Davada Faiz Nasıl Uygulanır?

1) Faiz Talebe Bağlıdır

“Dava dilekçesinde faiz istenilmediği halde, hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değildir. (5. HD. 20.06.2006-6234/7635 (YKD 2007/3 sf. 459))

2) Sözleşmeden Doğan Faizde Borçlunun Temerrüde Düşürülmesi Gerekir

“Sözleşme ilişkisinden doğan muaccel bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için, miktar gösterilmek ve talep edilmek suretiyle o alacağın borçludan ihtarlı istenmesi gerekir (BK m. 101/1). Aksi takdirde, icra veya dava tarihinden; davada ıslah varsa, arttırılan miktar yönünden de ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülür. Somut olayda, sözleşme ilişkisine göre alacağa hükmolunduğuna göre; dava ve ıslah tarihleri yerine, sanki sözleşme ilişkisi yokmuş gibi, başka bir anlatımla haksız eylemden (BK m. 41 vd) kaynaklanmış gibi, olay tarihinden itibaren faize hükmolunması da kabul şekli bakımından doğru olmamıştır. (15. HD. 15.03.20077028/1669 (YKD 2007/9 sf. 1713))

“İhtarnamede talep edilmemiş olan alacak için, işveren davadan önce temerrüde düşürülmediğinden kısmi dava ile istenen miktara bu davanın açıldığı tarihten, kısmi ıslahla arttırılan miktara, kısmi ıslahın yapıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekir. (HGK 05.03.20039/76-126 (YKD 2003/7 sf. 1021))

3) Reeskont Faizinin Hesaplanması

“Takip konusu ilamda asıl alacak için reeskont faizine hükmedildiğinden ve kararda açıkça faizin ticari faiz olduğu belirtilmediğinden, alacağa 3095 s. Yasanın 1. maddesinde belirtilen reeskont faizlerinin uygulanması gerekir. Anılan maddeye göre faiz uygulaması Merkez Bankasının kısa dönem reeskont faizi üzerinden yapılmakta iken, 5335 sayılı yasa ile Merkez Bankasının reeskont oranlarını belirleme yetkisi kaldırıldığından 3095 s. yasanın 1. maddesine göre faizin hesaplanması gerekir. (12. HD. 19.02.2009-21221/3163 (YKD 2010/7 sf. 1248))

4) Faize Faiz Yürütülmez

“Kural olarak faize temerrüt faizi yürütülemez. Faize tekrar faiz yürütülmesi, yalnızca cari hesaplarla borçlu bakımından ticari iş mahiyetinde olan karz akitlerinde geçerlidir. (7. HD. 05.05.2009-3956/1613) (YKD 2009/11 sf. 2072))

5) Haksız Fiillerde Borçlunun Temerrüde Düşürülmesi Gerekmez

“Haksız fiillerde borcun muaccel hale gelmesi için ihtar gerekmez. Bu durumda, davacı tarafın ıslah yolu ile talep ettiği tazminata kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. (17. HD. 22.09.2008-2484/4216 (YKD 2009/6 sf. 1122))

6) Mahkeme Yasal Faize Hükmetmelidir

“3095 sayılı Kanun m. 1 de 15.12.1999 gün ve 4489 s. yasa ile yapılan değişiklikle sabit olmayan faiz oranı benimsenmiştir. Bu itibarla, sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek, yasal faize hükmetmekle yetinilmesi gerekirken, oranı tespit edilmek suretiyle hüküm kurulması doğru değildir. (5. HD. 27.11.2006-10406/12914 (YKD 2007/10 sf. 1848))

7) Borçlu Nasıl Temerrüde Düşürülür?

“Gecikme faizi, para borcunu ödemekte temerrüde düşen borçlunun gecikme süresi için alacaklıya ödemesi gereken faizdir. Kanuni gecikme faizinin amacı, zarar ve ziyanın önceden ve maktu olarak tespitidir. BK m. 104’deki istisna hariç, gecikme faizi temerrüde düşen borçlu hakkında kendiliğinden yürür. Temerrüt faizinin başlaması için (kural olarak) borçluya, ya ihtar tebliği ya da aleyhine bir dava açılarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi gerekir. (3. HD. 26.12.2006 17707/18943 (YKD 2007/4 sf. 652))

8) Olumlu veya Olumsuz Karara Bağlanmayan Faiz Talebi Yeni Bir Dava Konusu Edilebilir

“İlk davada davacı faiz talep etmiş, bozmadan sonra verilen ilk kararda faize hükmedilmemiştir. Olumlu veya olumsuz olarak karara bağlanmamış bir iddia yeni bir dava konusu yapılabileceğinden, kesin hükmün varlığından söz edilemez. Mahkemece, faiz isteğinin karar dışında bırakılmış olması, bu isteğin zımnen reddedildiği anlamına gelmez… Bu konuda yeni bir dava açılabilir. (3. HYD 29.04.2010/3736/7646 (YKD 2010/8 sf. 1407))

9) Faizin başlangıç tarihi mahkeme kararında gösterilmemişse, nasıl belirlenir?

HGK’nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12-739 Esas-746 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararında faize dair hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir. İcrası kesinleşmesine bağlı kararlarda ise kesinleşme tarihinden itibaren faiz başlatılır.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir