TBK 33. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 33. maddesi şu şekildedir:
Sözleşme; İrade bozuklukları; Yanılma; Yanılma halleri; İletmede yanılma
Madde 33: Sözleşmenin kurulmasına yönelik iradenin haberci veya çevirmen gibi bir aracı ya da bir araç tarafından yanlış iletilmiş olması halinde de yanılma hükümleri uygulanır.
Başlık
TBK’nın 33. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri
Madde başlığı şu şekildedir: Sözleşme; İrade bozuklukları; Yanılma; Yanılma halleri; İletmede yanılma
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 33. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 27. maddesini karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 33. maddesinde, irade açıklamasının yanlış iletilmesinin sebep olduğu yanılma durumunda uygulanacak hükümler düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 27. maddesinin kenar başlığında kullanılan “5. Bir vasıtanın hatası” şeklindeki ibare, Tasarının 33. maddesinde, “c. İletmede yanılma” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 27. maddesinden farklı olarak, taraflardan birinin iradesinin, haberci ve çevirmen gibi bir aracı yanında, bir iletişim aracı tarafından yanlış iletilmesi halinde de, yanılma hükümlerinin uygulanması öngörülmektedir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 32, 33, 34 ve 35. maddeleri aynen kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma ve Kabul Metni
33. maddenin başlığını okutuyorum:
c. İletmede yanılma
MADDE 33-
BAŞKAN – Madde üzerinde üç adet önerge vardır, önergeleri okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu tasarısının 33. madde metnindeki “…iletilmiş olması” ibaresi yerine “iletilmesi” kelimesinin yazılarak değiştirilmesini teklif ederiz.
Ali Rıza Öztürk
Ali İhsan Köktürk
R. Kerim Özkan
Mersin
Zonguldak
Burdur
Atila Emek
Tayfur Süner
Rahmi Güner
Antalya
Antalya
Ordu
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 33. maddesinde yer alan “iletilmiş” kelimesinin “bilgilendirilmiş” kelimesi ile değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayla Akat Ata
Sevahir Bayındır
Gültan Kışanak
Batman
Şırnak
Diyarbakır
Pervin Buldan
Özdal Üçer
Iğdır
Van
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 33. Maddesinin,
Madde kenar başlığının, “İletenin Hatası” şeklinde değiştirilmesini,
Madde metninde yer alan “kurulmasına” kelimesi yerine “yapılmasına” kelimesinin yazılmasını,
Madde metninde yer alan “yanılma” kelimesi yerine “hata” kelimesinin yazılmasını,
Madde metninde yer alan “yanlış iletilmiş olması hâlinde” ibaresi yerine “iletilmesi sırasında hata hâlinde” yazılmasını
arz ve teklif ederiz.
Behiç Çelik
Faruk Bal
Mehmet Şandır
Mersin
Konya
Mersin
İzzettin Yılmaz
Osman Ertuğrul
Beytullah Asil
Hatay
Aksaray
Eskişehir
Rıdvan Yalçın
Ordu
BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Sayın Komisyon ve Sayın Hükûmet katılmıyor.
OKTAY VURAL (İzmir) – Gerekçe, Sayın Başkan.
BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:
Gerekçe:
1. Maddede düzenlenen konu, iletmede, yani, beyanda hata değil, iletenin hatasıdır.
Oysa mevcut kenar başlığı beyanda hata anlamına gelmektedir ki, bu ayrı bir durumdur.
2. Yaşayan Türkçemizde sözleşme kurmak ifadesi bulunmamaktadır. Kanunun maksadını sözleşme yapmak ibaresi tam olarak karşılamaktadır.
3. Mevcut Kanundaki hata yerine yanılma ibaresi tercih edilmiş olması yaşayan Türkçede bulunan bir kelimenin kanun ile yok edilmesi anlamını taşımaktadır.
Tasarının gerekçesinde belirtilen dilin arılaştırılması amacı dışında bu değişiklik için hukuki hiçbir gerekçenin bulunmaması uygulayıcılarda gerekçe arayışına ve hata kelimesine yüklenen hukuki anlamın tartışılmasına sebep olacaktır.
Hata kelimesinin hukuken değerlendirildiği içtihatlar, yayınlar ve uygulayıcıların bilgisi, birikimi ve tecrübesi heder olacaktır.
Ayrıca dilimizde hatayı karşılayan kelime yanılma değil, yanılgıdır.
Mevcut Kanunda iradenin karşı tarafa bir aracı ile ulaştırılması sırasında meydana gelen hataya işaret edilmiş, Tasarı bu düzenlemeyi korumak istenmiştir. Ancak, Tasarıda ifade değişikliği yapılırken, hükmün esası da değiştirilmiş olmaktadır. Zira iradenin yanlış iletilmiş olması, iradenin iletilmesinde hatadan farklı ve daha geniş bir durumu anlatmaktadır. Gerçekten madde metnindeki iradenin yanlış iletilmiş olması hali, sadece hata durumunu değil, kastı da içermektedir.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu tasarısının 33. maddesi metnindeki “…iletilmiş olması” ibaresi yerine “iletilmesi” kelimesinin yazılarak değiştirilmesini teklif ederiz.
Ali Rıza Öztürk (Mersin) ve arkadaşları
BAŞKAN – Sayın Komisyon önergeye katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Katılmıyoruz.
K. KEMAL ANADOL (İzmir) – Ramazan Kerim Özkan konuşacak.
BAŞKAN – Sayın Özkan, buyurun efendim. (CHP sıralarından alkışlar)
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 33. maddesi metnindeki “iletilmiş olması” ibaresinin yerine “iletilmesi” kelimesinin yazılarak değiştirilmesini talep ediyoruz. Daha doğru olacağı kanısındayız.
Bu arada, Borçlar Kanunu görüşülürken ben sizlerle bir konuyu da paylaşmak istiyorum. Sayın Bakanımızdan Bakanlar Kurulunda da bu konuyu değerlendirmesini talep ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, hepimizin bölgelerinde tarım kredi kooperatifleri var. Tarım kredi kooperatifleri şu anda borçlarını alacak kesbetti ve borçlularını icra kapılarında süründürüyor. İnsanların traktörleri icra kapısında, alet ve makineleri icra kapısında, tarlaları icra kapısında, herkes birbirine kefil olmuş durumda, icradan başka köyde bir şey konuşulmuyor şu anda. Benim Burdur’um yaş meyve, sebze üreticisi, süt üreticisi, et üreticisi, pancar üreticisi. Pancarda yaşadığımız durum ortada; eli hamur, karnı aç. Bütün değerlerini toprağa döktü, suladı, çapaladı, ürünü kantara verdi, kantardan fabrikaya girdi, parasını alamadı. Verdiğimiz ücret yeterli anlamda değil. Buğdayında durum aynı keza. Buğdayını üretti, gübresini verdi, suyunu verdi, biçti, biçere para verdi, traktöre para verdi, mazot kullandı, ilaç kullandı, bunları tarım krediden aldı ama buğdayı para etmedi; tarım krediye borcu var, bundan dolayı icra kapısında sürünüyor.
Aynı şekilde yaş meyve sebzede durum aynı. Yaş meyve sebze, erik dalında kaldı, elma dalında kaldı, armut para etmedi. Büyük kentlerde elmayla, armutla, yaş meyve sebzeyle üretici buluşamıyor, üreten ürününü değeriyle pazarda buluşturamıyor.
Geçenlerde olan bir hadise anlatacağım sizlere arkadaşlar: Bir 50 NC, üzerinde 2 ton yük var. 50 NC Antalya’ya Kepez’den iniyor, kantara giriyor. 95 kilo fazlalığı var, 95 kilo. Telefon etti vatandaş: “İki kasa elmayı indirdiğim zaman veya iki çuval patates indirdiğim zaman bu sorun çözülecek. Yalvarıyorum polise ama bilgisayar ortamına girdiği için bu bilgiler direkt Ankara’ya ulaşmış, bu cezadan vazgeçilmiyor. 2 milyar 800 ceza kesiliyor.” diyor. Kamyonun başında vatandaş ağlıyor. Bir örnek. Çözemedik sorunu. Emniyet Müdürünü aradım, siyasi arkadaşlarımızı aradım, sorunu çözemedik. Ama vatandaş o kamyonun başında “Bu kamyonla 3 kere Antalya’ya inip çıksam, kamyon da dolu olsa, içinde değil patates yün de götürsem, yumurta da götürsem bu parayı bulmam mümkün değil.” diyor. Bir borç oluştu.
Aynı şekilde, Fethiye’den portakal yüklemiş, Burdur’dan geçiyor. Hal Yasası çıkardık. Kamyonun üzerindeki kasa sayısı tutmuyor, kilogramı tutmuyor. Bunun üzerine araba hale çekiliyor. Ceza 3 milyar 800. Konuşuyoruz arkadaşlarla, yüzde 50’si cezayı kesenlere ait, yüzde 50’si hale ait. Böyle bir borçlanmayı bu vatandaş nasıl ödeyecek? Hal Yasası çıkardık. Bunlar çözüm bekleyen sorunlarımız. Borçlar Kanunu’nu görüşüyoruz, vatandaşlarımız borçlu.
Aynı şekilde, mazotu tarım krediden alıyor, gübreyi tarım krediden alıyor, dışarıdaki piyasadan bir farkı yok. Ekipmanları tarım krediden alıyor. Tarım krediler kara gün dostu, Toprak Ofisinde olduğu gibi ama kara gün dostluğu vatandaşa yansıtılmıyor. Bunun için Bakanlar Kurulunda bir an önce bu konunun görüşülüp… Türkiye genelini ilgilendiriyor, sadece Burdur’u değil, Antalya’yı değil, Afyon’u değil Türkiye’nin tüm illerini ilgilendiriyor değerli arkadaşlarım bu tarım kredi sorunu. Vatandaş keşke ürününü, etini, sütünü, yumurtasını, pancarını, anasonunu, ürettiği elmasını, armudunu değeriyle oluştursaydı, bu duruma düşmeseydi ama koşullar buna elvermedi.
Söylüyoruz. Değişik belediyeler sizlerin elinde, bizlerin elinde halk pazarları yapalım üreticiden tüketiciye bir hat kuralım ama bununla ilgili olarak belediyelerimiz bir adım atmıyor. Üretici büyük kentlere malını ulaştıramıyor, tüketici yeterli o ürünlerle buluşamıyor. Bunu buluşturacak olan Bakanlar Kurulu, Hükûmet yetkilileri. Sizlerden rica ediyoruz bu sorunun bir an önce çözülmesi, bu tarım kredi mağdurlarının bir defaya mahsus… 2002 döneminde geldiğimizde tarım kredilerle, Ziraat Bankalarıyla ilgili bir iyileştirme yaptınız ama bu dönemde de sorunlar geldi, krizler yaşandı; bu dönemde en kısa zamanda Ziraat Bankası, tarım kredi borçlularıyla ilgili bir yapılandırmayı çiftçilerimiz dört gözle beklemektedir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Özkan, buyurun efendim.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) – Bıçak kemiğe dayanmıştır, vatandaşın satacağı herhangi bir ürünü kalmamıştır, Hükûmetten bir sıcak el beklemektedir.
Bunun sayın Bakanımız aracılığıyla Bakanlar Kuruluna iletilmesini diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN – Teşekkür ederim Sayın Özkan.
Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
Diğer önergeyi okutuyorum:
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına
Görüşülmekte olan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 33’üncü maddesinde yer alan “iletilmiş” kelimesinin “bilgilendirilmiş” kelimesiyle değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.
Ayla Akat Ata (Batman) ve arkadaşları
BAŞKAN – Sayın Komisyon, önergeye katılıyor musunuz?
ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.
BAŞKAN – Hükûmet?
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI CEMİL ÇİÇEK (Ankara) – Katılmıyoruz.
BAŞKAN – Sayın Kışanak gerekçeyi mi okutuyorum?
GÜLTAN KIŞANAK (Diyarbakır) – Evet, gerekçe.
BAŞKAN – Buyurun.
Gerekçe: “İletilmiş” olmak etkin bir kelime değildir. “Bilgilendirilmiş” olmak, etkin bir kelimedir, “bilme halini” de içerir. Yasa maddesinin ruhuna daha uygundur.
BAŞKAN – Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.
33’üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.