Tenkis Davası Dilekçesi

Tenkis Dava Dilekçesi 1

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

DAVA KONUSU: Tenkis Davasıdır.

HARCA ESAS DEĞER: 1.000,00 TL

VAKIALAR:

1- Müvekkillerim müteveffa Ahmet’in mirasçılarıdır.

2- Müvekkillerim murisi 21.06.2005 tarihli vasiyetnamesi ile dava konusu taşınmazları sağ iken çok sevdiği ve ayrıcalık tanıdığı oğullarına bırakmıştır.

3- Miras bırakanın ölümü üzerine açılan vasiyetnamenin usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğu görülmüş olmakla birlikte, düzenlenen vasiyetnamede müvekkillerimin yasal haklarının tecavüze uğramış olduğunun görülmüş olması üzerine mahfuz hissenin (saklı payın) tenkisi aynen olmadığı takdirde parasal karşılığını faiziyle birlikte talebi için yargı organınıza başvurmak zorunlu olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: TMK 506,560,561,564,571 md.

DELİLLER: Mirasçılık belgesi. Tapu kayıtları Vasiyetname, tanıklar (sayın mahkemenin uygun görmesi halinde bildirilecektir), Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin mahkeme kararı, bilirkişi (sayın mahkemenin uygun görmesi halinde bildirilecektir), keşif(sayın mahkemenin uygun görmesi halinde bildirilecektir), sair her türlü sözlü ve yazılı yasal delil.

NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz edilen nedenlerle duruşma sırasında da ikame edilecek delillerde nazara alınarak saklı paya vaki tecavüzün tenkisi ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı tutarak saklı paya tecavüz edilen kısmın iptali veya bedelinin faiziyle birlikte talebi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesine dair müvekkil taleplerini vekaleten arz ederim.

Davacılar Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 2

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

Davacı: (mirasçı)

Davalı: (bağış yapan)

Konu: Tenkis

Açıklamalar: 1. Miras bırakan Caner 20.05.2017 gününde ölmüştür. Sağlığından 33 ada 52 parsel no’lu taşınmazı davalıya bağışladığı halde, tapuda satış gibi göstermiştir. Davalının alım gücü yoktur.

2. Bu durumu tapu kaydından öğrenmiş bulunuyorum. Saklı payımın karşılığını almış değilim. Miras bırakanım muvazaa yoluyla saklı payıma tecavüzde bulunmuştur.

3. TMK 560. maddesi uyarınca davalı hakkında işbu davanın açılması zorunluluğu duyulmuştur.

4. Saklı payıma tecavüz edildiğini kanıtlayacağım.

Hukuki Neden: TMY 560 ve devam eden maddeleri.

Deliller: 1. Nüfus kayıtları,

2. Mirasçılık belgesi,

3. Tapu kayıtları,

4. Tanıklar,

5. Keşif ve bilirkişi incelemesi,

6. Sair her türlü yasal delail.

Sonuç ve İstem: Gerekli inceleme ve yargılama yapılarak saklı payına tecavüz edildiği anlaşılacağından tenkis talebinin kabulü ile 12 sayılı payın oranında 11 ada 13 parsel taşınmazın tapu kaydının iptali ile adıma yazılması olmadığında bedeli 50.000 TL’nin davalıdan masraflarla birlikte tahsiline karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacı(mirasçı)

Tenkis Dava Dilekçesi 3

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

TEDBİR TALEPLİDİR

DAVACILAR:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

D. KONUSU: Tenkis (Vasiyetnamenin – ölüme bağlı tasarrufun tenkisi)

D. DEĞERİ: 10.000,00 TL fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla (Harca esas değer olup gerçek değer keşfen belirlenecek ve harç ikmali yapılacaktır)

AÇIKLAMALAR

1. Müvekkillerin babaları 12232 TC kimlik numaralı Ahmet 01.01.2016 tarihinde vefat etmiştir. Müvekkillerin murisi Adana 1. Noterliğinde 03.10.2015 tarihinde 1231 yevmiye numarasıyla düzenleme şeklinde vasiyetname hazırlatmıştır. Vasiyetname dilekçemize ekli olarak sunulmuştur. (Ek-1)

2. Adana 1. Noterliğinde 03.10.2015 tarihin ve 1231 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname ile muris tüm malvarlığını, terekesini davalı olan oğullarına bırakmıştır. Murisin vasiyetnamede belirtilen malvarlığından başkaca bir malvarlığı bulunmamaktadır.

3. Müvekkiller bu vasiyetten, Adana Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/644 esas sayılı dosyasının 09.02.2016 tarihindeki duruşmasında vasiyetin açılıp okunması ile haberdar olmuşlardır. Dolayısıyla müvekkiller mahfuz hisselerine tecavüz edildiğini, saklı paylarının zedelendiğini 09.02.2016 tarihi itibariyle öğrenmişlerdir. Adana Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/133 Esas sayılı dosyasının 09.02.2016 tarihli duruşma tutanağı dilekçemize ekli olarak sunulmuştur. (Ek-2)

4. Müvekkillerin muristen almaya hak kazandıkları mahfuz hisselerine tecavüz edildiği açık olup murisinin terekesinin tespiti ile vasiyetnameye konu mallardan başka murise ait başkaca malvarlığı olup olmadığı tespit edilecektir.

5. Müvekkillerin mağduriyetinin giderilmesi ve saklı paylarını almaları için sayın mahkemeye başvuru zorunlu hale gelmiştir. Müvekkillere ait saklı payın tenkisi ile davalılardan tahsili için iş bu davayı açmak zarureti hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: MK. , BK. , HMK. ve sair yasal mevzuat

DELİLLER: Adana 1. Noterliğinde 03.10.2015 tarihin ve 1231 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetnamesi, Adana Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/133 Esas sayılı dosyası tüm dosya içeriği, Tapu kaydı, trafik kaydı, banka kayıtları, tereke tespiti, nüfus kaydı, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin ve sair yasal delil

TALEP VE SONUÇ: Anılan ve yargılama esnasında ortaya koyacağımız nedenlerle; öncelikle murisin terekesindeki tüm malvarlığının devri ve satışının önlenmesi amacıyla malvarlığı üzerine satılamaz şerhi yada davalıdır şerhi konulmasına, müvekkillere ait saklı payların tenkisi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini müvekkiller adına vekaleten talep ederim.

Ekleri: 1. Adana 1. Noterliğinde 03.10.2015 tarihin ve 1231 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname, 2. Adana Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/133 Esas sayılı dosyasının 09.02.2016 tarihli duruşma tutanağı, 3. Vekaletname

Davacılar Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 4

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE

DAVACILAR:

VEKİLLERİ:

DAVALILAR:

D.KONUSU: Saklı Paya Tecavüz Eden Tasarrufun tespiti ve tenkisi ile davalılardan tahsili talebimizden ibarettir. (Harç Bakımından 10.000,00 TL)

AÇIKLAMALAR:

1- Müvekkillerimizin babası muris Ahmet 25/08/2015 tarihinde vefat etmiştir.

2- Muris, sağlığında Adana Noterliği’nin 12 tarihli ve 13 yevmiye no’lu vasiyetnamesini düzenlemiştir. Murisin vefatı nedeni ile iş bu vasiyetname, Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13 Sayılı dosyası ile okunmuştur.

3- Muris, Adana Noterliği’nin 12 tarihli ve 13 yevmiye no’lu vasiyetnamesi ile 11 no’lu parselde sahibi bulunduğu dairenin tamamını davalılardan kızı Ayşe’ye vasiyet etmiştir.

4- Fakat murisin vasiyetnameye konu ettiği taşınmaz değerleri itibarı ile malvarlığının tamamına yakınını oluşturmaktadır. Muris adına kayıtlı olan diğer taşınmazlar çok hisseli taşınmazlardır ve değerleri çok düşüktür. Bu nedenle muris söz konusu vasiyetnameyi yaparak yasal mirasçı olan müvekkillerimizi mirastan mahrum bırakmış ve müvekkillerimizin saklı payına açıkça tecavüz edilmiştir. Arz ettiğimiz bu hususlar tüm delillerimiz ile yargılama sırasında yapılacak keşif ve tanzim ettirilecek bilirkişi raporu ile ortaya çıkacaktır.

HUKUKİ SEBEPLER: İlgili yasal mevzuat.

SUBUT DELİLLER: Adana Noterliği’nin 12 tarihli ve 11 yevmiye no’lu vasiyetnamesi, Adana Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimliği’nin 15 sayılı dosyası, nüfus kayıtları, veraset ilamı, dava konusu taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları(İlgili tapu Müdürlüklerinden celbi ile), kadastro tutanakları, tanık beyanları (tanık isimleri bilahare bildirilecektir), keşif ve bilirkişi incelemesi ve ikamesi mümkün sair yasal tüm delil ve belgeler.

SONUÇ: Yukarıda arz ettiğimiz nedenlerle fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere davamızın kabulü ile müvekkillere ait saklı payın tespiti ve tenkisi ile davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

Davacılar Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 5

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİNE

Tedbir Taleplidir

Davacı:

Vekili:

Davalılar:

Dava Değeri: Fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla ileride artırmak ya da eksiltmek kaydıyla şimdilik 10.000-TL

Konu: Öncelikle dava konusu taşınmazın üçüncü şahıslara devredilmemesi açısından ihtiyati tedbir, taşınmazın Satışının Muris Muvazaası Nedeniyle müvekkillerimin hisseleri oranında İptali ile müvekkillerimin Adına Tescili, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis talebimizdir.

Açıklamalar

Müvekkil ile davalılar 12 tarihinde vefat eden Ahmet’in mirasçılarıdır. İlgili Adana 2. Noterliğinin 25.9.2013 tarih ve 16310 yevmiye numaralı mirasçılık belgesi ektedir. Müvekkil, miras bırakan Ahmet’in ikinci eşi olup, diğer üç mirasçı ise miras bırakanın ilk eşinden olan çocuklarıdır.

Miras bırakan Ahmet sağken, ilk eşinden olan çocuklarının lehine daha fazla malvarlığı bırakmak adına müvekkilin miras hakkındaki saklı paylarına müdahale etmiş ve aşağıda tapu bilgileri verilen taşınmazları davalı 3 çocuğuna tapudan devretmiştir. Müvekkilin bu devirden haberi hiç olmamıştır. Ancak, miras kalan malların rızaen paylaşımı yapılamayınca, izale’i şüyu davası açmak için yasal yollara girişimi sırasında, eşinin eskiden olan değeri yüksek malvarlıklarını bu şekilde davalılara aktardığını yeni öğrenmiştir. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan izale’i şüyu davası ile birlikte tenkis davası açılmıştır.

Miras bırakan Ahmet’in ölmeden önce müvekkilin mirastaki saklı paylarını eksiltmek suretiyle davalı çocuklarına devrettiği taşınmazlar; Adana İlçesi, Adalet Köyü, 13 Ada 12 parsel sayılı taşınmazlardır.

Miras bırakanın davalılara mirastan mal kaçırmak için devrettiği bu taşınmazlarla ilgili olarak müvekkilin saklı paylarının geri alınması için işbu muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası da açılmıştır.

Yargılama boyunca davaya konu taşınmazların 3. kişilere devrini önler nitelikte tedbir konulması talebimiz de vardır. Elinde malvarlığı olmayan ve diğer mirasçılar tarafından miras kalan mallardan uzaklaştırılan müvekkil halen kirada oturmaktadır. Bu sebeple konulacak tedbirin teminatsız olarak takdir edilmesini talep etmek gereği de doğmuştur. Aksi durumda davacı teminat yatırma olanağına sahip olmadığından dolayı davalıların mal kaçırma imkanları ortaya çıkabilecektir.

Hukuki Sebepler: MK, HMK ve ilgili sair mevzuat.

Deliller: Tapu kayıtları, mirasçılık belgesi, nüfus kayıtları, keşif ve bilirkişi incelemesi ve diğer yasal deliller.

Sonuç ve İstem: Yukarıda sunulan nedenlere dayanılarak davamızın kabulü ile, müvekkilin mirastaki saklı payından muris muvazaası nedeniyle kaçırılan Seyhan İlçesi, Adalet Köyü, 12 parsel sayılı taşınmazlardaki muris muvazaası nedeniyle yapılan satışın saklı paylarının tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline; bunun mümkün olmaması halinde davacının mirastan kaçırılan saklı paylarının rayiç değerlerinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini; yargılama boyunca davaya konu taşınmazlara teminatsız olarak üçüncü kişilere devrini önler nitelikte tedbir konulmasına; tüm yargılama giderleriyle vekalet ücretlerinin davalılara yüklenmesini davacı adına saygıyla arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 6

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİNE

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR.

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

DAVA: Muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve terekeye dahil olması gereken para dahil diğer tüm hakların davacının miras hissesi oranında davalılardan alınarak işlemiş ve işleyecek faizleri ile birlikte davacıya verilmesi talebidir.

ÖĞRENME TARİHİ:

1- Davalılar ile davacı müvekkil kardeştirler ve tüm kardeşler, 05.11.2006 tarihinde vefat eden babaları Ahmet ile ondan daha önce 14.10.1994 tarihinde vefat eden annelerinin yasal mirasçılarıdır.

2- Anneleri Ayşe sözlü vasiyeti üzerine, kendine ait bulunan bir daire ölümünden sonra davalılar tarafından devredilmiş ve ayrıca babaları vefatından önce 12 parsel sayılı yerde bulunan Adalet iş hanındaki birçok dükkan ve daireyi satarak satış bedellerini doğrudan ve nakit olarak Mehmet ve diğer davalılara vermiştir.

3- Bu devirlerden sonra müteveffa adına halen kayıtlı olan gayrimenkul kayıtları şunlardır: (buraya mevcut taşınmazları yazabilirsiniz.)

4- Davalı adına kayıtlı bu aşamada tespit edebildiğimiz kadarı ile kendisine babası tarafından verilen paralar ile alınmış veya doğrudan devir edilmiş 12 no’lu bağımsız bölümler mevcut olup, ayrıca babaları sağlığında bir araba almış, bu araba sonradan satılmış olup, yine kendisine ait yüksek plaka değeri bulunan ticari taksi mevcuttur. Ayrıca bu davalının Vakıfbank ve Ziraat Bankasında olduğunu tahmin ettiğimiz yüksek miktarda nakit para birikimleri de mevcuttur.(Tüm banka kayıtlarının araştırılarak tespitini talep ediyoruz.)

5- Babalarına ait para ile alınmış olan veya doğrudan devir edilmiş davalı adına kayıtlı, bu aşamada tespit edebildiğimiz kadarı ile 12 no’lu bağımsız bölümler mevcut olup, ayrıca kendisi evlenirken yine babası tarafından alınmış ve şu anda oturmakta olduğu üzerine kayıtlı bir ev bulunmaktadır.

6- Babalarına ait para ile alınmış veya doğrudan devir edilmiş olan Ahmet adına kayıtlı, bu aşamada tespit edebildiğimiz kadarı ile 13 no’lu bağımsız bölüm mevcut olup, ayrıca babaları tarafından verilmiş olan paralar ile alınmış bulunan davalı adına kayıtlı birer adet yüksek plaka değerli ticari taksi bulunmaktadır.

7- Babaları adına müteahhit tarafından inşa edilen ve davalıya verilmiş ve onun adına kayıtlı, bu aşamada tespit edebildiğimiz kadarı ile 11 no’lu 2 adet bağımsız bölüm mevcut olup, ayrıca babalarının sağlığında birlikte ikamet ettikleri Adana’daki bir adet ev de davalıya verilmiştir.

8- Babalarının sağlığında bedelini vermiş olduğu davalı adına kayıtlı; bu aşamada tespit edebildiğimiz 11 no’lu bağımsız bölüm mevcut olup, ayrıca babaları sağ iken davalı oğluna iş hanından bir adet bağımsız bölüm verilmiştir.

9- Ayrıca, Adalet caddesindeki 9 bağımsız bölümden oluşan 3 katlı binanın babaları tarafından satılması sonucu elde edilen çok yüksek miktardaki satış bedeli davalılar arasında pay edilmiştir. Bu binanın adresi; Adana/Seyhan olup, bu binayı muristen Adalet A.Ş. satın almış ve aynı adreste firmanın şubesi iştigal etmektedir. Bu bilgilere göre Tapu kaydının Seyhan Tapu müdürlüğünden istenmesini talep ediyoruz.

10- Ayrıca babalarının vefatı esnasında elinde mevcut yüksek miktardaki nakit para, davalılardan Mehmet tarafından paylaşılmıştır. Davacı müvekkil adına ise, yukarıda sözü edilen 13 parsel sayılı yerdeki iş hanında maddi değeri çok düşük olan 102 no’lu bağımsız bölüm mevcuttur.

Yukarıda arz olunduğu üzere, sözü edilen 13 parsel sayılı yerdeki iş hanında 3, 4, 22, 23, 24, 31, 32, 33, 34 no’lu 9 adet bağımsız bölüm, iştirak halinde mülkiyet şeklinde müteveffa (miras bırakan) adına kayıtlıdır.

DELİLLER: Tapu kayıtları, Banka kayıtları, Trafik müdürlüğü kayıtları, nüfus kayıtları, veraset kararı, tanıklar, ihtarname, keşif ve bilirkişi incelemesi ve diğer yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Arz olunan nedenler ile;

Kayıtları henüz tespit edilememiş olan ve Sayın mahkemece celp edilecek kayıtlara göre tespit olunacak mal ve paralar ile ilgili fazlaya ilişkin olan tüm haklarımız ve davalıların ve oğullarının, gerek kendi adlarına kayıtlı ve uhdelerinde bulunan ve gerekse tasarruf ederek ve gerekse 3. kişiler adına anlaşmalı biçimde devir etmelerinden kaynaklanan iptal, iade, tazminat davaları haklarımız ve diğer her türlü yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile,

Ve yine, sözü edilen 13 parsel sayılı iş hanında bulunan ve halen tarafların müteveffa babaları adına kayıtlı bulunan yukarıda numaraları yazılı 9 adet bağımsız bölüm davalılar tarafından kiraya verilmiş ve kullanılmaya devam edilmekte olup, kendilerine gönderilen ve 13 tarihinde tebliğ edilmiş bulunan ihtarname ile davalılar İNTİFADAN MEN EDİLMİŞ olup, babalarının vefat tarihi olan 12 tarihinden bu yana alınmış ve bugünden sonra alınacak olan tüm kira paraları ve davalıların kullanımından doğan ecrimisilden davacının hissesine düşen kısma ilişkin tüm talep haklarımız ve izale-i şüyu dahil tüm dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile;

1- Öncelikle yukarıda yazılı Seyhan Tapu Müdürlükleri ve tespit edilecek diğer tüm tapu müdürlüklerinde davalılar adına kayıtlı bulunan TÜM TAPU KAYITLARINA, 3. kişilere devirlerinin önlenmesi bakımından İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA karar verilmesini,

Yine yukarıda yazılı; Vakıfbank ve Ziraat Bankası Genel Müdürlüklerine bağlı tüm şubelerinde ve ilgili kayıt kurumundan sorularak tespit edilecek diğer tüm bankalarda davalılar adına mevcut olan TÜM MEVDUAT HESAPLARI ile bu bankalardaki TÜM HAKLARINA İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA karar verilmesini,

2- Muris muvazaası ve bunu takiben mirasçıların yaptıkları tasarruflar davacı tarafından 14 tarihinde öğrenilmiş olup, dava dilekçemizde arz olunan ve tespit olunacak diğer tüm tapu kayıtlarının celbi ile, gerek tarafların müteveffa anneleri ve gerekse babaları sağlığında davalılara (esasen bağış yapıldığı halde satış gibi gösterilerek) muvazaalı biçimde devir etmiş oldukları tüm gayrimenkuller ile ayrıca gerek murislerin nakit olarak verdikleri paralar ve gerekse murislere ait olup satılan gayrimenkullerin satış bedelleri ile davalılar adına satın alınan ve davalıların 3. kişilere devrettikleri gayrimenkullere ait tasarruf işlemlerinin ve TAPU KAYITLARININ İPTALİ ile tarafların yasal miras hisseleri oranında tapuya tescil edilmelerine karar verilmesini,

3- Dava dilekçemizde arz olunan ve tespit olunacak diğer tüm banka kayıtlarının celbi ile, gerek tarafların müteveffa anneleri ve gerekse babalarının sağlığında davalılara gerek elden vermiş oldukları nakit ve gerekse davalılara vekalet vererek 3. kişilere gayrimenkul sattırmış olmaları sonucu elde edilen TÜM PARALARIN MİKTARININ TESPİTİ ile, davacının miras hissesine düşen kısmının davalılardan alınarak tasarruf tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek tüm yasal faizleri ile birlikte davacıya verilmesine karar verilmesini,

4- Yargılama sonunda dava konusu tasarruflardan yasa ve usule uygun biçimde bağış şeklinde yapılmış olan ve bu nedenle iptali mümkün bulunmayan tasarruf tespit edildiği takdirde bu tasarrufların TENKİSİ ile, tenkis sonucunda davacı hissesine düşen tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline veya değerinin tasarruf tarihinden işlemiş ve işleyecek tüm yasal faizleri ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ve yine davacının hissesine isabet eden tüm para ve diğer hakların davalılardan tasarruf tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek tüm yasal faizleri ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini,

5- Yargı gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten saygı ile talep ederim.

Tenkis Dava Dilekçesi 7

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

DAVACI:

DAVA KONUSU: MURİS MUVAZAASI NEDENİYLE TAPU İPTALİ VE TESCİL, OLMADIĞI TAKDİRDE TENKİS TALEBİMDİR.

DAVANIN DEĞERİ: 10.000-TL

AÇIKLAMALAR:

1-) Miras bırakan babam Mehmet yaklaşık 30 yıl evvel vefat etmiştir. Mirasbırakan ben ve diğer mirasçılar olan kız kardeşlerimi miras paylarından mahrum etmek kastı ile Adana ili Seyhan İlçesi Adalet Köyünde bulunan (parsel kayıtlarını bilememekteyim) taşınmazlarını, sağlığında davalı çocuklarına bağışlamıştır. Tapu kayıtları tarafıma verilmediği için kesin olarak tespit edememekle birlikte bu bağış işlemini tapuda satış göstermiştir.

2-) Temliki işlemin muvazaalı olduğu her bakımdan açıktır. Çünkü diğer mirasçıları olan kızlarına da hiçbir taşınmazını bağışlamamıştır. Mirasından yalnızca erkek çocuklarını yararlandırmıştır.

3-) Murisimiz Mehmet’in yapmış olduğu devir ve temlikler gerek TMK’nın gerekse TBK’nın hükümlerine aykırıdır. 1/4/1974 T. ve ½ Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca; “…bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmesi halinde tüm mirasçılar görünürdeki satış sözleşmesinin danışıklı (muvazaalı ) olduğunu…“ ileri sürerek dava açabilirler. Bu durumda tapuda davalı adına kayıtlı bulunan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adıma tescilini talep etme zarureti hasıl olmuştur.

DELİLLER: Nüfus kayıtları, Tapu kayıtları, kadastro kayıtları, tanıklar ve sair yasal delil.

HUKUKİ NEDENLER: TBK md 19 ( EBK mad.18 ) ve İlgili mevzuat

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz edilen nedenlerle;

1) Öncelikle muvazaa nedeni ile tapuda davalılar adına kayıtlı bulunan Adana İli Seyhan İlçesi Adalet Köyünde tapu siciline kayıtlı bulunan taşınmazların tapu kaydının (devir işleminin) iptali ile adıma miras payım oranında tesciline,

2) Yapılan temliki muamelenin yasaya aykırı olmadığının tespiti halinde ise tenkisine,

3) Dava sonuna değin taşınmazların 3. şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından tapu kayıtlarına “ihtiyati tedbir“ konulmasına,

4) Yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini, saygılarımızla arz ve talep ederim.

DELİLERİM: 1) Veraset ilamı 2) Nüfus Kayıtları 3) Tapu Sicil Müdürlüğü tapu kayıtları 4) Kadastro Kayıtları 5) Keşif ve bilirkişi incelemesi 6) Tanıklar (İsim ve adresleri bilahare bildireceğim)

Tenkis Dava Dilekçesi 8

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

-İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR-

Dosya No:

DAVACILAR:

VEKİLLERİ:

DAVALI:

KONU: Saklı paya tecavüz eden tasarrufa ilişkin tenkis talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR:

İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNE İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkillerin saklı paylarının ihlali niteliğindeki bağış yolu ile yapılan devirde kötü niyet bulunduğu açık olmakla davalının davanın açıldığını öğrendiği tarih itibari ile müvekkillerin alacaklarının tahsiline engel olmak kastı ile taşınmazı üçüncü şahıslara gerçek ya da muvazaalı olarak devretmesi kuvvetle muhtemeldir. Zira davalının üzerine kayıtlı başka bir taşınmazının ya da başkaca herhangi bir mal varlığının bulunmadığı düşünüldüğünde taşınmazın kaydına ihtiyati tedbir yolu ile devir yasağı konulmaması ve davanın müvekkiller lehine sonuçlanması halinde müvekkillerin alacaklarının tahsili imkansızlaşmış olacaktır.

Açıklanan sebeple davalı üzerine 12 Parselde kayıtlı taşınmaz üzerine İHTİYATİ TEDBİR konulmasını talep zaruridir.

SOMUT OLAYA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

Müvekkil babası ve diğer müvekkillerin dedesi olan muris 13 tarihinde vefat etmiştir. Muris vefatından yalnızca 28 gün önce davalı üzerine kayıtlı 12 Ada 13 Pafta ve 11 Parselde kayıtlı üzerinde dört katlı bir binanın bulunduğu Arsa niteliğindeki taşınmazı bağış yolu ile devretmiştir.

Müvekkillerin bağış işleminden haberdar olmamakla birlikte Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13 ilamı gereğince 12 tarihinde Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesi 13 sayılı dosyası üzerinden miras nedeni ile ortaklığın giderilmesi davası açılmış ve Adana Sulh Hukuk Mahkemesi 16 sayılı dosyasının davalıları tarafından verilen beyan üzerine taşınmazın bağış yoluyla davalıya devredildiği öğrenilmiştir.

Öncelikle ve önemle belirtmek gerekir ki; muris taşınmazı vefatından yalnızca 28 gün önce davalıya devretmiştir. Murisin bahse konu tarihte 64 yaşında olduğu, Akciğer Kanserinin son evrelerinde olması sebebi ile sağlığı kötü durumda olup devir işlemini kendi iradesi ile yapması mümkün değildir. Zira bilindiği üzere akciğer kanserinin son safhaları hasta için oldukça zorlu bir süreç olup bu süreçte hastanın birçok bölgede ağrı, çok hafif bir çabada bile nefes alma zorluğu gibi ağır sağlık sorunları yaşadığı bilinmektedir. Böyle bir süreçte murisin sağlam bir irade ile üzerine kayıtlı taşınmazı üstelik oğulları, yetim torunları ve eşi dururken gelinine bağışladığı iddiası abesle iştigaldir.

Murisin eşi olan Ayşe devamlı surette murisin ilk eşinden olma davacı müteveffa babalarını istememiş, müteveffa ile murisin görüşmelerine karşı çıkmış, uyuşmazlığa konu taşınmaz üzerindeki apartmanın yapımında büyük emekleri bulunmasına rağmen müteveffanın mirastan pay almaması için elinden geleni yapmıştır. Ayrıca murisin vefatı sırasında 5 yaşında olan kızı müvekkil Ayşe ve 1 yaşında olan oğlu Mehmet ile görüşmesine karşı çıkmış, müvekkillerin annesi ise küçük yaşta iki çocukla kaldığı, bir geliri olmadığı için talep ettiği yardımlara karşılık verilmesini ise engellemiş ve müvekkillerin zor durumda kalmalarına sebep olmuştur. Zira müvekkiller annelerinin babasının yanına sığınmış ve onun desteği ile hayatlarını idame ettirebilmişlerdir. Şahsın baskıları o kadar yüksek seviyede olmuştur ki abisinin vefatı sırasında küçük yaşta olan diğer müvekkil, yeğenlerinin isimlerini dahi mirasçılık belgesi almak için yaptığı başvuru sırasında öğrenmiştir.

Muris, ne müvekkil ne müvekkilin eşi ne de diğer müvekkiller ile herhangi bir sorunu bulunmamasına rağmen muris üzerine kayıtlı diğer taşınmazın devredildiği davalı ve eşi müvekkil ile aralarının kötü olduğu, müvekkilin eşi dava dışı Neriman ile evlenmesine karşı oldukları bilinmektedir. Taşınmazın davalıya devredildiği tarih 15 tarihi olup ekte sunulu nüfus kayıt örneğinde de görüleceği üzere müvekkil 18 tarihinde evlenmiştir.

Davalı murisin oğlunun eşi olup murisle aynı binada ikamet etmekle birlikte davalı ile yaşadığı konutlar ayrıdır. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi 2014 sayılı dosyasına verilen cevap içerisinde davalının hastalığı boyunca murise bakıp gözettiği, her türlü hizmetini yaptığı, sürekli doktorlara götürmek suretiyle tedavi ettirdiği gerekçesiyle bu süreçte yaptığı masraflar ve emeği karşılığında muris tarafından bağış yolu ile devredildiği belirtilmiştir.

Davalı muris ile aynı konutta yaşamamakta olup dört tane 5, 11, 13 ve 15 yaşlarında çocukları bulunduğu düşünüldüğünde davalının bu yaştaki çocuklarını bırakarak devamlı surette murisin bakımı ile ilgilendiğinden, murisi doktorlara götürdüğünden bahsedilmesi mümkün değildir. Ayrıca davalı maaşlı olarak hiçbir işte çalışmamakta olup bilindiği üzere davalının eşi de düzenli bir işi olmadığı için herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Davalının ikamet ettiği konut ise yine uyuşmazlığa konu taşınmaz üzerinde bulunan dairelerden biri olup davalı ve ailesi yıllardır herhangi bir kira ödemeksizin işbu dairede oturmaktadır. Muris aynı zamanda yıllardır davalının ve çocuklarının her türlü eğitim, sağlık, gıda ve barınma gibi bilumum ihtiyaçlarını karşılamış ve davalı ile eşine diğer ihtiyaçlarını karşılaması adına parasal yardımda bulunmuştur.

Murisin sağlık sigortası bulunmakta olup her ay düzenli olarak aldığı emekli maaşı, uyuşmazlığa konu taşınmaz üzerinde bulunan dört daireden aldığı kira gelirleri ve ölümünden kısa bir süre önce eşine devretmiş olduğu Adana ili Seyhan beldesinde bulunan taşınmazından elde ettiği bir çok geliri bulunmaktadır. Bu şartlar altında nasıl olur da davalının muris için yaptığı masraflar bulunduğundan ve davalının bu sebeple taşınmazı bağış yoluyla devrettiğinden bahsedilebilir.

Açıklandığı üzere muris asıl olarak taşınmazı davalıya bağış yolu ile devretmek iradesi ile hareket etmemiş olup davalı, davalının eşi ve murisin eşinin yönlendirmeleri sonucu diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile taşınmazın bağış yolu ile devrini gerçekleştirmiştir.

Ayrıca taşınmazın mal kaçırmak kastı ile devredildiğinin bir diğer kanıtı ise; murisin aynı konutta yaşadığı eşi ile davalının eşi ve aynı zamanda murisin oğlu olan Ahmet dururken şehrin merkezinde yer alan, üzerinde dört katlı bir binanın bulunduğu ve eşine devretmiş olduğu Seyhan beldesinde yer alan taşınmazı dışında tek malvarlığı olan bu denli değerli bir taşınmazı davalıya devretmiş olmasıdır.

ESASA İLİŞKİN BEYANLARIMIZ;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 495. Maddesinde “Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur. Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar. Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.” denilmek suretiyle somut olayda olduğu gibi mirasbırakanın çocuklarının ve torunlarının alt soy olarak yasal mirasçı oldukları hükme bağlanmıştır. Yine aynı kanunun 506. Maddesinde “Saklı pay aşağıdaki oranlardan ibarettir: Altsoy için yasal miras payının yarısı…” denilerek alt soy olarak mirasçı olanların saklı pay oranları belirlenmiştir.

4721 sayılı kanunu 560. Maddesinde ise “Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.” denilerek mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşması halinde saklı payı zedelenen mirasçının tenkis davası açmak suretiyle saklı payını talep edebileceği hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda açıklandığı üzere murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı göz önüne alındığında mirasbırakanın davalı lehine yapmış olduğu kazandırma ile diğer mirasçılar olan müvekkillerin saklı paylarına tecavüz edildiği açıktır. Murisin mirasçıları ve terekenin durumuna ilişkin yapılacak araştırmada bu durum ortaya çıkacaktır. Hatta işbu durum tanıkların anlatımları ile yargılama aşamasında açıkça ortaya konulacaktır.

Türk Medeni Kanunu’nun “Tenkise Tabi Kazandırmalar” başlıklı 565. Maddesinde mirasbırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde adet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamaların ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabi olduğu açıkça belirtilmiştir.

Dilekçemizin ekinde sunmuş olduğumuz veraset belgesinden de anlaşılacağı üzere miras bırakanın yasal mirasçısı olarak iki çocuğu, eşi ve iki torunu bulunmaktadır. Başka da mirasçısı bulunmamaktadır. Bu durumda saklı payı aşan miktarın tenkisini talep için sayın mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER : 4721 S. K. m. 495, 560, 561, 562, 563, 564, 565, 566, 570, 571, 573 ve ilgili hükümleri ile ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : 1. Kayıtlı taşınmazın davalıya bağış yolu ile devredildiğini gösterir tapu senedi, 2. Taşınmazın muris üzerine kayıtlı olduğu döneme ilişkin tapu senedi, 3. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13 sayılı ilamı, 4. Adana Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 12 sayılı dosyası, 5. Nüfus Kayıt örnekleri, 6. Bilirkişi, keşif, yemin, tanık ve sair deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1. Kayıtlı bulunan taşınmaza İHTİYATİ TEDBİR yolu ile devir yasağı konulmasına,

2. Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500.000-TL ödenmek üzere bağış yoluyla temlik edilen taşınmaz üzerinden müvekkillerin saklı paylarına ilişkin olarak toplam 10.000-TL’lik kısmın tenkisi ile davalıdan tahsiline,

3. Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini, saygıyla talep ederim.

Davacılar Vekilleri

Tenkis Dava Dilekçesi 8

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE

DAVACI:

VEKİLİ :

DAVALI :

KONU : Saklı paya tecavüz teşkil eden tasarrufun tenkisi talebimizden ibarettir. (20.000-TL değerinde)

AÇIKLAMALAR:

1. Davacı müvekkilin babası ve aynı zamanda murisi olan Ahmet 12 tarihinde vefat etmiştir. Dava dilekçemizin ekinde sunmuş olduğumuz veraset belgesinden de anlaşılacağı üzere murisin geriye mirasçı olarak bir tek evlatlığı müvekkil Mehmet kalmıştır.

2. Murisin davalı ile aralarında nikâh olmadan gayri resmi bir evlilik bulunmaktadır. Muris davalının baskı ve zorlamalarına dayanamayarak Adana/Seyhan adresinde bulunan taşınmazının kendisine ait olan ½’lik hissesini 15 tarihinde kendi üzerine rücu şartıyla davalıya bağışlayarak devretmiştir.

3. Bahse konu bağış işlemindeki amaç, tek mirasçı konumunda olan davacıdan mal kaçırmaktır. Çünkü üvey evlat konumunda olan davacı, davalı tarafından istenmediği gibi babasıyla dahi görüştürülmemektedir. Söz konusu bağışın da kendi üzerine rücu şartıyla yapılması da murisin bu işlemi tamamen gönül rızasıyla gerçekleştirmediğini, davalı tarafından işbu bağış işlemini gerçekleştirmeye mecbur bırakıldığını göstermektedir.

4. TMK md 506’da yer alan düzenleme gereği altsoy saklı pay sahibi mirasçıdır ve TMK’nın ilgili maddelerinde yer aldığı üzere saklı payının karşılığını alamayan mirasçı, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilir. İşbu davada ise tasarrufa konu taşınmazın rayiç bedeli yaklaşık olarak 20.000-TL’dir. Bu tasarrufla müvekkilin saklı payına tecavüz edilmiştir. Murisin mirasçıları ve terekenin durumuna ilişkin yapılacak araştırmada bu durum ortaya çıkacaktır.

5. Davacı müvekkilin tek yasal mirasçı olması ve yapılan tasarrufun davacının saklı payına tecavüz teşkil etmesi sonucunda, saklı payı aşan miktarın tenkisini istemek için Mahkemenize başvurma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: TMK ve ilgili yasal mevzuat

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkile ait saklı payın tenkisi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkil adına saygıyla talep ederiz.

EKLER: 1-) Tapu kayıtları 2-) 12 tarihli veraset ilamı 3-) Nüfus kayıtları 4-) Bir adet onaylı vekâletname örneği.

Davacı Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 9

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİNE

Tedbir Taleplidir

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR: (DAVALILARIN MERNİS ADRESLERİNE TEBLİGAT YAPILMASINI TALEP EDERİZ)

DAVA DEĞERİ: Fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla ileride artırmak ya da eksiltmek kaydıyla şimdilik 10.000-TL

KONU: Öncelikle dava konusu taşınmazın üçüncü şahıslara devredilmemesi açısından ihtiyati tedbir, taşınmazın Satışının Muris Muvazaası Nedeniyle müvekkillerimin saklı ve vasiyetnamedeki payı oranında İPTALİ ile müvekkillerimin Adına TESCİLİ, bu mümkün olmadığı takdirde TENKİS ve 4721 sayılı TMK’nın 669. maddesi gereğince DENKLEŞTİRMEYE karar verilmesini talebimizdir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkil ile davalılar 03/06/2012 tarihinde vefat eden Ahmet’in mirasçılarıdır. İlgili Adana 3. Noterliğinin 18/09/2012 tarih ve 1123 yevmiye numaralı mirasçılık belgesi ektedir. Müvekkil, miras bırakanın ikinci eşi olup, diğer beş mirasçı ise miras bırakanın ilk eşinden olan çocuklarıdır. Davalı. ise müvekkilin öz kızıdır.

Muris ile müvekkil 28/09/1997 tarihinde evlenmişlerdir. Çocukları ise 29/04/2006 tarihinde dünyaya gelmiştir.

Miras bırakan sağken, ilk eşinden olan çocuklarının lehine daha fazla malvarlığı bırakmak adına müvekkilin miras hakkındaki saklı paylarına müdahale etmiştir. Şöyle ki;

Miras bırakan tereke malı; Adana ili Merkez Adalet Köyü mevkii 2246 parsel üzerinde kurulu olan Kat: 1 bağımsız bölüm 6 ve 7 numaralı daireler(mesken) ile aynı yer zemin 1-2-3-4 ve 5 bağımsız bölüm numaralı dükkânlardır.

Miras bırakan tarafından ekte sunduğumuz Adana Noterliğinin 27 Ekim 1997 tarih ve 1123 yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde vasiyetname ile “Adana ili hudutları dâhilinde bulunan ve tapuda adına kayıtlı bulunan bilcümle taşınmazların ölümü halinde diğer mirasçıları yanında ¼ hisselerini” müvekkil eşine bırakmıştır.

Yine ekte sunduğumuz 15 tarihli ve murisin kendi el yazısı ile yazılmış ve imzalanmış Vasiyetnamesinde özetle “kendi oturdukları evin, müvekkil eşi hayatta oluncaya kadar kendisine bıraktığını, çocuğu olması durumunda ise ev ve iki adet dükkânın müvekkile ve çocuğuna ait olacağını” belirtmiştir. Ayrıca Vasiyetnamede “iki oğlunun haklarını onlara verdiğini, büyük iki dükkân ve arka daireyi çocuklarına verdiğini” ifade etmiştir. Bağımsız bölüm 1 ve 2 numaralı dükkan daha sonra birleştirildiği için vasiyetnamede “büyük 2 dükkan” olarak geçmiştir. Esasen bu iki büyük dükkan bağımsız bölüm 1-2 ve 3 numaralı dükkanlardır. Arka daire olarak kastedilen mesken ise 7 numaralı bağımsız bölümdür. 1-2-3 bağımsız bölüm numaralı dükkanlar ile 7 numaralı bağımsız bölümler daha önce miras bırakanın ilk eşinden olan çocuklarına bırakıldığı için iş bu 07/06/2000 tarihli vasiyetnamede müvekkil ile kızına bırakılan taşınmazların 4 ve 5 bağımsız bölüm numaralı dükkanlar ile 6 bağımsız bölüm numaralı daire (mesken) olduğu anlaşılmaktadır.

Miras bırakan ile oğulları ile birlikte 04/07/2000 tarihinde, yukarıda bahsi geçen 07/06/2000 tarihli vasiyetnamede murisin ifade ettiği üzere çocukları bırakılan üç adet dükkân (Bağımsız bölüm 1-2 ve 3) Necmi isimli şahsa satılmıştır.

Yine miras bırakanın ilk eşten olan davalı çocuklarına bırakılan 7 numaralı bağımsız bölüm daire (mesken) bu kişilerce Ferdi isimli şahsa satılmıştır.

10/08/2000 tarihinde ise yukarıda bahsi geçen vasiyetnamelerin gereğinin yerine getirilmesi vaadiyle ve arsanın kat mülkiyetine çevrilmesiyle 6 numaralı bağımsız bölüm daire (mesken), müvekkil adına kaydı yapılmıştır. Yine aynı tarihte tüm hissedarların muvafakati ile 5 numaralı bağımsız bölüm olan dükkân, miras bırakan adına; 4 numaralı bağımsız bölüm dükkân ise davalılar adına tescili yapılmıştır. Müvekkilin iş bu devir ve taksimlerin yapıldığı tarih itibariyle miras bırakandan çocuk sahibi değildir. Çocukları 2006 yılında doğmuştur.

4 numaralı bağımsız bölüm olan dükkân ise 2018 yılı 3. ayında davalılarca üçüncü şahsa satılmıştır. Davalılarca tüm saklı payları kendilerine verilmiş olmasına rağmen bu sefer 5 numaralı bağımsız bölüm olan dükkânla ilgili hak sahibi olduklarını ve dükkânı satacaklarını beyan etmişlerdir. Bunun üzerine müvekkil mirasla ilgili kayıtları araştırmış ve iş bu davayı açma kararı almıştır.

Müvekkil, vefat eden eşi miras bırakana ait hatıra eşyalarına baktığında yazmış olduğu günlük arasında ekte sunduğumuz 07/06/2000 tarihli olan ve miras bırakanın kendi el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı vasiyetname ile karşılaşmıştır. Bunun üzerine müvekkil, miras bırakanın vasiyetnameye aykırı olarak ve muvazaalı şekilde taşınmaz devri yaptığını tapuda yaptığı araştırma ile öğrenmiştir. Yukarıda bahsi geçen vasiyetnameler gereğince en az müvekkile ve kızına 1 adet mesken daire ve 4-5 numaralı bağımsız bölüm dükkanlar verilmesi gerekirken, sadece müvekkile 6 bağımsız bölüm numaralı dairenin verildiğini, KIZINA İSE SAKLI MİRAS PAYI DAHİL, VASİYETNAMEDE BELİRTİLEN PAYIN DA VERİLMEDİĞİNİ anlamış ve iş bu davayı gecikmeksizin açma kararı almıştır.

13.01.1975 TARİH 7/1 SAYILI İÇ.BRL.KARARINA GÖRE, vasiyetname yapıldıktan sonraki temlik işlemine miras bırakan da katılmış ise muvazaalı işlem olup, kötüniyetli temlik gibi işlem görür. Vasiyetname tarihlerine bakıldığında 27/10/1997 ve 07/06/2000 tarihleri olduğu, devirlerin ise sonraki tarihler olan 04/07/2000 ve 10/08/2000 tarihlerinde yapıldığı, (7 bağımsız bölüm numaralı mesken dairenin hangi tarihte devredildiği bilinmemekle birlikte sayın mahkemece getirtilecek tapu kaydından ve kütüğünden iş bu daire açısından da devrin vasiyetnameler tarihlerinden sonra yapıldığı görülecektir.) böylece miras bırakanın katılımı ile yapılan iş bu devirlerin İBK gereğince muvazaalı olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.

Miras bırakanın davalılara mirastan mal kaçırmak için devrettiği bu taşınmazlarla ilgili olarak müvekkilin ve kızının hem saklı payı hem de vasiyetname ile verilmiş paylarının geri alınması için işbu muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davası da açılmıştır.

Yargılama boyunca davaya konu miras bırakan adına kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüm taşınmazın 3. kişilere devrini önler nitelikte tedbir konulması talebimiz de vardır. Elinde malvarlığı olmayan ve diğer mirasçılar tarafından miras kalan mallardan uzaklaştırılan müvekkil Akciğer kanseri hastası olup, kızı ise doğuştan gelen göz rahatsızlığı olup, sürekli olarak rutin kontrolleri yapılmaktadır. Müvekkil ev hanımı olup herhangi bir geliri bulunmamaktadır. Kızı ise öğrencidir. Bu sebeple konulacak tedbirin teminatsız olarak takdir edilmesini talep etmek gereği de doğmuştur. Aksi durumda davacı teminat yatırma olanağına sahip olmadığından dolayı davalıların mal kaçırma imkânları ortaya çıkabilecektir.

HUKUKİ SEBEPLER: MK, HMK ve ilgili sair mevzuat.

DELİLLER : Tapu kayıtları, tanık beyanları, mirasçılık belgesi, nüfus kayıtları, keşif ve bilirkişi incelemesi ve diğer yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda sunulan nedenlere dayanılarak davamızın kabulü ile, tenkis ve denkleştirme kuralları gereğince,

Müvekkil ile kızının mirastaki saklı payı ve vasiyetname ile verilmiş payı uyarınca miras bırakan adına olan Adana ili Merkez Mevkii 13 parsel üzerinde kurulu zemin 5 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kaydının İPTALİ ile müvekkillerin saklı payı ve vasiyetname ile verilen payı oranında davacılar adına tapuya TESCİLİNE, bunun mümkün olmaması halinde davacıların mirastan kaçırılan saklı payları ile vasiyetnamede verilen paylarının rayiç değerlerinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini,

Yine daha önce devri davalılarca yapılan Adana ili Merkez Mevkii 15 parsel üzerinde kurulu zemin 1-2-3 ve 4 numaralı bağımsız bölüm dükkanlar ile birinci kat 7 bağımsız bölüm numaralı mesken dairenin davacıların mirastan kaçırılan saklı payları ile vasiyetnamede verilen paylarının rayiç değerlerinin davalılardan müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini,

Yargılama boyunca davaya konu 5 no’lu bağımsız bölüm numaralı taşınmaza teminatsız olarak üçüncü kişilere devrini önler nitelikte TEDBİR KONULMASINA,

Tüm yargılama giderleriyle vekâlet ücretlerinin davalılara yüklenmesini davacılar adına saygıyla arz ve talep ederiz.

Davacılar Vekili

Tenkis Dava Dilekçesi 10

ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

DAVA KONUSU:

AÇIKLAMALAR :

1. Davacının babası olan mirasbırakan, 28.05.2018 tarihinde vefat etmiş, geriye yasal mirasçıları olarak müvekkil davacı ve mirasbırakanın 2. eşi olan Ayşe ile bu evliliklerinde olan Mehmet isimli çocukları kalmış olup, buna ilişkin Adana Sulh Mahkemesi’nin 12 sayılı ve 15 tarihli veraset ilamı bulunmaktadır. (EK-1- Veraset ilamı)

2. Müvekkilim mirasbırakanın ölümünden kısa bir süre sonra, babasının sağlığında kendi emekleri ve çalışmalarının karşılığı ile arsa olarak alınan ve daha sonradan üzerine üç katlı ev inşa edilen taşınmazın hiçbir zaman mirasbırakan üzerine kayıtlı olmadığını, alım-satım işlemlerinin doğrudan üvey anne adına 12 tarihinde gerçekleştiğini haricen öğrenmiş bulunmaktadır.

3. Tapu kayıtları tarafımızdan incelendiğinde ise işbu taşınmazın 11 tarihinde davacının ayrı anneden olma kardeşine, 15 tarihinde de tekrar davalı adına tescil işlemlerinin yapıldığı görülmüştür. Adana Tapu ve Sicil Müdürlüğü’nden ilgili kayıtlar mahkemeniz tarafından istendiğinde işbu hususlar açıkça görülecektir.

4. Davalı taraf söz konusu taşınmazı tapu kayıtlarında göründüğü şekilde kendisi satın alabilecek maddi güce hiçbir zaman sahip olmamıştır. Şöyle ki; hayatının hiçbir evresinde herhangi bir işte çalışmamış, miras yoluyla ve sair şekillerde bir gelir etme etmemiştir. Bu durum bildireceğimiz tanıklar tarafından da mahkemeniz huzurunda ve açıklığa kavuşturulacaktır.

5. Satın almaya gücü olmayan davalının maliki olduğu taşınmazı kendi mevcut parası ile alamayacağı ortadadır. Kaldı ki davacı tarafından da kısa süre önceye kadar söz konusu taşınmazın malikinin mirasbırakan olduğu sanılmaktadır.

6. Taşınmazın evlilik birliği devamında alındığı ve davalının da gelir sahibi olmadığı göz önüne alındığında hayatın olağan akışı içerisinde, alım-satım işlemleri için gerekli bedellerin müteveffa tarafından karşılandığı açıktır.

7. Mirasbırakanın, davacının annesi olan eşi vefat ettikten sonra devreye giren 2. eş faktörü, ikinci eşi ile evliliklerinden sonra olan çocukları ve davacı ile hayatının bu evrelerinde gerçek bir baba gibi ilgilenmemesi dikkate alındığında yapılmış olan işlemlerin müvekkilimden mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiği kuşkusuzdur. 13 tarihinde dava konusu taşınmazı davalının kendi kızının üzerine geçirmiş olması da mal kaçırma amacını kanıtlar niteliktedir.

8. Dava dışı kişiler adına kayıtlı olan taşınmazların parasının miras bırakan tarafından kayıt maliklerine ödenerek, sicil kayıtlarının davalıya intikalinin sağlandığı somut uyuşmazlıkta müvekkilim saklı pay hakkı sahibi iken mirasbırakanın vefatı ile mamelekinde başkaca hiçbir şey bulunmadığından bu haklarına kavuşamamıştır.

9. Bu durumda bu türlü bir kazandırmanın ELDEN BAĞIŞ(GİZLİ BAĞIŞ) niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır ve koşullarının da var olduğu dikkate alındığında TMK’nın 560 ile 571 maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği tartışmasız olduğundan tarafımıza işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur.

10. İzahına çalıştığımız sebeplerden dolayı müvekkilin saklı payını aşan tasarrufun tenkisine ve yine saklı payı oranındaki taşınmaz mülkiyetinin müvekkil adına tesciline karar verilmesi için sayın mahkemenize başvuruyoruz.

Tenkis Dava Dilekçesi 11

ADANA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALILAR:

KONUSU: Vasiyetin iptali, aksi halde tenkis talebimizdir.

AÇIKLAMALAR:

Müvekkilimin murisi Ahmet 15 tarihinde vefat etmiştir. Seyhan İlçesi 5. Noterliğinden 11 tarihinde düzenlenen vasiyetname tenfizi için Seyhan ilçesi Sulh Hukuk Mahkemesinin 17 sayılı dosyasına gönderilmiştir. Söze konu vasiyetnameye 12 havale tarihli dilekçe ile itiraz etmek gereği doğmuştur.

Vasiyetname, saklı pay sahibi mirasçı olan müvekkilimin haklarına tecavüz etmektedir. Vasiyet eden müteveffa F.S söze konu vasiyetnamenin düzenlendiği sırada 75 yaşında olup bu tür bir işlemin yapılırken işlemin sakatlığa uğramaması için sağlık raporu alınması gerekmekte iken bu husus göz ardı edilmiştir.

“Bu konuda özel rapor yerine resmi tabip, hatta gerekirse sağlık kurulu raporu alınmalıdır.” Uygulamada ve Teoride Her Yönü İle Vasiyet Hukuku/ Esat ŞENER Sayfa: 204.

Ayrıca müteveffanın düzenlettiği vasiyetnamede “bakımımla ilgilenen” ibaresini kullanmış ve vasiyetini kendisinin bakımı ile ilgilenen kızı ve torunlarına bıraktığını beyan etmiştir. Oysaki vasiyet edilenler; Mersin’de ikamet etmelerinden dolayı müteveffanın bakımıyla ilgilenmemişlerdir. Müteveffanın bu iradesini açıklarken manevi cebir ve baskı altında olabileceği ve kayıt edilen durumun fiili durumla çelişmesi de göz önüne alındığında vasiyetin iptali gerekmektedir. Bu konuda Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin görüşü de tanık sözleri ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek Adli Tıp Kurumundan rapor alınması doğrultusundadır.

YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ ESAS: 2004/2862 KARAR: 2004/4336

“…11.5.1998 günlü vasiyetname yapılırken murisin ehliyetinin bulunmadığı da ileri sürülerek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Vasiyetname yapılırken M Sağlık Ocağından 11.5.1998 günlü, ehil olduğunu gösteren rapor alınmışsa da, dinlenen davacı tanıkları vasiyetnamenin yapıldığı sırada murisin temyiz kabiliyetinin bulunmadığını ifade etmişlerdir. Vasiyetnamenin yapıldığı anda muris 76 yaşındadır. Tanık sözleri ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek vasiyetin yapıldığı anda muris Serpil’in ehliyetinin olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.”

T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2002/4742 K. 2002/5498 T. 1.5.2002

“… davaların nitelikleri ve ileri sürülen iddiaların içerikleri dikkate alındığında, birleştirmenin usule aykırı olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Esasen miras bırakanın sağlığında yaptığı vasiyetnamenin akıbetini belli etme ve tapudaki temliki işleme etkisini ortaya koyma yönünden, davaların birleştirilerek görülmesinde ve sağlıklı bir çözüme ulaşılmasında hukuki yarar vardır.”

Vasiyetname ile müteveffa F.S, sahibi bulunduğu … ili, B. ilçe-si, S. köyü, M. … üstünde vaki ve kain tapunun 2/7 pafta, 5041 parselinde kayıtlı 135 m2, 50 dm2 miktarlı arsa vasfına haiz gayrimenkuldeki 50/140 arsa payına isabet eden giriş kattaki bir dükkan ile bir daire ve 4. normal kattaki bir dairenin ölene kadar kendisine ait olması şartıyla, öldükten sonra eşit hisseler halinde davalılara vasiyet etmiştir.

T.C. YARG ITAY 2.HUKUK DAİRESİ ESAS: 2003/8904 KARAR: 2003/10503

“… Dava konusu taşınmazlar vasiyet yolu ile davalılara verilmiş-tir. Vasiyetname usulüne uygun açılmış, iptal istenilmiş açılan da-va reddedilmiş, 7.2.2002’de kesinleşmiştir. Bu dava ise 6.9.2001’de açılmıştır. Ölüme bağlı tasarruflar her halde tenkise tabidir (743 S.M.K. md. 507/1). Mahkemece tenkis hükümlerinin uygulanması gerekirken murisin kastının bulunmadığından söz edilerek yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”

T.C. YARGITAY 2.HUKUK DAİRESİ ESAS: 2004/971 KARAR: 2004/1654

“… Dava vasiyetname iptali, olmazsa tenkise ilişkindir. Davacı ilk kesin süre içinde delillerini bildirmiş, tanıklarını göstermiştir. O halde mahkemece yapılacak iş davacı tanıklarını dinlemek, miras bırakanın vasiyetname tanzim tarihindeki ruh sağlığı ile ilgili gerekli bilgileri almak, mal varlığı ile ilgili ve baskı ve korkutma ile ilgili bilgileri almak, gerektiğinde fiil ehliyeti yönünden doktor raporlarını ve dosyayı Adli Tıp Kurumuna göndererek, miras bırakanın vasiyetname tanzim şerhinde fiil ehliyeti olup olmadığını belirlemek, baskı ve korkutma olup olmadığını incelemek, fiil ehliyetini haiz ise vasiyetnamenin iptali davasını reddetmek, diğer taraftan vasiyetnameler kayıtsız şartsız tenkise tabi olduğundan tenkis talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Bu yönler gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”

Şayet vasiyetin iptali talebimiz kabul edilmezse vasiyetnameler kayıtsız şartsız tenkise tabii olduğundan tenkis talebimizin kabulü gerekmektedir. Vasiyetname, saklı pay sahibi mirasçı olan müvekkilimin miras payına tecavüz etmektedir.

YASAL NEDENLER: HMK, MK ve ilgili tüm mevzuat

DELİLLER: Vasiyetname, nüfus kayıtları, Adli Tıp Kurumundan Rapor alınması, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve her türlü yasal deliller.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle vasiyetnamenin iptali, aksi halde saklı paylı mirasçı olan müvekkilin miras payına tecavüz eden kısmın tenkisine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin dava-lılar üzerine bırakılmasını saygılarımızla vekaleten arz ve talep ederiz.

Davacı Vekili

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir