Soruşturma İznine İtiraz Dilekçesi
ADANA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NE
GÖNDERİLMEK ÜZERE
VALİLİK MAKAMINA
İTİRAZ EDEN :
İTİRAZ EDİLEN KARAR : X Karar numaralı Soruşturma izni verilmesine ilişkin karar
TEBLİĞ TARİHİ : X
AÇIKLAMALAR :
X tarihinde sabah saat X civarında hasta X poliklinikte tarafımca muayene edilmiştir. Hasta X şikâyetlerinde, aralıklarla gelen kendiliğinden geçen bir baş ağrısı tarif etmiştir. Muayenede ise hastada; tıkayıcı hidrosefali bulguları olan “ Dirençli-ilaca cevap vermeyen baş ağrısı, bulantı-kusma, denge bozukluğu, yürüme bozukluğu, bulanık görme, çift görme gibi vizüel bozukluklar, idrar kaçırma vb.” bulguların hiçbirisi bulunmamaktaydı. Gerek hastanın şikâyetlerinde gerekse tarafımca yapılan muayenede rahatsızlığa ilişkin hiçbir bulgu tespit edilememiştir.
Hasta X, tamamen fizik ve nörolojik muayene olarak normal durumdaydı. Ancak yine de tedbir amaçlı olarak hastaya beyin tomografisi istenmiştir. Yaklaşık bir saat sonra çekilen tomografi tarafımdan değerlendirilmiştir. Radyoloji uzmanı Dr. X’ın hasta X’un tomografisine yazmış olduğu raporda da belirtildiği gibi hastanın beyninde bir lezyon vardı. Bu lezyonun damarsal bir lezyon mu veya tümoral Bir kitle mi ve ya başka bir şey mi olduğunun anlaşılması için hastaya MR tetkiki öneriliyordu. (Söz konusu rapor ekte sunulmuştur.) bunun üzerine bende tomografiyi görünce hastadan derhal MR istedim ve durumu hastaya ve kızına anlattım. Zaten son derece normal gözüken hasta X MR için gerekli evrakı alarak MR çektirmek üzere poliklinikten ayrılmıştır. Özetle; çekilen tomografide tıkanmış Akut Hidrosefali Görünümü kesinlikle yoktu ve radyoloji tomografi raporunda da net olarak tespit edilmiştir. Yani Aquaduct açıktı ve baş dolanımında bir tıkanıklık kesinlikle mevcut değildi.
Aylardır ciddi şikâyeti olmayan ve muayenesinde Akut Hidrosefali bulgusu bulunmayan hasta X’a mevcut lezyonun net ortaya konması için MR çektirilmesi gerekir idi. Bu istemde zaten tarafımdan yapılmıştır. Ancak tomografiyi bir saatte çektirip gelen hasta MR’ı çektirip tarafıma göndermemiş bana müracaat etmemiştir. Kendisinde ciddi bir şikâyet veya hastalık düşünmeyen ve o gün kendisini iyi hisseden hasta sonradan öğrendiğim üzere MR’a randevu alarak evine dönmüştür. Hastanın kendisi tarafıma gelerek “Bana MR için gün verildi, ancak ben çok kötüyüm, ağrıdan duramıyorum ve ya bu şikâyetlerle ben nasıl idare edeceğim.” şeklinde bir bilgi de vermemiştir.
X tarihinde hasta kötüleşmiş ve acil servise getirilmiş. Acil doktoru tarafından yapılan muayeneler sonucu herhangi bir acil durum tespit edilememiştir. Ancak hastanın yakınlarının isteği üzerine bile tarafıma haber verilmemiştir. Hasta yapılan tedaviler sonucu rahatlayınca evine gönderilmiştir. Evine giden hasta 2-3 saat sonra X tarihinde şikâyetler başlayınca tekrar gece yarısı acile getirilmiştir. Yeniden hasta tedavi edilmiş, hatta bu kez hastaya beyin tomografisi çektirilmiş, sonuçları değerlendirilmiş, beyin cerrahisine haber verilecek herhangi bir acil durum tespit edilememiş ve hasta evine tekrar gönderilmiştir. Bu seferde yakınlarının istemesine rağmen tarafıma haber verilmemiştir. Ben hastayı poliklinikte muayene ettiğimde acil durum gerektirecek hiçbir şikâyeti mevcut olmadığı gibi muayene bulgusu da yoktu. Poliklinikten ayrıldıktan yaklaşık 36 saat sonra hasta fenalaşarak saat 21:30 ‘da acil servise gelmiştir. Bütün bu ataklar sırasında beyin ve sinir cerrahi uzmanı olaya dâhil edilmemiştir. En nihayetinde 3. Kez kötüleşen hasta tekrar saat 01.30 ‘da acile başvurmuş ve doktor hastayı takibe, müşahedeye alınmış ve hastaya ilaç verilmiş ancak yine tarafıma herhangi bir bilgi verilmemiştir. Birkaç saat sonra komaya giren hasta için saat 06:00 da şahsıma durum haber verildi ve ben derhal hastaneye intikal ettim. Hastaneye geldiğimde ise hastayı şuuru kapanmış bir vaziyette buldum. Hastanın durumunun ağır olması nedeniyle derhal MR çekilmesi gerektiğini belirttim, hastane görevlilerin acil MR çekemeyeceklerini söylemeleri üzerine durumun ciddiyetini bir kez daha anlattım saat 08:00 civarında MR çekilebildi. Bu anda hasta tarafımca yoğun bakıma alındı ve tedavisi düzenlendi. MR sonrası bir üst merkeze sevkini planladım. Hastanın eşi ile görüştüm, onlar da hastanın sevkini istemekteydiler. Temaslar kuruldu. X Tıp Fakültesinde yer bulunmaması üzerine X Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahi Doktoru Prof. Dr. X ile temas kuruldu. X Hastanesinde yoğun bakım yerleri olduğunu, hastayı kabul edebileceklerini söyleyince saat X gibi hastanın sevk işlemleri tamamlandı ve hastanın saat X gibi ambulans ile çıkışı sağlandı.
Hastanın tarafıma ilk başvurduğu andan itibaren kendisine gerekli dikkat ve özen tarafımdan gösterilmiştir. Tarafımdan MR istenmesine rağmen tomografi sonrası hasta MR çektirmemiş veya çektirememiştir. Bu durumdan benim haberim yoktur. Çünkü bu aşamada hasta bana dönüş yapmamıştır. Ekte sunduğumuz X tarihli raporda da belirtildiği üzere tomografi görüntüsü ile tomografik kitle tanısını net olarak konulamamaktadır. Ben de işin gereği hastadan MR çekimi istedim. Bu aşamada artık sorumluluğumdan bahsedilemez. X Devlet Hastanesinde acil MR çekimi de söz konusu olmaması, mutlaka hastalara randevu verilmesi benim sorumluluğumda olan bir olay değildir. Bu safhada Akut Hidrosefali ile ilgili hiçbir şikâyeti olmayan, bulgusu tespit edilemeyen hastanın yatırılması da gerekli görülmemiştir. Hastanın da o anda şikâyetlerinin olmaması üzerine kendisi tarafıma bilgi bile vermeden evine gitmiştir. Ancak daha sonra ataklar sırasında fenalaşan ve 3 kez hastanenin acil servisine getirilen hastadan haberdar edilmem gerekirken haberdar edilmedim. Mutlaka muayeneye çağrılmam gerekiyordu. Ancak acil doktoru yaptığı tetkik ve tedaviler sonucu olağanüstü bir durum veya acil görmem gereken bir durum görmemiş, tespit etmemiş ki bana haber vermemiştir.
Gece 3 kere hastanenin acil servisine başvurulması ancak tarafıma haber verilmemesi benim sorumluluğu doğurmaz. Hastanın acil servise müracaat ettiği an tarafıma haber verilmiş olsaydı akut hidrosefali ile ilgili gerekli olan acil cerrahi müdahalesini yapıp hasta normale döndükten sonra gerekli üst merkezlere sevki sağlanabilir idi. Hastanın acil servis sırasında yapılan tedavileri esnasında bir beyin cerrahının görüşü mutlaka alınması gerektiğini düşünmekteyim. Açıkladığım tüm bu nedenlerle meydana gelen olayda tarafımın herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. Tarafımca yapılması gereken her şey yapılmıştır. Cezai yargılamasını gerektirecek bir kusurum veya ihmalim yoktur. Tüm bu nedenlerle hakkımda verilen soruşturma izni verilmesi kararına itiraz ediyorum.
SONUÇ VE TALEP :Yukarıda açıklanan ve resen belirlenecek nedenlerle itiraz konusu X numaralı Soruşturma izni verilmesine ilişkin kararın kaldırılmasını arz ve talep ederim. tarih
EK: X Devlet Hastanesi Bilgisayarlı Tomografi Raporu
İtiraz Eden