CMK Madde 194
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 194. maddesi şu şekildedir:
Sanığın mahkemeden uzaklaşması
Madde 194 – (1) Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanır ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken tedbirleri alır.
(2) Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, dava yokluğunda bitirilebilir.
Başlık
CMK’nın 194. maddesinin ait olduğu bölüm başlık ismi şu şekildedir: ÜÇÜNCÜ KİTAP: Kovuşturma Evresi – BİRİNCİ KISIM: Kamu Davasının Yürütülmesi – İKİNCİ BÖLÜM: Duruşma
Madde başlığı şu şekildedir: Sanığın mahkemeden uzaklaşması
Gerekçe
Ceza Muhakemesi Kanunumuzun 194. maddesinin gerekçesi şu şekildedir:
Maddenin birinci fıkrasına göre, gelen sanığın duruşma süresince hazır bulunmasının sağlanması için gereken tedbirlerin alınması, mahkeme başkanı veya hakimin görevidir. Bu amaçla, mahkeme başkanı veya hakim sanığın bir yerde gözetim altında tutulmasına da karar verebilecektir.
İkinci fıkrada, sanığın savuşması veya ara vermeyi izleyen duruşmaya gelmemesi halinde, sorguya çekilmiş olması ve artık huzuruna mahkemece gerek görülmemesi koşuluna ek olarak, sanığa diğer bir güvence sağlanması amacıyla, mahkemece bir avukatın atanması zorunluluğu kabul edilmiştir. Böylece mahkeme, savuşan sanık hakkındaki davayı yokluğunda bitirmek istiyorsa, ona zorunlu olarak bir avukat atayacaktır. Avukatı baro seçecektir.
Sanığın kendisini bilerek ve isteyerek yargılanabilme ehliyetinden yoksun bir duruma soktuğu hallerde, duruşmaların sona erdirilmesi önemli bir problem olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sorunun yasa ile çözümlenmesi amacıyla, Alman Ceza Usul Kanunundaki düzenlemelerden yararlanılarak, kendisini yargılanabilme ehliyetinden yoksun duruma sokan sanıkların bu durumu, bilirkişi incelemesi sonucunda sabit olduğu ve sanığın durumunun duruşmanın adı geçenin huzuru ile yürütülmesine veya devamına engel oluşturduğu hallerde mahkemenin, sanığın duruşmada hazır bulunmasını gerekli görmemesi koşuluyla, bir avukat atayarak duruşmayı sürdürme ve hüküm verme yetkisi kabul edilmiştir. Ancak savunma hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun bir şekilde sağlanmış olması amacıyla, sanığın iddianamede yer alan iddialar hakkında, gerekli açıklamaları hakim huzurunda yapmak olanağına sahip olması koşulu da hükme bir fıkra olarak eklenmiştir. Burada önemli olan savunma hakkının sanığa Devlet tarafından fiilen tanınmış ve bu olanağın onun yararlanmasına sunulmuş olmasıdır. Tüm bu olanaklar sağlandığı halde, sanığın bunları kullanmaması, onun tercihine bırakılmaktadır.
Maddenin son fıkrasında, sanığın yargılanabilme ehliyetini henüz hüküm verilmeden önce elde etmesi halinde duruşmaya kabul edileceği ve duruşmaya yeniden alındığında yokluğunda yapılan işlemlerin ona açıklanacağı belirtilmektedir.
ADALET KOMİSYONU RAPORU
Tasarının 200 üncü maddesinin üç, dört ve beşinci fıkraları kısmen ilk iki fıkrada, kısmen de genel hükümlerde düzenlendiğinden metinden çıkarılmış ve madde iki fıkra halinde düzenlenmiş ve 194 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
TBMM Kabul Metni
Kanun maddesi mecliste tartışılırken şu konuşmalar geçmiştir:
194 üncü maddeyi okutuyorum:
Sanığın mahkemeden uzaklaşması
MADDE 194. – (1) Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanır ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken tedbirleri alır.
(2) Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, dava yokluğunda bitirilebilir.
BAŞKAN – Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Etmeyenler… Kabul edilmiştir.