21-2 Tebligatına Dair Ara Karardan Dönülmesi Talebi

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO:

BEYANDA BULUNAN(DAVALI):

VEKİLİ:

İSTEMİN KONUSU : 2 tarihli duruşmada, davalı tarafa tebliğ yapılamadığın hareketle tekrar tebliğ çıkarılmasına ilişkin Ara kararının kaldırılması ve izah edeceğimiz nedenlerle davalıya tebliğ yapılmış sayılması talebidir.

AÇIKLAMALAR:

Mahkemenizce 4 tarihli duruşmada kurulan Ara Karar gereğince davalı tarafa tebliğ yapılamadığından bahisle tekrar yerleşim adresine ve dilekçede bildirilen adrese tebliğ işlemi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı tarafa TK 21/2 ye göre tebliğ yapılmış olup bilinen son adresine tebliğ mazbatasının yapıştırılmasıyla tebliğ süreci tamamlanmış olup tekrardan tebliğ yapılmasına gerek yoktur. Şöyle ki;

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun “7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (“Tebligat Kanunu”) 21/2. maddesi uyarınca çıkarılacak tebligat uygulaması” konulu İçtihadı Birleştirme Kararı (“Karar”) 20 Nisan 2021 tarihli ve 31460 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre: “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır”. Kararı verilmiştir.

Dosya kapsamında davalıya yapılan tebliğ, tebliğ mazbatasından da açık bir şekilde görüleceği üzere karar da belirtildiği şekilde tebligat yapılmış olup tebliğ aşaması tamamlanmıştır. Bu aşamada davacı tarafa karar doğrultusunda tekrar tebliğ yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Karar kapsamında muhatabın bilinen en son adresine çıkartılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bu adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “MERNİS adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkartılmasının yeterli olup olmadığı, öncelikle bu adrese normal bir tebligat çıkartılmasının gerekip gerekmediği hususları değerlendirilmiştir.

Karar öncesi uygulamada, örneğin, İstanbul Anadolu Adliyesi İcra Dairesi’nden son bilinen adresi İstanbul olan borçluya çıkarılan ödeme emri tebligatının iade dönmesi akabinde, borçlunun MERNİS adresinin farklı bir yer, örneğin Eskişehir olması halinde; Eskişehir’e yeniden normal bir tebligat düzenleniyor, bu tebligatın da iade dönmesi sonrasında ise ancak Tebligat Kanunu madde 21/2’ye göre tebligat düzenlenebiliyordu.

Karar’a göre tebligat çıkarmaya yetkili merciler tarafından muhatabın bilinen en son adresine çıkarılan tebligatın iade edilmesi ve adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adresten farklı olması halinde; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine “MERNİS adresi” şerhi verilerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat çıkarılmasının yeterli olacağı hükme bağlanmıştır. Karar doğrultusunda, MERNİS adresi şerhi öncesinde bahsi geçen adrese ayrıca “normal bir tebligat” çıkartılması gerekmediği hüküm altına alınarak üç aşamalı tebligat dönemine son verilmiştir.

SONUÇ VE İSTEM:

Yukarıda izah edilen nedenlerle ve resmi gazete de yayımlanan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda 4 tarihli duruşmada davalı tarafa tebliğ yapılamadığından bahisle davalı tarafın yerleşim adresine ve dava dilekçesinde yer alan adrese tekrar tebliğ yapılmasına ilişkin Ara Kararın kaldırılması ve davalı tarafa tebliğ yapıldığı gibi işlem yapılmasına karar verilmesini talep ederiz. 02.01.2021

Davacı Vekili

  • İlk yayınlanma tarihi: 06 Ağustos 2021

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Av. Saim İncekaş portre fotoğrafı
Av. Saim İncekaşAvukat, İncekaş Hukuk
Adana Barosu Sicil No: 4293 · Seyhan / Adana

Av. Saim İncekaş, Adana Barosu’na kayıtlı bir avukattır. Kurucusu olduğu İncekaş Hukuk’ta 15 yıldan bu yana danışmanlık ve dava takibi yürütmektedir. Yüksek lisans eğitimine sahip olup başlıca çalışma alanları; aile/boşanma, velayet ve çocuk hakları, ceza yargılaması, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul–tapu, miras ve iş hukukudur. Adana Barosu, Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi oluşumlarda aktif görev almış; güncel içtihat ve mevzuatla, anlaşılır ve güvenilir hukuki yönlendirme sunmayı ilke edinmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize WhatsApp'tan ulaşın!