TBK 116. Madde
Türk Borçlar Kanunumuzun 116. maddesi şu şekildedir:
Borcun ifa edilmemesi; Sorumluluğun ve giderim borcunun kapsamı; Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk;
Madde 116: Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür.
Yardımcı kişilerin fiilinden doğan sorumluluk, önceden yapılan bir anlaşmayla tamamen veya kısmen kaldırılabilir.
Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.
Başlık
TBK’nın 116. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – İKİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Hükümleri – İKİNCİ AYIRIM: Borçların İfa Edilmemesinin Sonuçları
Madde başlığı şu şekildedir: Borcun ifa edilmemesi – Sorumluluğun ve giderim borcunun kapsamı – Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk
Gerekçe
Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
818 sayılı Borçlar Kanununun 100. maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 115. maddesinde, yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 100. maddesinin kenar başlığında kullanılan “3. Muavin şahısların mesuliyeti” şeklindeki ibare, Tasarıda “3. Yardımcı kişilerin fiillerinden sorumluluk” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 100. maddesinin son fıkrasında, sorumsuzluk anlaşması yapıldığı sırada alacaklının borçlunun hizmetinde olması veya sorumluluğun, hükümetçe imtiyaz suretiyle verilen bir meslek veya sanatın icrasından doğması durumunda, sorumsuzluk anlaşmasıyla, borçlunun yardımcı kişilerin sadece hafif kusurlarından sorumlu olmayacağının kararlaştırılabileceği öngörülmüştür. Tasarının 115 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde öngörülen yeni hükme göre ise: “Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya san’at, ancak, kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun yardımcı kişilerin fiillerinden sorumlu olmayacağına ilişkin yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür.” Böylece, uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya san’at, ancak, kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebildiği takdirde, borçlunun, ifa yardımcılarının hafif kusurundan bile sorumluluktan kurtulması yolunun kapatılması amaçlanmıştır. Gerçekten, bu durumda borçlunun değil, alacaklının korunması, menfaatler dengesine de uygun düşer. Bu nedenle, söz konusu hükme aykırı olarak yapılan bir anlaşma, Tasarının 27. maddesinin birinci fıkrası anlamında, kesin hükümsüzlük yaptırımına bağlanmıştır.
Maddenin son fıkrasında, sorumsuzluk anlaşması yapıldığı sırada alacaklının borçlunun hizmetinde olması durumunda, borçlunun sadece hafif kusuru için geçerli bir sorumsuzluk anlaşması yapabileceği kabul edilmiştir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
– Alt Komisyonca, Tasarının 115. maddesinin ikinci fıkrasının birinci ve ikinci cümleleri, birbiriyle zorunlu bağlantısı bulunmayan iki ayrı hükme yer verildiği göz önünde tutularak, ikinci cümle, maddenin üçüncü fıkrasına dönüştürülmüş ve böylece madde dört fıkradan oluşur hale getirilmiştir. Komisyonumuzca ise maddenin dördüncü fıkrası, Tasarının 114. maddesinde yapılan değişiklik dikkate alınarak, madde metninden çıkarılmış ve madde teselsül nedeniyle 116. madde olarak bu değişik şekliyle kabul edilmiştir.
TBMM Tartışma ve Kabul Metni
116. maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.