Eser Sözleşmesine Dayalı Fatura Alacağı Davasına Cevap Dilekçesi

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

DAVALI:

VEKİLİ:

KONU: Cevap dilekçemizin sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR

1-) Davacı fatura alacağına istinaden… İcra Dairesi’nin …. Esas dosyası üzerinden 65.760,00-TL’lik takip başlatılmıştır. Ancak açılan davada dava değeri eksik gösterilmiştir. Eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilmesi mümkün değildir. Eksik harcın ikmali için davacı tarafa kesin süre verilmesi, harcın verilen kesin sürede ikmal edilmemesi durumunda dava şartlarından olan harcın ikmal edilmemiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz.

2-) Davacı tarafın ‘İlamsız icra takiplerinde itiraz eden itiraz dilekçesinde belirttiği hususlarla bağlıdır. Yani davalı, icra dairesine yapmış olduğu itirazların dışında yeni bir itiraz nedeni yargılama sırasında ileri süremez.’ iddiası yerinde değildir. Şöyle ki; Borçlunun itiraz sebepleriyle bağlı olmaması kuralı, yalnız, alacaklının itirazın kesin kaldırılmasını istemiş olması halinde icra mahkemesinde uygulanır. Alacaklı mahkemede itirazın iptali davası açarsa, borçlu, bu davada itirazında belirtmiş olduğu sebeplerle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini ileri sürebilir. ( Arslan,R., Yılmaz,E., Taşpınar Ayvaz,S. 2016 : 171 )

Müvekkil davalı ile davacı …… 22 bağımsız bölümden oluşan inşaat ile …..Parselde 52 bağımsız bölümden oluşan inşaat için su tesisat, kalorifer tesisat ve montaj işlerinin yapılması üzerine anlaşılmıştır.(EK1:Sözleşme Örneği) Ancak üstlenilen iş davacı taraf açısından yerine getirilmemiş ve müvekkil bu konuda mağdur edilerek zarara uğratılmıştır. Öyle ki müvekkil, bu konuda eksik kalan işlerin tamamlanması ve inşaatın süresinde bitirilmesi için davacı tarafın yapması gereken işleri kendi imkanlarıyla tamamlamaya çalışmıştır. Müvekkil sözleşme konusu olan tüm montaj işçiliklerini başkalarına yaptırmak zorunda kalmıştır. Bu hususta bir çok masraf yapılmıştır. Dava dilekçemiz

ekinde dava dışı işi yapan …. ve …… kesmiş olduğu müvekkilin yaptığı masraflara ilişkin fatura ve makbuzları sunmaktayız. Yine işin yapılmadığı hususunda tanık deliline dayanmaktayız.

Yine bu sözleşmede uyarınca taraflar arasında kararlaştırılan bedel üzerinden davacı taraf ödenmeyen bedellerin olduğunu iddia etse de müvekkil, davacı tarafından yapılan işin tamamlanmamasına rağmen işi tamamlayabileceği düşüncesiyle ödemelerde bulunmuştur. Bu hususta sözleşme bedeli 90.000,00-TL iken ekte sunduğumuz davacı tarafa ait makbuzlarla da anlaşılacağı üzere müvekkil 30.000,00-TL ödeme yapmıştır. Ancak bu bedelin karşılığı dahi alınamamıştır. İşin tamamlanmaması nedeniyle fazladan yapılan bu ödemeler için istirdat hakkımızı saklı tutuyoruz.

3-) Davacı taraf düzenlemiş olduğu faturaya istinaden söz konusu icra takibini başlatmışsa da salt faturaya dayanarak mahkemenin hüküm kurması mümkün değildir. Fatura ve sözleşme konusu edim yerine getirilmemiştir. Ayrıca faturanın içeriği de müvekkilden habersiz hazırlanarak doğru şekilde hazırlanmamıştır. Sözleşme sadece “inşaat için su tesisat, kalorifer tesisat ve montaj işlerinin yapılması” işini içermekteyken faturada “muhtalif tesisat malzemesi ve işçiliği” yazmaktadır. İnşaat malzemeleri müvekkil tarafından satın alınmıştır. Söz konusu husus sözleşmenin incelenmesiyle ortaya çıkacaktır. Ayrıca davacı taraf malzemeyi de kendisinin aldığını iddia etmekle birlikte bu hususa ilişkin malzemenin teslim edildiğine dair irsaliye veya imzalı makbuz sunamamıştır.

Faturanın içeriği doğru şekilde hazırlanmadığı gibi müvekkile verilen fatura ile davacı tarafın sunmuş olduğu fatura arasında da farklılık bulunmaktadır. Bu farklılık müvekkilin eline dava dilekçesinin geçmesiyle fark edilmiştir. (EK2:Fatura Sureti)

Kaldı ki müvekkilin de faturada imzası bulunmamaktadır.

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/8713 E. , 2020/1330 K. 05.02.2020 T.;

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, eldeki dava ile faturaya dayalı olarak yapmış olduğu icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş, davalı ise fatura konusu malların teslim edilmediğini ve teslim makbuzlarındaki imzanın davacının kendi çalışanlarına ait olduğunu, kendilerinin bir imzası olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının ticari defterleri incelenerek sunulan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki; fatura tek başına alacağın varlığına delil olmadığı gibi davalının da söz konusu makbuzların altında imzası yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki teslim hukuki bir işlem olup, ancak yazılı delille ispat edilebilir, bu hususta da delil bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

Yine davacının faturanın davalıya tebliğ edildiği ve münderecatı hususunda mutabakata varıldığı ve kesinleştiği iddiası yerinde değildir. Hiçbir şekilde davacı tarafın iddiasını kabul anlamına gelmemekle birlikte, faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde ise işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, davalıya tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu olamaz. Faturanın deftere kaydı yalnızca karine teşkil eder. Bu karinenin aksinin ispatı her zaman olanaklıdır.

Bu hususta işin yapıldığının iddiasıyla yükümlü olan taraf da davacı taraftır.

Yargıtay 11. HD., T. 5.5.2005, E. 2004/7832, K. 2005/4738: “…Dava, taşıma sözleşmesine dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davacı taşıyanın düzenlediği fatura, davalı taşıtan tarafından süresinde itiraza uğramamış ve takip dosyasında temel ilişki benimsemek suretiyle faturadaki miktarın bir kısmı olan 5000 USD’lik bölüm fatura tarihi esas alınarak ödenmiştir. Mahkemece, benimsenip hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı taşıyanın taşıma işini gereği gibi yapmadığının tespitine rağmen, davalı taşıyanın yukarıda yazılı faturayı ticari defterlerine kaydetmesi ve TTK’nın 23. madde hükmünce 8 günlük sürede itiraz etmemesi ve dolayısıyla fatura münderecatının aynen kesinleştiği sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, taraflar arasındaki temel ilişki olan taşıma ilişkisinde davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacı da olduğu gözetilmek, davacıya ispat olanağı sağlanmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir..”

Bu hususta talep edilen icra inkar tazminatı da yerinde değildir.

Sözleşme konusu edim, su ve kalorifer tesisatı ile montaj işleri davacı tarafından yerine getirilmemiş olup bu hususta sayın mahkemenizce yapılacak keşif ve işin ne kadarının tamamlandığının tespiti adına alanında uzman bilirkişiden alınacak raporla edimin yerine getirilmediği açıklığa kavuşacaktır. Yine bu hususta tanık deliline dayandığımızı sayın mahkemenize bildiririz.

4-) Davacı tarafın kötüniyeti açık olup müvekkil hakkında belirttiğimiz şekilde haksız olarak icrai işlemler başlatmıştır. Bu durum telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle ….İcra Müdürlüğü’nün …. E. Dosyasındaki müvekkilin yaptğı itirazların tamamı izah edildiği üzere hukuka uygundur. Bu sebepten dolayı borçlu olmadığımızdan kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ SEBEPLER: İİK, TBK, TMK, TTK ve ilgili yasal mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: 1-) Taraflar arasında imzalana sözleşme örneği (EK1:Dilekçemiz ekinde sunmaktayız.)

3-) … İcra Dairesinin …. Esas

4-) Fatura Sureti (Dilekçemiz ekinde sunmaktayız.)

5-) Bilirkişi İncelemesi(İşin tamamlanmadığının tespiti adına alanında uzaman bilirkişiden alınacak rapor)

6-) Keşif (İşin tamamlanmadığının tespiti adına sayın mahkemenizden keşif talebimiz vardır.)

7-) Tanık (İşin tamamlanmadığının tespiti adına tanık listemizi sunmaktayız.)

😎 Yemin ve Karşı Delil Sunma Hakkımız Saklı Kalmak Kaydıyla Her Türlü Yasal Delil

NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle…. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takibin iptaline, Kötüniyetle hareket ederek müvekkille onarılmaz zararlar veren davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkilimiz adına vekaleten talep ederiz.

Davalı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir