olduğu bu nedenle ara kararla talebimiz doğrultusunda karar verilmesini vekaleten talep ederiz. Şöyle ki;

Davalının müşterek çocuk ile görüşme gün ve saatleri oldukça uyumsuzdur. Zira davalı TBMM de güvenlik görevlisi olarak çalışmaktadır. Bu nedenle  belirtilen işyerinde vardiyalı olarak çalışmakta olup, haftanın belli günlerinde gece çalışmasına kalmaktadır. Bu halde müşterek çocuk ile zaman geçiremediği gibi vardiyanın tamamlamasının ardından da dinlenmesi zaruri olduğu için ertesi günde aynı şekilde müşterek çocuk ile ilgilenemeyeceği aşikardır. Burada müvekkilimin asıl tedirginlik yaşadığı husus ise bu süreç zarfında müşterek çocuğun davalının annesi ve babasının yanına götürmesi bu nedenle de müşterek çocuk görüşme süresini orada babasını görmeden tamamlamasıdır. Zira davalı çalışma saatleri dikkate alındığında  aynı durum sürekli devam edecektir. İş bu sebeplerle babanın yaşadığı koşulların çocuğun saglığına ve günlük ihtiyaçlarına uygun olmadığı dikkate alınmalıdır.

Sayın mahkemenizce verilen kişisel ilişkinin her hafta sonu olması müvekkilimi çalışma saatleri dışında çocuğu ile ilgilenmesini engellemekte ve müvekkilim ile müşterek çocukla arasındaki ilişkiyi zedelemektedir. Nitekim müvekkilim haftanın 5 günü resmi çalışma saatlerinde iş yerinde bulunmaktadır. Müvekkilim hafta sonlarını müşterek çocuğu ile geçirmek istemekte ancak verilen kararla her hafta sonu cumartesi günü müşterek çocuğun davacı/karşı davalıda bulunması müvekkilimin müşterek çocukla ilişkisini kısıtlamakta ve çocuğun kişisel gelişimini zedelemektedir. Velayeti kullanan müvekkilim, kendisiyle yaşayan çocuğa hafta içinde çalıştığı için ve çocuğunda bu süre zarfında kreşte olmasından dolayı birlikte çok az zaman geçirmekte bu nedenle aktivite  yapamamakta bu tarz bir ilişki kuramamaktadır.  Bu annenin velayet görevini yapmasına engel bir durumdur. Müvekkilimi sürekli olarak eve bağlar. Müvekkilim çalıştığı için müşterek çocukla eğlenceli bir ortamda hafta sonu zaman geçirmesini engeller. Bu doğrultuda müşterek çocuğun yaşı ve müvekkilimin durumu dikkate alındığında her hafta sonu kişisel ilişkinin müvekkilim ile müşterek çocuk arasında sorunlara yol açacağı bu nedenle de kişisel görüşün kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise ayda iki kez ve 2 saat  olması konusunda karara bağlamasını vekaleten talep ederiz. T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/496 K. 2005/2747 T. 24.2.2005 Müşterek çocuk 5.2.1999 doğumlu A. ile baba arasında her hafta sonu kişisel ilişki kurulması sonuç itibarıyla annenin çocukla hafta sonu ilişkisini tümden kesilmesine yol açar. Tarafların sosyal ve mali durumları, bölgesel koşullar çocuğun yaşı gözetilerek ayın belli haftalarında kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” YargıtayYargıtay 2. Hukuk Dairesi  2019/5141 E.  ,  2019/8981 K. “İÇTİHAT METNİ“, velayeti alan anneleri koruyan ve ‘çocuğun üstün yararını’ kriter alan önemli bir karar verdi. Yargıtay kararında, “Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır” Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin başka bir kararında ise  babanın her hafta çocuğu görmesini hatalı bularak şu gerekçelerle kararı bozmuştur. Kararda özetle şöyle denildi: Velayeti anneye bırakılan 2003 doğumlu A. ile babası arasında her ayın 1. ve 3. haftasında cumartesi saat 09.30 ile 12.30 saatleri arasında, 2. ve 4. haftasında pazar saat 16.00 ile 18.00 saatleri arasında, dini bayramların ikinci günü 16.00 ile 18.00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Mahkemece her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Ayrıca bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da üstün yararı bulunmamaktadır. Ayın belirli hafta sonlarını içerecek biçimde daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.”  denildi.

SONUÇ VE İSTEM   :

Yukarıdaki anlatımlarımız ve delillerimizin değerlendirilmesi neticesinde davacı/karşı davalının kendisine tanınan süreler içerisinde müşterek çocuk ile kişisel ilişkisi kararı müvekkilim ile  müşterek çocuğun arasındaki ilişkiyi zedelemekte  bu nedenle KİŞİSEL İLİŞKİNİN KALDIRILMASINA, mahkeme aksi kanaatte ise düzenlenen kişisel ilişki kurulması kararının düzenlenerek; Sayın Mahkemenin takdirine ait olmak üzere davacı/karşı davalıya tanınan sürenin KISALTILARAK AYDA İKİ KEZ 2 SAAT OLARAK BELİRLENMESİNE, karar verilmesini sayın Mahkemeden vekil eden adına saygı ile arz ve talep ederim. tarih

DAVALI / KARŞI DAVACI VEKİLİ

Kişisel İlişki Kararına İtiraz 2

ADANA 2. AİLE MAHKEMESİ’NE

TEDBİR TALEPLİDİR.

Esas No:

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

KONU : Sayın mahkemenizce tertip edilen 2021 tarihli ara karardan dönülmesi talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

Her ne kadar Sayın Mahkemenizin 12 tarihli ara karar ile “Talebin kabulü ile; 2021 doğum tarihli müşterek çocuk ile davalı baba arasında çocuğun yaşı da dikkate alınarak her ayın 1. Ve 3. Hafta sonu pazar günleri saat 15:00 ile aynı gün 17:00 arasında tedbiren şahsi ilişki kurulmasına, “şeklinde hüküm kurulmuş ise de, verilen bu karar küçüğün aleyhine olup gelişimi açısından tehlike arz etmektedir.

Karara konu küçük, henüz yeni doğan olup haftasını dahi doldurmamıştır. Bu hususta YARGITAY Hukuk Genel Kurulu 2013/2-1926 Esas ve 2015/1139 sayılı kararı ile: “…velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu, kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim durumu ile ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre tedavi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna ilişkin hususlar göz önünde tutulmalıdır” hükmü ile çocuğun üstün menfaatinin diğer tüm hususlardan üstün olduğunu belirtilmiştir.

Yargıtay Kararı ışığında, kurulacak olan şahsi ilişkide; küçüğün doğum tarihi ile fiziksel ve ruhsal gelişiminin ön planda tutulması gerektiği açıktır. Dünya Sağlık Örgütü ve pediatri uzmanları tarafından sunulan verilerde; 1 haftalık bebeğin 17 saate yakın uykuya ihtiyaç duyarken, 6 yaşında bir küçük için 11 saatlik uyku yeterli görülmektedir. Uyumanın yanında, yeni doğan emzirme sıklığı günde 10-12 kez olmalıdır. Bununla beraber uzmanlarca ilk bir ay yeni doğanın dışarı çıkması tavsiye edilmemektedir.

Yeni doğan küçük, henüz 6 günlüktür. Bağışıklık sistemi tam gelişmemiş olan bebeğin dışarı ile teması bu aşamada oldukça risklidir.

Küresel bazda tüm Dünyayı etkisi altına alana Covid-19 virüsünün ileri yaş dönemleri ve yeni doğanlar üzerinde ölüm ve ağır tahribatlara sebep olması nedeniyle yeni doğan bebeğin diğer yaş gruplarına nazaran çok daha temkinli bir bakıma muhtaç olduğu ortadadır. Bu sebeple küçüğün temel ihtiyaçlarını karşılandığı evi dışında farklı bir ortamda bulunması sağlığı hususunda tehlike arz edebilmektedir.

Türk Medeni Kanunu 324/2’ye göre: “Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.” şeklinde düzenlenmiş olup, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 16.03.2021 tarihli kararı ile “… Kişisel ilişkinin sadece çocuğun yüksek yararını gerektirdiği takdirde kısıtlanıp kaldırılabileceği…” hüküm altına alınmıştır.

Yukarıda izah edilen sebepler doğrultusunda; yeni doğan küçüğün henüz haftasını dahi doldurmadığı, uyku ve beslenme düzeninin fizyolojik ve otoimmün gelişimi açısından önem arz ettiği, mevcut salgının etkileri sebebiyle küçüğün bedensel ve zihinsel gelişimi üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği hususları göz önünde bulundurularak, 12 tarihli ara karardan dönülmesini talep ediyoruz.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen sebepler doğrultusunda 2021 tarihli ara karardan GECİKMESİNDE HAYATİ TEHLİKE BULUNDUĞUNDAN TEDBİREN DÖNÜLMESİNİ Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte ise,

1) Öncelikle çocuğun 6 günlük olması nazara alınarak yüksek menfaati bağlamında ilerde tekrar değerlendirilmek üzere şimdilik kişisel ilişki kurulması kararından dönülmesine,

2) Bu talebimiz kabul görmezse mahkemeniz tarafından uzman sağlık kurulundan kişisel ilişki kurulup kurulmaması konusunda rapor aldırıldıktan sonra kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesine,

3) Kurul tarafından kişisel ilişki kurulması konusunda olumlu karar verilirse bu kez kişisel ilişkinin küçüğün bulunduğu yerde konfor alanı dahilinde ve fizyolojik gelişimi açısından annesinin refakatinde Uyku ve beslenme düzenini bozmayacak şekilde sadece baba ile sınırlı ve korona tedbirlerine uygun şekilde daha az bir süre belirlenerek gerçekleştirilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

DAVACI VEKİLİ

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir