Türk Borçlar Kanunu Madde 10

TBK 10. Madde

Türk Borçlar Kanunumuzun 10. maddesi şu şekildedir:

Sözleşmenin kurulması – Öneri ve kabul – Önerinin ve kabulün geri alınması

Madde 10: Geri alma açıklaması, diğer tarafa öneriden önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla birlikte diğer tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa, öneri yapılmamış sayılır.

Bu kural, kabulün geri alınmasında da uygulanır.

Başlık

TBK’nın 10. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KISIM: Genel Hükümler – BİRİNCİ BÖLÜM: Borç İlişkisinin Kaynakları – BİRİNCİ AYIRIM: Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

Madde başlığı şu şekildedir: Sözleşmenin kurulması – Öneri ve kabul – Önerinin ve kabulün geri alınması

İlgili Yargıtay Kararları

  • Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2005/5926 E. ve 2005/9546 K. Sayılı Kararı
    Özet: Sonuç olarak, davacının vekile ve üçüncü kişilere bildirerek ortadan kaldırdığı vekalet ilişkisine dayanılarak kurulan ipotek sözleşmesinde hem temsilcinin temsil yetkisinin bulunmaması bu nedenle tarafları arasında bağlayıcı olmadığı hem de, üçüncü kişiye azlin bildirimi noktasında bu yükümlülüğünü yerine getiren asili bağlayıcı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değildir.

Gerekçe

Türk Borçlar Kanunu’nun 10. maddesinin gerekçesi ise şu şekildedir:

818 sayılı Borçlar Kanununun 9. maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 10. maddesinde, öneri ve kabul açıklamalarının hangi durumlarda yapılmamış sayılacağı düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 9. maddesinin kenar başlığında kullanılan “6. İcap ve kabulün geri alınması” şeklindeki ibare, Tasarıda “7. Önerinin ve kabulün geri alınması” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının sonunda kullanılan “icap keenlemyekün addolunur.” şeklindeki ibare, Tasarıda, “öneri yapılmamış sayılır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

– Tasarının 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 14 üncü maddeleri aynen kabul edilmiştir.

TBMM Tartışma Metni

10. maddenin başlığını okutuyorum:

Önerinin ve kabulün geri alınması

MADDE 10-

BAŞKAN – Madde üzerinde iki adet önerge vardır. Önergeleri önce geliş sırasına göre okutup aykırılıklarına göre işleme alacağım.

İlk önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Azize Sibel Gönül

Kocaeli

“Geri alma açıklaması, karşı tarafa öneriden önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla birlikte, karşı tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa öneri yapılmamış sayılır.”

BAŞKAN – Aykırı olan ikinci önergeyi okutup işleme alıyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 10. maddesinin başlığında geçen “Önerinin” kelimesinin yerine “Teklifin”, madde metninde yer alan “öneriden” kelimesinin yerine “tekliften”, “öneri” kelimesinin yerine “teklif” kelimesinin yazılmasını,

“Geri alma açıklaması” ibaresi yerine “teklifin ve kabulün geri alınmasına ilişkin irade açıklaması” ibaresinin yazılmasını,

İkinci fıkranın metinden çıkarılmasını arz ve teklif ederiz.

Faruk Bal

Mehmet Şandır

Rıdvan Yalçın

Konya

Mersin

Ordu

Osman Ertuğrul

İzzettin Yılmaz

Akif Akkuş

Aksaray

Hatay

Mersin

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN – Konuşacak mısınız, gerekçeyi mi okutayım?

OKTAY VURAL (İzmir) – Sayın Akif Akkuş konuşacak efendim.

BAŞKAN – Akif Akkuş, Mersin Milletvekili, önerge üzerinde söz isteyen.

Buyurun Sayın Akkuş.

AKİF AKKUŞ (Mersin) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 321 sıra sayılı Türk Borçlar Kanunu Tasarısı’nın 10’uncu maddesinde verdiğimiz önerge üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Değerli milletvekilleri, herhangi bir kanun gerekçe ve uygulamaları bakımından anlaşılabilir ve ikna edici olmalıdır. Ancak Türk Borçlar Kanunu Tasarısı, özellikle kullanılan dil bakımından anlaşılabilir olmaktan uzaktır, bu da konuyla ilgili olarak farklı yorumların yapılmasına ve kanunun istediği sonucun çıkmasına engel olabilmektedir. Bu maddede de kısaca “öneri” ve ondan türeyen cümlelerle, “teklif” ve “tekliften” türeyen cümlelerin değiştirilmesini talep etmekteyiz. Ancak daha önceki tekliflerimizde olduğu gibi bu teklifimize de karşı oy kullanacağınız kanaatinde olmamıza rağmen, görevimizi yapmanın gereği olarak bu önergemizi sunmuş bulunuyoruz.

Değerli milletvekilleri, mahkemelerde görülen, işlenen konulara şöyle bir baktığımızda, borç ve borçla ilgili uyuşmazlıkların oldukça fazla olduğunu, bunların toplam mahkemeler açısından, konular açısından ön sıralarda olduğunu görmekteyiz. Bu yüzden, çıkarılacak kanun daha fazla itina beklemektedir diye düşünüyorum, yani bir acelecilikle çıkarılmış olan bu kanunun daha fazla itina gösterilerek hazırlanması gerekirdi kanaatindeyim.

Biraz önce belirtildi, borçlar konusunda, çek ve karşılıksız çek ihtilafları günümüzde önemli boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, Borçlar Kanunu kadar önemli olan ve bugün çek uyuşmazlığıyla alakalı olarak birçok vatandaşımız ceza almış, bir kısmı da cezaevlerinde bulunmaktadır. Bana bu konuda zaman zaman e-mail’ler geliyor, mektup geliyor, eminim, bunlar sizlere geliyordur, yani burada bunların bir an önce ele alınması gerektiği kanaatindeyim. Dolayısıyla, Borçlar Kanunu kadar önemli olan çek uyuşmazlığıyla alakalı olarak, bugün, birçok vatandaşımızın cezaevinde olduğu görülmektedir. Bu yüzden, Çek Kanunu’nun bir an önce gündeme gelmesi ve çek mağduriyetinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Çek Kanunu’nun gündeme gelmemesi ticareti de olumsuz yönde etkilemektedir ve özellikle “orta direk” adı verilen esnafımız bu bakımdan özellikle yok olmakla karşı karşıyadır. Çünkü birçok esnaf bir diğerine çek vermiş, bu çeklerin birçoğu karşılıksız çıkmış. O karşılıksız çeki verenler, bize gelen bu karşılıksız çek mağduru kişiler şunu söylüyorlar: “Biz ödeyeceğiz ama ceza aldık. Yani bizi yakalasalar cezaevine gönderecekler. Dolayısıyla biz borcumuzu ödeyeceğiz, ödemek istiyoruz ama ödeyemez duruma geldik. Çünkü çalışmıyoruz. Dükkâna gidemiyoruz, iş yerine gidemiyoruz.” Dolayısıyla bunun bir önce önlenmesi gerekir kanaatindeyim.

Şimdi, konuşmama başlarken “Kanunlar açık olmalı ve ihtilafları kolayca çözmeli.” demiştim. Ancak Meclise geldiğimizden beri iki seneyi geçti. Bu iki senelik zaman zarfında çıkartılan kanunlar maalesef toplumun büyük kesimini ilgilendiren kanunlar değil. Genellikle, mutlaka ihtilaf… Onların da gündeme gelmesi, onların da kanunlarla düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim ama bugün vatandaşımız inim inim inlemekte. İşsizlik, yolsuzluk… Hadi bunları bir kenara bırakalım. Bırakamıyoruz ama, bari borcunu ödemek isteyen insanların borcunu ödemesine fırsat verecek birtakım kanun ve yönetmelikleri çıkartmakla uğraşalım diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Sayın Akkuş, lütfen toparlayınız.

AKİF AKKUŞ (Devamla) – Teşekkür ederim efendim.

Tabii böyle olunca da vatandaşta şöyle bir kanaat gelişti: Yine biz bunu, tabii vatandaştan dinliyor, vatandaştan duyuyoruz. “Acaba bu kanunlar daha çok dışarıdan manipüle mi ediliyor?” deniliyor. “Dışarıdan müdahale mi var bu kanunların çıkartılmasında?” diye sorular soruyorlar ve bunda da pek haksız görünmüyorlar. Çünkü vatandaşın mağdur olduğu ve bir an önce çözülmesi gereken ihtilaflarını ortadan kaldıracak kanun ve yönetmelikler maalesef çıkartılmış değil.

Bu bakımdan, önümüzdeki günlerde bunların çıkartılacağını ümit ediyor, bu önergemize kabul oyu kullanmanızı arzu ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN – Teşekkür ediyorum Sayın Akkuş.

Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutup işleme koyuyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan “Türk Borçlar Kanunu Tasarısı”nın 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Azize Sibel Gönül

Kocaeli

“Geri alma açıklaması, karşı tarafa öneriden önce veya aynı anda ulaşmış ya da daha sonra ulaşmakla birlikte, karşı tarafça öneriden önce öğrenilmiş olursa öneri yapılmamış sayılır.”

BAŞKAN – Komisyon önergeye katılıyor mu?

ADALET KOMİSYONU BAŞKANI AHMET İYİMAYA (Ankara) – Katılmıyoruz Değerli Başkanım.

BAŞKAN – Hükûmet katılıyor mu?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) – Katılmıyoruz Sayın Başkanım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) – Gerekçe.

BAŞKAN – Gerekçeyi okutuyorum:

Gerekçe:

Tasarının birinci fırkasında kullanılan kelimenin daha anlaşılır olması amacıyla iş bu önerge verilmiştir.

BAŞKAN – Oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler…

KAMER GENÇ (Tunceli) – Karar yeter sayısı istiyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN – Arayacağım Sayın Genç.

Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı yoktur.

Birleşime on dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 18.08

ALTINCI OTURUM

Açılma Saati: 18.23

BAŞKAN: Başkan Vekili Sadık YAKUT

KÂTİP ÜYELER: Harun TÜFEKCİ (Konya), Bayram ÖZÇELİK (Burdur)

BAŞKAN – Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 7’nci Birleşiminin Altıncı Oturumunu açıyorum.

321 sıra sayılı Kanun Tasarısı’nın 10’uncu maddesi üzerinde verilen Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül’ün önergesinin oylamasında karar yeter sayısı bulunamamıştı. Şimdi önergeyi yeniden oylarınıza sunacağım ve karar yeter sayısını arayacağım.

Önergeyi kabul edenler… Kabul etmeyenler… Karar yeter sayısı vardır, önerge kabul edilmemiştir.

Tasarının görüşmelerine kaldığımız yerden devam edeceğiz.

Komisyon ve Hükûmet yerinde.

10’uncu maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.

  • İlk yayınlanma tarihi: 23 Nisan 2021

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İçindekiler
Bize WhatsApp'tan ulaşın!