Öğretmenin Görevden Ayrılması Kararının İptali Davası

NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

Yürütmenin Durdurulması Taleplidir.

DAVACI:

VEKİLİ:

ADRESİ:

DAVALI: Seyhan Kaymakamlığı

DAVA KONUSU: … Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ………………………………… sayılı yazısı ile müvekkil …………………………..’ın, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu madde 4 doğrultusunda Cumhuriyet Başsavcılığı Terör suçları soruşturma bürosunun …………………………………. yazılarına istinaden görevinden ayrılmasına ilişkin Kaymakamlık Olur’u ile görev ayrılmasına karar verilmiş, çalışma izni iptal edilmiştir. İzah ettiğimiz işlemin öncelikle Yürütmesinin durdurulmasına, akabinde iptal edilmesi istemimize ilişkin dilekçemizin sunulmasından ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ:

I-AÇIKLAMALAR

Müvekkilim ……………………………, 15.09.2020 tarihinden itibaren Özel ……………….. Anaokulunda çalışmaya başlamıştır. İşe giriş işlemlerinde kendisinden adli sicil ve arşiv kaydı belgesi istenmiş, gerekli soruşturmalardan geçmiş ve çalışma izni verilmiştir.

Müvekkil daha öncesinde de 2017-2019 yılları arasında Özel ……………….. Okullarında,  2019-2020 yılları arasında Özel ……………….. Okullarında beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmıştır. Ancak 15.09.2020 tarihi itibariyle Özel ……………….. Anaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmakta iken 27.11.2020 tarihinde çalışmış olduğu kuruma Ek-1’de sunulan yazı tebliğ edilmiştir. Çalıştığı okul müdürlüğü, müvekkilimin Kaymakamlık oluru ile görevden alındığını, bundan sonra söz konusu okulda çalışamayacağını açıklamışlardır. (EK-1: Yıldırım Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün …………………………………………………………………………….. tarihli yazısı)

Yıldırım Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ……………………………………………….. tarihli yazı ile Özel Öğretim Kurumları Kanunu Madde 4 doğrultusunda görevinden ayrılması için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Kaymakamlıktan OLUR alarak görevinden ayrılmasına karar verilmiştir.

Müvekkilim hangi nedenlerle görevden alındığını öğrenmek ve işlemin iptali için … tarihinde yazılı dilekçe vermiştir. (Ek-2 … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazılan dilekçe – adli sicil ve arşiv kaydı)

… Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ……………………………………………………..tarihli cevap yazısında ;

Bakanlığın Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün 11.03.2020 tarih ve 5293335 sayılı yazısı ile (ilgi b)  “Eğitim personeli ve diğer personelden kanunun 4. Maddesinin birinci fıkrasında yer alan şartları sağladığı yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucuna ilişkin yetkili makamlardan alınmış belge ile tespit edilenlere, müracaattan itibaren 10 gün içinde çalışma izni düzenlenecektir. Ancak yetkili makamlardan söz konusu belge belirtilen süre içerisinde gönderilmemiş ise personele ait e-devlet üzerinden de alınabilen adli sicil ve arşiv kaydı belgesinin incelenmesi sonucunda yukarıdaki yukarıdaki şartları sağladığı görülmesi halinde söz konusu personelin çalışma izni belgesi şartlı olarak düzenlenecektir. Yetkili makamlar tarafından söz konusu personelin kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan şartları sağlamadığı yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda tespit edilenlerin çalışma izinleri iptal edilecektir.” denilerek, 10.09.2020 tarih ve 33 sayılı yazıları ile yapılan görevlendirme teklifiniz, ……………………………………………….. kaymakamlık onayı ile şartlı çalışma izni düzenlenmesi uygun görülmüştür.

“Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nun 25.11.2020 tarih ve 3319 sayılı yazılarına istinaden Özel ……………….. Anaokulu Müdürlüğü’ndeki görevi Özel Öğretim Kurumları Kanunu 4. Maddesine uygun olmadığı tespit edildiğinden şartlı çalışma izni onayınız Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nün ………………………..yazısı (ilgi b) doğrultusunda iptal edilmiştir.” denilmiştir.

II- İPTAL NEDENLERİ

– DAVA KONUSU İŞLEM, YETKİ UNSURU İHLAL EDİLEREK UYGULANMIŞTIR.

İdari işlem bir hukuk kuralının idare makamlarınca sübjektif bir duruma ya da belli bir kişiye idari usul izlenerek tek yanlı ve icrai olarak uygulanması işlemidir. İdari işlemlerin kanunda gösterilen kural ve usullere göre uygulanması zorunludur.

Dava konusu idarenin işlemi yetki unsuru açısından hukuka aykırıdır. İdari yetki kamu düzeni ile ilgilidir. İdari yargıda yetki yasaldır, kullanılması zorunludur.

Bir makam veya görevlinin, irade açıklamaya yetkili bir makam olsa bile, bir başka makamın, organın ya da görevlinin yetki alanına giren bir konuda irade ortaya koyması, yani işlem yapması yetki tecavüzü oluşturur.

Özel Öğretim Kurumları Kanunu madde 8/8 uyarınca;

 “Gerekli şartları taşıyan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler için valilikçe çalışma izni düzenlenir. Çalışma izninin iptali yine valilikçe yapılır.” denilmektedir.

Yıldırım Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün …………………………………… sayılı yazısı ile davacı “Kaymakamlık Oluru” ile çalışma izni iptal edilerek görevinden çıkartılmıştır. Bu sebeple idari işlem valilikçe yapılması gerekirken kaymakam tarafından uygulandığı için yetki unsuru açıkça ihlal edilmiştir.

– BAŞTA ANAYASA OLMAK ÜZERE, HUKUKA VE KANUNA AYKIRILIK TEŞKİL EDEN BİR İŞLEM SÖZ KONUSUDUR.

Müvekkilim … Üniversitesi Beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Gerek mesleki başarısı, gerekse işine olan bağlılığı sayesinde  birçok okulda öğretmenlik mesleğini layıkıyla ifa etmiştir. Müvekkilim 2017-2019 yılları arasında Özel ……………….. Okullarında,  2019-2020 yılları arasında Özel ……………….. Okullarında, son olarak da Özel ……………….. Anaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni olarak çalışmıştır.

Özel Öğretim Kurumları Kanunu 4. Madde 1. Fıkrasında 09.05.2018 tarihinde yapılan son değişiklik ile;

“Kurucu/kurucu temsilcisinin nitelikleri ve kurum binaları

MADDE 4/1 – (Değişik birinci fıkra: 9/5/2018-7141/11 md.) Özel öğretim kurumlarının gerçek kişi kurucularında, tüzel kişi kurucularının yönetim organlarında, kurucu temsilcilerinde ve personelinde; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası ya da affa uğramış olsa bile Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, millî savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ve 11/10/2006 tarihli ve 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında işlenen suçlardan ceza almamış olması veya haklarında bu suçlardan dolayı kovuşturma bulunmaması, terör örgütlerine ya da Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmaması şartı aranır.” şeklindedir.

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun 4. Maddesi ile müvekkilin görevinden alınması ve çalışma izninin iptal edilmesine ilişkin karar, normlar hiyerarşisinin en üstünde yer alan Anayasa’ya açıkça aykırıdır. Şöyle ki;

Anayasa

A. Çalışma hakkı ve ödevi

Madde 49 – Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.

(Değişik fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

Anayasa

C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar

Madde 38/4 – Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” denilmektedir.

Ceza yargılamasının en temel kuralı olan “masumiyet karinesi” ihlal edilerek, idarenin işlemi kendi içerisinde zımni olarak müvekkili cezalandırmakta, mesleğini icra edemeyecek konuma getirerek çalışma hak ve hürriyeti ihlal edilmektedir.

Davacı, 2016 senesinde üniversite öğrencisi iken ilgi ve alakası olmadığı halde, ne ile suçlandığını bilmediği ve hakkında mesnetsiz delillerle açılan soruşturma üzerine …………………………….2. Ağır Ceza Mahkemesinin  ………………………. Esas sayılı dosyasından tutuksuz olarak yargılanmakta ve uzun yargılama sonucu sürüncemede bırakılan davadan beraat edeceğini düşünmekteyiz.

Müvekkilim yukarıda esas numarası beliritlen mesnetsiz davadan beraat edeceği düşüncesiyle, eşini  bu davadan haberdar etmemiştir. Ancak müvekkilin çalışma iznini iptali ve görevinden alınmasına ilişkin idari işlem sebebiyle eşinin haberi olmuştur. Müvekkilin kişisel veri niteliğinde olan bilgilerin bu şekilde aleyhine kullanılarak mağdur edilmesi de Anayasa’nın 13. ve 20. maddelerine aykırıdır.

“Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda kişisel veri niteliğindeki bilgilerin alınmasına, kullanılmasına, işlenmesine yönelik güvenceler ve temel ilkeler kanunla belirlenmeksizin bunların alınmasına ve kullanılmasına izin verilmesi Anayasa’nın 13. ve 20.maddeleriyle bağdaşmamaktadır (benzer yönde bkz. AYM, E.2018/73, K.2019/65, 24/7/2019,§§ 171, 172; Fatih Saraman [GK], B. No: 2014/7256, §§ 89, 90; Turgut Duman, B. No:2014/15365, § 88). ” (Anayasa Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarihli 2018/163 Esas, 2020/13 Kararı)

Anayasa Mahkemesi 19/2/2020 tarihinde E.2018/163 numaralı dosyada, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerin, bu kapsamda bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesi ve 231. maddesinin kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkili olduklarını öngören kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.

Yukarıda izah edildiği üzere, müvekkilin çalışma izninin iptali ile görevinden alınması, yetki unsuru bakımından iptal sebebi olmakla birlikte, Anayasa, kanuna ve hukuka açıkça aykırı olduğundan, idari işlemin iptalini isteme zorunluluğu hasıl olmuştur.

III-YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEP NEDENLERİ:

Yukarıda izah edilen idari işlemin uygulanması karşısında müvekkilim söz konusu özel okulda çalışmaya devam edemediği gibi, diğer okullar için de yapacağı iş başvurularında aynı kanun maddesi gerekçe gösterilerek çalışma izni verilmeyeceği açıktır.

Özellikle Covid-19 salgını sonucunda, okulların uzun süre kapalı kalması sebebiyle düşük ücret almak zorunda kalan müvekkilim, idarenin işlemi ile işsiz bırakılmıştır.

Söz konusu özel okul ile müvekkil arasında yapılan sözleşme de işbu idari işlem nedeniyle hükümsüz bırakılmış, okulda beden eğitimi öğretmeni kontenjanı boş kalmıştır.

Okuldaki veliler, müvekkilimin ilgili davranarak her türlü spor aktivitelerinde öğrencileri teşvik etmesi ve eğlenceli etkinlikler hazırlaması karşısında oldukça memnun kalmakta, bu sebeple söz konusu okula kayıt yaptırmaktadırlar. Ancak çalışma izni kaldırılmış olması sebebiyle müvekkilim işten çıkarılarak başta müvekkilim olmak üzere, okul müdürlüğü, veliler ve öğrenciler mağdur edilmiştir. Müvekkilimin çalıştığı özel okul, kendisinin tekrar kendileriyle çalışmasını istediklerini ve beklediklerini belirtmişlerdir.

Öğretmenlik mesleğini icra edemeyecek şekilde idarenin kurmuş olduğu bu işlem açıkça hukuka aykırı olmakla birlikte, açıklandığı üzere beraberinde güç ya da olanaksız zararlara sebebiyet verecektir.  Bu sebeple öncelikle yürütmenin durdurulması talebimizin kabulüne karar verilmesini istemekteyiz.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen göz önünde dikkate alınacak nedenlerle;

– Müvekkilin, … Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ………………………………………. sayılı yazısında,  5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu 4.maddesi doğrultusunda görevinden ayrılmasına ilişkin Kaymakamlık Oluru ile çalışma izninin iptali işleminin öncelikle ve ivedilikle YÜRÜTÜLMESİNİN DURDURULMASINA ve daha sonra  yapılacak inceleme ile İPTALİ’ne,

-Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı idarelere yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

DAVACI

 EKLER:

… Kaymakamlığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün …………………………………tarihli yazısı

 … İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yazılan dilekçe – adli sicil ve arşiv kaydı

… Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün …………………………………………………….. tarihli cevap yazısı

… Bölge İdare Mahkemesi Beşinci İdari Dava Dairesi’nin 03.12.2020 Tarihli 2020/796 Esas, 2020/1323 no’lu Kararı

Anayasa Mahkemesi’nin 19/02/2020 tarihli 2018/163 Esas, 2020/13 Kararı

Vekaletname Suret

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir