Avukatın Simsar ve Aracı Kullanması Yasağı
Kamusal nitelikte görev yapan bir avukatın iş edinmek için aracı kullanması işin niteliği ile bağdaşmaz.
AvK md 48: “Avukat veya iş sahibi tarafından vaad olunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar karşılığı avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar 6 aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde bir düzenleme getirmiş ve bu eylemi yapanlar arasında memur olanlar varsa, verilecek cezayı bir yıldan az olmamak üzere artırmıştır. Eylem aynı zamanda disiplin suçu da oluşturmaktadır.
Avukata İş Getirmeye Yönelik Sözleşmeler Geçersizdir
Avukatlık Kanununa göre yasaklanan ve suç sayılan, avukata iş getirmeye yönelik sözleşmeler, hukuki anlamda TBK md 27 kapsamında düşünülmekte, ceza ve disiplin yaptırımının yanı sıra kesin hükümsüz sayılmakta, geçersiz sayılıp hüküm ifade etmeyeceği, dolayısıyla tarafları bağlamayacağı kabul edilmektedir.
Madde, avukata çıkar karşılığı iş getirmeyi önlemek amacıyla düzenlenmiştir. Aracı olarak adlandırılan, halk arasında simsar denilen avukata iş getiren kişiler, uygulamada iş sahiplerine gidip işini belirli bir avukata vermesi için girişimde bulunmakta, ikna etmede başarılı olduklarında avukattan ücret veya herhangi bir çıkar sağlamaktadırlar.
Toplu ölüm ve yaralanma olaylarının yaşandığı maden kazaları, uçak kazaları, tren kazaları, otobüs kazalarında da benzer yöntemler uygulanarak iş temin edilmektedir. Ölenin yakınlarının dahi haberi olmadan, avukatın olay ve olayın zarar görenleri hakkında bilgi sahibi olması, genellikle olaya ilk müdahaleyi yapan resmi görevlilerce sağlanmakta, bu konularda organize hale gelmiş avukatlar aracılarını ölen veya yaralananın ailesine veya kendisine gönderip, önce duygu sömürüsü yapıp, haklarını en iyi savunacak avukatı bildiklerini, vekalet vermenin dışında hiçbir şeye karışmayacaklarını belirtip, gerektiğinde ileride alınacak tazminata mahsuben bir miktar avans dahi verip, vekaleti alıp, avukat adına işi bağlamaktadırlar.(Avukatlık Hukuku-S.Güner)
Mesleğin kutsallığı ve onuru ile bağdaşması mümkün olmayan bu örnekleri ortadan kaldırmak amacıyla getirilen düzenleme yeterli olmamıştır. Bu kötü örnekler, dün olduğu gibi günümüzde de çoğalarak devam etmektedir. Bu avukatlar, her geçen gün daha fazla para kazanmakta, adeta servet sahibi olmaya devam etmektedirler. Adeta defin memuru gibi çalışan bu avukatlar ve simsarları mesleğin yüz karasıdırlar.
Bir başka kötü uygulama da çek senet işleriyle uğraşan bazı avukatlarca yapılmaktadır. Elinde kambiyo senedi bulunan ve paraya gereksinimi olan alacaklı iş sahipleri, bu tür işleri yapan avukata baş vurduklarında avukat, senedi belli bir yüzde ile iskonto edip, gösterdiği ve yakını olan kişi adına ciro edilmesini istemekte, ardından o kişinin vekili olarak takip yaparak alacağı tahsile yönelmektedir. Bu işlemleri yaparken de gerçek alacaklı kendileri olduğu için en seri ve en acımasız yöntemleri kullanmakta, gerekli veya gereksiz ihtiyati haciz kararı almakta, mal kaçırma kuşkusu olsun olmasın malı muhafaza altına aldırıp, satışını da yönlendirerek kendilerine haksız çıkarlar sağlamaktadırlar.