Alacağın İspatı Tanıkla Yapılabilir Mi?

Alacağın ispatında tanık, şahit dinletmek mümkün mü? Kişi alacaklı olduğu bir konuyu tanık dinleterek nasıl ispatlar? Bu sorunun cevabı şu şekildedir: Kişinin alacağını tanık kullanarak ispatlaması için delil başlangıcı niteliğinde bazı belgeler sunması gerekmektedir. Kişinin sunduğu belgeler iddia edilen alacağa dair yeterli bir kanı oluşturursa alacaklı kişi tanık dinleterek iddiasını ispatlayabilir.

Cevabımızın kaynağı direkt olarak kanundur:

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK. nun 199. maddesinde “uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılarının bu kanuna göre belge niteliğinde” olduğu hükme bağlanmış, aynı yasanın 202 nci maddesinin birinci fıkrasında “senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceği, ikinci fıkrasında ise delil başlangıcının, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge” olduğu vurgulanmıştır.

Alacağın ispatını tanıkla yapabilmek için gereken şartlardan birisi de akraba olmaktır. Akrabalık kanunda sayılı ilişkileri kapsar. Yargıtay bu durumu bir kararında şu şekilde açıklamıştır:

“…Yargılama aşamasında davalının, murise ait taşınmazın kamulaştırılmasından dolayı 11.552.174.663 TL aldığı anlaşılmıştır. Ancak davalı, kamulaştırmadan dolayı ele geçen paradan masraflar çıktıktan sonra arta kalan 8.600.000.000 TL.’yi murise verdiğini, murisinde bu parayı sağlığında iken başlayan huzurevi inşaatına tahsis ettiğini, 8.600.000.000 TL.’yi murisin talimat ve direktifi sonucu huzurevi inşaatı için harcadığını savunmuş ve 8.600.000.000 TL’yi murise verdiğine dair 20.7.1995 tarihli murisin imzasını taşıdığını iddia ettiği ibraname başlıklı belgeyi ibraz etmiştir. Her ne kadar davacılar bu belgeye karşı koymuş iseler de belgede şahit olarak imzası bulunan S.E. davalıyı doğrulamış, diğer bir kısım tanıklar da davalı lehine beyanda bulunmuşlardır. Taraflar arasında HUMK 293/1 maddesinde öngörülen akrabalık ilişkisi bulunması nedeniyle olayda tanık dinlenmesi mümkün olup, tanık beyanlarına itibar edilmelidir.” (İlgili Yargıtay kararı)

Yazar Hakk覺nda: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir