Kınama Cezasının İptali Dava Dilekçesi

Kınama Cezasının İptali Dava Dilekçesi -1-

Kınama Cezasının İptali Dava Dilekçesi

Disiplin amirinden kınama cezası alan kurum çalışanı, öğrenci ve memur vatandaşlarımızın bu duruma itirazda bulunmaları için süresi içerisinde yetkili ve görevli makamlara itirazda bulunmaları gerekir. Aşağıda kınama cezası alınması sebebiyle yapacağınız itirazlarda örnek ve yol gösterici olmak üzere kaleme alınan dilekçe örnekleri mevcuttur.

 ADANA ( ) NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

DAVACI                             :

VEKİLİ                              :

DAVALI                               : X Kaymakamlığı

DAVA KONUSU: X Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün X tarih ve X sayılı ‘kınama cezası’ tesisine yönelik idari işleminin iptali istemimizden ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ:

AÇIKLAMALAR               

Müvekkilimiz, X Ortaokulu’nda matematik öğretmeni olarak görev yapmakta iken hakkında yürütülen X tarih ve 139 sayılı soruşturma raporuna istinaden ‘Dersinize giren okul müdürünün sınıfla ilgili şahsınıza yaptığı değerlendirme ve görüşme sırasında okul müdürüne, ağzınızdan çıkan sözlere dikkat etmiyorsunuz, terbiyesizce konuşmayın’ fiilini işlediği iddiası ile kınama cezası ile tecziye edilmiştir.

Müvekkil hakkında tesis edilen kınama cezası kararı usul ve esas yönünden hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Şöyle ki;

USULE İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ:

1.Müvekkilin, İl Disiplin Kurulu’na sunulmak üzere X İl Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’na vermiş olduğu X tarihli dilekçesi süresinde yapılmayan itiraz olarak kabul edilerek işleme dahi alınmamıştır. Oysa ki tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde yapılması gereken itiraz için son gün 18.09.2015 tarihi olup itiraz süresindedir.

2.Müvekkil hakkında yürütülen X sayılı soruşturma raporu ile hakkında iki farklı disiplin cezası tesis edilmiştir. Aynı soruşturma raporuna dayanılarak farklı bir iddia ile müvekkilim, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesi A/a bendine göre uyarma cezası ile de tecziye edilmiş bulunmaktadır. Müvekkil, bu hususu gerek X tarihli dilekçesi ile gerekse X tarihli dilekçesi ile Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirerek tevsii tahkikat talebinde bulunmuştur. X İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen X tarihli cevabi yazıda tevhid uygulamasının zorunlu olmadığı müvekkile bildirilmiştir. Bu husus idarenin takdir yetkisini keyfi kullanmış olduğunu göstermektedir.

ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ:

Müvekkilimin iddia edildiği gibi görevi sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranması söz konusu değildir. Şöyle ki;

Dava konusu ceza işleminde ilgi tutulan X’a ait X tarih ve 266620 hizmet numaralı BİMER başvurusu ile ilgili olarak başvuru sahibi X, Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne vermiş olduğu dilekçesi ile şikayet ettiği müvekkilim ile birlikte yazılı kağıtlarını inceleyerek sorunlarını çözümlediğini bildirmiştir. İşbu başvurunun müvekkil hakkında tesis edilen ceza tecziyesine yönelik idari işlemde ilgi tutulmasının hiçbir haklı gerekçesi bulunmamaktadır.

Yine dava konusu işlemde ilgi b tutulan X Ortaokulu Müdürlüğü’nün X tarih ve 95 sayılı yazısının ise gerçekle bağdaşır yanı bulunmamaktadır. Zira ilgili yazıda cezaya esas teşkil eden sözlerin, okul müdürü X’na karşı, X sınıfı öğrencilerinin önünde söylenmiş olduğu iddia edilmektedir. İddia gerçeğe aykırıdır. 1. Dönem başında gerçekleştirilen toplantı esnasında söz almak isteyen müvekkilime karşı okul müdürü, yüksek bir ses tonu ile tüm öğretmenlerin içinde ‘Ayağa kalk, ayağa kalk..’ sözleri ile aşağılamada bulunmuş ve toplantıdaki tüm öğretmenler de bunu duymuştur. X yıllık meslek hayatı olan müvekkilim alenen hakarete maruz kalmış, kendisine karşı onur kırıcı davranışta bulunulmuştur. Okul müdürü daha sonra müvekkilimin kılık kıyafetinin yerinde olmadığını, uygunsuz kıyafetle okula geldiğini, bu durumun kendisine saygısızlık olduğunu belirterek herkesin içinde müvekkilimi aşağılamaya devam etmiştir. Henüz okulların açılmadığı, okulda öğrenci bulunmadığı yaz tatili döneminde gerçekleştirilen toplantıda bölgenin sıcaklığı nedeniyle tshirt ve uzun şort ile gelen müvekkilimin, yüz kızartıcı bir suç işlemiş gibi söz ve davranışla aşağılanmasında kasıt olduğu ortadadır.  Müvekkilim bu onur kırıcı davranış üzerine de ‘terbiyesizlik etmeyin’ ifadesini hayatın olağan akışı gereği kullanmak durumunda kalmıştır. Bu sözü sarf etmesinde amirine saygısız davranma kastı bulunmamaktadır. Bu nedenle de üzerine atılı suçun unsurları gerçekleşmemiştir.

Müvekkil hakkında ceza verilmesine esas teşkil eden fiilin işlendiği sübuta ermemiştir. İddia doğrulanmamış olmasına rağmen ceza tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Suç isnadının sübuta erdiğine ilişkin dayanak bilgi ve belgenin ne olduğunu anlayabilmek mümkün değildir. Dava konusu işlem tamamen sübjektif ve kastidir.

Yukarıda açıklamaya çalıştığımız sebeplerle müvekkilimiz hakkında oluşan hukuka aykırı bu durumun giderilmesi için mahkemeniz başkanlığında dava açılması zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER:  İYUK, 657 Sylı DMK md 125

HUKUKİ DELİLLER: Dilekçe ekinde sunulu belgeler ve sair deliller

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız sebeplerle, müvekkilimiz hakkında tesis edilen X Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün X tarih ve X sayılı ‘kınama cezası’ tesisine yönelik idari işleminin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına vekaleten arz ve talep ederiz. (tarih)

       Davacı Vekili
Avukat Saim İNCEKAŞ – Adana İdari Avukatı

Kınama Cezasının İptali İçin Dilekçe Örneği -2-

… İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA

 

DAVACI                              :

TC KİMLİK NO                  :

ADRES                                  :

VEKİLİ                                 :

ADRES                                  :

 –

DAVALI                              :

 –

KONU                                   : …/…/… tarihli kınama cezası ile cezalandırılmaya ilişkin işlemin iptali ile bu ceza nedeniyle kesilen ek ödeme ve ikramiye tutarlarının yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemimizden ibarettir.

TEBLİĞ TARİHİ                : …/ …/ …

AÇIKLAMALAR                :

 

1-) Müvekkilimiz, …. Genel Müdürlüğünde …. yıldır müfettiş olarak görev yapmakta olup yaptığı soruşturma sonucunda düzenlediği rapor ile ilgili hususları basına intikal ettirdiği gerekçesiyle hakkında açılan soruşturma sonucunda düzenlenen raporda, daha önce yazdığı ve kendisinden başka bir kimsenin detaylarını bilmesi mümkün olmayan soruşturma raporunun içeriğinin ve üst yönetimi hedef alan yorumlarının …. Gazetesi’nin …/…/… tarihli nüshasında yayımlanmasını sağladığı belirtilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-m bendi uyarınca yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç verdiği” gerekçesiyle …/…/… tarihinde kınama cezası ile cezalandırılmıştır. (EK-1)

2-) Müvekkilimiz, hakkında verilen kınama cezasına karşı …/…/… tarihinde disiplin kuruluna itirazda bulunmuş; (EK-2) …/…/… tarihinde kendisine verilen cevapta, yapılan inceleme sonucunda verilen kınama cezasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı bildirilmiştir. (EK-3)

3-) Disiplin amirince … Gazetesinde …/…/… tarihinde yayımlanan soruşturmaya konu haberin yazarına, bu konudaki bilgileri kimden aldığı, haberinin kaynağının kim olduğunun sorulduğu halde herhangi bir yanıt alınamadığı, soruşturma raporunu basına müvekkilimizin sızdırdığına ilişkin başka bir somut kanıt da bulunmadığı halde kınama cezası ile cezalandırılması hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

4-) T.C. Anayasası’nın 129. maddesinde yer alan uyarma ve kınama cezaları dışında disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağına ilişkin düzenleme 5982 sayılı Kanun ile disiplin kararlarının yargı denetimi dışında bırakılamayacağı olarak değiştirilmiş; 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanun ile 657 sayılı Kanun’un 135. maddesi “Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.” şeklinde değiştirilmiş, aynı kanun ile de uyarma ve kınama cezalarına karşı 7 gün içinde itiraz edilebileceğini, itiraz edilmeyen veya itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğunu ve bu kararlar aleyhine yargı yoluna başvurulamayacağını düzenleyen 657 sayılı Kanunun 136. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

5-) Yukarıda yer verilen Anayasa ve yasa değişiklikleri uyarınca uyarma ve kınama cezalarına karşı yargı yolu açılmış olup müvekkilimiz hakkında oluşan hukuka aykırı bu durumun giderilmesi için mahkemeniz başkanlığında dava açılması zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER                   : 2709 S. K. m. 129, 657 S. K. m. 125, 135, 136.

HUKUKİ DELİLLER                    :

1-) …/ …/ … Tarihli kınama cezası verilmesi işlemi,

2-) …/ …/ … Tarihli … Evrak Kayıt Numaralı İtiraz Dilekçesi,

3-) Davalı İdarenin …/ …/ … Cevap Yazısı ve sair deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız sebeplerle, müvekkilimiz hakkında tesis edilen …/ …/ … tarihli kınama cezası ile cezalandırılma işleminin iptaline, bu ceza nedeniyle kesilen ek ödeme ve ikramiye tutarlarının yasal faiziyle birlikte tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, müvekkilimiz adına vekaleten arz ve talep ederiz. …/ …/ …

EKLER:          

1-) …/ …/ … Tarihli kınama cezası verilmesi işlemi,

2-) …/ …/ … Tarihli … Evrak Kayıt Numaralı İtiraz Dilekçesi,

3-) Davalı İdarenin …/ …/ … Cevap Yazısı ve sair deliller.

4-) Bir adet onaylı vekaletname örneği.

Davacı Vekili

          Av.

Kınama Cezasının Kaldırılması İçin Dilekçe Örneği -3-

ADANA NÖBETÇİ ( ) İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

                                                         Duruşma Taleplidir.

DAVACI                   :

VEKİLİ                     : Avukat Saim İNCEKAŞ-Adana

DAVALI                   : X İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü

İPTALİ İSTENEN

KARAR                    :T.C. ……… Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ……….. tarih ………….Sayılı Kararı

TEBLİĞ TARİHİ    :…./…./……..

KONU                       :T.C. ……….. Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ………………. tarih ……………….Sayılı Kararı ile müvekkilim hakkında verilen haksız kınama cezasının İPTALİ istemidir.

AÇIKLAMALAR    :

Müvekkilim……….., …. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde X yılının Haziran ayından beri V.H.K.İ olarak görev yapmaktaydı. Dava konusu kınama cezasına sebebiyet veren olay nedeniyle yine V.H.K.İ olarak …… İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev almak üzere görev yeri değiştirilmiştir.

Müvekkilim, ….. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapmakta iken X tarihinde yine aynı bölümde şef olarak çalışan mesai arkadaşı tarafından tacize uğraması akabinde bu durumu görev yaptığı kuruma bildirmesi sonucu tahkikat başlatılmış, düzenlenen soruşturma raporuna istinaden savunması yeterli görülmeyerek Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün 2012/28 sayılı genelge emirleri amir hükmünce NETİCETEN VE TEVHİDEN Disiplin Yönünden 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B (d) bendi gereğinde KINAMA cezası ile tecziyesine karar verilmiştir. İptalini istediğimiz bu karar tarafımıza 17.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Verilen bu kınama cezası hukuki dayanaktan yoksun, mesnetsiz ve art niyet barındırmaktadır.

Şöyle ki;

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu – 125. Madde: Devlet memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

B – KINAMA: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.

Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

d) Hizmet dışında, Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak

Dava konusu ettiğimiz ve iptalini istediğimiz karara göre müvekkilime verilen kınama cezasının nedeni; hizmet dışında, devlet memurunun itibarını ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmasıdır.

Daha sonra tarafınıza verilmiş olan uyarma disiplin cezasının neden kaldırılmasını gerektiğini, hangi kanun maddelerine aykırılık teşkil ettiğini açıklayabildiğiniz kadarı ile yazınız. Bu konuda bir avukat yardımı almanız, yargılama sürecinin daha sağlıklı geçmesi açısından sizlere tavsiyemizdir. (ŞEKİL – USUL)

Usule ilişkin itirazlarınızdan sonra esasa yani söz konusu hayat olayına ilişkin itirazlarınızı da yazmalısınız. Burada hayat olayınızı fazla tekrara girmeden anlatınız. Tarafınıza verilmiş olunan uyarma disiplin cezasının neden hukuka aykırı olduğunu gerekçeleri ile açıklayınız. Cezayı veren kişinin aslında başka bir ilişkinizden kaynaklanan bir duygusu ile hareket ettiğinden, size kötü niyet beslediğinden bahsedebilirsiniz. Yine bu hususta bir avukat ile görüşmeniz, haklı davanızda sizin elinizi rahatlatacaktır. (ESAS)

Yukarıda değinmiş olduğumuz gerek usule ilişkin gerekse esasa ilişkin itirazlarımız ve nedenlerimiz ışığında müvekkil adına tecziye edilen kınama cezasının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğu, kaldırılması gerektiği aşikâr olduğundan işbu davayı açma zaruretimiz hasıl olmuştur.

HUKUKİ  SEBEPLER       : 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, İdari   Yargılama  Usul    Kanunu, Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik ve ilgilii mevzuat hükümleri.

DELİLLER              :T.C. …. Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün …… tarih ……….. Sayılı Kararı, Soruşturma Dosyası, Özlük Dosyası, ……….. tarihli Savunma, Whats-App mesajları, …. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ………… Soruşturma Nolu Soruşturma Dosyası, Tanık ve tüm yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda   açıklanan  ve  resen nazara alınacak nedenler muvacehesinde,

1-) T.C. …. Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ………. tarih ……………. sayılı müvekkil hakkında haksız kınama cezası öngören kararının İPTALİNE,

2-) İncelemenin duruşmalı olarak yapılmasına,

3-) Yargılama giderlerinin vekâlet ücretinin davalı idareye tahmiline,

Karar verilmesini saygılarımızla müvekkil adına vekaleten arz ve talep ederiz. tarih

                                                                                                        Davacı Vekili

                                                                                               Av. 

Kınama Cezasının İptali Dava Dilekçesi 4

T.C ANKARA

( ) İDARE MAHKEMESİ’NE

DAVACI:

DAVALI: T.C ADALET BAKANLIĞI A Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü

KONU: A Tebliğ, Tarihli A Dosya Numaralı ve A Karar tarihli T.C A Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanlığı Komisyon Disiplin Kurulu Kararına İtiraz

TEBLİĞ TARİHİ :

AÇIKLAMALAR:

1-) A İcra Dairesi’nin A tarih ve A sayılı yazısı ile A TL icra borcumun olduğu ve kesinti yapılması istenmesine dair Kurumuma tebliğ edilen yazı neticesinde tarafıma A tarih A sayılı soruşturma açılmış ve süresinde itiraz etmeme rağmen, tarafıma haksız ve hukuka aykırı olarak ‘KINAMA CEZASI’ verilmiştir.

Soruşturma sonucunda verilen disiplin cezasına gerekçe olarak ise 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 125. Maddesinin B fıkrasının (k) bendi ‘Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak’ hükmü gösterilmiştir.

Aynı Kanunun 125’inci maddesinin üçüncü fıkrasında ise “Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu hüküm çerçevesinde bir derece hafif olan disiplin cezasının uygulanabilmesi için “geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olmak” ve “ödül veya başarı belgesi almak” şartlarının beraber bulunmasına gerek olmadığı, ödül veya başarı belgesi almamış personel hakkında da yetkili disiplin amiri veya kurulunca yapılacak değerlendirme neticesinde bir alt disiplin cezasının uygulanmasına karar verilebileceği değerlendirilmektedir.

Öte yandan, “geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olmak” şartının nasıl değerlendirileceğine ilişkin mevzuatta herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiş olup, hangi personelin bu kapsamda değerlendirileceği hususu ceza vermeye yetkili disiplin amirlerinin/kurullarının takdirine bırakılmıştır. 657 sayılı Kanunda 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle sicil sistemi kaldırılmış, “iyi veya çok iyi derecede sicil almış olmak” şartı “ödül veya başarı belgesi almış olmak” şeklinde değiştirilmiş, Kanunun muhtelif maddelerinde “olumlu sicil alma” veya “son altı yıllık sicil notu ortalamasının 90 ve üzeri olması” gibi şartlara bağlanan düzenlemeler ise genel olarak “disiplin cezası almamış olma” şartına bağlanmıştır. Bu çerçevede, daha önce disiplin cezası almamış personelin, geçmiş hizmetlerinin olumlu değerlendirilebileceğidir. Diğer bir deyişle, daha önce disiplin cezası almamış personele bir derece hafif olan disiplin cezası verilmemesi veya daha önce disiplin cezası almış personel hakkında bir alt disiplin cezasının uygulanması hususunda idarenin takdir yetkisi bulunmaktadır. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; – Memurların geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmalarının olumlu olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin, yetkili disiplin amiri veya kurulunca her bir soruşturma dosyası özelinde takdir yetkisi çerçevesinde yapılması gerektiği, – Ödül veya başarı belgesi almamış personel hakkında da bir alt disiplin cezasının uygulanmasına karar verilebileceği, değerlendirilmektedir.

İçtihatlar çerçevesinde yetkili disiplin amiri eğer bu takdir yetkisini kullanmamışsa,neden kullanmadığını içeren kararını haklı gerekçeli olarak belirtmek zorundadır. Tebliğ edilen disiplin soruşturması “Sonuç Ve Kanaat” kısmında yer alan gerekçede ise “Savunmasında samimi olmadığı değerlendirilerek bir alt ceza uygulanmasına yer görülmediği” şeklinde bir açıklama yapılmış ve karara gidilmiştir. Böyle bir gerekçeyi kabul etmek mümkün değildir. Zira A’nın savunmasının samimi olup olmadığını ne tür delil ve emarelere dayandırıldığı bahsedilmemiş ve açıklanmamıştır. Tamamen keyfiyet içeren bu açıklamayı kabul etmemiz mümkün değildir. İdare takdir hakkını somut gerekçelere dayandırmak ve bunun sonucunda bir karar vermek zorundadır. Bu yüzden disiplin cezası kararın kaldırılması eğer mümkün değil ise bir alt cezanın uygulanması hukuka daha uygun olacaktır.

2) Diğer bir göz önünde bulundurulması gereken durum ise borçların kasten ödenmediği hususudur. Zira soruşturmaya esas olan kanun 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun 125. Maddesinin B fıkrasının (k) bendi doğrultusunda bir ‘KINAMA ‘ verilmesi ancak kasten bir borcun ödenmemesi halinde söz konusu olur. Her borç için disiplin soruşturması açılabilir ancak her borç için ceza verilemez. Soruşturma evresinde bu husus dikkatlice araştırılarak somut delillere dayandırılmalı ve borcun kasten ödenip ödenmediği hususu üzerinde ayrıca durulmalıdır. Kast fiili araştırılmalı ve varlığı kesin olarak saptandıktan sonra bu doğrultuda hareket edilmelidir. Sadece savunmadan yola çıkarak kastın varlığı ispatlanamaz. Soruşturma dosyasında bu karar ayrıntılarıyla gerekçelendirilmelidir. Tebliğ edilen Disiplin kararı sonuç kısmında personelin ödeyemeyeceği bir borç altına girdiği ve savunmasında samimi olmadığı gibi gerekçeden uzak bir açıklama yapılmış ve karar vermeye gidilmiştir. Hiçbir somut delil ve emare gösterilmemiştir. Bu tür bir açıklama borcun kasten ödenmediğine dair hiçbir şekilde karine teşkil etmesi mümkün değildir.

Nitekim Danıştay kararlarında da bu husus çokça dile getirilmiş ve somut gerekçelerle kastın varlığı aranmıştır. (Danıştay 12. Dairesi’nin 13/03/2009 tarihli ve 2007/342 esas, 2009/1324 sayılı kararı)“Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerinin işlenildiğinin öğrenilmesi hâlinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilerek, soruşturmacı görevlendirilmesiyle başlatılacak soruşturmada; varsa iddia sahipleri ile olayın açıklığa kavuşması için gerekli tanık ve davacının ifadeleri alınarak yapılacak araştırma ve inceleme ile soruşturma sonucunda olayın değerlendirilmesi; adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması, olayın şüpheye yer vermeyecek şekilde somut delillerle ortaya konulması…”

Danıştay 12 Dairesinin 2011/2521 ve 2014/9072 K numaralı ilamında “Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında 657 sayılı Kanun’un125/B-(k) maddesi uyarınca işlem tesis edilmiş olup;ilgili memura 657 sayılı Kanun’un birinci fıkrasının (C) bendine göre aylıktan kesme cezası verilmesinde üzerine atılı disiplin suçunun oluşması yönünden kast unsurunun varlığı öngörülmüş iken ,madde kapsamında yer alan fiilin kasıtlı olarak işlendiğini gösterecek nitelikte, davacının borcunu ödeme imkanı bulunmasına rağmen ödemediği yönünde bir tespit yapılmadan hakkında tesis edilen disiplin cezasında hukuka uyarlık bulunmadığına” karar verilmiş olup,… Devlet Hastanesi tarafından yürütülmüş olan disiplin soruşturmasında da kast unsuru araştırılmadan , sadece ifadeden yola çıkarak “borcun kasten ödenmediği iddiasıyla” başvurana kınama cezası verilmesi işleminin hukuka uygun olmadığı değerlendirilmiştir. Benzer nitelikte(Danıştay 8.dairesinin 15/11/2005 tarihli ve E.2004/3126, K.2005/4666 sayılı ve yine Danıştay 12. Dairesinin 13/03/2009 tarihli ve E. 2007/342, K. 2009/1324 sayılı ilamları.

HUKUKİ NEDENLER : 657 sayılı kanun mad. 125. ve ilgili mevzuat

HUKUKİ DELİLLER : Adı geçen karar, bilirkişi incelemesi ve diğer deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, adı geçen kınama cezası kararının iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini Yüce Mahkemenizden saygıyla talep ederim. 12.04.2021

Davacı

  • İlk yayınlanma tarihi: 30 Ekim 2019

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Av. Saim İncekaş portre fotoğrafı
Av. Saim İncekaşAvukat, İncekaş Hukuk
Adana Barosu Sicil No: 4293 · Seyhan / Adana

Av. Saim İncekaş, Adana Barosu’na kayıtlı bir avukattır. Kurucusu olduğu İncekaş Hukuk’ta 15 yıldan bu yana danışmanlık ve dava takibi yürütmektedir. Yüksek lisans eğitimine sahip olup başlıca çalışma alanları; aile/boşanma, velayet ve çocuk hakları, ceza yargılaması, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul–tapu, miras ve iş hukukudur. Adana Barosu, Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi oluşumlarda aktif görev almış; güncel içtihat ve mevzuatla, anlaşılır ve güvenilir hukuki yönlendirme sunmayı ilke edinmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İndeks
Bize WhatsApp'tan ulaşın!