Aylıktan kesme cezası ile karşı karşıya kaldığınızda bu cezanın haksız olduğunu düşünüyorsanız İdare Mahkemesi’nde iptal davası açma hakkınız mevcuttur. Böyle bir durumda ayrıntılı bir dava dilekçesi hazırlamanız iptal sürecinin akıbetini olumlu yönde etkileyecektir. İşte bu sebeple yazımızın devamında aylıktan kesme cezasının iptali dava dilekçesini ele aldık.
ADANA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ
SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI VE DURUŞMA TALEPLİDİR.
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
KONU : Adana Valiliği İl Disiplin Kurulunun …….. tarihinde ……… karar ve ………… kayıt numarası ile müvekkil hakkında verilen “brüt aylığın ¼ oranında kesilmesi” disiplin cezasının iptaline karar verilmesi talepli dava dilekçemizin arzıdır.
AÇIKLAMALAR:
Müvekkil hakkında …………… yıllarında Özel ……….. Tüp Bebek Merkezinde ve Özel ………… Hastanesinde kayıt dışı çalıştığı gerekçesiyle Devlet Memurları Kanunun 125’inci maddesinde sayılan “ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak” disiplin suçlarından dolayı disiplin soruşturması başlatılmış olup; ……………. Valiliği İl Disiplin Kurulu tarafından ………….. karar ve ……….. kayıt numarası ………. tarihinde müvekkile isnat edilen suçun sübut bulduğu gerekçesiyle eylemine uyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125’inci maddesinin D (h) alt bendi gereğince “BİR YIL KADEME İLERLME CEZASININ VERİLMESİNE”, ancak öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesine geldiğinden, 657 sayılı Kanunun 125/5 maddesine göre “BRÜT AYLIĞININ ¼ ORANINDA KESİLMESİNE” karar verilmiştir.
İl Diplin Kurulu tarafından verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, söz konusu kararı kabul etmediğimizi belirtmekle birlikte, müvekkil hakkında verilen Devlet Memurları Kanunun 125’inci maddesinin D (h) alt bendi gereğince “BİR YIL KADEME İLERLME CEZASININ VERİLMESİNE”, ancak öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesine geldiğinden, 657 sayılı Kanunun 125/5 maddesine göre “BRÜT AYLIĞININ ¼ ORANINDA KESİLMESİNE” disiplin cezasının iptalini/kaldırılmasını talep etmekteyiz. Şöyle ki;
Müvekkil …………… halen ………………… Devlet Hastanesinde …………… Bölümünde ……….. olarak çalışmaktadır.
Müvekkil yaklaşık olarak ………..yıldır hekimlik görevini mesleğinin gerekleri ve etmiş olduğu yemin çerçevesinde özverili bir şekilde yerine getirmektedir. Müvekkil mesleğini ifa ederken değişik zamanlarda kendisine tedavi için gelen hastalar tarafından gerek hastalıklarının hassasiyeti gerekse de psikolojik sebeplerle şikâyet edilmiş, “özel hastanelerde çalışıyor”, “kazanç sağlıyor” gibi mesnetsiz, dayanağı olmayan ithamlar ve suçlamalar kendisine yöneltilmiştir.
Müvekkil gerek Devlet Memurları Kanunu gerekse de yürürlükte bulunan diğer yasal mevzuata aykırı davranarak hiçbir surette gelir getirici faaliyette bulunmamış, İl Disiplin Kurulunda kendisine isnat edilen kayıt dışı çalışmayı gerçekleştirmemiştir.
Davamıza konu disiplin soruşturmasında müvekkilin …………. yıllarında da kayıt dışı çalıştığı iddiaları dile getirilmiştir.
Disiplin soruşturmasında yer alan ……….. yılına ilişkin tutanakta/olayda müvekkile ulaşamayan hastanın müvekkili tekrar aradığı ancak yine ulaşamadığı dile getirilmekte, şikâyete konu edilmektedir. Hasta şikâyetinde belirtilen telefon numarası ve kartvizit tam gün yasası, düzenlemesi ve bununla ilgili diğer mevzuat yürürlüğe girmeden önceki yıllarda müvekkilin muayenesi açıkken ve SGK anlaşmalı özel hastanede çalıştığı döneme aittir. Söz konusu kartvizit üzerinde yer alan numara müvekkilin eski ortağı olan ve bahse konu telefonu kullanan Dr. …………….. aittir. Müvekkilin muayenehanesini tam gün yasası çıkmadan önce kapattığı şikayete eden şahsın muayenehane olarak bildiği ve ulaşamadığı yerin artık muhasebe bürosu olarak faaliyette bulunması, bu kartvizitin sonradan başka bir vatandaşın eline geçmesi müvekkile ulaşmak için numarayı araması, muayenehanesinin kapalı olması ve yanlış anlaşılmasının bulunduğu ortaya çıkmıştır. Bahse konu hasta müvekkil tarafından tedavi edilmiş ve sorun kalmamıştır. Bahse konu olayla ilgili olarak İncelemeci Dr. …………… tarafından müvekkilin savunması istenmiş olup, müvekkil konuyla ilgili savunmasını ilgili makama sunmuştur. ……….. yılındaki olayla ilgili müvekkil hakkında yapılan soruşturma sonucunda müvekkilin disiplin cezasını gerektirir bir fiilinin/hareketinin bulunmadığı, hasta mağduriyetinin olmadığı görülmüştür.
Yine disiplin soruşturmasında yer alan …………. yılındaki şikâyet ile ilgili de, ilgili dönemde müvekkil hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmış, müvekkil konu ile ilgili savunmasını vermiş ve o dönemde müvekkil hakkında herhangi bir disiplin cezası tatbik edilmemiştir.
……………. yıllarında müvekkil Devlet Memurları Kanununda yer alan disiplin hükümlerine ve özellikle “ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak” disiplin suçunu teşkil edecek herhangi bir eylemde bulunmamış, hakkında da herhangi bir disiplin cezası verilmemiştir. Bu dönemdeki şikâyetlerin asılsız olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtmiş olduğumuz hususlar dışında kaldı ki müvekkil hakkında ………… yılındaki şikâyetler ile ilgili eylemler zamanaşımına uğramıştır. Şöyle ki; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 127’inci maddesi disiplinsizlikler ile ilgili zamanaşımını şu şekilde düzenlemiştir. “Bu Kanunun 125’inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren; a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına, b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.”
657 sayılı kanuna bakıldığında müvekkil hakkında ……….. yılındaki şikayetler ile ilgili disiplin soruşturmasına başlanmış, soruşturmanın akabinde herhangi disiplin cezası verilmemiştir. Kaldı ki; 127/2 maddesi gereğince de 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.
Bu kapsamda müvekkil hakkında ………… İl Disiplin Kurulu tarafından verilen cezaya konu dosyada yapılan soruşturmada ………….. yıllarındaki, şikayetlerin dayanak yapılması, bunların tartışılması, kararın gerekçesini oluşturması usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda bahsetmiş olduklarımız dışında müvekkil hakkında Özel ……….Tüp Bebek Merkezinde kayıt dışı çalıştığı ile ilgili ………….. yılında tutulan tutanak ve yapılan soruşturma asılsızdır. Şöyle ki; bahse konu olayda ailevi sorunları olduğunu dile getiren bir çift …………… Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapmaktayken müvekkile tedavi için başvurmuş olup; müvekkil …………… Hastanesinden randevu alıp tetkik için gelmeleri gerektiğini belirtmiştir. Söz konusu çift tatil olduğu için randevu alamadıklarını dile getirmiştir. Bunun üzerine çift, müvekkile özel bir yerde çalışıp çalışmadığını sormuş, müvekkil ise ………. Hastanesi dışında bir yerde çalışmadığını, ücretli olarak hasta bakmadığını, branşı gereği cinsel muayenenin hastane ortamında yapılması gerektiğini, çalıştığı hastanenin polikliniğine ulaşmada herhangi bir zorluğun bulunmadığını belirtmiştir. Müvekkilin bu söylemlerine rağmen çift müvekkilin görmesi gereken sonuçların olduğunu, bunun aile sorunu olduğunu ve durumun acil olduğunu belirtmiştir. Aile sorunu ve durumun acil olması nedeniyle ısrarla görüşme talebi sonucunda müvekkil nöbetinin olduğu günün ertesi günü evine geçerken evine yakın hastanede söz konusu hastanedeki doğum uzmanınca yaptırılan sperm tetkikini incelemeye herhangi bir ücret almadan, ücret konusunda bir konuşma yapılmadan, sırf durum ailevi ve acil olduğundan katılabileceğini dile getirmiştir. Müvekkil söz konusu olay ile ilgili hastane muayenesi yapmadığı gibi söz konusu çiften herhangi bir para almamış, hatta para alınması yönünde bir talepte dahi bulunmamıştır. Yine hastane de müvekkil adına kimseden müvekkil adına para talep etmemiştir. Müvekkil hakkında tutulan tutanakta müvekkilin para talep ettiğine, adına hastane tarafından para talep edildiğine veya çiftin kendilerinden para istendiğine dair beyanları bulunmamaktadır. Müvekkil çiftin durumu acil ve sorunları ailevi olduğundan hekimlik mesleğinin gereği olarak kendilerine yardımcı olmak istemiş ve bu amaçla hastaneye gitmiştir.
Bu kapsamda yukarıda belirtmiş olduğumuz olay döngüsü açıdan müvekkile verilen disiplin cezası kanun ve usule aykırıdır.
Yukarıda belirtmiş olduklarımız dışında Devlet Hastanelerinde bazı tetkik ve testlerin yapılamadığı malumunuzdur. Müvekkil de kendisine tedaviye, muayeneye gelen hastalara tedavinin olumlu sonuçların bazı tetkiklerin hastanede yapılmadığı açıklamasını her doktor gibi yapmaktadır. Yapılan bu açıklamalar hiçbir surette belirli bir hastaneye gidilmesi, yönlendirilmesi şeklinde değildir. Hastalar özel tedavinin masrafını sorduğunda müvekkil bildiği ve duyduğunu bilgi amaçlı olarak hastaya iletmiştir. Yine burada da herhangi bir hastaneye yönlendirme yapılmamaktadır, sadece hastaların bilgi edinmesi için paylaşım yapılmaktadır. Ayrıca hastalar bilgi istemeseler doktor durduk yere niçin özel tedavinin ücretini belirtsin. Bu husus olağan hayat akışına aykırıdır.
Müvekkil yaklaşık olarak ….. ile ………. arasında randevulu, ………….. kadar anlık başvuru olmak üzere günde ………… hastayı muayene etmekte, ameliyatlara girmekte, muayeneye gelen hiçbir hastayı kayıtlar doldu diye kabul etmemezlik yapmamaktadır. Bu kadar yoğun tempo içerisinde hastaların bazıları normalin üzerinde ilgi ve ayrıcalık beklemekte, herkese karşı yapılan tetkikler, muayeneler, testler ile yetinmemektedir. Herkese karşı yapılan muamelelerin dışında hastanın beklemiş olduğu ayrıcalık kendisine gösterilmediği takdirde farklı tutum ve davranışlar içerisine girmektedirler. Konuya örnek olmak üzere doktorların hastalar ve/veya yakınları tarafından darp edildikleri, fiziksel, psikolojik tacize uğradıkları gerek basından görüldüğü gerekse de yakın çevrenizden duyduğunuz üzere malumunuzdur. Bu kapsamda kendisi için ayrıcalık bekleyen ve herkes için uygulanan prosedürü beğenmeyen hastalar doktorları şikayet edebilmektedir. Bu hususlara ……….. Hastaneler Birliğindeki amirler ve Disiplin Kurulu üyesi İl Sağlık Müdürü de vakıftır. Kendisi birlikteki branş hekimlerinin arasında müvekkilin performansının yüksek ve başarılı olduğunu şahsen ifade etmiştir.
Müvekkil … yıl boyunca yıllık iznini hiç kullanmamış, inşaat halindeki hastanede hiçbir randevuyu, hastayı geri çevirmemiş, yıllık yaklaşık olarak 8.000 vakıayı, hastayı muayene etmiş, ameliyatını yapmıştır.
Müvekkil kamu görevlisi olduğunun bilincinde olup, gelir getirici faaliyette bulunamayacağına dair imzalar atmış, beyanda bulunmuştur. Müvekkilin sicil dosyasında malvarlığına ilişkin beyanı mevcuttur. Müvekkil hekimlik mesleğinin gereklerini layıkıyla yerine getirmektedir. Bu kapsamda müvekkil 1999 depreminde olduğu gibi 15 Temmuz yapılmaya çalışılan ancak Türk Milletinin, Cumhurbaşkanımızın ve diğer devlet büyüklerimizin direnişi ile alt edilen darbe girişiminde, silahların sıkıldığı etrafın darbeci kaynadığı anlarda bisikleti ile görevli olduğu hastaneye ulaşmış, 2 gün 2 gece hastanenin acil bölümüne gelen yaralılara müdahale etmiştir. Müvekkilin eski amirleri olan Dr. ………… ve Dr. ………….’ndan müvekkilin doktorluğunun şeklen olmadığı, hekimlik mesleğine adanmış bir şahsın bulunduğu sorulabilir.
Müvekkil hekim olarak görevli olduğu hastanenin dışından sadece ülkemiz vatandaşlarına değil, salgın hastalık riskini de göz önüne alarak Afrika’da bulunan Nijer’e gidip bu ülkede bulunan kişilerin tedavi edilmesine katkı sağlamıştır. Yine Azerbaycan’da hiçbir maddi ve manevi çıkar ile makam gözetmeden çalışmıştır. Görevli olduğu hastanede tatil günleri olmasına rağmen kendisine ihtiyaç duyulduğunda koşa koşa mesleğini ifa etmeye gitmiştir.
Tüm bu özverili çalışmalara, kendisini insanlara, Ülkemiz vatandaşların sağlıklı bir yaşam sürmesine adamış müvekkil canla başla çalışırken art niyetli kişilerce çeşitli ithamlarda bulunularak sanki özel hastanelerde çalışıyormuş gibi şikayet edilmiş, “ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak” suçlamaları ile karşı karşıya kalmıştır. Müvekkilin kimden, nerede, nasıl ücret aldığı, nerede kayıt dışı çalıştığı tespit edilememiş, soyut iddialara dayılı olarak müvekkile disiplin cezası uygulanmıştır. Ancak yukarıda da detaylı bir şekilde belirtmiş olduğumuz üzere müvekkil “ticaret yapmak veya devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak” disiplinsizliğini işlememiştir.
Yine müvekkilin amirlerinin izniyle daha önce kamu hastanelerinde olmayan ailelerin cinsel, sosyal ve üreme sorunları ile yaşlıların idrar sorunlarını ile ilgilenen, bunun kitaplarda, üniversite hastanelerinde veya butik hastanelerde özel bir alan olmaktan çıkarılıp çalıştığı hastanede vatandaşın her zaman başvurabildiği bir hizmet noktasının yaratılmasına vesile olmuştur…………… Polikliniği ve ………..Polikliniği üniteleri …….. hekim, ……….. hemşire, ………laborant ile %80’i özel-kamu hastanelerinin yönlendirmesi ile yıllık 8.000 civarında başvuru, tetkik ve ameliyat almaktadır. Müvekkil tüm üniversite bölümleri yerine tüm kamu hastaneleri birliğince vakıaların çalıştığı üniteye yönlendirilmesinden ve bu ünitenin amirliğini yapmaktan gurur duymaktaydı.
Müvekkil hastanedeki görevinin karşılığı olarak aldığı maaş ve performans payının dışında başka herhangi bir yerden kazanç elde etmemekte, kayıt dışı çalışmamaktadır. Müvekkilin üzerine kayıtlı herhangi bir taşınmaz bulunmamakta, halen kirada oturmaktadır. Kullandığı otomobil 2009 modeldir. Müvekkilin maaşında boşanma davasından kaynaklı nafakadan dolayı ve çocuklarının okul taksitlerini ödemek için çekmiş olduğu krediden dolayı haciz bulunmaktadır. Müvekkilin maaşı bile şu anda eline tam olarak geçmemektedir. Müvekkil dışarıdan kazanç sağlayan, kayıt dışı çalışan, kendisine gelen kişileri başka hastanelere yönlendiren bir hekim olsaydı bu durumda olmayacağı aşikârdır. Kayıt dışı çalışma yapsaydı en azından bir evi bir de yeni arabası olurdu. Çocuklarının eğitim giderlerini karşılamak için kredi çekmezdi, mali açıdan bu kadar güç duruma düşmezdi.
Sayın Mahkemenizin duruşma yapılmasına karar verilerek müvekkilin eski amirlerinden, hocalarından, başhekimlerinden Dr. …………., Dr. ……….., Dr. ……., …………..Hastaneleri Birliğindeki Amiri Dr. …………….’ten hekimlik, performans, liyakat ve soruşturma konusu hususlar hakkında dinlenmelerini talep ediyoruz.
Müvekkil hakkında tatbik olunan disiplin cezasının usule ve yasaya aykırı olduğu, zamanaşımına uğradığı, lehine olan delillerin toplanmadığı ile ilgili Danıştay tarafından verilen kararların ilgili kısımları aşağı belirtilmektedir. Müvekkil hakkında tarafsız ve bağımsız bir soruşturma yürütülmemiştir.
Danıştay 12. Dairenin 2012/3754 E., 2015/7250 K. ve 29.12.2015 tarihli ilamı (EK:1)
“…Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.
Yukarıda yer verilen kurallara göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
657 Sayılı Kanun’un ”Zamanaşımı” başlıklı 127. maddesinde, “Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bakılan olayda, davacının hastaları görmeden düzenlediği iddia edilen reçetelerin düzenleme tarihleri itibarıyla büyük kısmı yönünden yukarda metnine yer verilen zamanaşımı hükmü uyarınca disiplin cezası verme zamanaşımı süresinin geçirilmiş olduğu, diğer bir ifadeyle sadece davaya konu işlem tarihinden geriye doğru iki yıllık zaman dilimi içerisinde kalan reçeteler yönünden işlem tesis edilebileceği açık olmasına karşın, temyize konu kararda bu yönüyle bir belirleme yapılmadığı ve soruşturmaya konu reçetelerin tamamına dair değerlendirme yapılmak suretiyle karar verildiği görülmektedir...”
Danıştay 12. Dairenin 2012/8803 E., 2015/6562K. ve 7.12.2015 tarihli ilamı (EK:2)
“…Bakılan olayda, davacının üç ayrı fiili nedeniyle üç ayrı madde kapsamında tek ceza verilerek uygulama yapıldığı, davacının 657 sayılı Kanunun 125/A- ( b ) maddesi kapsamına giren 24.06.2010 tarihinde görevine geç kaldığı iddiasına ilişkin olarak Başhekimlik tarafından daha önce aynı tarihli yazıyla savunmasının istenildiği ve 28.06.2010 tarihli yazıyla da ikaz edildiği, disiplin amiri tarafından 24.06.2010 tarihi itibarıyla öğrenilen bu hususa ilişkin olarak verilen 09.03.2011 tarihli olurun yukarıda belirtilen zamanaşımına ilişkin açık düzenlemeye aykırı olduğu görülmektedir.
Yukarıda metnine yer verilen düzenlemede öngörülen süreler geçtikten sonra, diğer bir ifadeyle disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramış bir fiile ilişkin olarak, disiplin işlemine esas inceleme/soruşturma yapılması ya da zamanaşımına uğramamış başkaca fiillere ilişkin olarak yürütülen bir inceleme/soruşturma kapsamına dahil edilmesi hukuken mümkün olmadığından, dava konusu işlemin 24.06.2010 tarihli isnada ilişkin kısmında bu nedenle hukuka uyarlık görülmemiştir…”
HUKUKİ SEBEPLER: İYUK, 657 Sayılı Kanunu ile ilgili yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER:
- ……… Valiliği İl Disiplin Kurulu ………. tarihli ……….. Karar ve ……….. Kayıt numaralı kararı ve disiplin soruşturma dosyası(Celbi talep olunur.),
- Müvekkilin özlük dosyası (Celbi talep olunur.),
- Müvekkilin gün içerisinde baktığı hasta sayısını gösterir hastane kayıtları (Celbi talep olunur.),
- Müvekkilin ülke sınırları dışında dahi mesleğini icra ettiğini gösterir kayıtlar (Celbi talep olunur.),
- Danıştay 12. Dairenin 2012/3754 E., 2015/7250 K. ve 29.12.2015 tarihli ilamı (Ekte sunulmuştur.),
- Danıştay 12. Dairenin 2012/8803 E., 2015/6562K. ve 7.12.2015 tarihli ilamı (Ekte sunulmuştur.),
- Tanık beyanları (Tanık isimleri bilahare bildirilecektir.),
İle her türlü yasal delil.
Karşı tarafın delil sunmasına karşı delil sunma hakkımız saklıdır.
NETİCE-İ TALEP: Yukarıda detaylı bir şekilde açıklanan nedenlerle müvekkil hakkında verilen disiplin cezasının iptali için fazlaya dair hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
- Müvekkil görevli olduğu hastane dışında herhangi bir yerde kayıt dışı çalışma yapmadığından, hakkındaki soyut iddialar ile ………. Valiliği İl Disiplin Kurulu tarafından …….. karar ve …………. kayıt numarası …………. tarihinde müvekkile isnat edilen suçun sübut bulduğu gerekçesiyle eylemine uyan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125’inci maddesinin D (h) alt bendi gereğince “BİR YIL KADEME İLERLME CEZASININ VERİLMESİNE”, ancak öğrenim durumu itibariyle yükselebileceği kadronun son kademesine geldiğinden, 657 sayılı Kanunun 125/5 maddesine göre “BRÜT AYLIĞININ ¼ ORANINDA KESİLMESİNE” şeklinde oluşturulan diplin cezasının kaldırılmasını/iptal edilmesini,
- Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımız arz ve talep ederiz.
Davacı Vekili
EKLERİ:
- ……… Valiliği İl Disiplin Kurulu ………. tarihli ……….. Karar ve ……….. Kayıt numaralı kararı
- Danıştay 12. Dairenin 2012/3754 E., 2015/7250 K. ve 29.12.2015 tarihli ilamı,
- Danıştay 12. Dairenin 2012/8803 E., 2015/6562K. ve 7.12.2015 tarihli ilamı,
- Harçlandırılmış ve pul eklenmiş vekaletname ve yetki belgesi.