Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 153. maddesi şu şekildedir:
Sözleşmelerde Zamanaşımı; Zamanaşımının durması
Madde 153 – Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur:
1. Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için.
2. Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet işlemleri sebebiyle Devletten olan alacakları için.
3. Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için.
4. Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan alacakları için.
5. Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip olduğu sürece.
6. Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkanının bulunmadığı sürece.
7. Alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesinde, birleşmenin ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek sürece.
Zamanaşımını durduran sebeplerin ortadan kalktığı günün bitiminde zamanaşımı işlemeye başlar veya durmadan önce başlamış olan işlemesini sürdürür.
Başlık
TBK’nın 153. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Borçların ve Borç İlişkilerinin Sona Ermesi, Zamanaşımı – İKİNCİ AYIRIM: Zamanaşımı
Madde başlığı şu şekildedir: Sözleşmelerde Zamanaşımı – Zamanaşımının durması
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 153. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 132. maddesini karşılamaktadır.
Tasarının iki fıkradan oluşan 152. maddesinde, zamanaşımının durması ve durma sebepleri düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 132. maddesinin kenar başlığında kullanılan “III. Müruru zamanın cereyanına mani olan ve müruru zamanı tatil eden sebepler” şeklindeki ibare, Tasarıda “C. Zamanaşımının durması” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 132. maddesinin (2) numaralı bendinde “Vesayet devam ettiği müddetçe vesayet altında bulunanların vasi veya Sulh Hakimi ve Mahkemei Asliye Hakimleri zimmetinde olan alacakları hakkında.” ifadesi kullanıldığı halde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 467. ve 468. maddelerinde yapılan yeni düzenlemeye uygun olarak, Tasarının 152. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde “Vesayet süresince vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet işlemleri nedeniyle Devletten olan alacakları için” şeklinde bir ifadenin kullanılması zorunlu görülmüştür. Gerçekten, Türk Medeni Kanununun belirtilen maddeleri uyarınca, vesayet altında bulunanların, dolayısıyla Tasarının 152. maddesinin (2) numaralı bendi anlamında alacaklı olanların, bu alacaklarının, vesayet işlemlerinden doğması gerekmektedir. Ayrıca, vesayet makamlarının sebep oldukları zararlardan Devletin doğrudan doğruya (birinci derecede) sorumluluğunun kabul edilmiş olması, açıklanan ifade değişikliğinin yapılması sonucunu doğurmuştur.
Maddenin birinci fıkrasına, 818 sayılı Borçlar Kanununun 132. maddesinde yer verilmeyen (7) numaralı bent eklenmiştir. Buna göre, alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesi, ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalktığı takdirde, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek süre içinde de zamanaşımı duracaktır. Çünkü, Tasarının 134. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, birleşmenin geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda, borcun varlığını sürdüreceği kabul edilmiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Tasarının 152 ve 153. maddelerinde, redaksiyon yetkisi kapsamında kanun yapım tekniğine uygunluğun sağlanması amacıyla değişiklik yapılmış ve maddeler teselsül nedeniyle 153 ve 154. madde olarak kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma ve Kabul Metni
153. maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.