CMK Madde 176
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 176. maddesi şu şekildedir:
İddianamenin sanığa tebliği ve sanığın çağrılması
Madde 176 – (1) İddianame, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur.
(2) Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kağıdına mazereti olmaksızın gelmediğinde zorla getirileceği yazılır.
(3) Tutuklu sanığın çağrılması duruşma gününün tebliği suretiyle yapılır. Sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi istenir; müdafii de sanıkla birlikte davet olunur. Bu işlem, tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi katibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır.
(4) Yukarıdaki fıkralar gereğince, çağrı kağıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir.
Başlık
CMK’nın 176. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: Kovuşturma Evresi – BİRİNCİ KISIM: Kamu Davasının Yürütülmesi – BİRİNCİ BÖLÜM: Duruşma Hazırlığı
Madde başlığı şu şekildedir: İddianamenin sanığa tebliği ve sanığın çağrılması
Gerekçe
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 176. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
Maddenin birinci fıkrasına göre iddianame, bütün ceza yargılamalarında, sulh ceza işleri de dahil olmak üzere sanığa davetiye ile birlikte tebliğ edilecektir. Sanığın, ne ile suçlandığını öğrenmesi temel haklardan olduğundan, madde bu hakkı sağlama amacına yönelik olarak düzenlenmiştir.
Maddenin ikinci fıkrası, 1412 sayılı Kanunun 209 uncu maddesindeki mazereti olmaksızın gelmeyen sanığın tutuklanacağı deyimi yerine yakalama müzekkeresi çıkarılmasını öngörmüştür. Bu hüküm, Tasarının kabul ettiği tutuklama sistemi gereğidir.
Diğer yandan, maddenin üçüncü fıkrasında tutuklu sanığa savunma hakkının tam olarak sağlanması amacıyla, işlemin “zabıt katibi” tarafından değil, mahkeme önüne getirilerek saptanması zorunluluğu kabul edilmiştir. Bu düzenleme Tasarının sanık haklarına ve savunmaya verdiği önemin sonucudur. Getirilen sanıktan, savunma için bir istemde bulunup bulunmayacağı, bulunacaksa bunları bildirmesi istenecektir. Sanığın bunları nasıl bildireceği ise 183 üncü maddede gösterilmiştir.
Davetiyenin tebliği ile duruşma günü arasında en aşağı bir hafta geçmesi zorunludur. Savunma hakkının kısıtlanması mutlak bir bozma nedeni olduğu için gerekli sürenin verilmediği anlaşıldığında süre verilerek duruşmaya ara verilmesi gerekir.
Savunma hakkı yönünden maddenin üçüncü fıkrasına göre, tutuklu sanık duruşma günü tebliğ edilerek çağırılacaktır.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Tasarının 182 nci maddesinde redaksiyon yapılmış ve 176 ncı madde olarak kabul edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
Kanun maddesi mecliste tartışılırken şu konuşmalar geçmiştir:
176 ncı maddeyi okutuyorum:
İddianamenin sanığa tebliği ve sanığın çağrılması
MADDE 176. – (1) İddianame, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa tebliğ olunur.
(2) Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kağıdına mazereti olmaksızın gelmediğinde zorla getirileceği yazılır.
(3) Tutuklu sanığın çağrılması duruşma gününün tebliği suretiyle yapılır. Sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi istenir; müdafii de sanıkla birlikte davet olunur. Bu işlem, tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi kâtibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır.
(4) Yukarıdaki fıkralar gereğince, çağrı kağıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.