Sağlık Bakanlığı Atama Yapılmaması İşleminin İptali Dava Dilekçesi

ANKARA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

-Yürütmenin Durdurulması Taleplidir-

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI : Sağlık Bakanlığı – Ankara

D.KONUSU : Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 19.01.2018 tarih ve 58454586 sayılı işleminin iptali ile yürütmenin durdurulması taleplidir.

ÖĞRENME TARİHİ :

AÇIKLAMALAR

Davacı müvekkil Sağlık Bakanlığı’nın 77. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası Sonucu ile Hatay Devlet Hastanesi’ne tabip olarak yerleştirilmiştir.

Ancak, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün müvekkil hakkında 19.01.2018 tarih ve … sayılı yazısı ile 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. Maddesinin birinci fıkrasının (A) bendindeki atama şartlarını taşımadığı sebebiyle atamasının yapılamadığı bildirilmiştir. İdarece yapılan işlem usul ve yasaya aykırı olup iptal edilmesi gerekmektedir. Buna göre;

1-) Müvekkil tarafından 27.01.2018 tarihinde Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe yazılarak atamasına engel olan somut nedenlerin tarafına bildirilmesi için başvurmuş olup halihazırda bir cevap alamamıştır.

2-) Dava konusu işlem sebep unsuru yönünden de hukuka aykırıdır. Şöyle ki; idareyi o işlemi yapmaya iten, idarenin işlemine gerekçe oluşturan somut olay, olgu veya hukuki işleme sebep unsuru denir. Bir idari işleme gerekçe olarak gösterilmesi gereken şey somut olay, olgu veya hukuki işlem olmalıdır.

Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün müvekkil hakkındaki 19.01.2018 tarih ve … sayılı yazısında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. maddesinin birinci fıkrasının (A) bendindeki atama şartlarını taşımadığı sebebiyle atamasının yapılamadığı bildirilmiş ancak (A) bendindeki atama şartlarının hangisini taşımadığı ve ne gerekçe ile atamasının yapılmadığı hakkında bir açıklama yapılmamıştır. Gerekçelendirilmeden ve somutlaştırılmadan yapılan bu bildirim usul ve yasaya aykırı olup müvekkilin bu bildirime karşı savunma hakkı ve idareye başvurma hakları da bildirimin gerekçesiz olması sebebi ile kısıtlanmıştır.

3-) Dava konusu işlem Anayasa’nın 13. ve 48. Maddelerine aykırılık teşkil etmektedir.

Şöyle ki; Hekimler 3359 sayılı yasa ile her bir eğitimleri için ayrı ayrı olmak üzere devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olup, yasanın Ek 4. Maddesi ile anılan yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde mesleki faaliyetin sürdürülemeyeceği ifade edilmiştir. Anılan hüküm ile hekimlerin çalışma hak ve özgürlüğüne kamu yararı gerekçesi ile belirli süreler ile sınırlandırılma getirilmektedir. Hekimler yasanın Ek 3. Maddesin de belirtilen süreler ile kamu tarafından belirlenen yerde belirlenen statüde görev yapmaktadır. Bu yükümlülüğü tamamlamadan mesleklerini icra etmeleri yasaklanmıştır.

İptali istenilen dava konusu işlem ile müvekkilin çalışma hak ve özgürlüğü ortadan kaldırılmıştır. Bu sebeple devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle mesleğini ifa edememektedir. Haliyle dava konusu işlem Anayasa’nın 48. Maddesinde düzenlenen herkesin dilediği alanda çalışma hak ve hürriyetine sahip olduğuna ilişkin maddeyi ihlal eder sonuçlar doğurmaktadır. Aynı zamanda Anayasa’nın 13. Maddesinde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz biçimde sınırlandırılamayacağına ilişkin kurala da aykırılık oluşturmaktadır.

Çalışma hak ve özgürlüğü sınırlamanın da ötesinde dava konusu işlem ile ortadan kaldırılmaktadır. Müvekkilin devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile mesleğini başka alanda da ifa edememektedir.

4-) Müvekkil 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. Maddesinin 1. Fıkrasının (A) bendindeki devlet memurları için öngörülmüş şartlara da haizdir.

5-) Yukarıda açıklandığı üzere Hekimler 3359 sayılı yasa ile her bir eğitimleri için ayrı ayrı olmak üzere devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olup, müvekkil hakkında yapılan dava konusu işlem ile çalışma hakkı ortadan kaldırılmıştır.

İdari işlem ile telafisi güç zararlar doğmuş ve idari işlem açıkça hukuka aykırı olup işlem nedeniyle müvekkil hiçbir şekilde görevini ifa edemediğinden maddi bir kazançta elde edememektedir. Müvekkilin yoğun emek harcayarak tamamladığı eğitime rağmen ataması yapılmayarak maddi ve manevi olarak çöküntü yaşamasına sebep olunmuştur.

Telafisi güç zararların olması ve işlemin açıkça hukuka aykırılığının birlikte gerçekleştiği de düşünüldüğünde 2577 sayılı kanunun 27/2. Maddesindeki koşullar gerçekleştiğinden dava konusu işlemin iptali ile yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmek ve işbu davayı açmak hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : Anayasa, 657 sayılı Kanun, 2577 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar.

DELİLLER : 1-) Sağlık Bakanlığı 25 Ekim 2017 tarihli 29205 nolu 77. Dönem Devlet Hizmeti Yükümlülüğü Kurası Yerleştirme Sonuçları

2-) Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 19.01.2018 tarih ve … sayılı yazısı

3-) Nüfus kayıtları

4-) Sair diğer deliller

SONUÇ VE TALEP:

Yukarıda arz ettiğimiz nedenler ile;

1-) Öncelikle, dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar ortaya çıkaracağından işlemin YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA,

2-) Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün 19.01.2018 tarih ve … sayılı İŞLEMİNİN İPTALİNE,

3-) Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, tarafımızca yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederiz.

İlgili Kanunlar

  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. Maddesinin birinci fıkrasının (A) bendindeki atama şartları


Güncellenecek

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin