TCK 73. Madde
Türk Ceza Kanunumuzun 73. maddesi şu şekildedir:
Dava ve Cezanın Düşürülmesi – Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar
Madde 73 – (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) (Mülga fıkra: 06.12.2006 – 5560 S.K/Madde 45)
Başlık
TCK’nın 73. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: BİRİNCİ KİTAP: Genel Hükümler – ÜÇÜNCÜ KISIM: Yaptırımlar – DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Dava ve Cezanın Düşürülmesi
Madde başlığı şu şekildedir: Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar (…)
Gerekçe
Türk Ceza Kanunu’nun 73. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
HÜKÜMETİN TEKLİF ETTİĞİ METNİN GEREKÇELERİ
Madde 91. Maddede, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda şikayetin ve şikayetten vazgeçmenin şeriklere etkisi ve sonuçları düzenlenmiştir. Bu konuda 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanunun esasları muhafaza edilmekle beraber bazı yenilikler de getirilmiştir. Söz gelimi şikayetten vazgeçmenin, şikayet üzerine açılan davaya ilişkin suçun işlenmesinde şerik olanları da kapsayacağı yani onlar hakkında da geçerli sayılacağı belirtilmiş ayrıca aksi kanunda açıklanmadıkça vazgeçmenin bunu kabul etmeyen sanığa tesir etmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Metinde geçen “aksinin kanunda belirtilmesinden” maksat, herhangi bir kanun hükmünde vazgeçmenin sanığın kabulüne bağlı olmaksızın davayı ortadan kaldıracağı hususunda açıklık bulunmasından ibarettir. Yoksa böyle bir açıklığı içermeksizin herhangi bir kanun hükmünde, vazgeçmekle davanın ortadan kalkacağının belirtilmesi, sanığın muvafakatinin aranmaması anlamına gelmeyecektir.
Maddenin (3) numaralı fıkrasında yer alan hükümle uygulama bakımından esaslı bir değişiklik getirilmektedir. Bu hüküm çağdaş ceza hukukunda yer almış bulunan mağdurun korunmasının, ceza hükümleriyle de sağlanması yönünden yeni bir katkı oluşturmaktadır. 1/3/1926 tarihli ve 765 sayılı Kanun hükümlerinin geçerli bulunduğu dönemde Kanunun 111 inci maddesinde yer alan hükmü bilmeyen bir kısım mağdurun şahsi haklarını mahfuz tutmamaları nedeniyle haklarını sonradan talep edemedikleri görülmekteydi. Hüküm, şahsi hakların saklı bulunduğunu sağlayacak şekle sokularak mağdurun himayesi sağlanmıştır.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Tasarıdaki metin muhafaza edilmiştir. Ancak, sistematik açıdan daha doğru olduğu düşüncesiyle, Hükümet Tasarısının 39. maddesinin son fıkrasında yer alan uzlaşmaya ilişkin hüküm, bu madde metnine son fıkra olarak ilave edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
73 üncü maddeyi okutuyorum :
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar, uzlaşma
MADDE 73. – (1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.
(2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar.
(3) Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez.
(4) Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.
(5) İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar.
(6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
(7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikâyetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsî haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.
(8) Suçtan zarar göreni gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.
BAŞKAN – 73 üncü maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Kabul edilmiştir.