1. AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE
ADANA
DOSYA NO :2018/90 E.
DAVALI :
VEKİLİ : Avukat Saim İNCEKAŞ
DAVACI :
T.KONUSU :Kanuna aykırı olarak elde edilen delillere muvafakat etmediğimizin bildirilmesi
AÇIKLAMALAR
1-Müvekkilim ile davalı 10 yıl once evlenmişlerdir. ve bu evliliklerinden müşterek iki çocukları bulunmaktadır.
2-Davacı, müvekkilime evliliklerinin ilk yıllarından itibaren anlamsız yere başkalarının yanında aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmuş, Evlililkleri süresince de müvekkilime karşı bu davranışlara ve psikolojik baskılarına devam etmiştir.
3-Çocuklarının gözü önünde maruz kaldığı bu olumsuz davranışlara ve onların gelişimlerini etkileyecek şiddette olan davranışların son bulması için müvekkilim mahkemeye başvurmuş ve Adana 3.
Aynı soydan olup, bir aile sıra numarası altında kayıtlı olan kişilerle, onların eş ve çocukları; karı, koca ѵb çocuklardan oluşan en küçük toplumsal birlik. Bu modern ailenin tanımıdır. Bunun yanında, akraba olan birden çok ailenin oluşturduğu büyük aile tipleri vardır. Özellikle geri kalmış toplumlarda rastlanan aile tipleri büyük aile tipleridir. Modern hukukta, aile toplumun temeli sayıldığından, aile anayasalarca korunan bir kurum durumuna gelmiştir.
“>Aile Mahkemesinin 2018/812 Karar ve 01/11/2018 tarihli kararı ile 6284 sayılı kanunun 5. maddesinin (a,b,e,f) bendlerinin davacı hakkında uygulanmasına karar vermiştir.
Bunun neticesinde davacı
“>boşanma davası açmış bütün bu kusurlu davranışlarına rağmen müvekkilimi kusurlu göstermek için önceden planladığı ve hukuka aykırı şekilde elde ettiği şahsi telefonuna yazılım yükleyerek müvekkilimin telefon görüşmelerini karısının rızası dışında kayıt altına almış ve sırf boşanma davasında delil olarak kullanılmak amacıyla usulsüz olarak yaratılmış hukuka aykırı elde ettiği bu delili yüce mahkemeyi etkilemek için sunmuştur.
4-Hukuka aykırı olarak yaratılan bir delilin hiçbir şekilde delil olarak kabulü olanaklı değildir. Nitekim “HMK md 189/2’ye göre hukuka aykırı olarak elde edilen deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınmaz.” hükmü ile açıkça hukuka aykırı olarak elde edilmiş delillerin ispat gücü olamayacağı kabul edilmiştir. Bir davada ileri sürülebilecek her türlü delilin mutlaka hukuka uygun yollardan elde edilmiş olması esası getirilmiştir.
Davacının kanuna aykırı olarak elde etmiş olduğu delillere muvafakat etmediğimizi bildiririz.
4 –Bununla birlikte müvekkilimin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu iddia eden davacı uzaklaştırma süresinin bittiği günden itibaren müşterek haneye gelerek pişmanlığını dile getirmiş , taraflar tekrar bir araya gelmiş ve evlilik birliğini devam ettirme iradesiyle birlikte yaşamaya başlamışlardır.
Bu durum davacının dayandığı aldatmaya dayalı iddiasını affettiği anlamına gelmektedir ve barışma öncesi nedenlere dayalı olarak boşanma kararı verilemez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2007 gün 2007/2-156 E., 2007/157 K. sayılı ilamı) . Evlilik birliği devam ettiğine göre boşanmaya esas alınamaz. Gerçekleşen bu durum karşısında, müvekkilimin ispatlanan bir kusuru bulunmamaktadır. o halde , davacının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Davacı, müvekkilim ile halen müşterek konutta beraber ikamet etmektedirler.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda kısaca arz ve izah ettiğimiz nedenlerle davacı tarafından kanuna aykırı olarak elde edilen delillere muvafakat etmediğimizin bildirir, ve bu delillerin Kabul edilmemesine karar verilmesini, yine davacı müşterek haneye dönerek evliliklerini yaşamaya devam ettirdiklerinden davanın reddine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. (tarih)