Türk Borçlar Kanunu Madde 297

TBK 297. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 297. maddesi şu şekildedir:

Bağışlama Sözleşmesi – Bağışlamanın ortadan kalkması – Geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi

Madde 297 – Bağışlayan, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alabilir.

Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılarına geçer ve mirasçıları bu sürenin sona ermesine kadar bu hakkı kullanabilirler.

Bağışlayan, sağlığında geri alma sebebini öğrenememişse, mirasçıları, ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkını kullanabilirler.

Bağışlanan, bağışlayanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldürür veya onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse, mirasçıları bağışlamayı geri alabilirler.

Başlık

TBK’nın 297. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: İKİNCİ KISIM: Özel Borç İlişkileri – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Bağışlama Sözleşmesi

Madde başlığı şu şekildedir: Bağışlama Sözleşmesi – Bağışlamanın ortadan kalkması – Geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 297. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununun 246 ncı maddesini karşılamaktadır.

Tasarının dört fıkradan oluşan 296 ncı maddesinde, geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 246 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan “III. Müruru zaman ve dava hakkının mirasçılara intikali” şeklindeki ibare, Tasarıda “III. Geri alma hakkının süresi ve mirasçılara geçmesi” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 246 ncı maddesinin birinci fıkrasında kullanılan “rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren” şeklindeki ibare, Tasarıda “geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak” şeklinde ve “bağışlamadan rücu etmeğe hakkı vardır.” şeklindeki ibare de, “bağışlamayı geri alabilir.” şeklinde düzeltilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 246 ncı maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan “senenin hitamına kadar” şeklindeki ibare, Tasarıda “bu sürenin bitimine kadar” şeklinde; 818 sayılı Borçlar Kanununun son fıkrasında kullanılan “feshini dava edebilirler.” şeklindeki ibare de “ortadan kaldırılmasını isteyebilirler.” şeklinde değiştirilmiştir. Gerçekten, bu durumda bağışlayanın mirasçılarının, tıpkı Tasarının 293 üncü maddesinin birinci fıkrasında olduğu gibi, bağışlamanın geri alınması için dava açmaları zorunlu değildir. Bağışlayanın mirasçılarının, geri alma konusunda, bağışlanana varması gerekli tek taraflı bozucu yenilik doğurucu irade açıklamasında bulunmaları yeterlidir.

Bağışlayan bir yıllık süre dolmadan ölürse, geri alma hakkı mirasçılara geçer ve mirasçılar bu sürenin bitimine kadar bu hakkı kullanabilirler.

Maddenin ikinci fıkrasına göre, bağışlayanın, geri alma sebebini öğrenmekle birlikte, bir yıllık yasal sürenin sona ermesinden önce ölmesi durumunda, mirasçıları, geri kalan süre içinde, bağışlamayı geri alabilirler.

Maddenin üçüncü fıkrası, 818 sayılı Borçlar Kanununun 246 ncı maddesinde yer verilmeyen, yeni bir hükümdür. Bu hüküm uyarınca, bağışlayanın, sağlığında bağışlamayı geri alma sebebini de öğrenememesi durumunda, mirasçılarına, bağışlayanın ölümünden başlayarak bir yıl içinde bağışlamayı geri alma hakkı tanınmıştır.

Maddenin son fıkrasına göre, bağışlanan, bağışlayanı hukuka aykırı olarak ve kasten öldürürse ya da onun geri alma hakkını kullanmasını engellerse, bağışlayanın mirasçıları, birinci fıkrada öngörülen bir yıllık süreyle bağlı olmaksızın, bağışlamayı geri alabilirler. Bu sonuç, Türk Medeni Kanununun 578 inci maddesinin (1) ve (3) numaralı bentlerinde düzenlenen mirasçılıktan yoksunluk yaptırımıyla da uyumludur.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 296, 297, 298, 299, 300 ve 301 inci maddeleri teselsül nedeniyle 297, 298, 299, 300, 301, 302 nci maddeler olarak aynen kabul edilmiştir.

TBMM Tartışma ve Kabul Metni

297’nci maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir