CMK Madde 325
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 325. maddesi şu şekildedir:
Sanığın yükümlülüğü
Madde 325 – (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi halinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
(2) (Değişik fıkra: 06.12.2006 – 5560 S.K/Madde 27) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.
(4) Hüküm kesinleşmeden sanık ölürse, mirasçılar giderleri ödemekle yükümlü tutulmazlar.
Başlık
CMK’nın 325. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: YEDİNCİ KİTAP: Yargılama Giderleri ve Çeşitli Hükümler – BİRİNCİ KISIM: Yargılama Giderleri
Madde başlığı şu şekildedir: Sanığın yükümlülüğü
Gerekçe
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 325. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
Yargılama giderinin haksız çıkan tarafından ödenmesi ilkesi ışığında sanığa yükletilmesi, ceza yargılamasının mahkumiyet veya buna eş bir hükümle sonuçlanmış olmasına bağlıdır.
Sanığın ceza veya güvenlik tedbirine mahkum edilmesi, hükmün geri bırakılması, cezanın veya davanın ertelenmesine karar verilmesi hallerinde 377 nci maddenin son fıkrasında açıklanan tercüman giderleri ayrık olmak üzere tüm yargılama giderleri hükümlüye yükletilir. Ancak kamu davasının gerekli kılmadığı veya yanlışlıkla yapılan işlemlerin giderlerinden hükümlünün sorumlu tutulmaması gerekir.
Öte yandan, yargılama evrelerinde yapılan ve ödemelere neden olan araştırma ve işlemler sanık lehine sonuçlar ortaya çıkarmış, hakim bu giderlerin sanığa yükletilmesinin hak ve adalete uygun olmayacağı kanısına ulaşmış ise kısmen veya tümüyle Devlet Hazinesine yükletilmesine karar verebilir.
Sanığın savunmalarının doğruluğunu desteklemesi, eylemin niteliğinde daha az cezayı gerektiren değişikliği veya yasal hafifletici nedenlerin belirlenmesini sağlaması, araştırma ve işlemlerin lehe sonuç ortaya çıkarmasına örnek olarak gösterilebilir.
Tüm bunların sonucunda sanığa verilen ceza ile yapılan gider arasında aleyhe aşırı ve adalet duygusuna aykırı ölçüsüzlük doğabilir. İşte hakim bu durumları objektif ölçülerle ve gerekçesini de göstererek takdir hakkını, yargılama giderlerinin bir kısmı veya tamamını Devlet Hazinesine yüklemek biçiminde kullanabilecektir.
Hüküm kesinleşmeden yerine getirilmesi olanağı bulunmadığından, kesinleşmeden önce hükümlünün ölmesi durumunda mirasçıları yargılama giderlerini ödemekle yükümlü tutulmazlar.
Tasarı, maddenin son fıkrasıyla, dava sırasında içtenlikle, maddi gerçeğe uygun olarak suçunu itiraf eden veya ikrarda bulunan, böylece adaletin gerçekleşmesine hizmet ve yardımda bulunan sanığın yargılama giderinden bağışık tutulmasını, ona yargılama gideri yükletilmemesini uygun görmüştür.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Tasarının 378 inci maddesinin ikinci fıkrasında “hükmün geri bırakılması” ve “davanın ertelenmesi” ibareleri bu müesseselere tasarıda yer verilmemesi nedeniyle, son fıkrası ise, bazı sanıklara ayrıcalık tanınması uygun görülmeyerek metinden çıkarılmış ve 325 inci madde olarak kabul edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
Kanun maddesi mecliste tartışılırken şu konuşmalar geçmiştir:
325 inci maddeyi okutuyorum:
Sanığın yükümlülüğü
MADDE 325. – (1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.
(2) Cezanın ertelenmesi hâlinde de birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Yargılamanın değişik evrelerinde yapılan araştırma veya işlemler nedeniyle giderler meydana gelmiş olup da, sonuç sanık lehine ortaya çıkmış ise, bu giderlerin sanığa yüklenmesinin hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında mahkeme, bunların kısmen veya tamamen Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verir.
(4) Hüküm kesinleşmeden sanık ölürse, mirasçılar giderleri ödemekle yükümlü tutulmazlar.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.
Kızım İnternet üzerinden Çinde yaşayan tür5k iş adamının sattığı telefonlar için Türkiye de bankalarda hesap açıyor.kendisi 10/ 3 karla aracılık yapıyor birsüre sonra telefonlar alıcıya ulaşmıyor ve müştekiler suç duyurunda bulunuyor.iş adamaının müşterilerle görüştüğü telefon noları yabancıların adına kayıtlı çıkıyor. savcılık mütalasında kızımın tck 325 ve 158-1/f bendine göre ağır ceza hakimliğine görüş bildirmiş.Halen mahkeme olmamştır .Mahkeme süreci hakkında biligindirilirsem sevinirim selamlar