Ceza Muhakemesi Kanunu Madde 244

CMK Madde 244

Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 244. maddesi şu şekildedir:

Gaibin tanımı ve yapılabilecek işlemler

Madde 244 – (1) Bulunduğu yer bilinmeyen veya yurt dışında bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır.

(2) Gaip hakkında duruşma açılmaz; mahkeme, delillerin ele geçirilmesi veya korunması amacıyla gerekli işlemleri yapar.

(3) Bu işlemler naip hakim veya istinabe olunan mahkeme aracılığıyla da yapılabilir.

(4) Bu işlemler sırasında sanığın müdafii veya kanuni temsilcisi veya eşi hazır bulunabilir. Gerektiğinde, mahkemece barodan bir müdafi görevlendirilmesi istenir.


Başlık

CMK’nın 244. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BEŞİNCİ KİTAP: Özel Yargılama Usulleri – BİRİNCİ KISIM: Gaiplerin ve Kaçakların Yargılanması, Tüzel Kişilerin Soruşturmada ve Kovuşturmada Temsili, Bazı Suçlara İlişkin Muhakeme Usulü – BİRİNCİ BÖLÜM: Gaiplerin Yargılanması

Madde başlığı şu şekildedir: Gaibin tanımı ve yapılabilecek işlemler


Gerekçe

Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 244. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:

Maddenin birinci fıkrası gaibi tanımlamaktadır; bulunduğu yer bilinmeyen veya yurt dışında bir ülkede bulunup da yetkili bir mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır. Bu durumda, kural olarak, kendisine ulaşılamayan bir sanık söz konusudur. Öyle ki, sanık, hakkında yargılama yapılmakta olduğunu bile bilemeyebilir. Mahkemenin daha yüzünü bile görmediği bir sanığı, gıyabında, savunmasız olarak yargılayıp mahkum etmesi kabul edilemez. Bu nedenle Tasarı, gaiplik halinde sadece delillerin muhafaza altına alınması ile yetinilmesini öngörmüş, gıyapta hüküm verilmesine izin vermemiştir.

Sanığın yokluğu durumlarını ifade için de “gıyap” ibaresi kullanılmaktadır. Oysa sanığın yokluğu kavramı, yukarıda açıklamaya çalıştığımız gaiplikten farklıdır. Gerçekten gaiplik halinde kendisine ulaşılamayan bir sanık var iken, sanığın yokluğu durumlarında, örneğin sanığın duruşmadan vareste tutulmasında olduğu gibi, kural olarak, sanığa ulaşmak her zaman olanaklıdır; ancak hazır bulunmasına gerek görülmemektedir. Bu nedenle de sanığın yokluğunda yargılama yapılabilmesi daha kolay kabul edilebilmektedir.

Gaiplik, kaçak (firari) olmaktan da farklıdır. Mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayan, hakkında yapılan yargılamanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla böyle bir durum yaratan ve bu nedenle yurt içinde saklanan veya yabancı bir ülkede bulunan kişiye kaçak denilmektedir. Görüldüğü gibi, gerek gaiplik ve gerek kaçaklıkta kendisine ulaşılamayan bir sanık söz konusudur; ancak gaiplikte bu durum bilinçli bir şekilde yaratılmış değil iken kaçaklık durumunda sanık bunu her zaman bilerek ve isteyerek gerçekleştirmektedir. Gaipliği kaçaklıktan ayıran en önemli ölçüt budur. Zaten Tasarı kaçaklar hakkında uygulanabilecek ayrı bir yargılama usulüne 286 ila 289 uncu maddelerinde yer vermiş bulunmaktadır.

Böyle bir gaip sanık hakkında duruşma açılmaz; sadece deliller toplanarak muhafaza altına alınır ve gaibin ortaya çıkması veya çıkarılması beklenir. Bir naip hakim veya istinabe olunan mahkeme tarafından da yapılabilecek olan delillerin toplanması ve muhafazası işlemleri sırasında avukat, yasal temsilci veya gaibin eşi hazır bulunabilir. Hatta gerektiğinde mahkeme re’sen bir avukat da atayabilecektir.

ADALET KOMİSYONU RAPORU

Tasarının 256 ncı maddesinde redaksiyon yapılmış ve 244 üncü madde olarak kabul edilmiştir.


TBMM Kabul Metni

Kanun maddesi mecliste tartışılırken şu konuşmalar geçmiştir:

244 üncü maddeyi okutuyorum :

BEŞİNCİ KİTAP

Özel Yargılama Usulleri

BİRİNCİ KISIM

Gaiplerin ve Kaçakların Yargılanması, Tüzel Kişilerin Soruşturmada ve

Kovuşturmada Temsili Bazı Suçlara İlişkin Muhakeme Usulü

BİRİNCİ BÖLÜM

Gaiplerin Yargılanması

Gaibin tanımı ve yapılabilecek işlemler

MADDE 244. – (1) Bulunduğu yer bilinmeyen veya yurt dışında bulunup da yetkili mahkeme önüne getirilemeyen veya getirilmesi uygun bulunmayan sanık gaip sayılır.

(2) Gaip hakkında duruşma açılmaz; mahkeme, delillerin ele geçirilmesi veya korunması amacıyla gerekli işlemleri yapar.

(3) Bu işlemler naip hâkim veya istinabe olunan mahkeme aracılığıyla da yapılabilir.

(4) Bu işlemler sırasında sanığın müdafii veya kanuni temsilcisi veya eşi hazır bulunabilir. Gerektiğinde, mahkemece barodan bir müdafi görevlendirilmesi istenir.

BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.

Yazar Hakkında: Avukat Saim İncekaş

Saim İncekaş, Adana Barosu'na kayıtlı bir avukattır. 2016 yılından bu yana Merkezi Adana'da bulunan ve kurucusu olduğu İncekaş Hukuk Bürosu'nda çalışmaktadır. Yüksek lisans derecesi ile hukuk eğitimini tamamladıktan sonra bu alanda birçok farklı çalışma yürütmüştür. Özellikle aile hukuku, boşanma, velayet davaları, çocuk hakları, ceza davaları, ticari uyuşmazlıklar, gayrimenkul, miras ve iş hukuku gibi alanlarda uzmandır. Saim İncekaş, sadece Adana Barosu'nda değil, aynı zamanda Avrupa Hukukçular Derneği, Türkiye Barolar Birliği ve Adil Yargılanma Hakkına Erişim gibi dernek ve kuruluşlarda da aktif olarak görev almaktadır. Bu sayede, hukukun evrenselliği konusundaki farkındalık ve hukuk sistemine olan güveni arttırmaya yönelik birçok çalışmada yer almaktadır. Randevu ve Ön Görüşme İçin WhatsApp Üzerinden Hemen İletişime Geçin

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir