İmara Aykırılık Kararının İptali Talepli Dava Dilekçesi

İmara Aykırılık Kararının İptali Talepli Dava Dilekçesi

X NÖBETÇİ

 İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

(Gönderilmek Üzere)

X NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

Yürütmenin Durdurulması

                                                                              Taleplidir

                                                                   

DAVACI:

                          

VEKİLİ: 

 

DAVALI:

TARİHİ :

 

KONU        : X Belediye Encümeni’nin X tarih ve X sayılı KARARININ İPTALİ ile YÜRÜTMENİN DURDURULMASI kararı verilmesi istemlerini içerir dava dilekçesidir.

AÇIKLAMALAR:

Davalı İdare X Belediyesi Encümen’inin X tarih ve X sayılı kararı HUKUKA AYKIRI OLUP İPTALİ GEREKMEKTEDİR. (EK-1) Şöyle ki;

X İlçesi X Mahallesi XXX ada XXX parsel üzerine davalı belediyeden alınan XXX günlü XXX nolu İnşaat Ruhsatı uyarınca X Blok yapımı için inşaatın yapımına başlanılmış, inşaatın tamamlanması üzerine XXX günlü XXXX sayılı Yapı Kullanma İzin Belgesi alınmıştır. (EK-2)

Söz konusu yapının X Bloktaki 1 numaralı bağımsız bölüm davacı olan müvekkil XXXX’a aittir. (EK-3)

Davalı İdare XXXXX’inin XXX tarih ve XXXX sayılı kararında özetle; müvekkile ait XXX İlçesi XXX Mahallesi XXX ada 01 parsel üzerindeki 1 nolu bağımsız yapının inşaat ruhsatı mimarı projesine aykırı olarak yapıldığı belirtilmş ve müvekkilin para cezası ile cezalandırılmasına ayrıca kaçak yapının yıkılmasına karar verilmiştir. İşbu karar  X günlü 30432 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan 7143 sayılı Yasa ile 3194 sayılı İmar Kanununa eklenen Geçici 16. Madde’ye açıkça aykırıdır.  Söz Konusu Yasa Maddesinde “31.12.2017 tarihinden önce inşa edilen ruhsata aykırı yapılar ile ilgili olarak başvuru yapılıp yapı kayıt belgesi alınması halinde ruhsata aykırı yapıların yıktırılmayacağı ve bu yapılarla ilgili idareler tarafından verilen yıkım ve para cezalarının da iptal edileceği hüküm altına alınmıştır.” denmektedir. Nitekim müvekkilimiz de davalı idarece projesine aykırı olarak yapıldığı iddia edilen inşaatı 2007 yılından beri bu şekilde kullanmaktadır. Kaldı ki müvekkilin müdürü olduğu XXX Ltd. Şti. Şirket merkezini XXXX tarihinde dava konusu yere taşımıştır. Dava konusu yapının XXXX tarihinden önce inşa edildğine ilişkin fotoğrafları, şirket merkezinin adres değişikliğine ilişkin noter onaylı belgeyi mahkemenize sunuyoruz.(EK-4) (Mahkemenizce Antalya Ticaret Odasından sorulmasını talep ederiz.) Yine söz konusu yapının XXXX tarihinden önce inşa edildiği ve imar barışından yararlanabileceğine ilişkin kira sözleşmesini ve fotoğrafları ekte sunuyoruz.(EK-5) Ayrıca dava konusu yapının 31.12.2017 tarihinden önce yapıldığı müvekkilimize ait ”İmar Barışı Kayıt Başvuru ve Sorgulaması” ekranında da görülmektedir.(EK-6)

Yukarıda İmar Kanununa eklenen geçici maddeden yararlanabileceğini belirttiğimiz müvekkilimiz; Kamuoyunda İmar Barışı olarak bilinen Yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesi üzerine dava konusu kendisine ait olan C bloktaki 1 numaralı bağımsız bölümle ilgili olarak Çevre Şehircilik Bakanlığı’na başvurularak söz konusu kanun maddesinden yararlanmıştır. Dava konusu yapıya ait projesine uygun olarak 1 adet Yapı Kayıt Belgesi 2018 yılında alınmış olup, alınan söz konusu Yapı Kayıt Belgeleri Kemer Belediyesi’nin bilgisine sunulmuştur. Ayrıca müvekkil, söz konusu Yapı Kayıt Belgelerinin güncellenmiş halinin de daha sonra Belediyeye sunulacağı belirtmiştir. Kanunda da açıkça belirtildiği üzere yapı Kayıt Belgesi alınması imara aykırılık durumunu ortadan kaldırmaktadır. Dolayısı ile yapı kayıt belgesi alanların yıkımı ve bu alanlar için idari para cezasına ilişkin davalı idarenin kararı Yasa’nın açık düzenlemesine aykırı olacaktır. 

İptali gereken davalı idarenin kararında 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin yapılan değişiklikler olduğu belirtilmiş, işbu değişikliklerin yapının mimari projesine aykırılık teşkil ettiği ifade edilmiştir. Ancak müvekkil imar barışından faydalanarak; bu değişiklikler için yapının TOPLAM M2’si üzerinden bedelini ödeyerek Yapı Kayıt Belgesi almış ve bu alanların yapıya dahil edilmesini sağlamıştır. Dolayısıyla buraların artık imara uygun hale geldiği ve Belediye’nin tesis ettiği İdari Para Cezası ve Yıkım kararlarının hukuka uyarlığı bulunmadığı, iptalleri gerektiği açıktır. Zira idareler tesis ettikleri işlemleri hukuka uygun olarak yaptıkları tespitlere dayanadırmak zorundadırlar. Yukarıda bahsettiğimiz üzere davalı idarenin işbu kararı; İmar Kanununa eklenen Geçici 16. Madde’ye açıkça aykırıdır.

Müvekkil, Yapı Kayıt Belgesi’ni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan almış ve bu belgeyi Belediye’ye ibraz etmiştir. Bir başka anlatımla ilgili bakanlık söz konusu yapının hukuka uygun olduğuna ilişkin karar vermiştir. Bu hususa rağmen davalı Belediye ilgili Bakanlığın kararını da hiçe sayarak idari işlem tesis etmiştir. İdareler tesis ettikleri işlemleri hukuka uygun tespitlere dayandırmak zorundadırlar. Buna rağmen davalı Belediye İmar Barışına ilişkin kanun maddesi ve ilgili Bakanlığın kararının aksine işlem tesis ederek açıkça hukuka aykırı davranmıştır.

Yapı Kayıt Belgesine ilişkin BİM kararlarında belgenin ruhsatsız yapıya ilişkin uyumlu ve geçerli bir belge olması gerektiği vurgulanmıştır. Nitekim müvekkilimiz de Yapı Kayıt Belgesi başvurusunda Encümen Kararında bahsedilen bütün aykırılıklara yer vermiştir. Her ne kadar Yapı Kayıt Belgesi ilgilerinin beyanına göre verilen bir belge olsa da müvekkilimiz daha sonra sıkıntı yaşamamak adına söz konusu belgeyi usulüne uygun tüm tespitleri yaptırarak almış ve bu belgeyi belediyeye ibraz etmiştir. Bölge İdare Mahkemesi Yapı Kayıt Belgesinde aranan hususları da şu şekilde açıklamıştır:

“…Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin yorumlanmasından, yapı kayıt belgelerinin ilgili belediyesince verildikten sonra söz konusu ruhsatsız yapıların 31.12.2017 tarihinden önce mi sonra mı yapıldığı, ruhsatsız yapıyla ilgili olup olmadığı yönünde yetkili idare tarafından değerlendirme yapıldıktan sonra hukuki olarak geçerli olup olmadığının saptanması, yapı kayıt belgesinin uyumlu ve geçerli olması halinde usulde paralellik ilkesi gereğince para cezasının ilgili idaresince iptali gerekmekte olup…”(Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İzmir BİM, 4. İDD, E. 2019/272 K. 2019/710 T. 4.4.2019)

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEĞİMİZ; Yukarıda iptali istenen yıkım ve idari para cezası işlemlerinin açıkça hukuka aykırı olduğu açıklanmıştır. Yıkım kararı,”uygulanmakla etkisi tükenecek” olan idari işlemlerden olmakla, Müvekkilin mülkiyet hakkını ihlal ederek telafisi imkansız zararlar doğuracağından, İYUK m. 27/2 gereğince idarenin savunması alınmaksızın/beklenilmeksizin yürütmesinin durdurulmasını talep ediyoruz. Nitekim Müvekkile kiracısınca verilen bilgiye göre, davalı Belediye ekipleri işyerine gelerek yıkım kararının uygulanacağını ve Müvekkile bilgi vermesini istemişlerdir. Kararın uygulamasının an meselesi olduğu anlaşılmaktadır.

DELİLLER :

X Belediyesi Encümeni’nin X tarih 983 sayılı kararı

Tapu kayıtları

İnşaat Ruhsatı

Yapı Kullanma İzin Belgesi

Genel İskan Belgesi

Yapı Kayıt Belgesi

Kira Sözleşmesi ve fotoğraflar

Fotoğraflar

Uydu Kayıtları

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdindeki Yapı Kayıt Belgesi dosyası

Emsal ilk derece ve Bölge İdare Mahekmesi kararları,

Tanık (Gerekli Görülmesi Halinde Dinletilecek)

Keşif

Bilirkişi İncelemesi vs. her türlü yasal delil.

 

HUKUKİ SEBEPLER: 3194 sayılı Kanun, HMK, İYUK ve sair ilgili mevzuat hükümleri.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen sebepler ve Sayın Başkanlığı’nızca re’sen dikkate alınarak sebepler çerçevesinde;

1-) Haklı davamızın KABULÜNE,

2-) X Belediyesi Encümeni’nin X tarih X sayılı kararının dava sonuna kadar YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, yürütmenin durdurulması kararının işlemin uygulanmakla tükenecek nitelikte olduğu-gözetilerek İYUK m. 27/2 gereğince DAVALI İDARE’NİN SAVUNMASI BEKLENİLMEKSİZİN tesisine,

3-) X Belediyesi Encümeni’nin X tarih X sayılı kararının İPTALİNE,

4-) Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı İdare’ye yükletilmesine karar verilmesi istemlerimiz saygıyla sunulur. tarih

                                                                                                                                                                                                                       Davacı  Vekili    

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin