TBK 125. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 125. maddesi şu şekildedir:
Borçlunun temerrüdü; Hükümleri; Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde; Seçimlik haklar;
Madde 125: Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir.
Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir.
Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir.
Başlık
TBK’nın 125. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – İKİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Hükümleri – İKİNCİ AYIRIM: Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları
Madde başlığı şu şekildedir: Borçlunun temerrüdü – Hükümleri – Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde – Seçimlik haklar
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 106. maddesinin ikinci fıkrası ile 108. maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 124. maddesinde, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde temerrüde düşen borçlu karşısındaki alacaklının seçimlik hakları düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 108. maddesinin kenar başlığında kullanılan “c. Feshin hükümleri” şeklindeki ibare, Tasarıda “c. Seçimlik haklar” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 106. maddesinin ikinci fıkrası, Tasarının 124. maddesinde, iki fıkraya bölünerek düzenlenmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun söz konusu fıkrasında kullanılan “Bu mehil zarfında borç ifa edilmemiş bulunduğu surette” şeklindeki ibare, Tasarının 124. maddesinin birinci fıkrasında “Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde borcunu ifa etmemişse” şekline dönüştürülmüştür.
818 sayılı Borçlar Kanununun 108. maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “Akitten rücu eden alacaklı” şeklindeki ibare, Tasarının aynı maddesinin üçüncü fıkrasında “Sözleşmeden dönme halinde taraflar” şeklinde değiştirilmiştir. Gerçekten, karşılıklı edimleri içeren bir sözleşmede tarafların, birbirlerine karşı, aynı zamanda hem alacaklı ve hem de borçlu oldukları göz önünde tutulursa, Tasarıda kullanılan “taraflar” şeklindeki ibare yerindedir. Çünkü, böyle bir sözleşmede, kendi edimini ifa eden taraf, bir yandan “borçlu” sıfatıyla hareket etmekte, diğer yandan karşı edim alacağı yönünden “alacaklı” sıfatını kazanmaktadır.
Maddenin son fıkrasında, borçlunun temerrüdü nedeniyle sözleşmeden dönen alacaklının uğradığı zararın giderilmesini isteyebileceği belirtilmektedir. Burada, alacaklının giderilmesini isteyebileceği zarar, olumsuz zarar, yani sözleşme yapılmamış olsaydı uğramayacak olduğu zarardan ibarettir.
Sistematik yapısı ile metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Alt Komisyonca, Tasarının 124. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ise;” ibaresinin sonundaki noktalı virgül işareti gereksiz görüldüğünden kaldırılmış ve Komisyonumuzca da madde teselsül nedeniyle 125. madde olarak bu şekliyle kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma ve Kabul Metni
125. maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.